Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/38 E. 2022/696 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/38 Esas
KARAR NO : 2022/696

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/12/2015
KARAR TARİHİ : 10/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketine … no.lu sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan …. Ltd. Şti.ne ait emtiaların davalı … A.Ş. tarafından 01/01/2010 tarihli depolama ve lojistik sözleşmesine istinaden depolandığı, … İli, … İlçesi, … adresindeki deponun çatısının 18/05/2012 tarihinde çökerek deponun su alması sonucu depoda bulunan emtialarda maddi hasar meydana geldiğini, hasarın meydana gelmesinde çatıda birikecek yağmur suyunun deşarjı için oluşturulan sistemin yedeğinin olmamasının etkili olduğunu, yedek deşarj sisteminin yokluğu nedeniyle mevcut sistemin öngörülen seviyede deşarj görevini yerine getirmemesi veya tıkanması sonucu birikecek yağmur suyu yükü çatının boyutlandırılmasında hesaba katılmadığını, sigortalıya ait emtialarda meydana gelen hasara ilişkin olarak davalı …A.Ş. nin ve davalı …Tic. A.Ş.nin sorumlu olduğunu, 01/01/2010 tarihli Depolama ve Lojistik Sözleşmesi Hükümleri, haksız fiil ve kusur nedeni ile olay tarihinde yürürlükte olan B.K.na göre davalıların sorumlu olduğunu, binanın gerektiği gibi inşa edilmemesi veya gerektiği gibi muhafaza edilmemesi sorumluluk için yeterli olduğunu, malikin yapıdaki kötü imalat, eksiklik veya kötü muhafaza ile ilgili kusuru olması gerekmediği gibi bunlardan bilgisi olması da gerekli olmadığını, müvekkili şirket vaki hasar ihbarını müteakip yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucunda 2.315.265,76 ABD doları olduğu tespit edilen hasar bedelinin tamamını sigortalısına ödendiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalmak kaydı ile müvekkili şirket tarafından sigortalısına ödenen 4.147.449,82 TL rucuen tazminat alacağının ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalılardan ortaklaşa ve dayanışmalı olarak tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin bina maliki değil kiracısı olduğunu, dava konusu zararın meydana gelmesinde müvekkili şirketin herhangi bir kusuru bulunmadığını, 18/05/2012 tarihli yoğun yağış mücbir sebep veya beklenmedik durum niteliğine haiz olduğunu, alınan bilirkişi raporlarında binanın çatısında projeye ve yapıma ilişkin herhangi bir eksiklik bulunmadığı, çatının taşıyabileceği kar yükü 75 kg/m2 olarak hesaplandığı, ancak somut olayda yağış yükünün 150 kg/m2 değerine ulaştığını ve bu nedenle çatının çöktüğü, otalamanın çok üzerinde bir yağışa maruz kalan ve diğer taraftan ileri mühendislik ile inşa edilmiş olan depo çatısının çökmesi mücbir sebep niteliğinde olduğunu, mücbir sebep illiyet bağını kestiği için tazminat sorumluluğunun müvekkili …A.Ş. ne değil, bina malikinde olduğunu, sprinkler sisteminin bakımı müvekkili şirket tarafından üstlenildiğini, bakımların periodik olarak yapıldığını, sprinkler sisteminin su akması çatının çökmesi ile gerçekleştiğini, binanın ayıplı olmasının tespit edilmesi halinde bina malikinin sorumlu olacağı, müvekkili ile kiracı … Ltd. Şti. arasındaki sözleşmede istiflemenin ne şekilde yapılacağının açık olmadığı, müvekkilinin sorumluluğunun en fazla 415.000,TL ile sınırlı olduğunu, davanın tüm bu sebeplerle reddi gerektiğini bildirmiştir.
İhbar olunan … Şti. vekili beyan dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin taşınmazın mevcut projesine uygun olarak deponun bir kısım yangın söndürme sprinkler sistemi yaptığını, sprinklerin borunun bağlantı noktasındaki çökme sonucu kırılmasından dolayı boru içindeki suyun akmaya başlaması ve sistem mahiyeti gereği otomatik olarak devreye girerek su pompalamaya başladığı, olay sırasında ve öncesinde yangın söndürme sisteminin (sprinikler sisteminin) her hangi bir arızasının bulunmadığı, bakımlarının da düzenli yapıldığını, sprinkler sisteminin otomatik olarak devreye girmesine karşılık, kapatılmasının manuel olarak yapılması gerektiğinden, kapatma işleminin yangın çıkmadığını anladıktan sonra manuel olarak görevliler tarafından kapatıldığını, meydana gelen zararın oluşmasında müvekkili şirketçe kurulmuş bulunan yangın söndürme sisteminin bir etkisi ve bağlantısı bulunmadığı, davalı …firması ile taşınmaz maliki … A.Ş. arasındaki uyuşmazlığın, spinklerin derhal kapatılıp kapatılmadığı, bu nedenle zarar boyutunun artıp aratmadığı noktasında toplandığını, sistemin manuel olarak kapatılmasının sorumluluğunun tamamen kullanıcıya ait olduğunu, bu konuda gerekli eğitim ve bilgilendirmeler kullanıcıya yapıldığını, sistem otomatik olarak devreye girdiğinden yangın durumu olmaması halinde sistemin derhal manuel olarak kapatılması gerektiği belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Yetkisizlik kararı verin … Asliye Ticaret Mahkemesinde tahkikat aşamasında:
Dosyada mahallinde keşif yapılarak bir makine, bir inşaat, bir elektrik, bir sigorta ve bir hukukçu bilirkişiden alınan 04.07.2014 havale tarihli 1. heyet raporunda özetle; hasarın meydana geldiği dava konusu lojistik deponun çatısının bir bölümünün yağan şiddetli dolu ve yağmur sebebiyle 18/05/2012 tarihinde çöktüğünü, yapının günümüz şartname ve yönetmeliklere uygun olarak yapıldığını, proje yönünden ve yapım tekniği yönünden hasar meydana gelen depoda herhangi bir kusur tespit edilmediği, yapılan hesaplar sonucunda söz konusu aşık elemanların ve ana kirişlerin yürürlükte bulunan yönetmeliklerdeki şartları sağladığı ve bir çatı için alınması gereken yükler altında sistemin çalışmaya yeterli olduğu, birleşim elemanları olan kaynak ve bulonların da gerekli hesaplamaları yapıldığını ve uygun olduğunun tespit edildiğini, çatının mühendislik hesaplarının doğru yapıldığını, çok hızlı yağan yağmur ve oluşan dolu nedeniyle çatıya düşen yağmur ve dolu miktarı çok fazla olması, çatı hesaplamalarındaki standart yükleri aşması ve dolunun akarları tıkaması neticesinde çatıdaki su ve dolu birikimi sonucunda oluşan yükün etkisi ile çatının çöktüğü ve çökme esnasında deponun yangın tesisatının hasar görerek devreye girdiği, depodaki eşyaların çatıda toplanan yağmur suyundan, doludan ve çökme sonrası yağan yağmurdan ve ilave olarak yangın tesisatından çıkan suyun etkisi ile zarar gördüğünü, yangın tesisatının devre dışı kalması için manuel olarak kapatılması gerektiği, çatının çökmesi ile kırılan ve hasar gören yangın tesisatının hemen manuel kapatılmadığı ve bu nedenle depodaki malzemelerin hasar görmesinde yangın tesisatından çıkan suyunda etkisi olduğu, depodaki malzemelerin bir kısmının zemine doğrudan koyulduğu, bir kısmının ise paletler üzerinde olduğu, tüm malzemeler paletler üzerinde bulunmuş olsaydı çatının çökmesi ile su birikintisinin ve yangın tesisatından gelen suyun zeminde palet seviyesine kadar dolması sebebiyle malzemelerin hasar verme oranının çok az olacağı, depodaki malların taşınması sırasında bir kısım malların alt kısımdaki paletlere forklift çatalları ile girilerek kaldırılıp taşındığı, bir kısım malzemenin ise iş makinaları ile taşındığı, zeminde suyun birikmesini engelleyecek ve suyun mutlak tahliyesi için uygun sistem düşünülmediği ve bu nedenle sudan etkilenen malzemelerin hasarı olayında depo işleteninin %15 oranında kusurlu olduğu, davalı … şirketinin olayda sorumluluğunun olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Dosya kapsamında bir makine, iki inşaat, bir elektirik ve bir hukukçu bilirkişiden oluşan 2. bilirkişi heyetinden alınan 29.01.2015 havale tarihli raporda özetle; dava konusu lojistik deposunun çatısının tasarımla ilgili standartlara uygun olarak yapıldığı, davalı …’in kusurunun bulunmadığı, 18/05/2012 tarihinde yağan dolunun ardından yağan yağmur ile birlikte lojistik deposunun çatısındaki sifonik sistemin ve yedek tahliye sisteminin tıkanmasının harici bir olay olmakla birlikte kaçınılmaz olmadığı ve ön görülebilir bir olay olduğu, bu nedenlerle dava konusu olayın mücbir sebep teşkil etmediği ve illiyet bağını kesmediği, …’nin yangın riski olmadığı tespit edildikten sonra sprinkler sisteminin kapatıldığı gerekçesinin makul olduğu, sprinklerin hemen kapatılmamasında sisteminin kapatıldığı gerekçesinin makul olduğu, sprinklerin hemen kapatılmamasında …’nin kusurunun bulunmadığı, hasar gören emtianın depolama sürecinde yandan sıkıştırılarak taşınacak şekilde fabrika çıkışı ambalajlanması söz konusu ise; bu ürünlerin paletli olarak depolanmamış olması durumunun lojistik uygulaması bakımından bir kusur kabul edilemeyeceği, 04/07/2014 tarihli bilirkişi raporunda …’nin %15 oranında kusurlu bulunmasının sebeplerinden birisi olarak suyun zeminde mutlak olarak tahliyesi için uygun sistemin bulunmaması nedeniyle …’nin sorumlu tutulmayacağı, buna karşılık lojistik deposunun maliki olan davalı …’in sorumluluğunun bulunduğu, davacı sigorta şirketinin …’a ödemiş olduğu tazminatı davalılardan …’in BK’nun 58. mad gereği sorumluluğunun bulunduğu, diğer davalı …’ye rücu edemeyeceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Dosya kapsamında talimat ile bir makine, bir inşaat ve bir hukukçu bilirkişiden oluşan 3. bilirkişi heyetinden alınan 02.11.2015 tarihli raporda özetle; davaya konu çatının taşıyıcı sisteminin hesabının ülkemizde geçerli yönetmeliklere uygun olarak hazırlandığını, bu hususta davalıların ve ihbar olunanların bir sorumluluğunun bulunmadığını, aşırı yağışın değerlendirilmesi ve sifon sisteminin yeterli olup olmadığı hususlarının kurullarının uzmanlık alanında olmadığını, bilirkişi heyetine katılacak Meteroloji ve hidrolik konularındaki uzmanların görüşünden sonra değerlendirme yapılacağını, ayrıca zarar gören ürünlerin bedelinin belirlenmesi hususunda da elektrik elektronik mühendisi tarafından değerlendirilmesi gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılamada 3.bilirkişi heyetine bir meteoroloji ve hidrolik konusunda uzman bilirkişi eklenerek talimat yolu ile … 10. Asliye Ticaret Mahkemesinden alınan bila tarihli 3.bilirkişi heyetinin ek raporunda özetle; davalı …’in maliki olduğu deponun yapılışında bir bozukluk ve bakımında bir eksiklik bulunmadığından depo malikinin zarardan sorumlu olmadığı, davalı …’nin vedia alan ve basiretli bir tacir olarak vedia aldığı ürünlere karşı yüksek ve objektif özen borcu altında olduğu, çöken çatının çarpması sonucu fiziki darbe almak suretiyle zarar gören ürünler bakımından davalı …’nin özen yükümlülüğünü ihlal etmediği ve dolayısıyla bu zarardan sorumlu olmadığı, bununla birlikte üstten ve alttan ıslanmak suretiyle zarar gören ürünler bakınından yüksek ve objektif özen borcuna aykırı olarak gereken tedbirleri almamış olan …’nin ürünlerin üstten ve alttan ıslanarak zarara uğramasında özen yükümlülüğünü ihlal ettiği ve bu zarardan sorumlu olduğu, … ile dava dışı … arasında …’nin sorumluluğunu miktar ile sınırlayan bir hüküm bulunduğu ve bu hükmün geçerli olduğu, lakin söz konusu hükmü geçersiz kabul etmesi hususunda taktir yetkisinin bulunduğu, dolu ve yağmur yağışı olayının umulmayan hal olarak nitelendirilebileceği, bu halde BK’nun 43/1. mad uyarınca …’nin sorumluluğu bakımından tazminattan indirim sebebi olarak değerlendirilebileceği bildirilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesinde yapılan yargılamada dosyada bulunan 1., 2. ve 3. bilirkişi heyetlerinin raporları, 3.bilirkişi heyet ek raporu ile … 14.Asliye Ticaret Mahkemesinde aynı olayla ilgili yürütülen davalara sunulan raporlar arasında çelişki bulunması nedeniyle çelişkilerin giderilmesi, meteoroloji genel müdürlüğünden gelen verilerinde değerlendirilmesi için bir makina, bir mimar, bir sigorta, bir meteoroloji ve bir lojistik uzmanı bilirkişi heyetinden … 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … talimat dosyası üzerinden rapor alınmasına karar verilmiştir.
4. Bilirkişi heyetinin 07/03/2019 tarihli raporunda özetle; oraj ile birlikte kuvvetli dolu hadiseninin öncesi ve sonrasında sağnak yağmur ile birlikte kaydedildiği, fındık büyüklüğüne ve zaman zaman ceviz büyüklüğüne ulaştığı, mevcut olayın sonuç itibariyle eşlik eden yüksek rüzgar hızı ile birlikte çarpma etkisi ile hasarlara yol açacağı ve devam ettiği süre büyüklük itibariyle katı bir örtü bırakacağı, yağışın sonucunda çatının bir den fazla noktada çökmesi ile bu çökme noktalarından deponun içine çatıda toplanan yağmuru suyu, dolu ve çökme sonucunda yangın, springler tesisatının hasar görmesi ile de hasarlı springler başlıklarından su boşaltıldığı, bu su ve dolu ile depodaki emtiaların su hasarına uğradığı ve zarar gördüğü, depoda depolanan bir kısım emtianın paletler üzerine istiflenmemesi ve depoda inşaat aşamasında zeminde birekecek suyu tahliyesi için yapılması gereken sisteminde eksik olması nedeniyle zemin suyu ile emtianın hasarının arttığı, bu durum binanın yapım eksikliğinin bulunduğunu ve diğer davalı … şirketinin ise depolama faaliyetinde koruma ve özen eksikliğinin olduğunu, dolayısıyla her iki davalı şirketin de kusurunun bulunduğu, dosyada bulunan üç raporda da çatısı çöken deponun standartlara ve yapım tekniğine uygun yapıldığı belirtilmiş olup … 14. ATM ye sunulan raporda ise çatı eğimi nedeniyle bu raporlara aykırı düşmesi nedeniyle bu rapordaki değerlendirme ile dava dosyasına sunulan raporlarda farklılıklar olduğunun görüldüğünü, dosyaya sunulan ilk iki raporun ikincisinde çatıdaki sifonik sistemin ve yedek tahliye sisteminin tıkanması harici bir olay olmakla birlikte kaçınılmaz olmadığı görüşü bildirilerek birinci raporla ayrık kalındığı, üçüncü heyetin kök raporu ve ek raporunda her hangi bir oransal kusur taktiri yapılamamakla birlikte davalı … nin sorumlu olduğu ifade edelerek raporlar arasında çelişkiler oluştuğu, birinci bilirkişi heyeti raporunda çatıdaki sifonik sistemin ve yedek tahliye sisteminin tıkanması ile ilgili bir değerlendirme yapılmamış olup, ikinci heyet tarafından bu husus yerinde incelenerek tahliye sisteminin yeterli olmadığı değerlendirme yapmış olması nedeniyle davalı …’in olayda kusurlu olduğu, diğer davalı …’nin ise saklama sorumluluğunun olduğu, dava dışı Samsung şirketine ait emtiaların saklanmasında gerekli özen görevini yerine getirmediği, emtiaların su baskınına karşın yüksek raflarda saklamadığı, sipringler sisteminin çalışmasında manuel kapama işlemini zamanında yapmadığı anlaşılmakla meydana gelen zarardan kusurlu olduğu, davalı … şirketinin %65, diğer davalı … şirketinin ise %35 oranında kusurlu olduğu, meydana gelen olayın mücbir sebep olmadığı ancak beklenmeyen bir hal olarak nitelenebileceği bildirilmiştir.
