Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/527 E. 2022/773 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/527 Esas
KARAR NO : 2022/773

DAVA : İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/07/2022
KARAR TARİHİ : 29/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflarınca … 37. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça bu takibe haksız ve hukuka aykırı şekilde itiraz edildiğini, davalı tarafın müvekkil şirketten borç olarak almış olduğu 500.000,00 TL’yi geri ödemediğini, müvekkil şirketin borç olarak vermeyi taahhüt ettiği bedelin tamamı eksiksiz şekilde geri ödendiğini, ödemelerin 407.750,00 TL’sinin … Bankası kanalı ile 92.250,00 TL’sinin başka bankalar yolu ile ve elden ödendiğini, müvekkil şirketin 01/07/2016 tarihli protokol ile taahhüt ettiği ödemelerin tamamını gerçekleştirdiğini, davalı şirketin müvekkili tarafından yapılacak ödemelere teminat teşkil etmek üzere 15/09/2016 düzenleme tarihli 137.750,00 TL bedelli bir senet ve 15/09/2016 tarihli 335.000,00 TL bedelli bir senet keşide ederek müvekkil şirkete verdiğini, ancak davalı tarafın müvekkil şirket tarafından kendisine borç olarak verilen 500.00,00 TL’yi geri ödemediğini, bu nedenle icra takibi başlattıklarını, davalı tarafın müvekkil şirkete borcu olmadığını, icra takibinin derdest olduğunu, alacağın zaman aşımına uğradığını, işlemiş faizin fahiş olduğu itirazlarında bulunduğunu, bahse konu senet bu itirazın iptali davasınına konu … 37. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı icra takibine dayanak gösterildiğini, senede ve senet üzerindeki imzaya davalı tarafça itiraz edilmediğini, açıklanan bu nedenlerle; davalı tarafça … 37. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli şekilde takibe itiraz etmesi sebebiyle davalı aleyhine %20sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılamam giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkil şirketten … 37. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile müvekkil dernekten iade talebinde bulunulduğunu, davacının 2022 tarihinde icra takibi ikame ettiğini, alacaklısı olduğunu iddia ettiği borcun, 2016 senesinde müvekkil derneğe verdiğini, davacı şirketin tacir olmayan müvekkile verdiğini iddia ettiği paranın borç olarak verilen bir para olduğundan ve niteliğinin ticari bir nitelik taşımamasından dolayı iade edilmesine ilişkin taleplerin genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemelerinde dinlenebileceğini, bu nedenle görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğunu, davacı şirket tarafından müvekkilden dava konusu takip kapsamında talepte bulunulamayacağını, dernekler kanununa göre derneği borçlandırmaya ilişkin karar alınmadan derneğin borçlanabilmesinin mümkün olmadığını, davacı şirket tarafından müvekkil dernekten alınmak istenen faizin fahiş miktarda olduğunu, davacı tarafça hem protokol hemde dava dilekçesinde müvekkile borç olarak gönderildiği iddia edilen para, karz ilişkisinin olduğunu göstermek olduğunu, davacının TBK hükümleri gereğince karza dayalı ikame etmiş olduğu dava ve dayanağı icra takibinde kanun gereği usullere uyulmadığını, açıklanan bu nedenlerle; öncelikle zamanaşımı nedeniyle davanın reddini, dosyaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan görev yönünden usulden reddi ile dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine tevdini, davanın derdestlik sebebiyle usulden reddini, talep edilen faiz miktarları hukuka uygun olmadığından TBK hükümleri gereği verilmesi gereken altı haftalık süre verilmediğinden faize ilişkin itirazlarının kabulünü, TBK 88. Madde ve TBK 120. Madde hükümlerinini dikkate alınmasınıi faizin reddini, TBK 392. Madde hükmünce davanın reddini, davanın tümden reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, ödünç verilen paranın tahsili için başaltılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı dernek ticari işetmesi bulunmadığından bahisle tacir olmadığını ve Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu itirazında bulunmuştur.
Uyuşmazlık, davacı şirket tarafından davalıya 500.00,00 TL borç verilip verilmediği, verilmiş ise borcun ödenip ödenmediğine ilişkindir.
