Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/491 E. 2023/377 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/491 Esas
KARAR NO : 2023/377
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2022
KARAR TARİHİ : 10/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkiline 12.980,00 TL bedelli 23.02.2022 tarihli ve 10.620,00 TL bedelli 06.01.2022 tarihli e-faturalar nedeniyle 23.600,00 TL malzeme ve işçilik borcu olduğunu, davalının 13.600,00 TL ve 5.000,00 TL banka yoluyla ödeme yaptığını, bakiye 5.000,00 TL ödenmediğini, bunun üzerine … İcra Müdürlüğünün 2022/… E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini, takibe yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına,, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin alacaklı olduğunu iddia eden tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı taraf bir kısım faturalardan bahsetmekte ise de bu faturaların davacı lehine delil olabilmesi için öncelikle taraflar arasında geçerli bir sözleşme ilişkisi olması ve bunun davacı tarafından kanıtlanmış olması gerektiğini, davacı tarafından fatura deliline dayanılmış ise de, faturanın içeriğinin müvekkili tarafından kabul edildiğine dair herhangi bir delil dosyaya ibraz edilmiş olmadığını, bu nedenle faturanın tek başına, faturadaki her türlü bilginin doğruluğunun kabul edildiği veya malın/hizmetin müvekkiline teslim edildiği anlamına gelmediğini, davacının davasında haksız olduğunu beyan ederek davanın reddine, davacının %20 oranında kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… İcra Müdürlüğünün 2022/… E sayılı uyap dosyası, ticari kayıtlar, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, malzeme ve işçilik bedeline dayalı olarak davacının davalıdan faturaya ilişkin bakiye alacağı bulunup bulunmadığı hususlarındadır.
İlgili …. İcra Müdürlüğünün 2022/… E sayılı uyap dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 12.980,00 TL ve 10.620,00 TL bedelli fatura bakiyelerinden kaynaklanan 10.000,00 TL alacağın asıl alacağa işleyecek yıllık %9,00 yasal faizi ile, icra harç masrafları ve vekalet ücretiyle tahsili talebi ile (Türk Borçlar Kanunun 100.maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikli faiz ve masraflara mahsubuyla) 20/05/2022 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun itiraz dilekçesinde özetle; Takip dayanağının hangi yasal ve hukuki belgelere dayandığının belli olmadığını, müvekkili şirketin alacaklı olduğunu iddia eden tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK M.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir. Somut olayda, davalı genel ifadelerle borca itiraz etmiş olup özel bir itiraz nedenine dayanmadığından ispat yükü davacı alacaklı üzerindedir. Davacı alacağının varlığını ve miktarını ispat ile yükümlüdür.
Deliller toplandıktan sonra ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılmak suretiyle mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında rapor düzenlemesi için dosya mali müşavir Seyit Say’a tevdi edilmiş, bilirkişi raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli olup hükme esas alınmıştır.
Taraflara ait 2022 yılına ait ticari defterler ve kayıtlarının (HMK md.222 TTK 64 m/mülga TTK 85 m.) sahibi lehine delil niteliği bulunmaktadır.
Davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği ve takibe konu ettiği cari hesaba ait 2022 yılında 2 adet KDV dâhil 23.600,00 TL tutarlı faturanın olduğu, faturaların açıklama kısımlarında mal-hizmet, miktar ve birim fiyatlarının belirtildiği, faturaların e-fatura olduğu ve teslim eden ile teslim alan kısımlarının olmadığı, imza karşılığında teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, İş bu faturaların davacı ve davalı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği, davalı tarafça iş bu faturalara itiraz ettiğine dair tevsik edici belge sunulmadığı anlaşılmıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun Madde 21– (2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun, 350[2] Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiş, 362[3] ve 381[4] Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleriyle de bu yükümlülüğe ilişkin açıklamalar yapılmış, 396 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle Söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri yeniden düzenlenmiştir.
362, 381 ve 396 sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin 5.000 TL’yi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiştir.
Bu kapsamda 25 Ocak 2021 tarihli ve 31375 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 523 sıra No.lu VUK Genel Tebliği ile 396 sıra No.lu Tebliğde değişiklik yapılmış ve mal ve hizmet alımlarının Form Ba ve Form Bs ile bildirilmesine ilişkin esaslarda değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklikler aşağıdaki gibidir.
1)Vergi Usul Kanunu kapsamında elektronik olarak düzenlenen belgeler, 2021 yılının temmuz ayına ilişkin dönemden itibaren Form Ba ve Form Bs bildirimlerine dâhil edilmeyecektir. Elektronik belge düzenlemesine ilişkin usul ve esaslar, temel olarak 509 sıra No.lu VUK Genel Tebliğinde yer almaktadır.
2)Bir kişi veya kurumdan yapılan mal ve/veya hizmet alış tutarları ile bir kişi veya kuruma yapılan mal ve/veya hizmet satış tutarlarına ilişkin 5.000 TL tutarındaki haddin belirlenmesinde, elektronik olarak ve kâğıt ortamında düzenlenen tüm belgelerin birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu haddin aşılması halinde sadece kâğıt ortamında düzenlenen belgeler bildirimlere dâhil edilecektir. 26.01.2021/34-3
3)Bildirim verme yükümlülüğü bulunan ancak, tüm alış ve satışları belirtilen haddin altında kalan veya elektronik belge olarak düzenlenen belgelerden oluşan mükelleflerin, Form Ba ve/veya Form Bs bildirimlerini “Ba/Bs bildiriminde beyan edilecek bilgim bulunmamaktadır.” kutucuğunu işaretlemek suretiyle vermeleri gerekmektedir.
Gelir İdaresi Başkanlığı, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün onayladığı davacı şirkete ait 2022 yılı BS-BA form bilgilerinde, 2022 yılı ocak ve şubat aylarında davacı tarafın davalı tarafa ait herhangi bir faturayı beyan etmediği tespit edilmiştir. Davacı tarafından 2021 yılının temmuz ayından itibaren davacı tarafın BS-BA Formu verme yükümlülüğünün olmadığı beyan edilmiştir.
Gelir İdaresi Başkanlığı, Kartal Vergi Dairesi Müdürlüğünün onayladığı davalı şirkete ait 2022 yılı BS-BA form bilgilerinde, 2022 yılı ocak ve şubat aylarında davalı tarafın davacı tarafa ait herhangi bir faturayı beyan etmediği tespit edilmiştir.
Takibe konu olan cari hesaba ait faturaların taraflarca BS-BA Formları ile beyan edilemediği/edilmediği tespit edilmiştir.
Davacı Tarafın Sunduğu Cari Hesap Ekstresinde, Davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 06.01.2022 tarihli 10.620,00 TL (B) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 06.04.2022 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 10.000,00 TL alacaklı olduğu, 27.05.2022 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 5.000,00 TL alacaklı olduğu, 31.12.2022 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 5.000,00 TL alacaklı olduğu,
Davalı Tarafın Sunduğu Cari Hesap Ekstresinde, Davacı taraf ile cari hesap ilişkisinin 11.01.2022 tarihli 5.000,00 TL (B) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 06.04.2022 tarihinde davalı tarafın davacı tarafa 10.000,00 TL borçlu olduğu, 14.05.2022 tarihinde davalı tarafın davacı tarafa 10.000,00 TL borçlu olduğu, 5.000,00 TL tutarlı kayıt işlemi ile bakiyenin 5.000,00 TL tutara düştüğü, 27.05.2022 tarihinde davalı tarafın davacı tarafa 5.000,00 TL borçlu olduğu, 5.000,00 TL tutarlı kayıt işlemi ile bakiyenin sıfırlandığı tespit edilmiştir.
20.05.2022 takip tarihi itibariyle, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında davalı taraftan 10.000,00 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında davacı tarafa 5.000,00 TL borçlu olduğu tespit edilmiş olup davalı tarafından …. İcra Müdürlüğünün 2022/… E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 5.000,00 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
27.05.2022 tarihi itibariyle, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında davalı taraftan 5.000,00 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında davacı tarafa 5.000,00 TL borçlu olduğu, 5.000,00 TL tutarlı kayıt işlemi ile bakiyenin sıfırlandığı, taraflar arasında 5.000,00 TL cari hesap farkının olduğu, iş bu farkın davalı tarafın davacı tarafa düzenlediği KDV dahil 5.000,00 TL tutarlı İade faturasından kaynaklandığı, 14.05.2022 tarihli … numaralı KDV dahil 5.000,00 TL tutarlı İade faturasının, açıklama kısmına “2 Adet Hidrolik Valf Bloğu Fiyat Farkı” diye yazıldığı, miktar ve birim fiyatlarının belirtildiği, faturanın e-fatura olduğu ve teslim eden ile teslim alan kısımlarının olmadığı, imza karşılığında teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, iade faturasının davalı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği, davacı tarafın yasal defterlerine işlenmediği tespit edilmiş ise de, icra takip tarihinden sonraki tespitlerin iş bu itirazın iptali davasının esasını etkilemeyeceği kabul edilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın kabulü ile davalı tarafından … İcra Müdürlüğünün 2022/… E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 5.000,00 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 341,55 TL ilam harcından peşin yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 260,85 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14.maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 5.000,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvuru harcı, 80,70 TL peşin harç, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 66,50 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 2.227,90 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır