Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/508 E. 2022/846 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/508 Esas
KARAR NO : 2022/846

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 20/07/2022
KARAR TARİHİ : 21/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 20/07/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin alacağına kavuşamama ihtimaline binaen alacak tutarınında yüksek olması da dikkate alınarak ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini, arabuluculuk faaliyetine rağmen davalı tarafla anlaşılma sağlanamadığını, dava dışı sigorta ettiren … Ticaret A.Ş ile müvekkil sigorta şirketi arasında sigortalı … A.Ş. için Leasıng All Risk Sigorta Poliçesi akdedildiğini, dava konusu kaza karayolları sayılan bir alanda meydana geldiğini, 23.03.2021 tarihinde sigorta ettirene ait iş yerinde davalı sürücünün kusurlu hareketi ile sigortalı mülkiyetindeki Forklift aracında hasar meydana geldiğini, davalı sürücüsünün kusurlu hareketinden dolayı sorumlu olduğunu, oluşan zarar sebebiyle … A.Ş. Tarafından 29.07.2021 tarihinde sigortalıya 4.082,64 EUR hasar tazminatı ödendiğini, müvekkil şirketin Türk Ticaret Kanunu 1472. Maddesi gereğince davalıya rücu hakkı bulunduğu, dava konusu alacağın kamu bankalarının o yabancı para birimi için bir yıllık mevduata uyguladığı en yüksek orandaki faizi ile birlikte tahsili gerektiğini, davalıların menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini, sayın mahkeme aksi kanaatte ise ihtiyati tedbir kararı verilmesini, 4.082,64 EUR tutarındaki alacağın 29.07.2021 tarihinden itibaren söz konusu alacağa işleyecek kamu bankalarının o yabancı para birimi için bir yıllık mevduata uyguladığı en yüksek orandaki faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Ltd. vekilinin 25/08/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; eldeki dava için talep olunan ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebi davanın esasına dönük talepleri ihtiva eder nitelikli olmakla ve davalı şirketin aşağıda açıklanan sebeplerle sorumluluğu olmadığı için bu taleplerinin reddini talep ettiğini, eldeki davaya konu talepler zaman aşımına uğradığını, ayrıca sayın mahkeme iş bu davada yetkili mahkeme olmadığını, zira HMK 16. Maddesine göre davaların davalının adresindeki mahkemelerde görülmesi gerekmekle davalı şirketin adresi Mersin il merkezi olmakla eldeki davanın yetkisizlikle Mersin mahkemelerine gönderilmesini talep ettiğini, davacı taraf her ne kadar dava dilekçesi ile 4.082,64-Euro dava değeri belirtmiş ise de harcın eksik yatırıldığını, görülmekle eksik tutara göre dava harcını tamamlamak üzere, davacıya yasal 1 haftalık süre verilmesini, eğer ikame sağlanmazsa davanın usulden reddini talep ettiğini, ayrıca eldeki dava davalı müvekkil şirkete yöneltilemeyeceği için eldeki davanın husumetten de reddini talep ettiğini, öncelikle davacının likit bile olmayan bir alacaktan dolayı talep ettiği ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerinin reddini, davanın … Sigorta A.Ş. Ve … Sigorta şirketlerine ihbarını, davanın yetkili Mersin Merkez Adliyesi Mahkemeleri’ne gönderilmesini, davanın tüm taleplerinin hem usulden hem de esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Arabuluculuk son tutanak sureti, hasar dosyası sureti, ekspertiz raporu sureti, sigorta poliçesi sureti, ödeme belgeleri, olaya ilişkin tutanak suretleri, fotoğraflar, ZMMS ve Kasko poliçesi suretleri dosya arasında delil olarak mevcuttur.
GEREKÇE: Dava, üçüncü kişi lehine yapılan sigorta kapsamında meydana gelen zarar nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen bedelin rücuen tazmini davasıdır.
Dava dışı sigorta ettiren … A.Ş ile davacı sigorta şirketi arasında dava dışı ve lehine sigorta ettirilen … A.Ş. için Leasing All Risk sigorta poliçesi akdedildiği, 23.03.2021 tarihinde sigorta ettirene ait iş yerinde davalı şirkete ait davalı …’in sürücüsü olduğu aracın dava dışı şirkete ait ve sigortalı forklift aracında hasara sebebiyet verdiği, bu hasar kapsamında ödeme yapıldığı, yapılan ödeminin rücu yoluyla tazmini amacıyla işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Huzurdaki dava, başkası lehine yapılan sigortadan kaynaklanmaktadır. Başkası lehine sigorta, sigorta ettirenin sigorta sözleşmesini kendi adına başkası için (üçüncü kişi yararına) yapması halinde söz konusu olaktadır (TTK mad.1454/1). Bir başka anlatımla burada sigorta ettiren üçüncü bir kişinin menfaatini sigorta ettirmektedir.
