Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/634 E. 2023/72 K. 31.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/634 Esas
KARAR NO : 2023/72

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2022
KARAR TARİHİ : 31/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; Müvekkilinin fatura ve sevk irsaliyesi karşılığında davalı tarafa mal sattığını ve teslimin eksiksiz olarak yerine getirdiğini, fatura konusu malların davalı şirket ortaklarından …’na tam ve eksiksiz olarak teslim edilmiş olmasına rağmen davalı tarafın müvekkiline hiçbir ödeme yapmadığını, bu nedenle de müvekkilinin davalı taraftan fatura bedeli olan 114.426,00-TL alacağı bulunduğunu, bu alacağın tahsili için davalı aleyhine takip talebinde bulunulduğunu, icra takibine davalı tarafın haksız itirazı nedeniyle durdurulduğunu, davalı borçlunun …. 14. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında başlattıkları icra takibine yaptığı haksız ve yersiz itirazın kısmen iptali ile icra takibinin 114.426,00-TL üzerinden devamına, takibe haksız ve kötü niyetle itiraz eden davalı borçlunun bu miktar üzerinden %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; Dosyanın görülmesinde yetkili mahkemenin yetkili olmadığını, müvekkilinin adresinin Başakşehir’de olduğunu, davada yetkili ve görevli mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, faturaya konu malların kimin tarafından teslim alındığı, ne zaman teslim alındığı, herhangi biri tarafından teslim alındı ise dahi bu malların nerede muhafaza edildiğini, davacı şirket ile ne şekilde bir ticari ilişkide bulunulduğunu gerek müvekkili şirket ortaklarının gerekse müvekkili şirketin o dönemdeki yetkili ortak müdürü tarafından bilinmediğini, bu nedenle taraflar arasında bir hukuki ilişki, bu faturaya dayanak teşkil eden geçerli bir sözleşme bulunmadığını, müvekkili şirketin hiçbir şekilde davacı taraftan mal almadığını ve buna istinaden davacı tarafa borçlanmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların bildirdiği deliller toplanmış, icra dosyasının UYAP kayıtları dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamakla birlikte uyuşmazlık fatura alacağına dayalı takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup davacının yerleşim yeri …, davalının yerleşim yeri ise Başakşehir /İstanbul ilçesidir.
Davalı süresi içerisinde sunduğu cevap dikçesinde mahkemenin yetkisine itiraz etmiş ancak icra takibinde yetki itirazında bulunmamıştır. Borçlu icra takibinde yetki itirazında bulunmamış ve yalnızca borca itiraz etmiş olsa bile, alacaklının açtığı itirazın iptali davasında yetki itirazını ileri sürebilir. Yargıtay 20. HD’nin 2019/5391 Esas 2019/7167 Karar sayılı kararında ifade edildiği üzere “…Davalı borçlu, icra takibine itirazı sırasında yetki itirazında bulunmayarak … İcra Dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılmakta ise de; bu husus, itirazın iptali davasının görüleceği genel mahkemenin yetkisini de kabul ettiği anlamına gelmez. İcra dairesinin yetkisine itiraz etmeyen davalı borçlunun, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etmeye hakkı bulunmaktadır.” Kaldı ki itirazın iptali davasının takibi yapılan icra dairesinin yetki çerçevesinde açılacağını gösteren bir yasal düzenleme de yoktur.
6100 sayılı HMK’nın 19/2. maddesine göre, yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Aynı maddenin son fıkrasına göre ise yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir. Anılan hükümler doğrultusunda davalı şirket vekilinin süresi içerisinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunduğu ve somut uyuşmazlıkta kesin yetki kuralının bulunmadığı anlaşılmakla davada HMK m.6, HMK m.10 ve TBK m.89 gereğince Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli ve yetkili olduğu anlaşıldığından yetkisizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Dava dilekçesinin yetki yönünden HMK 114/1-ç ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine ve mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve HMK 20 md uyarınca 2 haftalık süre içinde talep halinde dosyanın yetkili Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-Harç, arabuluculuk gideri, yargılama giderleri konusunda yetkili mahkemece karar verilmesine,
4-Yetkisizlik Kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde yetkili mahkemeye gönderilmesi için başvurulmadığı taktirde davanın açılmamış sayılmasına, harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda ek karar yazılmasına,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 31/01/2023

Katip
✍e-imzalı

Hakim
✍e-imzalı