Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/458 E. 2023/829 K. 01.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/458 Esas
KARAR NO : 2023/829

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 27/06/2022
KARAR TARİHİ : 01/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 27.06.2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sigortalı bulunan …’ya ait … adresinde ki iş yerinde 15.03.2018 tarihli patlama sonucu yangın meydan geldiğini, meydana gelen hasar sebebi ile davacı şirket tarafından sigortalıya ait 6.604,00 TL ödeme yapıldığını, çıkan yangının bölgeye enerji aktaran kablo tesisatından veya bu kablo tesisatında yapılan bir hatadan kaynaklandığını, meydana gelen hasarlardan … Firmasının sorumlu olduğunun tespit edildiğini, bu sebeple ödenen tazminatın rücu talebi … İcra Müdürlüğü’nde … Esas numaralı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından borca ve yetkiye itiraz edilerek yetkili İcra dairesinin … İcra Dairesi olduğunun belirtildiğini ve takibin durduğunu, yetkili icra dairesi olduğu belirtilen … 14. İcra Dairesi … sayılı dosyası ile borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, icra takibine geçirilen toplam takip miktarı asıl alacak ve ferileriyle birlikte 6.780,66 TL olduğunu, borçlu şirket tarafından yine haksız olarak borca ve ferilerine itiraz edildiğini, açıklanan bu nedenlerle; … 14. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini, alacağın likit olması sebebi ile %20’sinden az olmamak üzere İcra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 14.07.2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; … bölgesinde elektrik dağıtım faaliyetinin davalı şirket tarafından bağımsız olarak … A.Ş. Tarafından yürütüldüğünden iş bu davanın davalı şirkete yöneltilmesinin usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, davacının dağıtım şebekesinden kaynaklandığını iddia ettiği yangının meydana geldiği iş yerinin Mersin ilinde olduğunu, bu adresin davalı şirketin faaliyet alanı kapsamı içerisinde olmadığından bu davanın davalı şirkete yönetilmesinin hatalı olduğunu, davaya konu olayın meydana geldiği tarihin 15.03.2018 olduğu gözetildiğinde kanunda düzenlenmiş olan zamanaşımı süreleri içinde açılmadığı anlaşıldığından öncelikle iş bu davaya karşı zamanaşımı itirazları olduğunu, davaya konu somut olayda zarara neden olduğu iddia edilen yangın olayının dağıtım sisteminden kaynaklanan bir sebepten kaynaklandığının davacı tarafından ispat edilemediğini, ekspertiz raporunda yangının kablo tesisatından kaynaklanabileceği ihtimaline değinildiğini, ancak bu hususu ispat edebilecek nitelikte somut bir bilgi ve belge ibraz edilmediğini, davacının icra inkar tazminatında bulunduğunu, ama icra inkar tazminatı talep edebilmesi için alacağın likit olması gerektiğini, açıklanan bu nedenlerle; huzurdaki davada müvekkilinin taraf sıfatı bulunmadığından pasif husumet yokluğu nedeni ile davanın usulden reddini, dava konusu taleplerin zamanaşımına uğramış olması nedeni ile davanın zamanaşımı yönünden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise ispatlanamayan davanın esastan reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Bilirkişi Raporu, … 14. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, Hasar Dosyası, …İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Yazı Cevabı, … 14. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyası, … Büyükşehir Belediye Başkanlığı yazı cevabı, …A.Ş. Yazı cevabı, Arabuluculuk Anlaşamama Tutanağı, taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
20.09.2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davalı dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi, ilgili mevzuat uyarınca bölgesinde bulunan tüm müşterilere eşit taraflar arasında ayrım gözetmeksizin yeterli, kaliteli ve sürekli elektrik enerjisi sunacak şekilde hizmet vermekle yükümlüdür. İtfaiye rapor içeriğinden, dava konusu hasar ile birlikte sigortalı iş yeri dışında cadde boyunca farklı bağımsız bölümlerde de hasar oluştuğu tespit edilmiştir. Bu durum elektriksel bir arıza kaynağından bahsedilebileceğini ve arıza kaynağının cadde boyunca bulunan binaların kofra bağlantılarından önce olduğuna işaret niteliğindedir. Sigortalının sorumluluğu kofra itibariyle başlamaktadır. Bu durumda arıza konumuna ilişkin sorumluluk dağıtım şirketi üzerindedir. Olayın meydana gelmesinde dağıtım şirketinin denetim gözetim sorumluluğu bakımından tam kusurlu olduğu değerlendirilmiştir. Sigortalı işletmede kurulu bulunan elektrik tesisatındaki hasar bakımından değerlendirmeye alınan 6.604,68 TL. tutarın, dava konusu olay ile illiyetli ve kabul edilebilir bir değer olduğu kanaatine varılmıştır. Dosya kapsamında yer alan Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın 04.01.2023 tarihli yazı içeriğinden; 30.09.2013 tarihinde imzalanan sözleşme ile …A.Ş. ile … A.Ş’nin %100 oranındaki hissesinin ….A.Ş.’ye satışının yapıldığı anlaşılmakla, 2018 olay tarihi itibariyle dava muhatabının …A.Ş. olacağı değerlendirilmiştir. Davacının düzenlemiş olduğu İşyeri poliçesinin sigorta süresinin 20.04.2017/2018 (1 yıl) 15.03.2018 riskin gerçekleşmesi tarihinin sigorta süresi dahilinde olduğu, poliçenin Yangın Sigortası Genel Şartlarına göre kurulmuş olduğu, ek teminatlar ,le güçlendirildiği, meydana gelen hasar nedeni ile oluşana zararın Sigorta teminatına dahil rizikolardan olduğu ( alevli yangın hadisesi) davacının buna istinaden 6.604,68 TL hasar tazminatı ödemiş olduğu, Bu anlamda poliçe teminatlara bağlı riskin gerçekleşmesi nedeni ile davacı Sigortacın Sigorta Sözleşmesi dahilinde hasar tazminatı ödediği, hasarın oluşmasında sorumluluğu bulunan III. Şahıslara en fazla Sigortalısının haklarına halef olduğu miktarca rücu kabiliyeti olduğu,” şeklinde görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
GEREKÇE: Dava, sigorta ödemesinin rücu edilmesinden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Davacı sigorta şirketi sigortalısı olan …’ya ait … adresinde ki iş yerinde 15.03.2018 tarihli patlama sonucu yangın meydan geldiğini, meydana gelen hasar sebebi ile davacı şirket tarafından sigortalıya ait 6.604,00 TL ödeme yapıldığını, çıkan yangının bölgeye enerji aktaran kablo tesisatından veya bu kablo tesisatında yapılan bir hatadan kaynaklandığını, meydana gelen hasarlardan … Firmasının sorumlu olduğunun tespit edildiğini iddia etmiştir. Davalı yanca yapılan savunmada … bölgesinde elektrik dağıtım faaliyetinin davalı şirket tarafından bağımsız olarak … A.Ş. tarafından yürütüldüğünden bahisle husumet itirazında bulunmuştur.
Öncelikle taraflar arasında davalılardan … A.Ş. ile … A.Ş. arasındaki ilişkinin hukuki niteliğinin belirlenmesi, davalıların davacının talep ettiği alacaklardan sorumlu olup olmadıkları ve sorumluluğun kapsamı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunun 1. maddesinde Kanunun amacı, “iktisadi devlet teşekküllerinin, bunların müessese, bağlı ortaklık, işletme, işletme birimleri ile varlıklarının ve iştiraklerindeki kamu paylarının, Kamu iktisadi teşebbüsleri statüsü dışında kalmakla beraber sermayesinin tamamı veya yarısından fazlası devlete ve/veya diğer kamu tüzel kişilerine ait olan ticari amaçlı kuruluşlardaki kamu payları ile bu kuruluşlara ait müessese, bağlı ortaklık, işletme, işletme birimleri ve varlıklarının, iştiraklerindeki kamu paylarının, Devletin diğer iştiraklerindeki kamu payları ile Hazineye ait payların, Genel ve katma bütçeli idareler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşların ve kamu iktisadi teşebbüslerinden kamu iktisadi kuruluşlarının gördükleri kamu hizmetleri ile doğrudan doğruya ilgili olmayan varlıklarının ve iştiraklerindeki paylarının, Belediye ve il özel idarelerine ait ticari amaçlı kuruluşlar ile pay oranlarına bakılmaksızın her türlü iştiraklerindeki paylarının, Genel ve katma bütçeli idarelerle bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşların, mal ve hizmet üretim birimleri ve varlıkları (baraj, gölet, otoyol, yataklı tedavi kurumları, limanlar ve benzeri diğer mal ve hizmet üretim birimleri) ile yine bu Kanunun 35 inci maddesinin (B) fıkrasında belirtilen kamu iktisadi kuruluşlarının temel kuruluş amaçlarına uygun mal ve hizmet üretim birimlerinin işletilmesi haklarının, ekonomide verimlilik artışı, kamu giderlerinde azalma sağlamak, Hazineye ait taşınmazları değerlendirmek suretiyle kamuya gelir elde etmek gerekçelerinden birisi ile özelleştirilmelerine ilişkin esasları düzenlemek” olarak belirlenmiştir. Özelleştirme işleminin içinde kavramsal olarak bir ‘devir’ olgusu bulunmakla birlikte, iş hukuku bakımından her özelleştirme işleminin, işyerinin tamamen veya kısmen devri olarak kabulü mümkün değildir. Özelleştirmenin işyeri devri sonucunu doğurup doğurmadığı bakımından değerlendirme yapılırken, özelleştirmenin yöntemleri ve tekniğine göre sonuca gidilmelidir. Kamuya ait hisselerin bir kısmının ya da tamamının el değiştirmesi suretiyle özelleştirmede, işverenin tüzel kişiliği özelleştirme sonrasında aynı şekilde devam etmekte, işyeri aynı tüzel kişilik altında faaliyetini sürdürmekte ve sadece söz konusu şirketteki pay durumunda bir değişiklik meydana gelmekte ise, burada işyeri devrinin varlığından söz edilemez (E. Özkaraca, İşyeri Devrinin İş Sözleşmelerine Etkisi ve İşverenlerin Hukuki Sorumluluğu, İstanbul, 2008, 54). Bununla birlikte, tamamı kamuya ait olan bir işyerinin özelleştirme işlemi sonucu başka bir işverene geçmesi işyeri devri niteliğindedir (Yargıtay 9.HD. 8.7.2008 gün ve 2008/25370 E, 2008/ 19682 K.). Bu sonuncu halde önemli olan husus, özelleştirme suretiyle işveren değişikliği meydana gelmesidir. Özelleştirme işlemi ile işverenin değişmesi halinde, işyeri devrinin varlığı kabul edilmelidir (Özkaraca, 55).
… A.Ş ile … A.Ş. arasındaki Hisse Devir Sözleşmesi dosyaya getirtilerek “Özelleştirme Yüksek Kurulunun 11.07.2013 tarih ve 2013/105 sayılı kararı ile … Şirketi ile … Şirket’nin % 100 oranındaki hissesinin “… A.Ş.”ye satıldığı anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamındaki belgelerden, davalı … A.Ş.’nin yüzde yüz oranındaki hissesinin blok satış yöntemi ile özelleştirilmesi kapsamında hisse devir işlemine izin verildiği, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 11/07/2013 tarihli, 2013/105 sayılı, “… A.Ş.’nin Özelleştirilmesi” konulu kararı ile, … A.Ş.’nin bağlı şirketi olan … A.Ş.’deki yüzde yüz oranındaki hissesinin en yüksek teklifi veren … A.Ş.’ye satılmasına karar verildiği, bu karara istinaden İdareyi temsilen Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile … A.Ş. arasında 12 maddeden oluşan 30/09/2013 tarihli sözleşme imzalandığı ve … A.Ş’ye ait … A.Ş. sermayesinin yüzde yüzünü teşkil eden 293.908.580 adet hissenin … A.Ş.’ye devrinin gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
Tüm bu açıklamalara göre, … Şirketi ile …Şirket’nin % 100 oranındaki hissesinin “….A.Ş.”ye satıldığı, anlaşılmakla davalının husumet itirazının reddi gerekmiştir.
… Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığından 15.03.2018 tarihi saat 15:15 sularında … adresindeki birçok işyerinde meydana gelen yangın olayına ilişkin hazırlanan tutanak, rapor, ihbar vb. bu kapsamda hazırlanan tüm kayıtlar dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı … 15.03.2018 tarihi saat 15:15 sularında …. adresinde meydana gelen yangına yönelik … tarafından yazılan 09.04.2018 tarihli dilekçeye istinaden yapılan işlem ve verilen cevap ile dava dışı… A.Ş.’den 15.03.2018 tarihi saat 15:15 sularında … adresinde meydana gelen yangına yönelik … tarafından yazılan 09.04.2018 tarihli dilekçeye istinaden yapılan işlem ve verilen cevap dosyamız arasına alınmıştır.
Toplanan deliller kapsamında hasar dosyasında yer alan kayıt, tespit, fotoğraf ve rapor ile … Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığından gelen kayıtlar da birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu olay nedeniyle davacının rücu hakkının olup olmadığı, yangının çıkış nedeninde (işyerindeki iş güvenliği hususları da dikkate alınarak) davalıya izafe edilebilecek kusur bulunup bulunmadığı, yangının hangi sebepten kaynaklandığı, yangından kaynaklı olarak hasar dosyasında yer alan fatura içeriğinde yer alan malzemeler ile davacı tarafından yapılan ödemenin uygun olup olmadığı hususunda rapor alınması için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
20.09.2023 tarihli bilirkişi raporunda; “Davalı dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi, ilgili mevzuat uyarınca bölgesinde bulunan tüm müşterilere eşit taraflar arasında ayrım gözetmeksizin yeterli, kaliteli ve sürekli elektrik enerjisi sunacak şekilde hizmet vermekle yükümlüdür. İtfaiye rapor içeriğinden, dava konusu hasar ile birlikte sigortalı iş yeri dışında cadde boyunca farklı bağımsız bölümlerde de hasar oluştuğu tespit edilmiştir. Bu durum elektriksel bir arıza kaynağından bahsedilebileceğini ve arıza kaynağının cadde boyunca bulunan binaların kofra bağlantılarından önce olduğuna işaret niteliğindedir. Sigortalının sorumluluğu kofra itibariyle başlamaktadır. Bu durumda arıza konumuna ilişkin sorumluluk dağıtım şirketi üzerindedir. Olayın meydana gelmesinde dağıtım şirketinin denetim gözetim sorumluluğu bakımından tam kusurlu olduğu değerlendirilmiştir. Sigortalı işletmede kurulu bulunan elektrik tesisatındaki hasar bakımından değerlendirmeye alınan 6.604,68 TL. tutarın, dava konusu olay ile illiyetli ve kabul edilebilir bir değer olduğu kanaatine varılmıştır. Dosya kapsamında yer alan Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın 04.01.2023 tarihli yazı içeriğinden; 30.09.2013 tarihinde imzalanan sözleşme ile … A.Ş. ile … A.Ş’nin %100 oranındaki hissesinin … A.Ş.’ye satışının yapıldığı anlaşılmakla, 2018 olay tarihi itibariyle dava muhatabının … A.Ş. olacağı değerlendirilmiştir. Davacının düzenlemiş olduğu İşyeri poliçesinin sigorta süresinin 20.04.2017/2018 (1 yıl) 15.03.2018 riskin gerçekleşmesi tarihinin sigorta süresi dahilinde olduğu, poliçenin Yangın Sigortası Genel Şartlarına göre kurulmuş olduğu, ek teminatlar ,le güçlendirildiği, meydana gelen hasar nedeni ile oluşana zararın Sigorta teminatına dahil rizikolardan olduğu ( alevli yangın hadisesi) davacının buna istinaden 6.604,68 TL hasar tazminatı ödemiş olduğu, Bu anlamda poliçe teminatlara bağlı riskin gerçekleşmesi nedeni ile davacı Sigortacın Sigorta Sözleşmesi dahilinde hasar tazminatı ödediği, hasarın oluşmasında sorumluluğu bulunan III. Şahıslara en fazla Sigortalısının haklarına halef olduğu miktarca rücu kabiliyeti olduğu,” belirtildiği görülmüştür. Hazırlanan raporun uyuşmazlığı aydınlatmakta yeterli olduğu görülmekle, rapor doğrultusunda davanın kabulü gerekmiştir.
Davalı yan zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de yetkisiz icra dairesinde yapılan icra takibinin de zamanaşımını kestiği de bilinmekle bu yöndeki itirazın da reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;
1-Davanın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla KABULÜNE,
Davalının … 14.İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına,
2-İİK mad. 67/2 uyarınca alacak likit ve itiraz haksız olduğundan 6.780,66 TL alacağın %20’si olan 1.356,13 TL icra inkâr tazminatının tahsilde tekerrür olmamak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 463,19 TL nispi karar harcından peşin yatırılan toplam 115,79 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 347,40 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 6.780,66 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13 ve 14. Maddeleri ile Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Davacı tarafından yapılan 463,19 TL peşin harç, 80,70 TL başvuru harcı, 11,50 TL vekalet harcı, 4.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 85,25 TL posta gideri olmak üzere toplam 5.140,64 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan, kullanılmayarak artan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı. 01/11/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır