Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/578 E. 2023/361 K. 05.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/578 Esas
KARAR NO : 2023/361

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/08/2022
KARAR TARİHİ : 05/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 19/08/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalılardan …’nın 12/02/2021 tarihinde sürücüsü olduğu … plakalı motosikletiyle ile … üzerinde müvekkili …’a çarptığını ve çarpmanın etkisiyle müvekkilinin yere düştüğünü, müvekkilinin çarpma neticesinde bacağını ve ayağını hareket ettiremeyecek şekilde yaralandığını, kazadan sonra müvekkilinin ambulansla … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldığını, sağ ayak bileğinde posterior malleol kemiği kırıldığının, günlerce hastanede tedavi gördüğünü ve ameliyat edildiğini, müvekkilinin kırık ayak bileğine 1 adet postterior distal tibia plağı, 6 adet vida takıldığını, sonrasında da dizinde ve bacağında ağrıların başladığını ve kazaya bağlı sağlık sorunlarının ortaya çıktığını, kaza sonrası … Cumhuriyet Başsavcılığının… sayılı soruşturma dosyasında alınan bilirkişi raporunda davalının KTK’nın 84 maddesinin kod 1 (ışık ihlali kırmızı ışıkta geçmek) kuralını ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğunun tespit edilmiş olduğunu, davalı Şeref Karaca hakkında … 8.Asliye Ceza Mahkemesi … Esas Sayılı dosya ile ceza davası açıldığını, … 8.Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında mevcut olan adli tıp raporu ile de müvekkilinin kazaya bağlı yaralanmalarının basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı ve kırıkların yaşam fonksiyonlarına etkisinin Orta (2) Derece olduğunun tespitinin yapıldığını, kaza sebebi ile müvekkilinin ayak bileğinde kırık oluşması sebebiyle ayağına 6 adet vida ve plak takıldığını, davalı …’nın kaza sebebiyle müvekkilini yarım bıraktığını, müvekkilinde kalıcı iş göremezlik oluşmasına sebep olduğunu, … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle ruhsat sahibinin davalı…Ltd. Şti. olduğunu, ayrıca aracın (ZMMS) trafik sigortasının davalı…Sigorta Şirketi tarafından yapıldığından adı geçen şirketten müvekkili için sigorta dosyasının açılması ve maddi tazminat hesabının yapılıp bilgi verilmesinin istenildiğini, sorumlu sigorta şirketine dilekçe ile tazminat başvurusu yapıldığını, ancak herhangi bir olumlu sonuç alınamadığını, tüm davalılar yönünden arabuluculuk başvurusu yapıldığını, davalılar ile arabuluculuk görüşmeleri neticesinde olumlu bir sonuca varılamadığını belirterek, belirsiz alacak davası olarak açtıkları davalarının şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 200.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan …ve …Ltd. Şti’ den müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı …Ltd. Şti’ne ait … plakalı motosikletin 3. Kişilere devrinin önlenmesi açısından tedbir ittihazının, mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 09/09/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazadan dolayı müvekkilin kusurunun olmadığını, davacının trafik ışıkları yeşilden kırmızıya geçince karşıya geçmek için koşarak karşıya geçince söz konusu kazanın gerçekleşmiş olduğunu, davacının hastaneye Ambulans ile gitmediğini, müvekkili şirket çalışanları tarafından götürüldüğünü, davacının kazanın ilk oluşumunda bir şeyi olmadığını iddia ederek hastaneye dahi gitmeyi kabul etmediğini, müvekkili şirket ve müvekkil …’nın ısrarları ile müvekkiller tarafından hastaneye götürüldüğünü, hastanede hastanın bütün ihtiyaçlarını giderdiklerini, davacının kazadan üç gün sonra hastaneden çıktıktan sonra şikayetçi olduğunu, manevi tazminatın bir zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağını, davacı tarafın söz konusu kaza sebebiyle dışarı çıkmaya korkması geceleri uyku sorunu olmasının hayatın olağan akışına aykırı bir durum olduğunu, davacı çalışmakta olduğunu, dışarı çıkmakta ve günlük hayatını idame etmeye devam etmekte olduğundan, davacının mahkemeyi yanıltmaya yönelik beyanlarını kabul etmediklerini belirterek, davanın hukuki yarar yokluğu sebebiyle usulden reddine, aksi halde, esasa ilişkin itirazlarımız doğrultusunda davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Arabuluculuk anlaşmama son tutanağı, … 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyasının Uyap suretleri, SGK kayıtları, Hastane Kayıtları.
GEREKÇE
Davacı vekili dosyaya sunduğu feragat 22/02/2023 tarihli feragat dilekçesinde:
Mahkemenizin 2022/578 esas sayılı dosyasında, maddi ve manevi tazminat davalarından feragat ettiklerini, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davalılar vekilinin Uyap’tan gönderdiği 06/03/2023 tarihli dilekçesinde; Mahkememizin 2022/578 esas sayılı dosyasında davacı tarafın feragatini kabul ettiklerini beyan etmiştir.
Dava Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 307 ve devamı maddelerinde düzenlenen davadan feragat, davacının talep sonucundan kısmen ya da tamamen vazgeçmesidir. Feragat, davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olup sonuç doğurabilmesi için karşı tarafın rızası aranmamaktadır.
Yapılan açıklamalar ışığında, dosya arasında bulunan davacı vekiline ait vekaletname incelendiğinde davacı vekilinin davadan feragate yetkisinin olduğu anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 307. maddesi uyarınca davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi, 7036 sayılı Kanunun 3. maddesinin 14-16. fıkralarında; tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik arabuluculuk ücreti tutarının Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği, Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin yargılama giderlerinden sayılacağı, yine bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderlerin anlaşmaya varılamaması halinde ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacağı düzenlendiği ve tarafların anlaşması kapsamında davadan feragat edildiği, tarafların yargılama gideri talebi olmadığı anlaşılmakla, arabuluculuk ücretinin davacıya yükletilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM; Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;.
1-Davanın FERAGAT nedeniyle REDDİNE,
2-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
3-Harçlar kanununca alınması gerekli 179,90 TL ilam harcının peşin yatırılan 686,52TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılmış olan 506,62 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Taraflar lehine avukatlık ücretine hükmedilmesine yer olmadığını,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14 ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddeleri gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/05/2023

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)