Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/564 E. 2023/426 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/564 Esas
KARAR NO : 2023/426

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/08/2016
KARAR TARİHİ : 23/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; ZMSS poliçesi olmayan… plakalı aracın 07.03.2016 tarihinde sürücü … yönetimindeyken davacının yönetimindeki… plakalı motosiklete çarptığını ve yaralanmalı kazaya neden olduğunu, kaza sonucu davacının sürekli sakat kaldığını, 15.06.2016 tarihinde kurum tarafından teslim alınan dilekçeyle başvuruda bulunduklarını, evrakların tümünün 01.07.2016 tarihinde gönderildiğini, davalı tarafından bugüne kadar bir cevap verilmediğini, davacıdan manevi tazminat talep ettiklerini, kaza nedeniyle Beykoz … Asliye Ceza Mahkemesinin… E sayılı dosyası ile yargılama yapıldığını, bu dosyanın celbini istediklerini, davacının tedavi süresi boyunca % 100 sakat olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek şimdilik 3000 TL sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatlarının davalı sigortadan, 20.000,00 TL manevi tazminatı ise davalı gerçek kişiden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Güvence Hesabı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesine göre öncelikle sigorta şirketine yazılı başvuru yapılması gerektiğini, 15 gün içinde cevap alınamazsa dava açılabileceğini, davacının başvuru yapmadığından davanın usul yönünden reddinin gerektiğini, davacı delillerinin kendilerine tebliğinin gerektiğini, kazaya neden olan aracın kaza tarihini kapsayan trafik sigorta poliçesinin olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, davaya konu kazanın oluşumundaki kusur oranlarının tespitinin gerektiğini, davacının daimi maluliyet durumunun Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi tarafından tespitinin gerektiğini, davaya konu maluliyetin tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının talep edilemeyeceğini, SGK tarafından davacıya yapılmış ödemelerin veya rücuya tabi ödemelerin hesaplanan tazminattan mahsubunun gerektiğini, güvence hesabının sorumluluğunun kaza tarihindeki poliçe limitine kadar olduğunu, avans faizi talebinin haksız olduğunu, dava tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceğini belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …’e dava dilekçesi ve tensip tutanağı tebliğ edilmiş, davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
Mahkememizin 04/07/2017 tarihli ara kararı gereğince maluliyet raporu alınmak üzere dosya İstanbul ATK ‘ya gönderilmiş, İstanbul ATK. 2 İhtisas Dairesi’nce düzenlenen 22/04/2019 tarihli raporda özetle;
Mevcut belgelere göre;
Mehmet Salih Baddal’ın 07/03/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak:
Gr1 XII (31a……….1) A % 5
E cetveline göre % 4,0 (yüzdedörtvirgülsıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
İyileşme süresinin 07/03/2016 tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
ATK.raporu HMK. 281 madde meşruatlı olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin 27/05/2019 tarihli ara kararı gereğince dosya İTÜ Trafik Kürsüsünde görevli kusur bilirkişisi ve aktüer bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 23/10/2019 teslim tarihli raporda özetle; Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 07/03/2016 tarihinde meydana trafik kazasında;
1-Dava konusu olayda kaza tarihi itibariyle zorunlu trafik sigorta poliçesi bulunmayan 34 NMC 84 plakalı aracın davalı sürücüsü …’in % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu,
2-Davacı sürücü …’a yüklenebilecek bir kusur oranının olmadığı,
3-Davalıların %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı Salih Baddal’ın;
a)Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının = 11.708,91 TL,
b)Sürekli iş göremezlik dönemine ait
%4 maluliyet oranı ile ilgili maddi zararının = 29.158,72 TL. olduğu,
c)Davacının maddi zararı zorunlu trafik sigorta poliçesindeki limitler içinde kalmakta olup, manevi tazminat taleplerinin zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında olmadığı,
d)Davalı Güvence Hesabının KYTK’nın 99.maddesine göre en erken 09.08.2016 dava tarihinde temerrüde düşmüş olacağı,
Davalı sürücünün ise herhangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın 07.03.2016 olay tarihinde temerrüde düşmüş olacağı,
e)Kaza tarihi itibariyle zorunlu trafik sigorta poliçesi bulunmayan … plakalı aracın kulanım amacı hususi gözükmekte olduğundan, avans faizi talebine ilişkin takdirin Sayın Mahkemeye ait bulunduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara HMK 281 ve 186 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 24/10/2019 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesinde özetle; 23/10/2019 teslim tarihli bilirkişi raporuna göre müvekkili için 29.158,72 TL sürekli iş göremezlik ve 11.708,91 TL Geçici iş göremezlik olmak üzere toplamda 40.867,63 TL üzerinden karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliğe çıktığı,tebliğ edilerek parçalarının döndüğü görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde Mahkememizin … Esas … karar sayılı kararı ile “1-Davacının maddi tazminata yönelik tazminat davasının kabulü ile, 11.708,91 TL geçici iş göremezlik dönemine ait, 29.158,72 TL sürekli iş göremezlik durumuna ait olmak üzere toplam 40.867,60 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalı Güvence hesabı yönünden dava tarihi olan 09/08/2016 tarihinden itibaren ,davalı …açısından olay tarihi olan 07/03/2016 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Davacının manevi tazminata yönelik davasının kısmen kabul, kısmen reddine, 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 07/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Ümit’ten alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine” dair hüküm kurulmuştur.
Mahkememiz kararına karşı istinaf yoluna başvurulması nedeniyle dosyamız İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi’nin 2020/1964 esas 2022/1092 karar sayılı ilamı ile;
“Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 1/9/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 1/9/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 1/6/2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumunun ilgili İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu ileri sürülen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak, oluşturulacakları uzman doktor heyetinden kazanın meydana geldiği 7/3/2016 tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
İlk derece mahkemesince, Adlî Tıp Kurumu 2’inci Adlî Tıp İhtisas Kurulu tarafından, davacının yaralanmasının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre %4 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmesine neden olduğuna ilişkin rapor hükme esas alınmıştır.
Somut olay yukarıda yapılan açıklamalar ışığında değerlendirildiğine; önceki raporlarda irdelenerek, Adlî Tıp Kurumu 2’inci Adlî Tıp İhtisas Kurulundan kaza tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca davacıda trafik kazası nedeniyle oluşan sürekli sakatlık oranına ilişkin rapor alınması ve oluşacak sonuca göre aktüerya uzmanı bilirkişiden sürekli sakatlık tazminatı yönünden yeniden rapor alınarak, hüküm kurması gerekirken, kaza tarihi itibarıyla yürürlükte bulunmayan yönetmelik hükümleri uyarınca belirlenen meslekte kazanma gücü kaybı oranı esas alınarak düzenlenen aktüerya uzmanı bilirkişinin raporuna dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” değerlendirmesiyle kaldırılmakla Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizin 15/08/2022 tarihli ara kararı gereğince, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. HD’nin 2020/1964 E – 2022/1092 K sayılı 07/06/2022 tarihli kararı doğrultusunda ” Adlî Tıp Kurumu 2’inci Adlî Tıp İhtisas Kurulundan kaza tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca davacıda trafik kazası nedeniyle oluşan sürekli sakatlık oranına ilişkin rapor alınması ve oluşacak sonuca göre aktüerya uzmanı bilirkişiden sürekli sakatlık tazminatı yönünden” yeniden rapor aldırılmasına karar verilerek dosyamız rapor hazırlanmak üzere İstanbul ATK ‘ya gönderilmiş, İstanbul ATK. 2 İhtisas Dairesi’nce düzenlenen 23/09/2022 tarihli raporda özetle;
“Mehmet ve Gülhanım oğlu, 11.12.1989 doğumlu …’ın, 07.03.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında değerlendirildiğinde;
Kas-İskelet Sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlar, Tanıya bağlı değerlendirmeler, Tablo 3.33.b’ye göre (patellar kırık (nondeplase, iyileşmiş)) alt ekstremite özürlülük oranı %7, Tablo 3.2’ye göre;
1.Kişinin Tüm Vücut Özürlülük Oranının %4 (yüzdedört) olduğu,
2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği” belirtilmiştir.
Mahkememizin 06/12/2022 tarihli ara kararı gereğince dosyanın BAM ilamı doğrultusunda tazminat hesaplaması yapılarak ek rapor tanzimi için aktüer bilirkişiye tevdine, bilirkişi tarafından ibraz edilen 18/12/2022 teslim tarihli ek raporda özetle;
” 07.03.2016 tarihinde meydana trafik kazasında davalıların %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı Salih Baddal’ın;
a)Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının = 11.708,91 TL,
b)Sürekli iş göremezlik dönemine ait
%4 maluliyet oranı ile ilgili maddi zararının =29.158,72 TL. olduğu,
c)Davacının maddi zararı zorunlu trafik sigorta poliçesindeki limitler içinde kalmakta olup, manevi tazminat taleplerinin zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında olmadığı,
d)Davalı Güvence Hesabının KYTK’nın 99.maddesine göre en erken 09.08.2016 dava tarihinde temerrüde düşmüş olacağı,
Davalı sürücünün ise herhangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın 07.03.2016 olay tarihinde temerrüde düşmüş olacağı,
e)Kaza tarihi itibariyle zorunlu trafik sigorta poliçesi bulunmayan …plakalı aracın kulanım amacı hususi gözükmekte olduğundan, avans faizi talebine ilişkin takdirin Sayın Mahkemeye ait bulunduğu” yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Yapılan yargılama, BAM ilamı, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; İstanbul ATK’dan alınan 23/09/2022 tarihli maluliyet raporunun BAM ilamında belirtilen hususları içerir şekilde düzenlendiği, dosya kapsamında yer alan kusur ve aktüer raporlarının da hükme esas almaya elverişli nitelikte düzenlendiği, Mahkememizce itibar edilebilir bulunduğu, bu doğrultuda 07/03/2016 tarihli trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücünün %100 oranında kusurlu, davacının ise kusursuz olduğunun tespit edildiği, davacı tarafından kaldırma ilamı öncesi alınan rapora ya da Mahkememizce verilen karara ilişkin herhangi bir itiraz ya da istinaf istemi olmadığından usuli kazanılmış haklar göz önünde bulundurularak ATK raporunda tespit edilen davacının geçici ve sürekli iş göremezlik dönemine göre toplam 40.867,60 TL maddi tazminat, 5.000,00TL manevi tazminat isteminin yerinde olduğu sonucuna ulaşılarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davacının maddi tazminata yönelik davasının kabulü ile, 11.708,91-TL geçici iş göremezlik, 29.158,72-TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 40.867,60-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 07/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı Güvence hesabı yönünden dava tarihi olan 09/08/2016 tarihinden itibaren faiz işletilmek ve sigorta poliçesi ile sınırlı tutulmak kaydı) ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacının manevi tazminata yönelik davasının kısmen kabulü ile, 5.000,00-TL Manevi tazminatın kaza tarihi olan 07/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ile davalı …’den alınarak ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-a)Karar tarihine göre maddi tazminat yönünden alınması gereken 2.791,66 TL harçtan peşin alınan 159,20 TL ( Peşin harç + ıslah harcı ) harcın mahsubu ile bakiye 2.632,46 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
b)Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince kabul edilen maddi tazminat yönünden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-a)Karar tarihine göre manevi tazminat yönünden alınması gereken 341,55 TL harcın davalı …’den tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
b)Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince kabul edilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.000,00 TL (AAÜT 13/2 Maddesi gereğince ) vekalet ücretinin davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 159,20 TL ( Peşin harç + ıslah harcı ), 4,30-TL vekalet harcı, 2.400,00 TL bilirkişi ücreti, 549,90 TL tebligat posta gideri, 562,00-TL ve 1.810,00-TL Adli Tıp Faturası olmak üzere toplam 5.513,70 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre takdiren 4.154,92 TL’sinin (davalı Güvence hesabı bu miktarın 3.420,98 TL’sinin yönünden sorumlu olmak kaydı ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı ve davalılar tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 23/05/2023

Katip
✍e-imzalı

Hakim
✍e-imzalı