TTK gereğince başkası/başkaları lehine sigorta kabul edilen bir hal söz konusudur. Şöyle ki; bir malın veya o mala ilişkin hakkın yalnız bir kısmında menfaat sahibi olan kişi, kendisine ait kısımdan fazlasını da sigorta ettirmişse, sigortanın bu fazlaya ilişkin kısmı, sigorta ettirenle aynı menfaate sahip olanlar lehine yapılmış sayılır (TTK mad.1455/1).
Lehine sigorta sözleşmesi yapılan sigortalı (üçüncü kişi) ile sigortacı arasındaki ilişkiye gelince; başkası lehine sigortada lehine sözleşme yapılan üçüncü kişinin (sigortalı) sözleşmenin tarafı olmadığını görmekteyiz. Sigortalı sözleşmenin tarafı olmamasına rağmen, Kanunda sigorta ettirenin bilgisine ve davranışına hukuki sonuç bağlanan durumlarda, sigortadan haberi olması şartı ile sigortalının, temsilci söz konusu ise temsilcinin, can sigortalarında da lehtarın bilgisi ve davranışı da dikkate alınmaktadır.
Bu kapsamda dava, dava sözleşmenin tarafları arasında değil; sorumluluğundan kaynaklanmıştır. TTK’nun 1301. maddesi (6102 sayılı TTK m. 1472) hükmü gereğince sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve sigortalının hak ve yetkilerine sahip olur. Bu halefiyet ilkesi gereğince, sigortalı zarar sorumlusuna karşı tazminat davasını hangi yer mahkemesinde açması gerekiyor ise, kasko sigortacısının da rücu davasını aynı yer mahkemesinde açması gerekir.
6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin birinci fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Yine aynı Kanunun 16. maddesinde ise “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir” hükmü yer almaktadır.
6100 sayılı HMK’nın haksız fiillerde yetkiyi düzenleyen 16. maddesinde de esasen HMK’nın 7/I-2. cümlesindeki düzenleme anlamında kesin yetki sözkonusu değildir. Kanun koyucunun maddenin düzenlenmesinde ortaya koyduğu gerekçeden de bu durum fiilden doğan davalarda uygulamada ve doktrinde oluşan görüşler dikkate alınarak haksız fiilin işlendiği yer dışında zararın meydana geldiği yer, gelme ihtimalinin bulunduğu yer ve karşılaştırmalı hukuktaki örnekler de dikkate alınarak zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkili olarak kabul edilmiştir. Bu anlamda; dava sebebi olan haksız fiil halinde dahi HMK’nın 16. maddesi gereğince birden fazla mahkemenin yetkili kılınarak davacıya bir seçimlik hak tanınmış olması gözönüne alındığında, davacı, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasının bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiç birisinde açmaz ve yetkisiz bir mahkeme de açar ise o zaman seçme hakkı davalılara geçer (Yargıtay 5.Hukuk Dairesi, 03/11/2020 Tarih, 2020/7586 Esas ve 2020/9096 Karar).
Dava konusu olayda, haksız fiilden zarar gören sigortalı olan dava dışı sigorta ettiren … A.Ş.’nin yerleşim yeri …, davalı şirketin yerleşim yeri Mersin ve davalı gerçek kişinin yerleşim yeri … ilidir. Davacı ise sigorta poliçesinin tarafı olmayan lehine sigorta ettirilen şirketin yerleşim yeri adresinde davasını açmakla seçim hakkı davalılara geçmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 19/2. maddesine göre, yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Aynı maddenin son fıkrasında ise yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir, hükümleri karşısında davalı şirket vekilinin süresi içerisinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunduğu ve somut uyuşmazlıkta kesin yetki kuralının bulunmadığı anlaşılmakla, davalı şirketin “…” adresinde mukim olduğu anlaşılmakla, davada … Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğundan, yetkisizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM; Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, dosyanın talep halinde ve karar kesinleştiğinde, yetkili … Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-Yargılama gideri, harç ve vekâlet ücreti konusunun yetkili mahkemece karara bağlanmasına,
3-HMK 20/1 maddesi gereğince, mahkememiz kararının kesinleşme tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde, dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi durumunda DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
4-Davacı tarafından, HMK 20/1 maddesi gereğince işlem yapılmaz ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilirse; davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde, davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın davacıya iadesine,
6-Sair hususların gerekçeli kararda yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı yanın yokluğunda verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2022

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)