HMK 115. Maddesinin mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır hükmü uyarınca dilekçeler teatisinin tamamlanması ile dava şartı yönünden dosya ele alınmıştır.
Davacı tarafça davalı derneğin ticari işletmesi bulunduğu iddia ve ispat edilmiş değildir. Davacı taraf davalının ticari amaç güderek borç para aldığını açıklamış ise de, davalının tacir sayılabilmesi için ticari işletme işletmesi gerekmektedir. Davalı adı ile yapılan sorgulamada sicil kayıtlarında ticari işletmeye de rastlanmamıştır.
Davacı taraf, kambiyo senetlerinden doğan uyuşmazlıklarda görevli Mahkemelerin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu iddia etmiş ise de, … 37. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra takibinin incelenmesinde takibin sebebinin “01.07.2016 TARİHLİ SÖZLEŞMEDEN KAYNAKLANAN ALACAK 500.000,00 TL” olarak gösterildiği ve takibin genel haciz yolu ile başlatılan takip olduğu görülmüştür. Davaya dayanak icra takibinde kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile başlatılan bir takipte bulunmamaktadır.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/2284 Esas 2016/13427 Karar sayılı ilamının ilgili kısmı;
“Davalı tacir olmayıp dernektir, davalının sıfatı göz önüne alınarak dava tarihi itibariyle ticaret mahkemesi görevsizdir. 6102 sayılı TTK’nın 6335 sayılı Kanunla değişik 5. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re’sen gözetilmelidir. Bu durumda mahkemece dava tarihi de dikkate alındığında davanın asliye hukuk mahkemesinin görevine girdiği gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken” şeklindedir.
İstanbul BAM 43 HD 2020/1495 Esas, 2020/142 Karar sayılı ilamının ilgili kısmı;
“Somut olayda, davacı…Belediyesi Spor Kulübü Derneği, dernek tüzel kişiliği adı altında iş ve eylemlerini gerçekleştirmekte olup TTK’nın 16/1. maddesi gereği derneğin ticari işletme sahibi olduğu iddia ve ispat edilmiş olmayıp aksine ticari işletme veya şirket gibi kabulü gerektiği iddia edilmiştir. Oysaki, davacı … kulübü ise de, dernek tüzel kişiliği adı altında hizmet sözleşmesinin tarafı olup, aynı zamanda bu sıfatla davaya konu faturaları düzenlediğinden ticari işletme olarak kabul edilemez.” şeklindedir.
6102 Sayılı TTK’nın 16/2.maddesinde,‘’Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri ile kamu yararına çalışan dernekler ve gelirinin yarısından fazlasını kamu görevi niteliğindeki işlere harcayan vakıflar, bir ticari işletmeyi, ister doğrudan doğruya ister kamu hukuku hükümlerine göre yönetilen ve işletilen bir tüzel kişi eliyle işletsinler, kendileri tacir sayılmazlar” . denilmiştir.
Somut olayda, davalı tacir olmayıp dernektir. Davalı dernek tüzel kişiliği adı altında uyuşmazlığın tarafı olup, ticari işletme olarak kabul edilemez. Dava TTK 4. maddesindeki mutlak ticari davalardan değildir. Davanın ticaret mahkemesinde görülebilmesi için her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir husustan kaynaklanması veya TTK 4. maddesinde belirtilen konulara ilişkin olması gerekmektedir. Bu nitelikte olmayan malvarlığı haklarına ilişkin davada yargılama görevi 6100 sayılı HMK md. 2 ve 6102 sayılı TTK 4-5. maddeleri gereğince Asliye Hukuk Mahkemeleri’ne ait olup mahkememizin görevsiz olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın, Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle 6100 sayılı HMK md. 114/1-c, 115/2 uyarınca dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-) Kararın kesinleşmesinden itibaren ya da kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflarca müracaat edildiğinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, belirtilen süre içerisinde taraflarca başvuruda bulunulmadığı takdirde HMK md. 20 uyarınca dosyanın resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-) HMK md. 331/2 uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-) Kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için başvurulmadığı taktirde harç ve yargılama gideri konusunda ek karar yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 29/11/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır