Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/524 E. 2023/370 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/524 Esas
KARAR NO : 2023/370

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/07/2022
KARAR TARİHİ : 09/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; Taraflar arasında 26/12/2012 tarihinde… ve Tescili Hizmet Sözleşmesi imzalandığını, davalının kadrolu veya sözleşmeli avukatları tarafından yapılan ipotek tesis ve tescil işlemlerinin bedellerinin, davalıya nasıl ödeneceğinin sözleşmede belirtildiğini ve müvekkili banka tarafından bu tutarların davalıya eksiksiz bir şekilde ödendiğini, davalının sözleşme kapsamında kendisine düşen özen yükümlülüğüne aykırı davranarak Müvekkili Banka tarafından ipotek tesisi ve tescili için kendisine ödenen tutarları tevkil yetkisi verilen sözleşmeli ve kadrolu avukatlarına ödemediğini, dava dışı Av… tarafından müvekkili bankanın da taraf olduğu Kırşehir … AHM … Esas sayılı dosyasından alacak davası açıldığını, müvekkili bankanın asıl işveren davalı şirketin alt işveren olduğunu, Borçlar Kanununun 163. ve 169/1 maddesi kapsamında dış ilişki bakımından müteselsil sorumlu olduklarına karar verildiğini, alacak tutarı bakımından davanın kısmen kabülüne, kısmen reddine karar verildiğini, İlk derece mahkemesinin … karar sayılı kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2019/634 karar sayılı kararıyla onandığını, dava dışı…tarafından …AHM…karar sayılı kararının infazı için Kırşehir… Dairesi … E. sayılı dosyasından müvekkili bankaya ödeme emri gönderildiğini, müvekkili banka tarafından 09.05.2019 tarihinde 32.008,00 TL icra dosyasına ödenerek icra dosyası infaz edildiğini, davalı ile imzalanan sözleşmenin 5.1.7 maddesinde “Firma’nın iş bu sözleşme kapsamında görevlendirilen personeli, avukatları ve diğer kişiler Banka’nın personeli veya çalışanı değildir. Bu nedenle Firma, personelinin bu Sözleşme nedeniyle 3. Kişilere ( Banka ve/veya Kredi müşt calacağı zararlar dahil olmak üzere ) vereceği her türlü zarardan kendisi sorumludur. Firma, işbu sözleşmenin ifasında, gerekli dikkat ve özeni göstermekle ve sözleşme konusu tevkil ettiği avukatların da gerekli her türlü dikkat ve özeni göstermesini sağlamakla yükümlüdür. Firma, görevin gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle doğabilecek zararların muhatabının kendisi olduğunu, ancak herhangi bir şekilde konusu zararları Banka’nın ödemek durumunda kalması halinde Banka tarafından ödenen zararı Banka’nın ilk talebinde nakden ve defaten ve Banka’ca ödeme yapılan tarihten itibaren işleyecek gecikme faizi ve fer’ileriyle birlikte Banka’ya ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt eder .Gecikme faizi oranı olarak ticari işlere uygulanan temerrüt faizi dikkate alınır.” hükmünün olduğunu, müvekkili bankanın Yerleşik içtihatlar ve Yargıtay kararları ışından davalı taraf ile imzaladıkları sözleşme gereğince dava dışı 3. Kişiye ödenen tutarın sözleşme kapsamında kendisine ödenmesi için davalı tarafa 20.12.2021 ve 05.01.2022 tarihinde ihtarname gönderdiğini , ihtarname de davaya konu vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak tutarı olan 32.008 TL ve 09.05.2021 tarihinden itibaren işleyen faiz tutarı talep edildiğini, davalı tarafından davada taraf olmadıkları ileri sürülerek 3. Kişiye müvekkili banka tarafından fazla ödeme yapıldığını, 3.kişinin alacak bakiyesinin 15.000 TL olduğunu, kalan bedelin ödenmeyeceğinin belirtildiğini, ihtarnamede belirtilen sürelerde ödeme olmaması üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü 2022/3693 esas sayılı dosyasından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından 15.000 TL ‘lik tutar kabul edildiğini, kalan tutara ve yasal faize itiraz ettiğini, bu nedenlerle davanın kabulüne, davalının borca ilişkin itirazının iptaline, takibin takip talebinde yazılı şartlarla fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile 24,860,92 TL (Takip sonrası 15.000 TL İcra dosyasına ödenmiş kalan borca, ferilerine ve buna ilişkin işlemiş faize itiraz edildiğini, belirtilen bakiye bedel takip çıkış rakamı olduğunu bu tutara takipten doğan masraflar dahil değildir.) İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibin devamına, haksız itiraz eden davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; Usule ilişkin öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, Esasa dair beyanında ise; tarafların aralarında akdedilmiş olan 26.12.2012 tarihli İpotek Tesisi ve Tescili Hizmet Sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme uyarınca; müvekkilinin tevkil yetkisi vermiş olduğu sözleşmeli avukatlar aracılığıyla davacı banka lehine …Sicil Müdürlüklerinde ipotek tesis ve tescilinin sağlanmasına yönelik her türlü iş ve işlemin yapıldığını, ancak davacının, gerçeğe aykırı bir şekilde müvekkilinin banka tarafından müvekkiline ödenen tutarları tevkil yetkisi vermiş olduğu sözleşmeli avukatlara ödemediğini iddia ettiğini, davacının iddiasının her türlü somut dayanaktan uzak, kötü niyetli olduğunu, davacının, dava dışı Av. …’nın Kırşehir … AHM …E., …K. Sayılı dosyası ile davacı ve müvekkili aleyhine açmış olduğu alacak davasında müvekkilinin müteselsilen sorumlu olduğuna karar verildiğini, davacının, bu ilama dayanak dava dışı Av. … tarafından davacı aleyhine başlatılan Kırşehir …Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyasına 32.008,-TL ödeme yaptığını iddia ettiğini, buna mukabil davacının, müvekkili davalıdan yukarıda anılan icra dosyasına yapmış olduğu ödemenin tamamı olan 32.008,-TL’yi talep ve tahsil etmek istediğini, 18.01.2016 tarihinde Kırşehir … AHM’nin … E. Sayılı dosyasıyla davacı bankanın ihtarname niteliğindeki yazı ile yani 20.12.2021 tarihinde haberdar olunduğunu, müvekkiline anılan davaya ilişkin dava dilekçesi ve ilgili gerekçeli kararının usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğini, cevabi ihtarnamelerinde ve İstanbul … İcra Dairesi…E. Sayılı icra takibine kısmi itiraz yapılarak müvekkili tarafından tevkil yetkisi verilen Av. …’nın hak etmiş olduğu ücretten daha fazlasının ödendiğini, 31/12/2013 tarih ve 9903 serbest meslek makbuz numarası ile 20.947,50,-TL tutarında makbuz düzenlendiğini, yine dava dışı Av. …’ya 17/02/2014 tarihinde…şubesindeki hesaplarından 5.947,50,-TL ödeme yapıldığını, muhasebe kayıtlarına göre 2013-2014 cari hesap cetveline göre dava dışı Av. …’nın müvekkili firmadan sadece 15.000,- TL tutarında alacağı bulunduğunu, bu tutarın da 02.03.2022 tarihinde 18.152,- TL (15.000,-TL artı icra harç ve masraflarıyla beraber) İstanbul … İcra Dairesi … E. Sayılı icra dosyasına ödendiğini, ticari defterlerinin bilirkişi marifetiyle incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucunda ortaya çıkacağını, müvekkilinin davacıya başkaca bir ödeme yapmasının müvekkilinin maddi hak kaybına ve mali açıdan çöküşüne neden olacağı gibi, dava dışı Av. …’nın da alacağını mükerrer tahsil edecek olmasına ve işbu durumun salt anılan şahsın sebepsiz zenginleşmesine yol açacağını, açıklanan ve mahkemece re’sen nazara alınacak sebepler neticesinde; itirazın iptali davasının öncelikle zamanaşımı nedeniyle usulden reddi, Mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddini, % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep etmiştir.

Mahkememizce tarafların bildirdiği deliller toplanmış, icra dosyasının UYAP kayıtları, bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen 26/12/2012 tarihli ipotek tesisi ve tescili hizmet sözleşmesinde belirtilen edimlerin taraflarca gereği gibi yerine getirilip getirilmediği davacının dava dışı …’ya yapmış olduğu ödeme nedeniyle davalıya rücu şartlarının oluşup oluşmadığı öyle ise miktarı hususlarında toplanmaktadır.
