Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/462 E. 2022/485 K. 14.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/462 Esas
KARAR NO : 2022/485
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 14/07/2022

… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Esas, 2021/… karar numaralı kararı ile yetkisizlik kararı vermesi üzerine dosya Mahkememize tevzi edilerek mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt olmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile Müvekkili şirket arasında İstanbul ili Büyükçekmece ilçesi, … köyünde kaim, tapuda … ada,1 parsel sayısında kayıtlı daha evvel kat irtifakı kurulmuş olan arazi ile ilgili olarak … Noterliği’nin 19/06/2014 tarih … yevmiye numarası ile düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeyle tarafların daha evvel davalı şirket tarafından kat irtifakı kurulmuş ve 187 adetten oluşan villanın hasılat paylaşımı esası çerçevesinde inşaatın yapılması, inşa edilen villaların satılması ve hasılatın paylaşılması suretiyle payına düşen bedelin davalıya ödenmesi hususunda anlaştıkları, aynı sözleşme ile 187 bağımsız bölümün bahçe tahsis alanlarının değiştirilerek yeniden kat irtifakının, kurularak projelendirilmesi hususunda da düzenlemeler yapıldığı, 19/06/2014 tarihinde imzalanan ana sözleşmeden sonra tarafların bu defa … Noterliğinin 23/10/2015 tarih ve … yevmiye numaralı ek sözleşmeyi düzenledikleri bu ek sözleşmeyle ana sözleşmenin hasılat paylaşımı ve ödemelerle ilgili bazı maddelerini tadil ettikleri, tarafların … Noterliğinin 01/07/2016 tarih ve … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine ek olarak bir sözleşme daha yaptıkları bu sözleşmeden arsa payı ve bağımsız bölüm listelerini olduğu gibi değiştirdikleri, tarafların son olarak … Noterliği 19/07/2017 tarih ve … yevmiye nolu düzenleme şeklinde ek sözleşmesiyle yine 19/06/2014 tarihli ana sözleşmenin hasılat paylarıyla ilgili yeni düzenlemeler yaptıkları buna göre sözleşmeye konu bağımsız bölümlerin arsa payı brüt satış alanı ve satılacak olan bağımsız bölümlerin satış fiyatlarının belirlenmesiyle ilgili yeni düzenlemeler yapıldığı, Ülkemizde yaşanan olağan dışı ekonomik krizden en fazla etkilenen sektörün inşaat olması sebebiyle gayrimenkul talebinde düşüş meydana geldiği davalı … şirketinin … Vadisi’nin önceki etaplarında yer alıp kendi portföyünde bulunan gayrimenkulleri müvekkili şirketin rekabet edemeyeceği şekilde olağandışı yüksek oranlarda indirimli fiyatlarla satmaya başladığı, bu durum üzerine müvekkili şirket yetkililerinin davalı … yetkilileri ile bu durumu değerlendirmek için sürekli olarak görüştüğü ancak bir sonuç alamadığı, Davalı tarafa … Noterliği’nin 24/10/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ve Müvekkili şirket tarafından, Davalı Şirket ile gerçekleştirilen proje ortaklığında tarafların edimleri arasında aşırı nispetsizlik olduğu, Davalı Şirket yönünden aşırı yararlanma halinin ortaya çıktığı, gelinen noktanın kendileri için çekilmez olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin esasında adi ortaklık hükümleri dikkate alınarak tasfiye edilmesi gerektiği, projeden villa satın alan tüketicilere tapu devirlerinin yapılmasının zorunlu olduğu ve hasılat paylarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiği, bu konuyla ilgili bir araya gelinerek çözüm üretilmesi taleplerini içeren ihtarname gönderdiği ihtarnamelere cevap alınamadığı, Müvekkil şirket tarafından … Noterliğinin 13/11/2018 tarih ve … yevmiye numaraları ile tekrar ihtarname gönderdiklerini, ancak tüm bu yazılı sözlü ihtar ve taleplere rağmen Davacı müvekkili şirket ile Davalı şirketin bir araya gelemediği ve Davalı şirketin bu süreçte dahi akte ve dürüstlük ile iyi niyet kurallarına aykırı tutumlarına devam ederek, haksız rekabete yönelik eylemlerini sürdürerek haksız ve mesnetsiz şekilde muaraza yaratmayı sürdürdüğü, Müvekkili tarafından 19.06.2014 tarihli ana sözleşme ve eklerine dayalı yetkiyi göz ardı ederek üçüncü şahıslara yapılan villa satışları ile ilgili tapu devirlerini yapmayarak Müvekkili yönünden sözleşmeyi çekilmez hale getirdiği ifade edilerek; dava konusu taşınmazların tapu kayıtları üzerine üçüncü kişilere devir ve satışının, ayni ve şahsi hak tesis edilmesinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulması, 19.06.2014 tarihli ana sözleşme ve bu sözleşmeyi değiştiren ek sözleşmeler ve bu sözleşmelerin eklerinde davalı arsa sahibine yapılacak ödemeler ve hasılat paylarının Davalı şirket … A. Ş’ye ödemeleri ile ilgili olarak tahsilata dair ihtiyati haciz dahil tüm icra takip ve tahsil işlemlerinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesi, davalı şirketin haksız eylem ve işlemleriyle haksız rekabetinden kaynaklanan nedenlerle ve özellikle de Ülkemizde yaşanan olumsuzluklar nedeniyle sözleşme paylaşımının ve ödemelerin günün koşullarına göre indirilmesi ve uyarlanması ile müvekkili şirketin sözleşmeden ve paylaşımdan dolayı davalı şirkete borcunun bulunmadığının tespitine, … Noterliği’nin 19/06/2014 tarih ve … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin paylaşım miktar ve oranlarının yeni ekonomik koşullara uyarlanarak gerçekleşen hasılat tutarının net değeri üzerinden %75 davacı, %25 davalı arsa sahibi olarak paylaşılması esasının kabul edilmesine, Müvekkili şirketin uğramış olduğu zararlardan dolayı şimdilik kaydıyla 100.000-TL’sının temerrüt tarihinden itibaren uygulanacak avans faiziyle birlikte davalı taraftan alınarak müvekkili şirkete ödenmesine, Davalının taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerine aykırı olarak müvekkili şirket adına dolayısıyla bağımsız bölüm satın alan tüketiciler adına tescilini sağlamayıp halen uhdesinde bıraktığı dilekçe ekinde detaylarının yazılı olduğu ifade edilen İstanbul İli … İlçesi … Köyü … mevkinde … D pafta … ada 1 parselde kayıtlı … olmak üzere, toplam 83 adet villa nitelikli bağımsız bölümün Davalı adına olan tapuların iptali ile Müvekkili şirket adına tesciline, Davalı şirket ile akdedilen … Noterliği’nin 19/06/2014 tarih ve … yevmiye numarası ile düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi hükümlerine göre müvekkili şirket tarafından satışı yapılan ve tapuları halen davalı şirket üzerine bulunan bağımsız bölümlerin tapularının ilgili 3. şahıslar adına tescilini sağlamak için müvekkili şirkete yetki verilmesine davalı tarafın müvekkili şirket ile dolaylı olarak tüketicilere karşı yarattığı haksız ve mesnetsiz muarazanın men’ine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili davaya Cevabında :
Davalı vekili … Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde özetle;dava dilekçesinde HMK 119. madde hükmü gereği hukuki sebep belirtilmediğini, davacıya tanınan kesin süre içinde harç tamamlanmamış olmakla davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olarak açılması mümkün olmadığından davanın usulden reddi gerektiğini, davacı taraf, dilekçesinde taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi varmış gibi bir fiili durum yaratmaya çalışmış olsa da bu durum gerçeği yansıtmamakta olup davacının bu yöndeki iddialarına itibar edilmemesi gerektiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedilmiş olduğunu davacının tescil taleplerinin reddi gerektiğini, sözleşmenin haklı nedenle feshi sonucu davacının tescili talep hakkı bulunmadığını, ihtiyati tedbir talebinin reddi gerektiğini, bu nedenlerle öncelikle davacının yasal koşullara uygun olmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine, davacının ara karardan rücu edilmesi yönündeki talebinin reddi ile Harçlar Kanunu ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerince kendisine tanınan yasal süre içinde harç yatırılmadığından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini, sonuç olarak davacının usul ve yasaya aykırı talepleri ile davanın reddine, yargılama giderleri vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına kararı verilmesini istemiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi:
Dava, ilk olarak tapu iptal ve tescil talepli açılmış, yargılama sırasında tam ıslah dilekçesi ile sözleşmenin aynen ifasını gerçekleştirmek üzere projeden elde edilen gelirin tespiti ile faiziyle ödenmesi talep edilmiştir.
Davacı vekili;
10.10.2019 tarihli dilekçesi ile tapu iptal tescil taleplerini atiye bıraktıklarını belirtmiştir. 13.01.2020 tarihli dilekçe ile 83 adet villa niteliğindeki bağımsız bölümün tapu iptal ve tescili talebinden feragat ettiğini açıklamıştır.
07.07.2020 tarihli dilekçe ile bağımsız bölümlerin davacı şirket adına tesciline ilişkin talepleri hakkında dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesini, 13.01.2020 tarihli dilekçe ile dosyaya sunulan feragat beyanının davacı iradesine uygun olarak verilmediğini, davacının feragate ilişkin iradesinin bulunmadığını, irade bozukluğu nedeniyle feragati beyanı sunulduğunu ifade etmiştir. Mahkemece feragat beyanının irade bozukluğu nedeniyle geçersizliği kapsamında ileri sürülen hususların inandırıcı olmadığı gibi ispatına ilişkin delil de sunulamadığı değerlendirilerek bu talebin reddine karar verilmiştir.
13.04.2021 tarihli dilekçe ile HMK md. 180 gereği davanın tamamen ıslah edileceği belirtilerek yeni dava dilekçesi sunulmak üzere mahkemeden kesin süre talep edilmiştir.
21.04.2021 tarihinde tam ıslah dilekçesi sunulmuştur. Bu dilekçe ile sözleşmenin aynen ifasını gerçekleştirmek üzere projeden elde edilen gelirin tespiti ile faiziyle ödenmesi talep edilmiştir.
İstanbul BAM 3. HD 2022/735 esas, 2022/1252 karar sayılı ilamında; “Somut olayda, yetkisizlik kararına ilişkin istinaf talebinde bulunulmadığı, davalının tapu iptal ve tescile yönelik taleplerinin nihai kararda değerlendirilebileceği, bu aşamada verilen tefrik kararı bulunmadığından ortada istinafı kabil karar olmadığı anlaşılmakla…” açıklamalarına yer vermiştir.
Islahın amacı, yargılama sürecinde, şekil ve süreye aykırılık sebebiyle ortaya çıkabilecek maddi hak kayıplarını ortadan kaldırmak olduğundan, hak ve alacağı bu sürecin dışında ortadan kaldırmış olan işlemlerin, yani maddi hukuk işlemlerinin ıslah yoluyla düzeltilebilmesi elbette ki mümkün değildir. Bir başka deyişle, maddi hakkı sona erdiren maddi hukuk işlemleri, ıslahla düzeltilemez. Feragat, kabul, sulh gibi işlemler, velev ki dava içinde yapılsın, asıl hakkı ortadan kaldırdıklarından, usul işlemi olduğu kadar (davayı etkilediği için usul işlemidir) maddi hukuk işlemi mahiyetini de taşımaktadır ve bu sebeple, bu işlemlerin ıslah yoluyla düzeltilmesi imkânsızdır; çünkü ıslah, yargılama hukukunun şekle ve süreye bağlılığından kaynaklanan zımni hak kayıplarının telafisi için öngörülmüş bir müessesedir. Açık bir irade beyanı ile terk edilen haklar, maddi gerçeğin şekle feda edilmesi gibi bir sonuç doğurmadığı için, ıslahın konusu olamaz. Nitekim Hukuk Genel Kurulunun 07/06/2017 tarihli ve 2017/17-1093 E. 2017/1090 K.; 07/06/2017 tarihli ve 2016/9-1212 E. 2017/1078 K. ile 02/04/2019 tarihli ve 2017/22(7)-2168 E. 2019/395 K. sayılı kararlarında da aynı ilkeler benimsenmiştir. (Yargıtay 3. HD 2021/1523 E. 2021/6597 K.)
Somut olayda;
Davacının tam ıslah öncesi asıl talebi tapu iptal ve tescil olup, HMK md. 111/2 uyarınca asıl talep hakkında bir karar verilmeden fer’i talebin incelenmesi mümkün değildir.
HMK’nın 307. maddesinde davadan feragat yargılamaya son veren taraf işlemi olarak düzenlenmiştir. Davacı vekili 13.01.2020 tarihli dilekçe ile davaya konu 83 adet villa niteliğindeki bağımsız bölümün tapu iptal ve tescili talebinden feragat etmiştir. Tam ıslah dilekçesi ise 21.04.2021 tarihinde sunulmuştur. Feragat yargılamaya son veren taraf işlemi olduğundan feragatten sonra feragat edilen talebin ıslaha konu olup olmayacağının yetkili mahkemece tartışılması gerekmektedir.
HMK md. 111/2 de “Mahkeme, davacının asli talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer’î talebini inceleyemez ve hükme bağlayamaz.
” hükmü yer almaktadır. … Asliye Ticaret Mahkemesi davadan feragate ilişkin esas hakkında her hangi bir hüküm kurmamıştır. Tapu iptal tescil talebi hakkında yetkisizlik kararı veren mahkemece feragat hakkında ve feragatten sonra ıslah yapılıp yapılamayacağı konusunda kurulmuş bir hüküm bulunmadığından tapu iptal tescil talebinin halen dava konusu olduğu kabul edilmiştir.
Somut olayda, davaya konu taşınmazların Bakırköy İlçesinde bulundukları sabittir. Hal böyle olunca, taşınmazın aynına ilişkin davalarda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu gözetilerek yetkisizlik kararı verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklandığı üzere ;
1- Uyuşmazlığın çözümünde HMK md. 12 uyarınca Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkili olmakla, mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2- …Asliye Ticaret Mahkemesi (2019/… Esas) ile mahkememiz arasında olumsuz yetki uyuşmazlığı çıktığından yetki uyuşmazlığının çözümü ile yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile … Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 14/07/2022

Başkan …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Katip …
(e-imza)