Elk.Yük.Müh. bilirkişinin 15/08/2019 tarihli raporunda özetle; … 1.Sulh Hukuk Mahkemesince alınan bilirkişi tespit raporunda yapılan incelemede toplam zarar miktarının 2.159.476,00 ABD Dolar, Türk Lirası karşılığı ( Bir ABD Dolan 1.8236 Toplam 3.938.020,43 TL tespit edildiği görülmüş olup; rapor ekinde sunulan 1,2,3 numaralı tablolarda belirtilen ürün adet ve maliyet tablolarında detaylı açıklamaların olmadığı ekspertiz raporu ile arasında uyumsuzluklar olduğu, hem ekspertiz raporu hem de tespit raporu üzerinde yapılan detaylı incelemede uyumsuzluklar görüldüğü, ekspertiz raporunda belirtilen çalışmalar üzerinden değerlendirme yapıldığını, … Limited Şirketinin mühendislerince 23.10.2012 tarihin düzenlenen teknik inceleme raporunda; hasarlı ürünler üzerinde yapılan teknik incelmede buzdolabı, bulaşık makinası, çamaşır makinası, klimalar üzerinde tespit çalışmaları yapılmış ve aynı ürünlerin hasarlı olduğu tespit raporunda da belirtildiği ve hurdaya ayrılması konusunda teknik rapor düzenlendiği,çatının çökmesi sonucu fiziksel deformasyona uğrayan ürünler ağırlıklı olarak çamaşır ve bulaşık makineleri olduğunu, bu şekilde hasar gören 585 adet ürün bulunduğunu, fiziksel deformasyona uğrayan bu ürünlerin depoya giriş maliyetlerinin 198.761,00 USD olduğunu, çatının çökmesi ile içeri giren yağmursuyu ile ıslanma sonucu meydana gelen hasarların; bu ürünler 1.040 adet olup ağırlıklı olarak buzdolabı ve çamaşır makineleri olduğunu,bu ürünlerin tutarının 467.274,00 USD olduğunu,yapılan tespitlere göre talep edilen 1.214.582 TL (662.836,72 USD 18.05.2012 tarihli T.C.M.B döviz satış kuru1 USD =1,8324 TL) olduğunu, tamamen hasarlı olup yenilenmesi gereken ürünlerin; sprinklerden akan sular ile tam hasarlı olarak tespit edilen ürünlerin 3.135 adet olup bu ürünlerin ağırlıklı olarak klima, çamaşır makinesi ve bulaşık makinesinden oluştuğunu, bu kıymetlerin yenilenmesi için sigortalının talebi 1.532.964,00 TL (836.588,08 USD) uygun bulunduğunu, 1 USD =1,8324 TL tespit tutarı, 18.05.2012 tarihli T.C.M.B döviz satış kuru bulunduğunu, 1 USD =1,8324 TL tespit tutarı, 18.05.2012 tarihli T.C.M.B döviz satış kuru dikkate alınarak belirlendiğini, Ambalajı ıslanan ve ambalajlarının değiştirilmesi gereken ürünlerin 867.414,23 USD, yurt içinden alınan ambalaj yardımcı malzeme tutarlarının: 24.663,70 USD, ambalajlama işçilik giderleri: 8.907,22 USD, değer kaybı ile satılan ürünlerin; 35.916,93 USD olmak üzere toplam 1.773.490,16 USD olduğunu, finansal kayıplarla ilgili olarak meslek disiplinim dışında olan bir konu olduğundan herhangi bir değerlendirme yapılmadığını, all risk hasarı toplamı; 541.775,60 USD, hasarlar toplamı; 1.773.490,16 USD olmak üzere, genel toplam: 2.315.265,76 USD olarak hesaplandığı yönünde görüş bildirilmiştir.
… 14.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı kararının ve dosyaya sunulan ve hükme esas alınan bilirkişi rapor ve ek raporunun incelenmesinde; asıl davada davacı … Sigorta A.Ş.’nin, davalı … A.Ş.’ye, birleşen dosyada davacı … Sigorta A.Ş.’nin birleşen davalı …Tic. Ltd. Şti’ne karşı açtığı rücuen tazminat davalarında yapılan yargılama sonucunda 01/03/2017 tarihinde asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verildiği, kararın istinaf incelemesinde olduğu ve kesinleşmediği, hükme esas alınan teknik bilirkişi heyetinin bila tarihli raporuna göre; hasar meydana gelen yapının çok geniş çatı alanının tek yönde % l eğim verilmiş olmasının yağmurun birikmesine neden olması, taşkan deliklerin yetersiz olması, dolayısıyla suyun burada toplanmaya çalışılması, drenaj bölgesinde toplanan yağışın yükün misliyle artmasına neden olması, inşaat aşamasında depo zemininde suyun birikmesini engelleyecek ve suyun mutlak tahliyesi için sistemin düşünülmemesi, aşırı zorlanan çatı sisteminin fazla sehim yapmasına göre eğilme, burulma, kesme kopma hasarları ile birlikte çatıda çökmeler oluştuğu, çatıda biriken dolu kar yağmur sularının bina içine girmesi ile binada bulunan malzemelerin hasara uğradığı, davalılar arasındaki kira sözleşmesi uyarınca kiracının normal kullanımı haricindeki sebeplerle hasar meydana geldiği takdirde masrafları da kiraya verene ait olmak üzere 5 yıl süreyle kiraya verenin sorumluluğunda olduğunu, davalı … in %65 oranında, diğer davalı …’nin ise %35 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
… 14. ATM’nin … Esas, … Karar sayılı dosyasında verilen kararın, hükme esas alınan bilirkişi rapor ve ek raporunun incelenmesinde; asıl davada davacı … Sigorta A.Ş.’nin, davalı …A.Ş.’ye, birleşen dosyada davacı … Sigorta A.Ş.’nin birleşen davalı …Tic. Ltd. Şti’ne karşı açtığı rücuen tazminat davalarında yapılan yargılama sonucunda 01/03/2017 tarihinde asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verildiği, istinaf taleplerinin reddine karar verildiği, Yargıtay incelemesinde olduğundan kesinleşmediği, hükme esas alınan teknik bilirkişi heyetinin bila tarihli raporuna göre; çatıdaki hasarların 2. Blokta 2 farklı yerlerde ve 3. bloktaki bir bölgede çökmeler meydana geldiği, bu hasarın ani bastıran dolu yağışı ve arkasından gelen sağanak yağışın sifonik sistemi ve taşkanları yetersiz hale getirmesi nedeniyle çatı yüklerinin projedeki yüklerin çok üstüne çıkması, aşırı zorlanan çatı sisteminin fazla sehim yapmasına göre eğilme, burulma, kesme kopma hasarları ile birlikte çatıda çökmeler oluştuğu, çatıda biriken dolu kar yağmur sularının bina içine girmesi ile binada bulunan malzemelerin hasara uğradığı, davalılar arasındaki kira sözleşmesi uyarınca kiracının normal kullanımı haricindeki sebeplerle hasar meydana geldiği takdirde masrafları da kiraya verene ait olmak üzere 5 yıl süreyle kiraya verenin sorumluluğunda olduğunun bildirildiği, …’nin %35, … firmasının %65 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
… 1.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …D.İş sayılı tespit dosyasına elektirik ve inşaat bilirkişi tarafından sunulan 10/08/2012 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde;çatısı çöken yapının özelliği ve projenin ciddiyeti açısından bu afetlerin de düşünülerek tasarlanması gerektiği, binaya ait proje bulunmadığından statik hesaplar ve çatı detaylandırmasının taraflarınca yapılamadığını, hasar bedelinin 2.159.476,00USD olduğu,Türk Lirası karşılığının 3.938.020,43TL olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan açık yargılama sırasında taraflarca gösterilen ve toplanan delillerden, tarafların dilekçeleri ve sözlü açıklamaları, müzekkere yanıtları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, davacının sigortalısına haksız fiil ve sözleşmeye aykırı davranışları nedeni ile ödemiş olduğu bedelin sorumlulardan rücuen tahsili isteminden kaynaklanmaktadır.
Davacı vekilinin açtığı dava … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sırasına kaydedilmiş, yapılan yargılama sonunda Mahkemece 06/02/2020 tarih ve 2015/612 Esas 2020/105 karar sayılı ilamı ile: ” Davacının davasının KISMEN KABULÜ, KISMEN REDDİ ile, dava dışı sigortalıya ödenen 1.000.000,00 USD’nin ödeme tarihi olan 07.08.2012 tarihindeki yabancı paranın Merkez Bankası Satış Kuru olan (1,782 TL)’den hesaplanan 1.782.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile, 1.315.265,76 USD’nin ödeme tarihi olan 27.12.2012 tarihindeki yabancı paranın Merkez Bankası Satış Kuru olan(1,7961 TL)’den hesaplanan 2.362.348,83 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte toplam 4.144.348,83 TL rücuen tazminat alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ” karar verilmiş, kararın davalılar ve ihbar olunan …A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Sakarya BAM 7. Hukuk Dairesi’nin 10/09/2021 tarih ve 2020/1647 Esas, 2021/1399 Karar sayılı ilamı ile; ” dava dışı sigortalı ile davalı … A.Ş. tarafından imzalanan 01/01/2010 tarihli Lojistik Hizmetleri Sözleşmesinin 19. maddesinde; taraflar sözleşmeden doğabilecek uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu kararlaştırmıştır. Bu durumda tacir olan sigortalı ile davalı arasındaki yetki sözleşmesinin halef olan davacı sigorta şirketini de bağlayacağı gözetilerek, mahkemece; yasal süresi içinde usulüne uygun olarak ileri sürülmüş olan yetki itirazının varlığı gözetilerek, davalı … A.Ş. yönünden yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile bu davalı yönünden uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın kaldırılması gerekmiştir.” gerekçesiyle … Asliye Ticaret Mahkemesinin kararı kaldırılmıştır. BAM kararı sonrası dosya … Asliye Ticaret Mahkemesine … Esas sırasına kaydedilmiştir. … Anonim Şirketi hakkında açılan dava, Mahkemenin 18/10/2021 tarihli tensip 1 nolu ara kararı uyarınca 2021/749 Esas sayılı dosyadan tefrik edilerek 2021/754 Esasına kaydedilmiş ve dosyada yetkisizlik kararı verilmiştir. Yetkisizlik kararı ile dosya mahkememizin 2022/38 Esasına kaydedilmiştir.
Tüm dosya kapsamında yapılan yargılama sonucunda; davacı ile dava dışı sigortalı …Ltd. Şti. arasında 01/01/2012-31/12/2012 tarihlerini kapsayan 0001-0110-00948291/1 no.lu klasik yangın, cam kırılması, hırsızlık, yangın mali mesuliyet,kar kaybı sigorta poliçesi bulunduğu, sigortalı ile davalı … arasında 08/08/2011 tarihli depolama ve lojistik sözleşmesinin bulunduğu, davalı …’nin de binanın sahibi olan diğer davalı … Şti.’nin kiracısı olduğu, davalı …’nin kiracı olarak kullandığı … adresindeki deponun çatısının 18/05/2012 tarihinde ani bastıran sağanak yağış ve arkasından dolu yağışı sonrasında devam eden yağışın sifonik sistemi ve taşkanları yetersiz hale getirmesi nedeniyle çatı yüklerinin projedeki yüklerin çok üstüne çıkması, aşırı zorlanan çatının üç noktasında çökmeler oluşması, çatıda biriken dolu ve yağmur sularının bina içine girmesi ve çatının çökmesi sonucunda binadaki yangın ve yağmur sularının bina içine girmesi ve çatının çökmesi sonucunda binadaki yangın springler tesisatının hasar görmesi ile de hasarlı springler başlıklarından su boşalması sonucu, hem yağmur suyu, hem dolu, hem çatı çökmesi, hem de yangın springlelerinden akan su ile depodaki emtiaların su ve çarpmalardan dolayı hasara uğradığı, depoda depolanan bir kısım emtianın paletler üzerine istiflenmemesi ve depoda inşaat aşamasında zeminde birekecek suyun tahliyesi için yapılması gereken sisteminde eksik olması nedeniyle zemin suyu ile emtianın hasarının daha da arttığı, dosyada alınan ve mahkemece itibar edilen elektronik bilirşi raporuna göre davacının sigortalısının olay nedeniyle 2.315.265,76 USD zararının olduğu, davacının sigortalısına 1.000.000,00 USD 07.08.2012 tarihinde, 1.315.265,76 USD’yi 27.12.2012 tarihinde ödediği, sigortalıdan ibraname alarak davacının ödediği bu paranın Türk Lirası karşılığı olarak 4.144.348,83TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK m. 1472 hükmünde yapılan düzenleme uyarınca; sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal eder. Davacının, halefiyet ilkesine göre dava açabilmesi için sigortalıya oluşan zararın tazmin etmesi gerekmektedir.Dava dosyasında davacının ödeme dekontları ve ibraname belgeleri mevcut olduğundan dava açmakta hukuki yararı vardır.
Dosyada alınan ve mahkemece itibar edilen 4. bilirkişi heyet raporu meteoroloji bilirkişi görüşüne göre; … İlçesinde bulunan … Meteoroloji Gözlem İstasyonu kayıtlarına göre olay tarihinde 24 saatlik toplam yağış miktarının 30,2 mm olarak ölçüldüğü, 30,2 mm lik yağışın 24,8 mm kısmının … OMGİ ye ait saatlik toplam yağış verileri incelendiğinde; Türkiye saati ile 16:00-17:00 aralığındaki 1 saatlik sürede kaydedildiği, … OMGİ uzun yıllar yağış biriminin 2007/2017 verileri incelendiğinde; tüm mayıs aylarına bakıldığında 18/05/2012 tarihinde en yüksek günlük yağış miktarının 30,2 mm olarak kaydedildiği, 2017 yılı öncesine ait kayıt bulunmadığı, meteoroloji genel müdürlüğü Türkiye maksimum yağışları ve tekerrür analizlerinde en az 10 yıl güvenilir gözlemi olan istasyonların yağış verilerinin kullanıldığını, bu nedenle yağış tekerrür analizlerinde … ye en yakın gözlem ölçüm yapan ve tekerrür analizleri mevcut olan … Meteoroloji İstasyonu verilenin incelendiğini, dolu yağışı irdelenirken …Meteoroloji İstasyonu verileri kullanıldığı,… Havalimanı Uzun Yıllar Yağış Bülteni hadise kayıtlarına göre; 2005-2017 yılları tüm Mayıs aylarında en yüksek yağış miktarının 30,0m2 olarak 05/05/2011 tarihinde kaydedildiği, aylık dolulu günler sayısı ortalamasının 0,40 olup, 10 yıllık uzun yıllar verisine göre ortalama olarak yılda 0,4 gün yani 10 yılda 4 gün dolu hadisesi kaydedildiği, Türkiye saati ile 16:50 de gök gürültülü sağnak yağışın başladığı,yağışın 36 dakika devam ettiğini sonrasında kuvvetli dolu yağışının 17:26 da başlayıp 24 dakika sonra sona erdiği, ardından gök gürültülü sağnak yağışın 2 saat süre ile devam ettiği, olay günü toplam yağış miktarının 28,0 mm olup bu değerin 16:50-19:50 aralığında 3 saatte gerçekleştiği, … Meteoroloji Müdürlüğü Uzun Yıllar Yağış Bülteni 1987-2017 ve Yağış Hadise Kayıtları incelendiğinde; tüm mayıs aylarına bakıldığında en yüksek yağış miktarının 70,9 mm olarak 20/05/1998 tarihinde kaydedildiği, saat 17:32 de gök gürültülü orajlı sağanak yağışın başladığı, yağışın 8 dakika devam ettiği ve sonrasında kuvvetli dolu yağışının 20 dakika devam ettiği, ardından gök gürültülü sağnak yağışın yarım saat süreyle devam ettiği ve toplam 28,6 mm yağış kaydedildiği, standart zamanlarda gözlenen en büyük yağış tablosu incelendiğinde; 1 saatte 28,6mm yağışın tekerrürü 3 ile 4 yılda bir olduğunu, 31 yıllık uzun verilerine göre dolulu gün sayısının ise yılda ortalama 1,52 günü denk geldiğini, 18/05/2012 tarihli Fek Hasar raporunda; 17:32-18:40 saatlerinde fındık büyüklüğünde dolu kaydedildiği, maksimum rüzgar hızının 19,9 m/sn olduğu, ölçülen toplam yağışın 28,6 mm olduğu, … ilçesinde dolu yağışının ceviz büyüklüğüne ulaştığı ve maddi hasarlar oluştuğunun kaydedildiği dolu yağışının ceviz büyüklüğüne ulaştığı ve maddi hasarlar oluştuğunun kaydedildiği anlaşılmıştır.
Öncelikle taraflar arasında çözüme kavuşturulması gereken uyuşmazlığın; meydana gelen çatı çökmesinin binadaki yapım eksikliğinden veya bakım eksikliğinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, tahliye sisteminin yeterli olup olmadığı ya da çökmeye sebep olan dolu ve yağışın mücbir sebep ve beklenmedik hal olup olmadığı, emtiaların saklanmasında gerekli özen görevinin yerine getirilip getirilmediği, sipringler sisteminin çalışmasında manuel kapama işleminin zamanında yapılıp yapılmadığı, davalı vedia alan kiracı taraf ile bina maliki kiralayanın sorumlu olup olmadığı, rücu koşullarının oluşup oluşmadığı konularında toplanmaktadır.
Dosyada 4. bilirkişi heyetinden rapor alındığı, bilirkişi heyetlerinin görüşleri arasında farklılıklar bulunduğu,4.bilirkişi heyetinin kusur oranları yönündeki görüşüne mahkememizce itibar edildiği, bilirkişi rapor ve diğer tüm delillerden; olayın olduğu bölgede on yılda, yıllık ortalama 4 gün dolu yağışının olduğu, olay günü toplam yağış miktarının ise 28,6-30,00 mm arasında olduğu, 1987-2007 yılları arasında 20 yıllık ortalamada en yüksek yağış miktarının 70,9 mm olarak 20/05/1998 yılında olduğu, olay günü orajlı sağanak yağış arkasından kuvvetli dolu yağışının olduğu, dolu yağışının iki ayrı veriye göre 20-24 dakika arası sürdüğü, 10 yıllık yağış tekerrürlerine bakıldığında 28,6 mm lik bir yağışın 3-4 yılda bir tekerrür olasılığının olduğu, yağmur ve dolu yağışı oranları nazara alındığında ön görülebilir olaylar olduğu, tespit edilen azami yağış miktarı 1987-2017 yılları arasında gözlenen mayıs ayı maximum yağış miktarı 70,9 mm olup mukayese edildiğinde olay günü yağan miktardan daha önce defalarca o bölgede yağmur yağdığı, bu nedenle yağmurun mücbir sebep olarak kabulünün mümkün olmadığı, dosyada alınan tüm bilirkişi raporlarından; binanın çatısının Türkiyede yapılan çelik ahşap ve betonarme yapıların oluşturduğu yapı türlerinin tamamında alınması gereken tasarım yükleri standırdına uygun yapıldığının bildirildiği, ancak olayın vuku bulduğu çatının alanının geniş olduğu, ön cepheden arka cepheye %1 eğimle inşa edilmiş olduğu, çatıdaki alanın geniş olmasına ve önden arkaya %1 eğim olmasına rağmen ve olayın olduğu bölgede bu ve buna benzer dolu ve yağmur yağışlarının öngörülmesi mümkün olduğu halde tek bir yönde tahliye sistemi yapıldığı, çatı hesabı yapılırken eğim verilen bölgedeki tahliye kesitinin diğer kesitlere göre daha fazla sıvıya maruz kalacağının gözetilerek sifonik sistemin buna göre yapılması gerektiği veya çatının genişliği ve eğimi nazara alınarak sifonik sistemin tıkanma ihtimaline binaen deşarj sistemlerinin planlanması gerektiği,yine çatıdaki yağmur suyunun tahliyesini sağlayan kanalların hesabı yapılırken tahliye deliğine sıvının ulaşması için gerekli sürenin de göz ardı edilmemesi gerektiği, buna göre tahliye sisteminin yapılması gerektiği halde yapılmadığı, tüm bu hesaplamalar yapılmadan çatı ve tahliye sisteminin yapıldığı,bu sebeplerle bina yapımından kaynaklı kusur olduğu, mücbir sebep için beklenmeyen, öngörülemeyen ve tahmin edilemeyen, öngörülse dahi alınabilecek tedbirlerle özen yükümlülüğünü aşar nitelikte olağanüstü cereyan eden bir olay olması gerektiği, bu sebeple dolu yağışı ve aşırı yağış yönünden mücbir sebep şartları oluşmadığı, illiyet bağının kesilmediği kanaatine varılmıştır.
Yukarıda da açıklandığı üzere davaya konu taşınmazın çatısının bir hayli geniş olmasına rağmen dolu ve yağmurlar için yeterli tahliye sisteminin yapılmadığı, 3/4 yılda bir gerçekleşecek ve uzun yıllar ortalamasının üzerinde de olmayan bir yağmur ve dolu yağışının öngörülerek, bina büyüklüğüde nazara alınarak tahliye sisteminin ona göre ayarlanması gerektiği, bu sebeple binanın tahliye sisteminin yapımında kusur bulunduğu, davalı bina malikinin binayı dizayn ettirirken bu teknik hususu göz ardı ettiği, TBK 69. Maddesi “Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmüne amir olup davalı bina malikinin binanın yapımındaki eksiklik nedeniyle sorumluluğunun söz konusu olduğu, ayrıca inşaat aşamasında depo zemininde su birikimini engelleyecek ve birikmiş olduğu, ayrıca inşaat aşamasında depo zemininde su birikimini engelleyecek ve birikmiş suyun doğru bir şekilde tahliyesi için de yapıya uygun sistem dizayn edilmediği için davalı bina malikinin binanın yapımındaki eksiklik nedeniyle zeminden zarar gören emtialardan ötürü de sorumlu olacağı, dava konusu olayda son bilirkişi heyet raporunda belirtildiği şekilde davalı …A.Ş.’nin %35, … ATM …Esas sayılı dosyasında davalı … Ltd.Şti.’nin %65 oranında kusurlu bulunduğu kanaatine varılmıştır.
6098 sayılı TBK’nın müteselsil sorumluluk (dış ilişkide) başlıklı 61. Maddesinde “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” hükmü mevcuttur. Dava konusu hasar olayında davalı …Ltd.Şti.’nin yapı maliki olarak, dosyası tefrik edilen davalı …’nin ise antrepo sözleşmesinden kaynaklı olarak sorumluluğu mevcut olup sorumlulukları farklı hukuki sebeplere dayanıyor olsa da kanunun emredici hükmü gereği müteselsil sorumlukları söz konusudur. Yine TBK’nun 62. Madde hükmü saklı olup iç ilişkide tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar görenin haklarına halef olur.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 6.12 maddesinde davalı … 450.000,00 TL ye kadar sorumlu olduğu kararlaştırılmıştır. Davacı taraf 818 sayılı BK md 41, 99/2 ve 463 uyarınca davalının tüm bedelden sorumlu olduğunu savunmuştur.
Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 99. maddesi kapsamında “Hile veya ağır kusur halinde düçar olacağı mesuliyetten borçlunun iptidaen beraetini tazammun edecek her şart, batıldır.” şeklinde yapılan düzenleme ile sorumsuzluk sözleşmelerinin genel sınırı belirlenmiştir.
Olayın gerçekleşmesi sırasında davalının kendisinden beklenen herkesin gösterebileceği özeni ve dikkati göstermemesi nedeni ile davalı ağır kusurlu kabul edilmiştir. Meydana gelen zararda davalı hasarın oluşmasında ağır kusurlu olmakla sözleşmenin 6.12 maddesi davacıyı bağlayıcı yönü bulunmamaktadır. Mahkememizce benimsenen bilirkişi raporlarında davalı % 35 oranında kusurlu olarak kabul edilmiş ise de bu kusur ağır kusurlu olan davalıların iç ilişkisinde ki ağır kusur oranının dağılım oranıdır.
Tüm bu açıklamaların ışığında netice olarak; davacının davasının kısmen kabulü, kısmen reddi ile, davacının dava dışı sigortalıya 07/08/2012 tarihinde ödediği 1.000.000,00 USD’nin ödeme tarihi olan 07.08.2012 tarihindeki yabancı paranın Merkez Bankası Satış Kuru olan (1,782 TL)’den hesaplanan 1.782.000,00.-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile, davacının sigortalıya ödediği 1.315.265,76 USD’nin ödeme tarihi olan 27.12.2012 tarihindeki yabancı paranın Merkez Bankası Satış Kuru olan(1,7961 TL)’den hesaplanan 2.362.348,83.-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte olmak üzere toplam 4.144.348,83 TL rücuen tazminat alacağının (…. Asliye Ticaret Mahkemesine 2021/749 esas sayılı dosyası ile hüküm altına alınan miktarlara kadar tahsilde tekerrür olmamak üzere) davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davacının davasının KISMEN KABULÜ, KISMEN REDDİ ile, dava dışı sigortalıya ödenen 1.000.000,00 USD’nin ödeme tarihi olan 07.08.2012 tarihindeki yabancı paranın Merkez Bankası Satış Kuru olan (1,782 TL)’den hesaplanan 1.782.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile, 1.315.265,76 USD’nin ödeme tarihi olan 27.12.2012 tarihindeki yabancı paranın Merkez Bankası Satış Kuru olan(1,7961 TL)’den hesaplanan 2.362.348,83 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte toplam 4.144.348,83 TL rücuen tazminat alacağının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-)Alınması gereken 283.100,47-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 70.828,10-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 212.272,36-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 270.886,98-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-) Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddolunan kısım üzerinden AAÜT md. 13/4 gözetilerek belirlenen 3.100,99 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan 70.828,10 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-) Davacı tarafça yatırılan 24,30 TL başvuru harcı, 10.870,00 TL bilirkişi ücreti, 1.456,30 TL posta giderinden ibaret toplam 12.349,80 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları dikkate alınarak 12.340,56 TL sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiyesinin davacı üzerine bırakılmasına,
7-)Taraflarca yatırılan, kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, hazır olanlar vekilinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 10/11/2022

Başkan
¸e-imzalıdır

Üye
¸e-imzalıdır

Üye
¸e-imzalıdır

Katip
¸e-imzalıdır