Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/422 E. 2022/448 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/422 Esas
KARAR NO : 2022/448

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 24/07/2017
KARAR TARİHİ : 14/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının dayısı olan davalı …’in kullandığı … plakalı araç ile 25/07/2015 tarihinde … istikametine doğru seyir halinde iken diğer davalı …’ın kullandığı … plakalı araç ile çarpışması sonucunda trafik kazası meydana geldiği, kazada ölüm olayının da olması nedeni ile CBS’nca ilgililer hakkında dava açıldığını, sürücülerden …’in ceza davasındaki bilirkişi raporuna göre 3/8 oranında kusurlu olduğunu, davalı …’ın ise kazanın meydana gelmesinde 5/8 oranında kusurlu olduğunu, meydana gelen kazada davacının yaralandığını, ancak davalıların davacıya herhangi bir ödeme yapmadıklarını, davacının kaza sonrasında yoğun bakım ünitesinde tedavisine başlandığını, sakrum ve pelsiv kırığının bulunduğunu, bir süre farklı hastanelerde tedavi gördüğünü, Türkiye ve İsviçre’de yapılan tedavileri nedeni ile harcamalar yaptığını, kaza sebebi ile çocuğuna bir takım masraflar yaptığını, ayrıca ceza davasındaki yargılama nedeni ile avukatlık ücreti giderinin de olduğunu, çalışamaması nedeni ile gelir kaybının da mevcut olduğunu, kaza sebebi ile iş gücü kaybının da meydana gediğini, bu zararlardan davalıların sorumlu olduklarını, kaza sonrasında davacı ve aile fertlerinin derin üzüntü yaşadıklarını, davacının vücut bütünlüğünde oluşan kayıp ve yaralanmaların davacının hayat kalitesini tümden etkilediğini, bir çok sorunlar yaşadığını ileri sürerek 25.000,00-TL maddi, 75.000,00-TL manevi zararının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … A.Ş vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiğini, sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabileceğini, davacı tarafından müvekkili şirkete başvuru yapılmadığını, işbu nedenle Trafik Sigortası Genel Şartları gereğince davacının dava açma hakkı bulunmadığını, işbu nedenle davanın usulen reddi gerektiğini, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde ise, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkilinin sorumluluğunun davacının maluliyeti ve sigortalılarının kusuru oranında olduğunu, bu nedenle söz konusu kazada tarafların kusur oranlarının ve maluliyet oranının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkilinin dava açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … SİGORTA A.Ş vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın kanunda belirtilen başvuru şartını yerine getirmediğini, 6704 Sayılı Torba Yasa Madde 5’in 2918 Sayılı Kanunun 97. maddesinin “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiğini, sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir” şeklinde değiştirildiğini, işbu dava kapsamında uygulama alanı bulunduğunu, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde ise kabul anlamına gelmemekle birlikte, söz konusu kazada tarafların kusur oranlarının ve maluliyet oranının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkilinin dava açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafından açılan dava, haksız fiil (trafik kazası) nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2019/671 E sayılı dosyasından verilen “Davalı sigorta şirketleri hakkında açılan davanın reddine…” ilişkin kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesinin 2020/436 E – 2022/684 K. sayılı kararı ile “…Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında, tazminat talebine konu kazanın, 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde değişiklik yapan 6704 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 25/04/2016 gününden önce 25/07/2015 tarihinde meydana geldiği; eldeki davanın ise dava şartı niteliğindeki dava yoluna gidilmeden önce sigorta şirketine yazılı başvuru zorunluluğunu getiren bu hükmün yürürlüğe girdiği tarihinden sonra açıldığı konusunda uyuşmazlık yoktur. 2918 sayılı Kanun’un 97. maddesinde öngörülen, dava açmadan önce sigorta kuruluşuna başvuru zorunluluğuna ilişkin dava ön şartı, giderilebilir bir dava şartı olduğundan, somut olayda davacının sigorta şirketine başvurusunun bulunmaması halinde dahi davacıya başvuru için kesin süre verilip oluşacak sonuca göre hukuki durumun belirlenmesi gerekir. Dosyanın UYAP üzerinden yapılan incelemesinde; İlk Derece Mahkemesince, 03/07/2019 tarihli 3. celsenin 1 numaralı ara kararıyla; “sigorta şirketine başvuruya yönelik eksikliğin tamamlanması yönünde davacı vekiline iki haftalık kesin süre verilmesine, kesin süreye uyulmaması halinde dava şartı yokluğundan reddine karar verileceğinin ihtarına,” şeklinde karar verilmesi üzerine; davacı vekili tarafından kesin süre içerisinde 17/07/2019 tarihinde, her iki davalı sigorta şirketlerine başvuru yapıldığına dair belgelerin, tefrik kararı verilen aynı Mahkemenin 2018/1016 Esas sayılı dosyasına ibraz edildiği tespit edilmiştir. Bu durumda, giderilebilir dava şartı olan, sigorta şirketine başvuru şartı yerine getirilmiş olduğundan, Mahkemece işin esasına girilerek, tarafların delillerinin toplanması ve değerlendirilmesi sonucunda nihai bir karar verilmesi gerekirken, yukarıda belirtildiği şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır…” ifadelerine yer verilerek kaldırılmıştır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesinin 2020/436 E – 2022/684 K. sayılı kararı doğrultusunda mahkememizin işbu dosyasının mahkememizin 2018/1016 E sayılı dosyası üzerinde birleştirilmesine karar vermek gerekmiştir
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Mahkememizin işbu dosyasının, Mahkememizin 2018/1016 E sayılı dosyası ile birleştirilmesine,
Yargılamaya Mahkememizin 2018/1016 E sayılı dosyası üzerinden devam edilerek, mahkememizin işbu esasının kapatılmasına,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda birleşen dosyanın yasa yoluna tabi olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tensiben karar verildi. 14/06/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır