Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/577 E. 2023/215 K. 10.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/577 Esas
KARAR NO : 2023/215

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/08/2022
KARAR TARİHİ : 10/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 19/08/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; 25.08.2020 tarihinde plakası ve kimliği belirlenemeyen araç sürücüsünün seyir halinde iken müvekkiline çarparak yaralamalı trafik kazasının meydana geldiğini, meydana gelen kazada müvekkilinin yaralanıp malul olduğunu, kazaya sebep olan aracın poliçesine ulaşılamadığını, müvekkilin bir kusuru bulunmadığını, kazaya sebep olan sigorta poliçesine ulaşılamadığından davalıya başvuru yapılma ve dava açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, müvekkilin yaralanması ve iş gücü kaybına uğraması nedeniyle meydana gelen zarardan sürücülerin yanı sıra diğer davalılar araç sahipleri ve araçların ZMMS yapan sigorta şirketleri de sorumlu olduğunu, çalışma gücünde meydana gelen efor kaybının ekonomik geleceğinin sarsılması daimi sakatlıktan sonra yapamayacağı ve tam olarak yapamayacağı meslek gruplarının da dikkate alınarak çalışamadığı aylar için geçici iş göremezlik tazminatı ve kalıcı sakatlığı nedeniyle maluliyeti meydana geldiğinden sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminat talebinin bulunduğunu, dava açılmadan Sigorta Tahkim Komisyonunun … sayılı dosyası ile tazminat başvurusunda bulunulduğunu, başvurunun reddine karar verildiğini, STK tarafından detaylı araştırma ve inceleme yapılmadığını, deliller toplanılmadan hukuka aykırı karar verildiğini, dava konusu olay yargılamayı gerektirmekte olduğunu, meydana gelen kazaya ilişkin delillerin toplanılmasını, tanık dinlenilmesini, keşif yaptırılmasını ve trafik ihtisas dairesinden kusur raporu aldırılmasını, tanıklarını bildireceklerini, tanıklarımızın dinlenilmesini, meydana gelen kazaya ilişkin keşif yapılmasını, gerçek kusur durumlarının tespit edilmesini, davanın kabulüne, şimdilik 50,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 50,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 50,00-TL bakıcı gideri olmak üzere 150,00 TL maddi tazminatın davalıya başvuru tarihi olan 24.03.2021 tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak tarafına ödenmesine karar verilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, dava ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin 13/09/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından ispat yükümlülüğü yerine getirilmediğinden başvurunun reddine karar verildiğini, Davanın kesin hüküm sebebiyle reddi gerekir. Kesin Hüküm HMK 114 gereği dava şartıdır. Aksi kanaat halinde, plakası tespit edilemeyen aracın varlığı ve kazaya neden olduğu ispatlanamadığından davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerekmektedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: SGK yazı cevabı, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yazı cevabı, hasar dosyası, maluliyet raporu, Sigorta Tahkim Komisyonu yazı cevabı, dosyamız arasında mevcuttur.
GEREKÇE: Davanın, trafik kazasından kaynaklı geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı giderinin tazmini amacıyla açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
25/08/2020 tarihinde plakası ve kimliği belirlenemeyen araç sürücüsünün seyir halinde iken müvekkiline çarparak yaralamalı trafik kazasının meydana geldiğini, meydana gelen kazada müvekkilinin yaralanıp malul olduğunu, kazaya sebep olan aracın poliçesine ulaşılamadığı, bu kapsamda davalı kuruma başvuru yapıldığı ancak ödeme yapılmadığı ve bu kapsamda geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı giderinin tazminini talep ettiği anlaşılmaktadır.
Davacı vekilinin trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle sürekli işgöremezlik tazminatı davasını, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesine olanak bulunmadığından HMK’nin 107’nci maddesi uyarınca belirsiz alacak davası niteliğinde açması, dava değerini ise yalnızca ödenecek harcın belirlenmesi bakımından belirtildiği görülmekle, davanın HMK madde 107 kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
Dava, 25/08/2020 tarihinde, tarihinde plakası ve kimliği belirlenemeyen araç sürücüsünün seyir halinde iken müvekkiline çarparak yaralamalı trafik kazasının meydana geldiğini, meydana gelen kazada müvekkilinin yaralanıp malul olduğunu, kazaya sebep olan aracın tespit edilmemesi nedeniyle geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı ile bakıcı giderinin istemine ilişkindir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12.maddesinde; “Beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebilir. Beşbin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararları bu madde uyarınca süresinde itiraz başvurusunda bulunulmaması hâlinde kesinleşir.Bu uyuşmazlıklar hakkında bu madde uyarınca yapılan itiraz üzerine verilen karar kesindir. Kırk bin Türk Lirasının üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlar için temyize gidilebilir. ” düzenlemesi yer almaktadır.
Aynı Kanununun 30. maddesinin 23. fıkrasında, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun hükümlerinin sigortacılıktaki tahkim hakkında da kıyasen uygulanacağı belirtilmiş, karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın tahkim usulüne ilişkin tebligatı düzenleyen 438. maddesinde de, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça tebligatın 11/02/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılacağı düzenlenmiştir. Bu itibarla hakem kararı kendisine verilen mahkeme, hakem kararının kendisine verildiğini ve kararın neden ibaret olduğunu iki tarafa da yazılı olarak tebliğ etmelidir. Her iki taraf hakkında da temyiz süresi ancak bu tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/8205 E. 2020/6039 K. Sayılı kararı).
Dava şartlarını düzenleyen 6100 sayılı HMK’nın 114/1. maddesinin (ı) bendinde; “Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması” şeklinde ifade edilen derdestlik dava şartlarındandır. Buna göre önceden açılmış bir dava devam etmekte iken aynı konuda yeniden dava açılamaz, buna rağmen açılırsa yeni dava usulden reddedilir. Derdestlikten söz edilebilmesi için, daha önce açılmış olan davanın tarafları ile konusunun ve dava sebebinin aynı olması gerekmektedir.
Dosya kapsamından ve Sigorta Tahkim Komisyonunun 13/02/2023 tarihli cevabi yazısından, eldeki davanın 19/08/2022 tarihinde açılmasından önce aynı kaza nedeniyle davacının davalıya karşı 12/11/2021 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurduğu, bedensel zararı nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 110.558,71 TL daimi maluliyet tazminatı talep ettiği, Uyuşmazlık Hakeminin 11/04/2022 tarih … sayılı kararı ile başvuru kabul edilmiş, davalı vekilinin karara itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetinin … tarih ve … sayılı kararı ile itirazın kabulüne karar verildiği ve davacının talebinin reddine karar verildiği, hakem kararının davacı yana 18/07/2022 tarihinde gönderildiği, dava tarihi itibariyle henüz kararı kesinleşmemiş olduğu anlaşılmıştır.
Eldeki dava ile Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin … tarih ve … karar sayılı kararına konu başvuruda davanın tarafları ile konusunun ve dava sebebinin aynı olduğu, Tahkim Heyeti tarafından verilen kararın dava tarihi itibariyle kesinleşmediği anlaşılmakla kesin hüküm teşkil etmesi mümkün değildir (Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 14/09/2022 tarih, 2022/4920 Esas ve 2022/10222 Karar sayılı ilamı). Ancak eldeki davada başka bir dava şartı olan derdestlik söz konusu olduğundan HMK 114 ve 155. madde gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlerine göre;
1-Davanın HMK madde 114/1-ı ve 115/2 gereği derdestlik nedeniyle dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE irad kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13 ve 14. Maddeleri ile Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.540,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red nedeni ve dava değerine göre 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/03/2023

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)