Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/507 E. 2023/570 K. 07.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/507 Esas
KARAR NO : 2023/570

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 20/07/2022
KARAR TARİHİ : 07/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 20/07/2022tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili şirket … Hiz. Tic. Ltd. Şti.(eski ünvanı …)’in, davalı taraf … A.Ş.’ye vermiş olduğu taşıma hizmeti karşılığı fatura düzenlemiş olduğunu ve davalı tarafa gönderdiğini, davalı tarafIN yasal süresi içinde faturaya itiraz etmediğini, fatura içeriğini ve bedelini kabul ettiğini, takibe konu fatura bedeli süresinde ödenmediğinden taraflarınca … 32. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile davalı taraf aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davalı şirkete tebliğ edildiğini, davalı yanın hiçbir haklı sebep göstermeksizin takibe itiraz ederek, takibin durmasına sebebiyet verdiğini, iş bu dava açılmadan önce arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, dava konusu olan uyuşmazlık konularında anlaşma sağlanamadığını belirterek, davalı borçlu tarafından … 32. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapılan haksız ve kötüniyetli itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötüniyetli itiraz sebebiyle 2004 Sy. İİK. m.67 gereğince asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 16/09/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın fatura alacağının tahsili amacı ile …. 32. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatmış olduğunu, taraflarınca haksız ve mesnetsiz takibe itiraz edildiğini, icra takibinin durdurulduğunu, davacı tarafın işbu davaya konu icra takibine esas olarak dayandırdığı faturayı …A.ş… adına kesmiş olduğunu, … Hastanesi’nin ayrı bir tüzel kişiliği olmayıp …A.Ş. Bünyesinde olduğunu, . Ancak faturanın …adına kesildiğini, bu sebeple söz konusu davaya husumet itirazlarını sunma zaruretinin hasıl olduğunu, davacının iddialarının hangi döneme ilişkin olduğunun belli olmadığı gibi, müvekkili şirkete tebliğ edilmiş ve ödenmemiş herhangi bir faturanın da bulunmadığını, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, likit olmayan bir alacak için tazminat talep edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, husumet itirazlarının kabulü ile davacının dayanaktan yoksun davasının öncellikle usulden reddine, Mahkeme aksi kanaate ise esastan reddine, davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… 32. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, Bilirkişi Raporları, Arabulculuk Anlaşamama Son Tutanağı dosyada mevcuttur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
31/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”Dosya mevcudu, davalı şirketin ve dava dışı …A.Ş’nin 2020 ve 2021 yılı ticari defterleri, icra ve dava dosyası ile yine bu kayıtların dayanağı belgelerin muhasebesel yönden tetkiki sonucunda ve raporumuzun içinde açıklanan nedenlerle; İncelenen davalı şirkete ait 2020 ve 2021 yılı ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter defterlerinin yasal süresinde onaylandığı, davalı şirketin 2020 ve 2021 yılı ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutmuş olduğundan davalı şirketin 2020 ve 2021 yılına it ticari defterlerinin sahibi lehine delil nit aşıdığı, incelenen dava dışı …A.Ş.’ye ait 2020 ve 2021 yılı ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter defterlerinin yasal süresinde onaylandığı, dava dışı … A.Ş.’nin 2020 ve 2021 yılı ticari defterlerinin TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tutmuş olduğundan dava dışı … A.Ş.’nin 2020 ve 2021 yılına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde; Davacı şirket ile davalı şirket arasında 2020 ve 2021 yılında cari hesaba dayanan ticari ilişkinin bulunmadığı, 44 Davacı şirketin dava ve icra takibine konu ettiği 17.03.2020 – tarihli … nolu 2.242,00 TL tutarlı “…” açıklamalı faturanın dava dışı …A.Ş. … ünvanına düzenlenmiş olduğu, dava ve icra takibine konu olan faturanın dava dışı …A.Ş.’nin merkez ve şubelerine ait ticari defterlerinde kayıt altına alınmadığı, Dava dışı … A.Ş.’nin merkez ve şubelerine ait ticari defterlerinde dava ve icra takibine konu olan faturanın kayıt altına alınmamasından kaynaklı olarak dava dışı şirketin icra takip tarihi olan 24.07.2020 tarihi itibariyle davacı yana herhangi bir borcunun bulunmadığı, tarafların icra inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin değerlendirilmesinin Sayın Mahkemenizin takdirinde olduğu” yönünde sonuç ve kanaatine varıldığı görülmüştür.
Talimat yoluyla alınan 08/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”Davalı ….A.Ş’nin 2020-2021 yılı defter ve belgelerinin …’da olduğu ve … adresinde defter ve belgelerin yerinde incelenmesi davalı vekili tarafından yazılı olarak talep edildiği, sunulmuş olan belgelerin inceleme yapmak için yeterli olmaması nedeniyle tarafımdan herhangi bir tespitin yapılamadığı” yönünde rapor sunulduğu görülmüştür.
26/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”Yukarıda Değerlendirme başlıklı bölümde davalı vekilinin lehe olan rapora karşı beyanları, talimat yoluyla alınan bilirkişi raporunun incelenmesi ve tarafımdan düzenlenen kök raporla karşılaştırılma yapılması neticesinde; Tarafımdan düzenlenen Kök raporda teferruatlı olarak açıklamalar yapılmış olup, Kök Rapor’da yer bulan görüşümü aynen muhafaza ettiğim ve kanaatimin aynı olduğu” yönünde sonuç ve kanaatine varıldığı görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, taşıma hizmeti kapsamında hazırlanan faturaların ödenmemesinden kaynaklı açılan itirazın iptali davasıdır.
Huzurdaki davada taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında bir borç ilişkisi bulunduğu iddia edilmiş, sözleşme kapsamında davacı yanca verilen hizmet karşılığı hazırlanan faturaların davalı yana tebliğ edildiği, davalı yanca hizmetin verilmediği gerekçesiyle bir kısım faturaların ödenmediği ve uyuşmazlığın bu ilişkiden kaynaklı bir kısım fatura alacağına dayandığı anlaşılmaktadır.
Bir davada çekişmeli olguların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği konusuna, ispat yükü denir. Her iki taraf da ispat yükünün kime düştüğünü gözetmeden delil göstermişler ise bu halde hâkimin ispat yükünün hangi tarafa düştüğünü araştırmasına gerek yoktur. Çünkü hâkim, ilk önce tarafların gösterdikleri delilleri incelemekle yükümlüdür. İki tarafın (veya bir tarafın) gösterdiği deliller ile davaya ilişkin bütün çekişmeli olgular aydınlanmış ise yine ispat yükünün hangi tarafa düştüğünü araştırmakta bir yarar yoktur. Buna karşılık, gösterilen delillerin hâkime dava hakkında tam bir kanaat vermemesi halinde, ispat yükünün hangi tarafa düştüğünün tespit edilmesinde yarar vardır.
Delillerin davayı etkileyecek çekişmeli hususlarda gösterileceği ve ispat faaliyetinin çekişmeli vakıalar için söz konusu olduğu hususu göz önünde bulundurulmalıdır ( 6100 sayılı HMK m.187/1). TMK 6. maddesinde; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” denilmiştir. HMK’nun “İspat yükü” başlıklı 190. maddesinde ise bu düzenlemeye paralel bir düzenleme getirilmiştir. Anılan maddede “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” denilmiştir.
İspat yükü ilk önce kural olarak davacıya düşer; yani davacı davasını dayandırdığı olguları ispat etmelidir. Kendisine ispat yükünün düştüğü taraf, uyuşmazlık konusu olguyu ispat edemezse davayı kaybeder. O taraf davacı ise davası reddedilir, davalı ise mahkûm edilir. Kendisine ispat yükü düşmeyen taraf, karşı (kendisine ispat yükü düşen) tarafın iddiasını (olguyu) ispat etmesini bekleyebilir. Kendisine ispat yükü düşen taraf iddiasını ispat edemezse, diğer (kendisine ispat yükü düşmeyen) tarafın onun iddiasının aksini (hilafını) ispat etmesine gerek yoktur; o olgu ispat edilmemiş (yani dava bakımından yok) sayılır.
Somut olayda davalı yan icra dosyasına yapmış olduğu itirazda davacı yana hiçbir borcunun olmadığı gerekçesiyle alacağa itiraz etmiş, huzurdaki davada davalı yan cevap dilekçesi ile husumet itirazı yanında faturanın hazırlandığı şirket ile hiçbir bağlarının olmadığı ve davacının alacağının bulunmadığı savunması yapılmıştır. Bu durumda ispat yükü davacı yanda olduğu görülmekle, ticari ilişki ve sözleşme karşılığı hizmetin verilip verilmediği, alacağın ticari kayıtlara nasıl işlendiği ve davacının alacaklı olup olmadığı hususunda tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesine karar verilmiştir.
HMK’nun 222/3 maddesi; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.” hükmünü içermektedir. Bununla beraber Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2017/425 K. 2021/440 sayılı kararında; “Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatının gerektiği düzenlendiğinden, ticari defterlerin kesin delil olduğu anlaşılmaktadır.” şeklinde belirtildiği üzere HMK’nun 222’deki şartları oluştuğunda ticari defterlerin ispat gücü bakımından sahibi lehine kesin delil niteliği taşıdığı kabul edilecektir. Bu kapsamda taraflarca ticari kayıtların sunulduğu ve incelendiği görülmüştür.
Nitekim dosyamıza sunulan 31/01/2023 tarihli bilirkişi kök raporunda; davalı şirkete ait 2020 ve 2021 yılı ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter defterlerinin yasal süresinde onaylandığı, davalı şirketin 2020 ve 2021 yılı ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutmuş olduğundan davalı şirketin 2020 ve 2021 yılına it ticari defterlerinin sahibi lehine delil nit aşıdığı, incelenen dava dışı … A.Ş.’ye ait 2020 ve 2021 yılı ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter defterlerinin yasal süresinde onaylandığı, dava dışı …A.Ş.’nin 2020 ve 2021 yılı ticari defterlerinin TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tutmuş olduğundan dava dışı ….A.Ş.’nin 2020 ve 2021 yılına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde; Davacı şirket ile davalı şirket arasında 2020 ve 2021 yılında cari hesaba dayanan ticari ilişkinin bulunmadığı, 44 Davacı şirketin dava ve icra takibine konu ettiği 17.03.2020 – tarihli … nolu 2.242,00 TL tutarlı “…” açıklamalı faturanın dava dışı … A.Ş. … ünvanına düzenlenmiş olduğu, dava ve icra takibine konu olan faturanın dava dışı …A.Ş.’nin merkez ve şubelerine ait ticari defterlerinde kayıt altına alınmadığı, Dava dışı … A.Ş.’nin merkez ve şubelerine ait ticari defterlerinde dava ve icra takibine konu olan faturanın kayıt altına alınmamasından kaynaklı olarak dava dışı şirketin icra takip tarihi olan 24.07.2020 tarihi itibariyle davacı yana herhangi bir borcunun bulunmadığı, yönünde rapor hazırlanmıştır.
Talimat yoluyla alınan 08/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda; Davalı ….A.Ş’nin 2020-2021 yılı defter ve belgelerinin …’da olduğu ve … adresinde defter ve belgelerin yerinde incelenmesi davalı vekili tarafından yazılı olarak talep edildiği, sunulmuş olan belgelerin inceleme yapmak için yeterli olmaması nedeniyle tarafımdan herhangi bir tespitin yapılamadığı’, yönünde rapor sunulmuştur.
26/04/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda; Yukarıda Değerlendirme başlıklı bölümde davalı vekilinin lehe olan rapora karşı beyanları, talimat yoluyla alınan bilirkişi raporunun incelenmesi ve tarafımdan düzenlenen kök raporla karşılaştırılma yapılması neticesinde; Tarafımdan düzenlenen Kök raporda teferruatlı olarak açıklamalar yapılmış olup, Kök Rapor’da yer bulan görüşümü aynen muhafaza ettiğim ve kanaatimin aynı olduğu” yönünde kanaat bildirilmiştir.
Ancak davalı şirket ile dava dışı şirkete ait ticari kayıtların incelenmesinde; dava dışı …A.Ş.’nin davalı şirketin kurucu ortaklarından olup 20.05.2025 tarihine kadar yönetim kurulu üyesi olduğu görülmekle, davalı şirket ile faturanın hazırlandığı şirket arasında organik bağ olduğu anlaşılmakla davalı yanca yapılan savunmalara ve bilirkişi raporlarına itibar edilmemiştir. Bu kapsamda verilen hizmete rağmen bedelin ödenmediği görülmekle asıl alacak yönünden davanın kabulüne, ihtar ile temerrüt olmadığından işleyen faizin reddi gerekmiştir.
Davalının icra takibine haksız yere itirazda bulunması ve alacağın fatura alacağından kaynaklı olması sebebiyle likit olması nedeni ile toplam alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının (İİK md.67/2) davalıdan tahsilde tekerrür olmamak üzere alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM; Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;
1-Davanın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla KISMEN KABULÜNE,
Davalının … 32.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 2.242,00 TL asıl alacak ve bu alacağa takip tarihi olan 17.07.2020 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek ticari avans faizi uygulanarak devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-İİK mad. 67/2 uyarınca alacak likit ve itiraz haksız olduğundan 2.242,00 TL alacağın %20’si olan 448,40 TL icra inkâr tazminatının tahsilde tekerrür olmamak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 153,15 TL nispi karar harcından peşin yatırılan toplam 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 72,45 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Taraflar arabuluculuk görüşmesine katılmış olmakla Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA
5-Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 2.242,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddolunan kısım üzerinden hesaplanan 25,80 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvuru harcı, 80,70 TL nispi harç, 11,50 TL vekalet harcı, 2.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 428,50 TL posta ücreti olmak üzere toplam 3.101,40 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre hesaplanan 3.066,11 TL’sinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan, kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı. 07/07/2023

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)