Davalı tarafça zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de ödeme ve dava tarihleri nazara alınarak yerinde olmayan zamanaşımı itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Davaya konu İstanbul … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyasının UYAP kayıtları dosyamız arasına alınıp incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 32.008,00-TL asıl alacak, 7.852,92-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 39.860,92 TL’lik ilamsız takipte bulunduğu,ödeme emrinin borçluya 05/02/2023 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlu vekili 07/02/2022 havale tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 25/01/2023 tarihli ara kararı gereğince dosyamız rapor hazırlanmak üzere Mali Müşavir ve Ticaret Mevzuatından Kaynaklanan Hesaplamalarda Uzman bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 10/04/2023 tarihli raporda özetle;
“i.Akdedilen sözleşme ile davalı şirketin, çalışanlarının görevini gereği gibi ifa etmemeleri nedeniyle doğabilecek zararların muhatabının kendisi olduğunu, ancak herhangi bir şekilde söz konusu zararları Banka’nın ödemek durumunda kalması halinde Banka tarafından ödenen zararı Banka’nın ilk talebinde nakden ve defaten ve Banka’ca ödeme yapılan tarihten itibaren işleyecek gecikme faizi ve fer’ileriyle birlikte Banka’ya ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt ettiği,
ii. Davalı şirket çalışanı olduğu mahkeme ilamı ile de tespit edilen dava dışı avukatın alacaklarından, huzurdaki davanın taraflarının müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarına dair hüküm tesis edilmiş ve bu hüküm Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin 2019/634 sayılı kararıyla onanmışsa da taraflar arasındaki sözleşmenin iç ilişkiyi düzenlediği ve dolayısıyla çalışanlarının görevini gereği gibi ifa etmemeleri nedeniyle doğabilecek zararlardan sözleşmenin 5.1.7. maddesi uyarınca davalının sorumlu olacağı hususları bir arada değerlendirildiğinde davacının davalıya rücu etme hakkı olduğu,
iii.Dava dışı Av. … tarafından işbu davanın taraflarının borçlu olduğu Kırşehir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden açılan alacak davası nedeniyle, davacı bankanın Kırşehir İcra Dairesi …E. sayılı dosyası için 09.05.2019 tarihinde 32.008,00 TL ödediğinin müşahede edildiği; bu noktada davacının, sözleşmenin 5.1.7. maddesi uyarınca iç ilişkide davalıya rücu edebileceğinin düşünüldüğü,
iv. Dosyaya mübrez belgelerden davalının “İstanbul …İcra Müd. … E sayılı dosya borcu ödemesi” açıklaması ile İstanbul …İcra Müdürlüğü hesabına 18.152,66 TL’lik ödeme yaptığı hususu nazara alındığında, ödenen işbu bedelin davacı bankanın üçüncü kişiye ödediği bedelden mahsubunun ardından bakiye bedelin davacı şirkete iade edilmesi gerektiği,
Sayın Mahkemenin kısmen veya tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde; davacının takip tarihi itibari ile 32.008,00 TL alacağının olduğu, takip tarihine kadar işlemiş faiz tutarının 4.095,02 TL olduğu, ANCAK Davalının 02.03.2022 tarihinde icra dosyasına yaptığı 18.152,66 TL’lik ödeme sonrasında davacının dava tarihi itibari ile 26.285,91 TL alacağının olduğu,
Ancak, Sayın Mahkemenin davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, İcra İnkâr Tazminatı ve sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri de kaldığı, kanaatlerine ulaşılmıştır.” yönünde tespitlerde bulunulduğu, raporun ayrıntılı, gerekçeli, dosya kapsamına uygun nitelikte düzenlenmiş olduğu, hüküm kurmaya elverişli tespit ve değerlendirmeler içerdiği görülmüş, bu doğrultuda davalı vekilinin ek rapor alınması yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında 26/12/2012 tarihli İpotek Tesisi ve Tescili Hizmet Sözleşmesi ve protokolünün imzalandığı hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Buna göre dava konusu ile ilgili sözleşme hükümleri aşağıdaki gibidir:
Madde 5.1.7 Firma’nın iş bu sözleşme kapsamında görevlendirilen personeli, avukatları ve diğer kişiler Banka’nın personeli veya çalışanı değildir. Bu nedenle Firma, personelinin bu Sözleşme nedeniyle 3. Kişilere (Banka ve/veya Kredi müşterilerinin maruz kalacağı zararlar dahil olmak üzere) vereceği her türlü zarardan kendisi sorumludur. Firma, işbu sözleşmenin ifasında, gerekli dikkat ve özeni göstermekle ve sözleşme konusu tevkil ettiği avukatların da gerekli her türlü dikkat ve göstermesini sağlamakla yükümlüdür. Firma, görevin gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle doğabilecek zararların muhatabının kendisi olduğunu, ancak herhangi bir şekilde söz konusu zararları Banka’nın ödemek durumunda kalması halinde Banka tarafından ödenen zararı Banka’nın ilk talebinde nakden ve defaten ve Banka’ca ödeme yapılan tarihten itibaren işleyecek gecikme faizi ve fer’ileriyle birlikte Banka’ya ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt eder. Gecikme faizi oranı olarak ticari işlere uygulanan temerrüt faizi dikkate alınır.
Somut olayda, taraflar arasında imzalanan 26/12/2012 tarihli İpotek Tesisi ve Tescili Hizmet Sözleşmesi ve protokolü nedeniyle dava dışı Av. … tarafından işbu davanın taraflarının borçlu olduğu Kırşehir 1. AHM 2018/219 Esas sayılı dosya üzerinden açılan alacak davası nedeniyle, davacı bankanın Kırşehir … Dairesi… E. sayılı dosyası için 09.05.2019 tarihinde 32.008,00 TL ödediği, 26/12/2012 tarihli sözleşmenin 5.1.7 maddesi gereğince dava dışı 3. kişiye ödenen tutarın sözleşme kapsamında kendisine ödenmesi için davalı tarafa 20.12.2021 ve 05.01.2022 tarihinde ihtarname gönderdiği, ihtarname de davaya konu vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak tutarı olan 32.008 TL ve 09.05.2021 tarihinden itibaren işleyen faiz tutarı talep edilmiş, ancak işbu ihtarnamelere;
29.12.2021 tarihinde davalı şirketin cevabında; “.. 29.12.2021 … Hizmetleri A.Ş. ile bankanız arasında “26.12.2021 tarihinde ipotek Tesisi ve Tescili Hizmet” adı altında imzalanan herhangi bir evrak bulunmamaktadır. Arz edilen nedenle, herhangi bir somut gerekçeye dayanmadan firmamızdan talep edilen 32.008,00 TL tutarındaki borcu kabul etmediğimizi ve külliyen itiraz ettiğimi bildiririz” şeklinde takip tarihinden önce cevap verildiği anlaşılmıştır.
14.01.2022 tarihinde davalı vekilinin cevabında; “.. 20.72 2021 tarihli ihtarnamenizle, müvekkil Arma ile bankanız arasında 26.12 2012 tarihinde imzalanan ipotek Tesisi ve Tescili Hizmet Sözleşmesi gereği, …’ya ödemiş olduğunuz 32.008 TL’yi talep etmektesiniz. Ancak, müvekkil firmanın muhasebe incelemesinde 2013-2014 resmi defter kayıtlarımızdaki cari hesaba göre davacı … bizden sadece 15.000 -TL tutarında alacaklıdır. …’ya yapılmış olan ödemeler hesaba katılmaksızın bankanız tarafından 32.008,00 TL tutarında ödeme yapıştır.
Dolayısıyla, bankanız bilgimiz haricinde dava yoluna başvurmuş olan …’ya yine işbu alacak davasını müvekkili dahil etmeksizin hak etmiş olduğu alacağından fazlasını ödemiştir. Bankanızın, müvekkil firmayı davaya dahil veya durumdan haberdar etmeksizin yapmış olduğu mükerrer ödemeden müvekkil firmanın sorumlu. tutulması mevzubahis olamaz. Tarafınızca gönderilen ihtarnameye cevabınızın içeriğinde talep etmiş olduğunuz 32.008,00 TL tutarındaki alacak talebine itiraz ederiz” şeklinde takip tarihinden önce cevap verildiği anlaşılmıştır.
Davalının ihtarnamede belirtilen sürelerde ödeme yapmaması üzerine davacı bankanın İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalı şirketin ise 15.000 TL ‘lik tutarı kabul ederek kalan tutara ve yasal faize itiraz ettiği, bunun üzerine davacı bankanın takibe konu borca ilişkin itirazının iptali ile takibin takip talebinde yazılı şartlarla devamı, alacağın 9020’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi için huzurdaki davayı açtığı anlaşılmıştır.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2018/3235 E. 2019/634 K. İncelemesi; Dava dışı …’nın davacı sıfatıyla Kirşehir …AHM … E. sayılı dosya ile işbu dosyanın taraflarını dava ettiği dosyada; Davacı, “24.02.2011 tarihli vekaletname ile davalılar arasında yapılan sözleşme gereğince davalı … A.Ş. lehine tesis edilecek ipotek işlemlerini yapma işini avukat olarak belirli bir ücret karşılığında üstlendiğini, bu doğrultuda 285 adet işlem yaptığını, ulaşım giderlerini karşıladığını, yapılan iş karşılığı 20.947,50 TL ücret, 4.275,00 TL Gelir Vergisi Stopajı ve 9618 KDV’ye ilişkin serbest meslek makbuzu kestiğini, talep edilmesine rağmen davalılarca hiçbir ödeme yapılmadığını ileri sürerek toplam 29.947,50TL’nin fatura tarihi olan 31/12/2013 tarihinden itibaren ticari kredilere uygulanan en yüksek faiz oranıyla birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı … AŞ., diğer davalı ile ipotek tesis işlemlerinin yapılması amacıyla akdedilen 26.12.2012 tarihli sözleşme gereğince husumetin kendisine yöneltilemeyeceğini, tüm sorumluluğun sözleşme gereğince diğer davalıya ait olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Diğer davalı usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunmamış ve yargılamaya katılmamıştır.
İlk derece mahkemesi davalılar arasında imzalanan sözleşmeye göre davalı … Bankasının asıl işveren, diğer davalının ise alt işveren olduğu, TBK 163 ve 169/1.maddeleri gereğince davalıların alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu oldukları, davacının vekaleten işlem yaptığı ve 18.955,60 TL ücrete hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne 18.984,00 TL’nin tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı … A. Ş. istinaf kanun yoluna başvurmuş, yapılan inceleme sonucunda Dairemizin 2017/1814 E, 2018/643 K, sayılı ilamı ile kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olduğu gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiş, mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, 18.955,60 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, bu karara karşı davalı Davalı … A. Şirketi kararı istinaf ettiği, istinaf dilekçesinde; diğer davalı ile 26.12.2012 tarihinde imzalanan sözleşme gereğince husumetin kendisine yöneltilemeyeceğini, sözleşmede vekalet ücretinin diğer davalı tarafından ödeneceği ve kendisinden hiçbir talepte bulunulamayacağına dair açık düzenleme yapıldığını ve davacının talep ettiği ücretten diğer davalının sorumlu olduğunu savunarak kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2018/3235 E. 2019/634 Kararında; Tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun gerekçeli, denetime elverişli ve somut olayın özeliklerine uygun olması, her ne kadar davalılar arasında yapılan sözleşmede avukatlık ücretinden davalı …A.Ş.’nin sorumlu olduğu düzenlense de davacı avukatın davalı …Bankasının vekili olduğu, davacı avukatın davalı müvekkilinden ücret talep edebileceği, davalılar arasındaki sözleşmenin kendi aralarındaki iç ilişkiye ilişkin olduğu anlaşılmakla, mahkemece verilen kararda isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı bankanın istinaf sebepleri bu nedenlerle yerinde olmadığını belirterek Davalı … A.Ş.’nin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b.l maddesi gereğince esastan reddine karar vermiştir.
Dava dışı Av. …’nın 31.12.2013 tarihinde… nolu serbest meslek makbuzu tanzim ettiği, işbu makbuzu davalı şirketin kayıtlarına aldığı, makbuz tutarının 20.947,50 TL olduğu, davalı şirketin dava dışı Av. …’nın hesabına 17.02.2014 tarihinde 5.947,50 TL ödeme yaptığı, kalan 15.000 TL’nin huzurdaki davaya konu edilen takip tarihine kadar Dava dışı Av. …’ya ödenmediği anlaşılmıştır. Davalı şirketin takip tarihinden sonra 02.03.2022 tarihinde huzurdaki davanın konusu olan İstanbul…İcra Müdürlüğünün hesabına …E sayılı dosyası açıklaması ile 18.152,66 TL ödeme yaptığı anlaşılmıştır.
Yukarıda anılan taraflar arasındaki 26/12/2012 tarihli İpotek Tesisi ve Tescili Hizmet Sözleşmesinin dava konusu ile ilgili 5.1.7. madde hükmüne göre, davalı şirket, çalışanlarının görevini gereği gibi ifa etmemeleri nedeniyle doğabilecek zararların muhatabının kendisi olduğunu, ancak herhangi bir şekilde söz konusu zararları Banka’nın ödemek durumunda kalması halinde Banka tarafından ödenen zararı Banka’nın ilk talebinde nakden ve defaten ve Banka’ca ödeme yapılan tarihten itibaren işleyecek gecikme faizi ve fer’ileriyle birlikte Banka’ya ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt etmiştir.
Davalı şirket çalışanı olduğu mahkeme ilamı ile de tespit edilen dava dışı avukatın alacaklarından, huzurdaki davanın taraflarının müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarına dair hüküm tesis edilmiş ve bu hüküm Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin 2019/634 sayılı kararıyla onanmışsa da taraflar arasındaki sözleşmenin iç ilişkiyi düzenlediği ve dolayısıyla çalışanlarının görevini gereği gibi ifa etmemeleri nedeniyle doğabilecek zararlardan sözleşmenin 5.1.7. maddesi uyarınca davalının sorumlu olacağı hususları bir arada değerlendirildiğinde davacının davalıya rücu etme hakkı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Müteselsil borçluluk; alacaklının, kanun veya sözleşme gereğince alacağının tamamını veya bir kısmını, birden çok borçlunun birinden veya tamamından isteme hakkına sahip olduğu bir borç türüdür. Müteselsil borçlulukta borçluların sorumluluğu, borcun tamamı ifa edilene kadar devam eder. Ancak borçlulardan birinin borcun tamamını ifa etmesiyle tüm müteselsil borçluların alacaklıya karşı olan sorumluluğu sona erer. Bu aşamadan sonra ise borçlular arasında iç hesaplaşma gerçekleşir. Müteselsil borçlu, alacaklıya karşı, borçlular arasındaki hukuki ilişkiye göre borcun bir kısmını karşılaması gerektiği yönünde bir savunma yapamaz. Bu sebeple, iç ilişkide sorumlu olduğundan daha yüksek tutarda bir borcu ifa etmek zorunda kalabilir.
Nitekim dava dışı Av. … tarafından işbu davanın taraflarının borçlu olduğu Kırşehir … AHM …Esas sayılı dosya üzerinden açılan alacak davası nedeniyle, davacı bankanın Kırşehir … Dairesi …E. sayılı dosyası için 09.05.2019 tarihinde 32.008,00 TL ödediği müşahede edilmektedir. Bu noktada davacının, sözleşmenin 5.1.7. maddesi uyarınca iç ilişkide davalıya rücu edebileceği sonucuna ulaşılmış olup dosyaya mübrez belgelerden davalının “İstanbul …İcra Müd… E sayılı dosya borcu ödemesi” açıklaması ile İstanbul …İcra Müdürlüğü hesabına 18.152,66 TL’lik ödeme yaptığı hususu nazara alındığında, ödenen işbu bedelin davacı bankanın üçüncü kişiye ödediği bedelden mahsubunun ardından bakiye bedelin davacı şirkete iade edilmesi gerektiği kanaatine varıldığından hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile taleple bağlı kalınarak davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 24.860,92-TL alacak miktarı üzerinden kaldığı yerden devamına, alacak miktarı likit olduğundan asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulü ile, taleple bağlı kanılanarak davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 24.860,92-TL alacak miktarı üzerinden kaldığı yerden devamına,
2-Asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 1.698,25 TL harçtan peşin alınan 424,57 TL harcın mahsubu ile bakiye ‭ 1.273,68 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvuru harcı, 11,50-TL vekalet harcı, 424,57-TL peşin harç, 5.000,00 TL bilirkişi ücreti, 97,00 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 5.613,77‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 09/05/2023

Katip
✍e-imzalı

Hakim
✍e-imzalı