Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/460 E. 2023/722 K. 03.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/460 Esas
KARAR NO : 2023/722

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2022
KARAR TARİHİ : 03/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; Müvekkili şirketin Sermaye Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuatı uyarınca 16.04.2012 tarihinden itibaren İşlem Aracılığı Faaliyeti, Portföy Aracılığı Faaliyeti, Yatırım Danışmanlığı Faaliyeti ve Sınırlı Saklama Hizmetinde bulunmak üzere Geniş Yetkili Aracı Kurum olarak lisans belgesi aldığını ve …’nda (…) faaliyet gösterdiğini, taraflar arasında 14.11.2019 tarihli Sermaye Piyasası Araçlarının Alım Satımına Aracılık Çerçeve Sözleşmesinin akdedilmiş olduğunu, davalı Borçlu müşterinin çerçeve sözleşme kapsamında … Piyasasında alım satım işlemleri gerçekleştirdiğini, müvekkilinin alım satım emirlerini ilgili piyasaya iletmekte ve gerçekleşen işlemlerden komisyon geliri elde ettiğini, vadeli işlem sözleşmesinin, sözleşmenin taraflarına, standartlaştırılmış miktar ve kalitedeki bir malı, kıymeti veya finansal göstergeyi, belirlenen ileri bir tarihte, bugünden üzerinde anlaşılan fiyattan alma veya satma yükümlülüğü getiren sözleşme olduğunu, Opsiyon sözleşmesinin ise, alıcıya, ödeyeceği belli bir tutar (opsiyon primi) karşılığında, belirli bir vadeye kadar (veya belirli bir vadede), bugünden belirlenen bir fiyat (kullanım fiyatı) üzerinden opsiyona dayanak teşkil eden bir malı, kıymeti veya finansal göstergeyi satın alma veya satma hakkı tanıyan, satıcıya da alıcının bu sözleşmeden doğan hakkını kullanması durumunda sözleşmeye dayanak teşkil eden malı, kıymeti, veya finansal göstergeyi satma veya alma yükümlülüğü getiren sözleşme olduğunu, vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinde tarafların Borsa İstanbul’a sözleşme bedelinin tamamını değil, belirli bir kısmını Teminat adı altında ödeyip, sözleşmeye konu varlığın fiyatındaki değişimlere göre teminat değeri arttığında çekme hakkı veya teminat eksildiğinde eksik teminatı tamamlama yükümlülüğü altında bulunduklarını, aracı kurumların, yatırımcıların …’un ilgili piyasasına teminatların yatırılmasına veya çekilmesine sadece aracılık ettiklerini, davalıya, Sermaye Piyasası mevzuatının bir gereği olarak hesap açılışında kendisine gerekli bütün risk bildirimlerinin yapılmış olduğunu, Risk Bildirim Formunun kendisine sunulduğunu, okuması ve her bir sayfayı imzalamasının sağlandığını, davalı borçlu müşterinin, teminat borcunu ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemesi, … 7. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden yasal takip başlatıldığını, davalı müşterinin 24.02.2022 tarihinde bu takibe itiraz ettiğini, davalının haksız ve kötü niyetli itirazları sebebiyle icra takibinin durduğunu, davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı hakkında asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahküm edilmesinin gerekli olduğunu, …Piyasası Genelgesi uyarınca, piyasa nezdindeki takas merkezine karşı sorumlu olan aracı kurum olduğunu, müşterisi eksik kalan teminatı tamamlamasa da müvekkili aracı Kurumun bu teminatı tamamlama yükümlülüğü altında bulunduğunu, …: ında gerçekleşmesine aracılık ettiğini, makul bir oranda komisyondan başka bir gelir elde etmediği bu işlemler nedeniyle davalının kötü niyetli tavırları nedeniyle 47.500,23 TL tutarında zarara katlanmış olduğunu, TBK. Md.100’de yeralan Yasal haklar saklı kalmak kaydıyla haksız ve hukuka aykırı borca itirazın iptali ile davalının asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra-inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; Sözleşmenin ifa edileceği yerin borçlunun yerleşim yeri adresi olduğunu, iş bu Sözleşmede uyuşmazlık çıktığı takdirde açıkça hangi yer Mahkemesi’nin veya İcra Dairesi’nin yetkili olduğuna ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı gerekçesi ile yetki itirazımızın kabulüne karar verilmesini, davacı tarafın sunmuş olduğu sözleşme hükümlerinin yanında yazılı sözleşme onay tarihinin 14.11.2016 olduğunu, Elektronik ortamda onaylanan belgelerde ise 13.11.2019 tarihi bulunduğunu, sözleşmenin onay tarihi ile davalı müvekkili müşterinin imza atmış olduğu form arasında tarih açısından uyuşmazlık olduğunu, işbu sözleşme hükümlerinin okutulmadan müvekkiline imzalatıldığını, okutulmayan sözleşme hükümlerini kesinlikle kabul etmemekle birlikte; onlarca sayfa sözleşmenin herhangi bir müşteri tarafından bu kadar kısa bir zamanda okunması hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkilinin işbu sözleşmeden haberi dahi olmadığını, kendisine bir suretinin verilmediğini, tamamen aleyhine kurulan sözleşme hükümlerini kabul etmediğini, müvekkiline işbu takip borcunun yükletilmesinin hukuka ve ahlaka aykırı olduğunu, davacı aracı kuruma güvenerek yatırım amaçlı altın, dolar almak üzere bir çok kez para yatırdığını, zarar ettiği takdirde bu zararın kendisinden icra kanalı ile kurum tarafından isteneceğine dair bir bilgi verilmemiş olduğunu, dava konusu ile ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığına … soruşturma numaralı şikayette bulunulduğunu, soruşturmanın devam ettiğini, diğer bir hususun ise müvekkilimizin kaybının gerçekleştiği 20.12.2021 tarihinde danışmanına ulaşmaya / çalıştığını, fakat ne kendisine nede kuruma ulaşamadığını, hesabını pasife aldıramadığını, teminat yatırarak ve/veya bulunması gereken teminat tutarını azaltıcı işlem yaparak riskli durumdan çıkabiliyorken müvekkilinin hiçbir emir veremediğini, makas aralığının 1/10 oranın da olduğunu dahi müvekkiline aktarılmamış olduğunu, yatırılan teminatın çok üstünde bir zararla karşılaşılmış olduğunu, öncelikle davanın usul noksanlığından usulden reddine, müvekkili hakkında açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının esastan reddine, haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların bildirdiği deliller toplanmış, icra dosyasının UYAP kayıtları, bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında 14/11/2019 tarihli sermaye piyasası araçlarının alım satımına aracılık çerçeve sözleşmesinin geçerli olup olmadığı sözleşmede belirtilen edimlerin taraflarca yerine getirilip getirilmediği, davacının … 7. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyası kapsamında davalıdan alacaklı olup olmadığı ve miktarı hususlarında toplanmaktadır.
Davaya konu … 7. İcra Dairesinin … esas sayılı Esas sayılı icra dosyasının UYAP kayıtları dosyamız arasına alınıp incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 47.486,80-TL sözleşmeden kaynaklanan eski bakiye alacağı, 1.224,90-TL diğer faiz olmak üzere toplam 48.711,70- TL’lik ilamsız takipte bulunduğu, ödeme emrinin borçluya 19/02/2022 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlu vekili 21/02/2022 havale tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Eldeki davada taraflar arasındaki uyuşmazlığın, sermaye piyasası araçlarının alım satımına aracılık çerçeve sözleşmesinden kaynaklandığı, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25.11.2021 tarihli 1232 sayılı kararı uyarınca 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda ihtisas mahkemeleri olarak İstanbul 6, 7, 8 ve 9 numaralı mahkemeleri finans mahkemeleri olarak belirlendiği, bu kapsamda uyuşmazlığın çözümünde ihtisas mahkemeleri olarak İstanbul 6, 7, 8 ve 9 numaralı mahkemelerinin görevli olduğu ve mahkememizin görevsiz olduğu anlaşıldığından (aynı yönde İstanbul BAM 16. HD’nin 2023/940 Esas ve 2023/1133 Karar sayılı ilamı) görevle ilgili düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle taraflarca ileri sürülmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği nazara alınarak Mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Dava dilekçesinin HMK 114/1-c , 115/2 mad uyarınca görev yönünden usulden reddine ve mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve HMK 20 md uyarınca 2 haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul 6,7,8 ve 9 Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-Harç, vekalet ücreti, arabuluculuk, yargılama giderleri konusunda görevli mahkemece karar verilmesine,
4-Kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için başvurulmadığı taktirde harç ve yargılama gideri konusunda ek karar yazılmasına, ,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 03/10/2023

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı