Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/615 E. 2023/849 K. 07.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/615 Esas
KARAR NO : 2023/849

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2022
KARAR TARİHİ : 07/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; Müvekkiline ait …plakalı araç ile davalı belediyeye ait sürücü … idaresindeki … Makinası arasında 05/09/2020 tarihinde “…” … Mahallesi istikametinden … Caddesi istikametine seyri sırasında yağmur nedeni ile kayganlaşan zeminde iş makinesi sürücüsü… aracın kontrolünü sağlayadığını, … idaresindeki müvekkilinin aracına iş makinesinin arka tekerinin aracı geri ittirmesiyle iş makinesinin ön teker kısmına diğer aracın arka sol kısımları ile çarptıktan sonra durabildiğini, maddi hasarlı trafik kazası sonucu Karayolları Trafik Kanunu uyarınca polis memurları tarafından trafik kazası tutanağı tanzim edilerek imzalandığını, meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında müvekkiline ait aracın sürücüsünün kusuru bulunmadığını, müvekkiline ait … plakalı aracın kaza nedeniyle uğramış olduğu 2. El değer kaybının tespit edilmesine, tespitler neticesinde hesaplanacak 2. El değer kaybının şimdilik 1.000,00 TL’lik kısmının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla HMK md.107 kapsamında belirsiz alacak davası olarak kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, kazaya sebebiyet veren… Makinası trafik kaydına, üçüncü kişilere tescil ve devrinin önlenmesi bakımından ihtiyadi tedbir kararı verilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; kazaya neden olan sürücü… taraf olarak gösterilmediğini, görevli mahkemenin idare mahkemesi olduğunu, idare ile personel arasındaki ilişkinin BK Md.55te belirtilen istihdam edenin sorumluluğu ile açıklanabilecek bir durum olmadığını, ilişkinin akdi olmayıp kanuni olduğunu, bu nedenle kamu görevinin yerine getirilmesi sırasında oluşan ve kamu görevlisine izafe edilebilecek nitelikte olmadığını, bu nedenle hizmet kusurundaki kusurun objektif nitelikte olduğunu sübjektif nitelikte olan haksız fiil ile açıklanamayacağını, müvekkili belediyenin davacıya bir borcu olmadığını, dava konusu fiilin müvekkili tarafından işlenmediğini, sadece adam çalıştıranın sorumluluğu kapsamında kaldığını, davacının gerçek dışı beyanlarla haksız kazanç sağlamaya çalıştığını, davanın reddinin gerektiğini, davacının iddialarının hukuka aykırı olduğunu, kusur yönünden durumun kesinleşmesi gerektiğini, kaza yerinin dar bir köy yolu olduğunu, davacının aracının karşıdan gelen iş makinesine dikkat ve uzak durması etmesi gerektiğini, olayda müvekkilinin kusursuz olduğunu, önceden alınan kusur durumuna ilişkin raporu kabul etmediklerini, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; aracın kiracıya devredildiğini, husumet yönünden itirazlarının olduğunu, taraflarla devam eden bir ilişkisinin olmadığını, diğer davalı ile müvekkili şirket arasında 17.12.1991 tarihinde finansal kiralama sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeyle … marka aracın kiracı şirkete finansal kiralama yoluyla kiralandığını, sözleşme süresinin 1996 yılında bittiğini, malın davacıya devredildiğini, müvekkili şirketin iş makinesiyle herhangi bir ilgisinin olmadığını, KTKya göre müvekkili şirketin işleten sıfatının olmadığını, müvekkili şirket ile davalı … arasındaki sözleşmenin 6-3 maddesine göre kiralanan mala ilişkin her türlü ödemeden kiracının sorumlu olduğunu, doğan zarardan işleteni veya teşebbüs sahibinin oluşan zarardan birlikte sorumlu olduklarını, KTKnın 3. Maddesine göre işletenin uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin sahibi olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce 15/09/2022 tarihli ara karar ile “1-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talep ettiği kazaya sebebiyet verdiği ileri sürülen … (… İş Makinası) plakalı araç, uyuşmazlık konusunu oluşturmadığından tedbir talebinin reddine” dair karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce tarafların bildirdiği deliller toplanmış, bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, 05/09/2020 tarihinde meydana gelen kazada, kazanın taraflarının kusur durumu, kaza nedeniyle davacının davalılardan değer kaybı, tazminat talebi şartlarının oluşup oluşmadığı, davalıların işletenlik sıfatının bulunup bulunmadığı, talep edilebilecek var ise tazminat miktarı ile mahkememizin görevi ve yetkisi ile husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği hususlarında toplanmaktadır.
Davalı tarafça mahkememizin görevine ve yetkisine ilişkin itirazda bulunulmuş ise de TTK m.4 ve HMK m.16 kapsamında Mahkememizin uyuşmazlığın çözümünde görevli ve yetkili olduğu anlaşıldığından görev ve yetki itirazı yerinde görülmeyerek yargılamaya devam olunmuştur.
Taraflarca bildirilen delillerin toplanmasının ardından Mahkememizin 02/03/2023 tarihli ara kararı gereğince kusur ve hasar miktarı yönünden hazırlanmak üzere dosyamız bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 05/09/2023 tarihli raporda özetle;
“Dava konusu olayda davalı … başkanlığına ait …plakalı … tipi iş makinesinin sürücüsü …, uzun ve geniş aracının hızını yağmurlu havaya ve ıslak ve kaygan zemine göre ayarlamamı, dikkatsiz ve dalgın araç kullanmış, hızlı seyri sonucu aracını kaydırarak karşı yönden gelen araçların şeridine tecavüz etmiş ve karşı yönden gelen davacıya ait araca çarpmış, aracı sıkştırarak tekrar çarpmıştır. Bu nedenle davalı … başkanlığına ait aracın sürücüsü … olayda % 100 oranında tamamen kusurludur.
Davacıya ait aracın sürücüsü … ise kendi şeridinde normal süratle seyrederken karşı yönden hızla gelip aracını kaydırarak kendi aracına çarpmasına neden olan davalı taraf araç sürücüsüne karşı kazayı önlemek bakımından alabileceği bir tedbir olmadığından olayda kusursuzdur….
Aracın özel binek araç olarak 2. El rayiç satış değeri kaza tarihi itibariyle 170.000,00 TLdir.
Araçta değişen parçaların sayısı ve yeri, aracın ağır vasıta olan bir iş makinesiyle çarpıştığı, şasi hasarı oluştuğu hususları, ayrıca aracın markası, modeli, 2. El satış hızı, Km seviyesi de dikkate alındığında, aracın kazadan sonraki 2. El rayiç satış değeri ise 140,00 TLdir.
Dolayısıyla araçtaki değer kaybı
170.000,00- 145.000,00 = 25.000,00 TLdir
SONUÇ
Yukarıda açıklandığı üzere
1.Dava konusu olayda davalı taraf araç sürücüsü … % 100 oranında tamamen kusurlu olduğu
2.Davacının talep edebileceği değer kaybı zararının 25.000,00 TL olduğu” yönünde tespit ve değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Davacı vekilince sunulan 06/09/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile; … yönünden ıslah ettiklerini dava değeri olan 1.000-TL nin 30.000-TL ye çıkarılmasına, yasal faizi ile yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte …’ndan tahsiline ve taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamına alınan trafik kayıtlarından kaza tarihinde kazaya konu aracın mülkiyetinin davalı … Başkanlığına geçmiş olduğu tespit edilmiştir.
Bu doğrultuda alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun, denetime elverişli şekilde düzenlendiği anlaşıldığından Mahkememizce itibar edilebilir bulunduğu, raporda yapılan tespitlere göre dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalı belediyeye ait aracın sürücüsünün %100 oranında tam kusurlu olduğu, davacıya ait aracın sürücüsünün ise kusursuz olduğu, tespit edilen kusur oranlarına göre davacının kaza nedeniyle aracında oluşan değer kaybı yönünden 25.000,00 TL tazminat talebinde bulunabileceği (bilirkişi raporunda aracın kazadan sonraki 2. El rayiç satış değeri 140,00 TL olarak yazılmış ise de değer kaybı zararının 25.000,00 TL olarak tespit edildiği nazara alındığında bu hususun maddi hatadan kaynaklandığı belirlenmişir) anlaşıldığından dava ve ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın Davalı … yönünden kısmen kabulü ile 25.000,00-TL değer kaybı zararının kaza tarihi olan 05/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Başkanlığından alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, aracın kaza tarihinde Davalı …Ş. Adına kayıtlı olmadığı tespit edildiğinden anılan davalı yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş, davalı …Ş hakkında işleten olduğu inancıyla dava açıldığından 3.kişilerin davalı … ile … A.Ş arasında imzalanan sözleşmeden haberdar olmaları bu durumda beklenemeyeceğinden hakkında dava açılmasına sebebiyet veren davalı …Ş lehine vekalet ücretine hükmedilmesi yoluna gidilmeyerek (Benzer şekilde İstanbul BAM 9. HD.’nin 21/06/2023 tarihli, 2021/1187 Esas ve 2023/1238 Karar sayılı ilamı) aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın Davalı …Ş. Yönünden husumet yokluğundan reddine,
2-Davanın Davalı … yönünden kısmen kabulü ile, 25.000,00-TL değer kaybı zararının kaza tarihi olan 05/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Başkanlığından alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 1.707,75 TL harçtan peşin ve ıslah olarak alınan toplam 580,70 TL harcın mahsubu ile bakiye ‭ 1.127,05 TL harcın Davalı … Başkanlığından tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Peşin ve ıslah olarak alınan toplam 580,70 TL harcın Davalı … Başkanlığından alınarak davacıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin, 1.133,33 TL sinin davalı … Başkanlığından, geriye kalan 226,67‬-TL sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalı … Başkanlığından tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvuru harcı, 11,50-TL vekalet harcı, 2.300,00 TL bilirkişi ücreti, 276,50 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 2.668,70 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre takdiren 2.223,91 TL’sinin davalı … Başkanlığından alınarak davacıya verilmesine, arta kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı ve davalılar tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, davalı … vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 07/11/2023

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı