Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/36 E. 2022/414 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/36 Esas
KARAR NO : 2022/414

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/01/2022
KARAR TARİHİ : 02/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının … Belediyesinin güçlenmesi ve kalkınması için müvekkili şirkete 3 adet proje çizilmesini teklifte bulunduğunu, bu kapsamda müvekkilinin … Projesi, … Projesi, … Köyü Projesi şeklinde üç adet proje hazırladığını, ve … Belediyesine teslim ettiğini, müvekkilinin sadece bu projelerin hazırlanması aşamasında yapılan masrafları iş bu davaya konu olan … 18. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına konu ettiklerini, proje bedelleri için dava haklarını saklı tutarak mahkemece yapılacak yargılama sürecinde alınacak bilirkişi raporu ile de projelerin kıymeti ve maliyetinin ortaya çıkacağını, yapılan proje ve işler gerek seçim kampanyası sürecinde, basılan broşürlerde, gerekse davalı … Belediye Başkanı … ile düzenlenen filmlerde, seçim kampanyasında kullanıldığını, ancak müvekkilinin proje bedellerinin ödenmesi için yaptığı başvuruya bu işlerle ilgili olarak başkan onayı olmadığı, ihale açılmadığı, gerekçesi ile … Belediye Başkanlığı tarafından bedel ödeme taleplerinin reddedildiğini, 2017 yılından itibaren tüm başvuru ve taleplere rağmen işlere ilişkin müvekkili şirkete ödeme yapılmaması üzerine … 23 Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarını keşide ettiklerini, Belediye Başkanlığı tarafından 16/07/2021 tarihinde ihtarnameye cevap olarak ihtarnamede belirtilen hizmetin alınması için başkanlık oluru alınmadığı, bu yönde bir hizmet alımı olmadığı, hizmet alımı yapılmadığının belirtildiğini, davalı … Belediye Başkanı … tarafından yaptırılan işlerin aslında belediye hizmeti için değil kendi seçim kampanyası ve dolayısıyla …seçim kampanyasında kullanılmak üzere yaptırdığının ortaya çıktığını, müvekkili tarafından bitirilerek belediye ye teslim edilen işlerin müvekkil şirket zararına, kendisi ve …rarına seçimi kazanabilmek amacıyla menfaat sağlamak için kullandığını, borcun ödenmemesi üzerine müvekkili tarafından icra takibi başlattığını, davalı borçlu tarafından yapılan haksız ve kötü niyetli itiraz üzerine takibin durduğunu beyan ederek … 18 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine itirazın iptaline takibin devamına, davalı borçlunun likit ve belirli bir alacağa itiraz ederek takibin durmasına ve tahsilatın gecikmesine neden olması ve kötü niyetli olarak hareket etmesinden dolayı alacağın %40 dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya Cevabında ;
Davalı vekili mahkememize hitaben sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dilekçesinde belirttiği projeleri … Belediyesine teslim ettiğini belirttiğini, … Belediyesinin Katma Bütçeli Kamu Tüzel Kişiliği olduğunu, tüm mal ve hizmet alınlarında 2886 sayılı devlet ihale yasası ve 4734 sayılı kamu ihale yasası hükümleri kapsamında davranmak zorunda olduğunu, iddia edildiği gibi bir hizmet alımı söz konusu ile husumetin … Belediye Başkanlığına yöneltilmesi gerektiğini, ayrıca sahibinin özelliğini taşımak kaydıyla mimari projeler telif hakkının konusu olacağından uyuşmazlığın çözüm yerinin Asliye Ticaret Mahkemesi olmadığını, bu yönüyle de davacının iddiasını kabul anlamına gelememekle beraber vekaletsiz iş görme hükümleri doğrultusunda çözümlenmemesi eser sözleşmesi olarak değerlendirilmesi ve bu yönüyle de davanın öncelikle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacı yanın uğradığı maddi ve manevi zararların ancak tazminat davasına konu edilebileceğini, açılan davanın itirazın iptali ve alacak davası olduğunu, istenilen bir manevi tazminat yada maddi tazminat söz konusu olmadığın bu yönüyle dava şartı yönünden davanın esasına girilmeden davanın usulden reddi gerektiğini beyan ederek davanın öncelikle husumet yönünden reddine, her ne kadar itirazın iptali ve inkar tazminatı istemli bir dava açılmış olsada dava dilekçesinde alacağın dayanağı temel ilişkinin fikir ve sanat eserleri yasası kapsamında hazırlandığı, iddia edilen mimari projeler olduğundan, bundan kaynaklanan alacağını sözleşmeye dayandırılmamış olması nedeni ile anılan yasa hükmü uyarınca ancak maddi ve manevi tazminat davası açılabileceğinden taraflar arasındaki ilişkinin bir ticari ilişki olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığından davaya asliye ticaret mahkemesinin davanın görülmesinde yetkisi bulunmadığından görevsizlik kararı verilerek dava dosyasının İstanbul Fikri ve Sınai haklar hukuk mahkemesine gönderilmesine, davacı yanın uğradığı maddi ve manevi zararların ancak manevi tazminat davasına konu edilebilmesi mümkün olduğundan açılan dava itirazın iptali ve alacak davası olup, istenilen bir manevi tazminat yada maddi tazminatın söz konusu olmadığını, bu yönüyle davanın usulden reddine, dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünde %40 icra inkar tazminatı istenmesinin yasa değişikliğinden önceki oran yazılmış olması nedeniyle davanın esasına girilmeden dava dilekçesinin reddine, usule ilişkin itirazların heyet tarafından değerlendirilmesi gerektiğinden dava dosyasının ön inceleme duruşmasında heyetçe yürütülmesine, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, davacı yanın haksız ve yasal dayanaktan yoksun likit olmayan bir alacak iddiası ile istemiş olduğu inkar tazminatı talebinin reddine, davanın reddine karar verilerek davalı lehine dava değerinin %20 si oranında haksız takip tazminatına hükmedilmesine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davcı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan hesap alacağına dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında bentler hâlinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra ve İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olaya ilişkin maddi ve hukuki olgular bir arada değerlendirildiğinde; davalının tacir olmadığı, uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklanmadığı, dolayısıyla dava ticarî dava olarak kabul edilemeyeceğinden HMK 114 /1c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, kararın kesinleşmesinden itibaren ya da kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflarca müracaat edildiğinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Yukarıda açıklandığı üzere ;
1-) Uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olmakla HMK 114 /1c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine
2-) Kararın kesinleşmesinden itibaren ya da kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflarca müracaat edildiğinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-) İki haftalık müracaat süresi içerisinde taraflarca başvuruda bulunulmadığı takdirde HMK md. 20 uyarınca dosyanın resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-) HMK md. 331/2 uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına ancak Mahkememiz görevsizlik kararı sonrasında görevli ve yetkili mahkemede yargılamaya devam edilmemesi ve bu durum belirtilerek Mahkememizden talepte bulunulması durumunda harç ve yargılama giderleri konusunda Mahkememizce karar verilmesine,
Dair, yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/06/2022

Başkan …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Katip …
(e-imza)