Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/559 E. 2023/595 K. 14.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/559 Esas
KARAR NO : 2023/595
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/08/2022
KARAR TARİHİ : 14/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 10/08/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin Mart 2020- 25 Ekim 2021 tarihleri arasında fiili ortağı olarak bulunduğunu, firmaya parasal destek sağlayıp, karı ortak olmak üzere araç alım satım ve bakım, temizlik vs. iş yaptığını, taraflar aralarında 20.03.2020 tarihli protokol imzalandığını, bu protokole göre araçları müvekkil alacak, müvekkil adına kayıtlı olan araçlar satıldığında bedeli müvekkiline ödeneceğini, birlikte çalıştıkları süre zarfında şirketin kullandığı araçlardan elde edilen karı da taraflar yarı yarıya paylaşacağını, en son alınan … Plakalı 2018 model … Sedan marka müvekkilinin satın aldığı ve müvekkil adına kayıtlı araç 04.09.2021 tarihinde 248.000-TL bedelle karşılığı dolar olarak ve Türk Parası olarak ödenmek üzere satıldığını, Türk parası kısmı ödenmesine rağmen bakiye araç parası 9.500-USD olarak ödenmek istenmiş, müvekkilin USD hesabı bulunmadığından bedeli fiili ortağı olduğu … San. Ve Tic. Ltd. Şti hesabına yatırıldığını, müvekkilinin defalarca istemesine rağmen bu para müvekkilime teslim edilmediğini, müvekkilinin defalarca istemesine rağmen alacağı ödenmeyince … İcra Müdürlüğü 2022/… E sayılı icra takibini yaptığını, davalının kötü niyetli olarak ödeme emrine, borca,takibe,faiz oranına, faize, işlemiş faize ve takibin tüm ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, 12.04.2022 tarihinde … Arabuluculuk Bürosuna başvurup barışçıl yollardan alacağını tahsil etmeyi ve uyuşmazlığı çözmeye çalışmışsa da olumlu sonuç alınamadığını, sürecin anlaşmama olarak sonuçlandığını, açıklanan bu nedenlerle; davanın kabulünü, davalı borçlunun itirazının iptalini, İcra takibinin devamıyla alacaklarının tahsilini, borçlunun alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı yan süresinde cevap dilekçesi sunmamış ise de davalı vekili 09/02/2023 tarihli beyan dilekçesinde özetle; müvekkili davalı şirket yetkilisi … …’ın, babası … … ile davacı … … geçmişte sevgili olduklarını, … … ile davacı, sevgili oldukları dönemde, birlikte, araç alım satım işi yapmaya karar verdiğini, davacının bu iş için sermayesini, … … ise emeğini, tecrübesini, ilişkilerini ve iş çevresini koyduğunu, 11.07. 2019 tarih ve 9867 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin 385 ve 386. sayfalarında da görüleceği üzere, davacının bilgi, istek ve oluru ile … … tarafından 11.07.2019 tarihinde davalı şirketin kurulduğunu, yine 07.07.2020 tarih ve 10113 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin 240. sayfasında da görüleceği üzere davalı şirketin tamamı yine davacının, bilgi, istek ve oluru ile 07.07.2020 tarihinde, … … tarafından, … …’ın oğlu … …’a devir edildiğini, davalı şirketin … …’ın oğluna devir edildikten sonra, davacının, kendine güvence istemesi üzerine, … …’ın oğlu … … tarafından, davalı şirket yetkilisi olarak, davacıya, senet arkasına el yazısı ile ‘şirketim adına kayıtlı araçların parasını … vermiştir ona istinaden güvence senedidir’ yazılarak, 22.09.2020 tarihli, 450.000,00TL meblağlı bir adet teminat senedi verildiğini, aradan bir müddet geçtikten sonra müvekkilim ile davacının araları bozulduğundan davacının koyduğu sermaye ile alınan araçların tamamını, noterden davacıya devir ettiğini, davacının, müvekkili olduğu davalı şirketten olan tüm alacaklarını aldığını, taraflar arasındaki iş ilişkisinin sona ermesine ve davacının da alacaklarının tamamını almasına ve müvekkil davalı şirketin tüm ısrarlarına rağmen, davacının kötüniyetli olarak elinde tuttuğu, 22.09.2020 tarihli ve 450.000,00TL meblağlı teminat senedi, halen müvekkil davalı şirkete iade etmediğini, davacının … İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyası ile 02.03.2022 tarihinde icra takibi başlattığını, işbu davayı açtığını, davacının davasında haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı şirketin … ‘teki USD hesabına, … tarafından gönderilen 7.500,00USD meblağlı ve … tarafından gönderilen 2.000,00USD meblağlı 2 adet banka dekontunda herhangi bir açıklama, davacının, aracı satın alan kişinin veya satılan aracın bilgisi yazmadığını, açıklanan bu nedenlerle; davacının haksız ve kötüniyetli olarak açtığı davasının ve icra inkar tazminatı talebinin reddini, kötüniyetle yapılan icra takibi nedeni ile davacı hakkında alacağın % 20’sinden az olmamak şartı ile kötüniyet tazminatının hüküm altına alınmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Araç satış sözleşmesi, protokol belgeleri, sicil kayıtları, … CBS 2021/… sayılı soruşturma dosyası, Noterler Birliği, Vergi Dairesi, … Banka cevabı yazıları, Arabuluculuk tutanağı, taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE: Dava, araç satım sözleşmesi ve protokol kapsamında ortaya çıkan alacak nedeni ile itirazın iptali istemlidir.
Davacının davalı şirketin Mart 2020- 25 Ekim 2021 tarihleri arasında fiili ortağı olarak bulunduğunu, taraflar aralarında 20.03.2020 tarihli protokol imzalandığını, bu protokole göre araçları davacının alacağı, davacı adına kayıtlı olan araçlar satıldığında bedelinin davacıya ödeneceğini, birlikte çalıştıkları süre zarfında şirketin kullandığı araçlardan elde edilen karı da taraflar yarı yarıya paylaşacağını, bu kapsamda … Plakalı 2018 model … Sedan marka aracın satın aldığı ve aracın 04.09.2021 tarihinde 248.000-TL bedelle karşılığı dolar olarak ve Türk Parası olarak ödenmek üzere satıldığını, bedelin davalı şirket hesabına yatırıldığını, ancak bedelin davacıya iade edilmediği, bu kapsamda başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine iptali için işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı yan süresinde cevap dilekçesi sunmamış ise de davalı şirket temsilcisi 28/12/2022 tarihli ön inceleme duruşmasında; “davacı yanın belirttiği gibi taraflar arasında iş ortaklığı vardır, hazırlanan protokole göre araç alış bedellerini davacı karşılayacak ve aracın satımı ile birlikte masraflar çıkıldıktan sonra kar yarı yarıya paylaşılacaktı, dava konusu aracın satışına yönelik davacı yan kendine ait döviz hesabı olmadığı için 9.500,00 doların şirket hesabına yatırılmasını istedi biz de kabul ettik, parayı çektikten sonra elden davacıya teslim ettik, buna dair herhangi bir makbuz ya da belge almadık, davacıya herhangi bir borcumuz yoktur, dava konusu edilen parayı teslim ettiğimize ilişkin şahidimiz de bulunmaktadır,” yönünde beyanda bulunmuş. Bu kapsamda davacıya ait paranın şirket hesabına yatırıldığı ikrar edilmiş, ancak ödemenin elden yapıldığı savunması yapılmış olmakla ispat yükünü davalı yan üzerine almıştır.
Davalı yan Mahkememizde yapmış olduğu ikrar sonrası bedelin davacıya ödendiğini tanık ile ispat etmek istemiş ise de davalı şirket yönünden alacağın ödendiği savunması ancak yazılı belge ile ispat edilebileceği, yahut HMK’nun 202.maddesinde belirtildiği üzere; ”(1) Senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir. (2) Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir.” bu tür belgelerin yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilerek tanık dinlenebileceği anlaşılmaktadır. (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, 08/09/2015 tarih, 2015/28467 Esas ve 2015/26584 Karar ile 03/04/2014 tarih, 2014/5149 Esas ve 2014/10114 Karar sayılı içtihatları vb.) Ancak dava dosyamızda bu yönde belge bulunmadığı anlaşılmakla, davalı şirketin tanık dinletme talebi reddedilmiştir.
Davalı yan ilgili bedeli ödediğini ispat edememiş, davalı yanın bu haliyle ödemeyi yaptığını belgeleyecek başkaca bir delil sunması gerektiği, ispat yükü üzerinde olan davalı yanın ise aksinin ispat edecek delil sunmadığı, yalnızca uyuşmazlık konusu olmayan bir takım iddialara ve olaylara dayandığı görülmekle bu açıklamalara da itibar edilmemiştir. Ayrıca süresinde sunulan cevap dilekçesinin de olmadığı görülmekle davalı yana yemin deliline dayanıp dayanmayacağı hususu da hatırlatılmamış ve davanın asıl alacak yönünden kabulü gerekmiştir.
Davacı yan alacağını ödeme tarihi itibariyle isteyebilecektir. Dava konusu 9.500,00 USD 04.09.2021 tarihinde davalı hesabına yapılmış, dolayısıyla bu alacağın hangi tarihteki döviz kuru üzerinden karar bağlanacağı hususunun öncelikle açıklanması gerektiği anlaşılmaktadır. Davacı takip talebi ile seçim hakkını ülke para birimi olan TL’den yana kullanmış olup artık tercihinden dönerek borcun yabancı para üzerinden tahsilini talep edemez. Bu durumda mahkemece, davalıdan rücuen tahsiline karar verilen yabancı para borcunun seçim hakkının kullanıldığı tarih olan dava tarihi esas alınarak hesaplanacak TL karşılığı üzerinden hüküm tesisi gerekir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2019/4094 Esas ve 2021/3484 Karar sayılı ilamı ve yerleşik yargıtay uygulamaları)
Nitekim 6098 sayılı TBK’nın 99. maddesi uyarınca yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı, bu borcun vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini isteyebilir. Bu şekilde talepte bulunan alacaklının artık bu tercihinden dönerek borcun yabancı para olarak aynen ifasını istemesi mümkün değildir. (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/4680 Esas ve 2021/8875 Karar sayılı ilamı)
Bu kapsamda Mahkememizce kabul edilen 9.500,00 USD alacağın davacının talebi doğrultusunda ödeme tarihi olan 04/09/2021 tarihindeki Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden 1 USD 8.3224 TL (4 Eylül 2021 tarihi Cumartesi gününe denk gelmekle bu nedenle 3 Eylül tarihli kur (8.3224 tl) kabul edilmiştir) olacak şekilde TL’ye çevrilerek hesaplanan 79.062,80 TL alacak ve ödeme tarihinden takip tarihine kadar geçen süre için faizi hesaplanarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalının icra takibine haksız yere itirazda bulunması, alacağın likit olması nedeni ile toplam alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının (İİK md.67/2) davalıdan tahsilde tekerrür olmamak üzere alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;.
1-Davanın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla KISMEN KABULÜNE,
Davalının ….İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 9.500 USD karşılığı olan 79.062,80 TL asıl alacak ve bu alacağa ödeme tarihi olan 04.09.2021 tarihinden takip tarihi olan 17.03.2022 tarihine kadar işleyen 4.317,59 TL faiz ile takip tarihinden sonra asıl alacağa avans faiz uygulanarak devamına, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-İİK mad. 67/2 uyarınca alacak likit ve itiraz haksız olduğundan 83.380,39 TL alacağın %20’si olan 16.676,08 TL icra inkâr tazminatının tahsilde tekerrür olmamak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 5.695,71 TL nispi karar harcından peşin yatırılan 2.396,57 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 3.299,14 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 2.396,57 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13 ve 14. Maddeleri ile Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin tamamının arabuluculuk görüşmelerine katılmayan davalıdan tahsili ile HAZİNEYE irad kaydına,
6-Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 13.340,86 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddolunan kısım üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
8- Davacı tarafça yatırılan 80,70 TL başvuru harcı, 11,50 TL vekalet harcı, 60,25 TL posta giderinden ibaret toplam 152,45 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları dikkate alınarak 85,88 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiyesinin davacı üzerine bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan, kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile … Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/07/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır