Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/355 E. 2022/395 K. 27.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/68 Esas
KARAR NO : 2022/302 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 28/01/2022
KARAR TARİHİ : 13/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı .. A.Ş. Genel Müdürlük Muhasebeleşme Şubesi çalışanlarının, müvekkili …’ı telefon ile arayarak, adına kredi çekildiğini ve bu kredi bedelinin 3. bir kişiye aktarıldığını, kredi borcunun ödenmesine dair bildirim gerçekleştirdiğini, müvekkilinin, konu ile ilgili bilgi almak için bankaya müracaat ettiğini, banka tarafından müvekkilinin …’a, bankanın Genel Müdürlük Muhasebeleşme Şubesi’nde … Hesap No.lu ve … IBAN nolu hesaba ilişkin hesap ekstresi verildiğini, hesap ekstresinde 19.11.2021 tarihinde 11.211,05-TL tutarında “Hesaptan Hesaba Havale …’dan havale” açıklaması ile … dekont nolu işlem ile 11.200,00-TL tutarında “Giden EFT Alıcı … … Bankası A.Ş. … sorgu nolu mobil” işlem yapıldığının görüldüğünü, müvekkili …’ın, … A.Ş.’de 19.11.2021 tarihinde kredi çekme işlemi yapmadığını ve EFT ile bu bedeli herhangi birine göndermediğini, müvekkilinin mobil bankacılık uygulaması bulunmadığını, 19.11.2021 tarihine kadar davalı banka nezdinde hiçbir mevduat hesabı bulunmadığını, davalı bankanın müşterisi olmadığını, gerçekleşen bu şüpheli işlem sebebi ile suç duyurusunda bulunulduğunu, davalı bankanın güvenlik zaafiyeti sonucunda yaşanan somut olay karşısında mağdur müvekkilinin borcu bulunmadığını, bu nedenlerle tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile, davanın kabulüne davacı müvekkilinin davalı bankaya borcu olmadığının tespitine, Adli Yardım Talebinin kabulüne, kredi borcuna yönelik yapılacak ödemelerin teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinde yer alan haksız ve hukuka aykırı iddiaların ve davacının tedbir talebinin kabulünün taraflarınca söz konusu olmadığını, müvekkili bankanın hiçbir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, kimseyle paylaşmaması yönünde uyarılmasına rağmen internet bankacılığı gibi son derece önemli bankacılık işlemlerinde kullanılan kullanıcı kodu ve şifre gibi bilgileri ile kendisine gelen SMS’leri üçüncü kişilerle paylaşıp özen yükümlülüğüne uygun davranarak ilgili para transferlerine sebebiyet verenin bizzat davacının kendisinin olduğunu, mal varlığı haklarına ve şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, bu davanın Mahkemenin görev alanında bulunmadığını, davaya konu olaya ilişkin davacının yapmış olduğu savcılık şikayetinin ve akabinde açılması muhtemel olan ceza davasının bekletici mesele yapılmasını talep ettiğini, görev itirazlarını dikkate alınarak davanın görev yönünden reddine, Mahkeme aksi kanaatte ise … Bankası A.Ş.’ye müzekkere yazılarak ilgili hesaba sahip müşterisi …’ya ait kimlik ve adres bilgilerinin sorulmasını, bildirilen bilgiler uyarınca HMK madde 61 hükmü çerçevesinde …’ya davanın ihbar edilmesini, davaya konu olaya ilişkin davacının yapmış olduğu savcılık şikayetinin ve akabinde açılması muhtemel olan ceza davasının HMK m.165/f uyarınca huzurdaki uyuşmazlık bakımından bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini, davacı tarafın tüm taleplerini kapsar şekilde davanın reddine, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davacıya bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller; Davacı tarafın Ticaret Sicil Kayıtları, Tüketici Kredisi Sözleşmesi, İhtiyaç Kredisi Ödeme Planı ve hesap ekstresi ve dekontlar, Davacının sosyal ve ekonomik durumuna ilişkin müzekkere cevabı, Davacının SGK Hizmet Dökümü, … CBS Hazırlık Bürosu’nca … Soruşturma Sayılı dosyasının UYAP kayıtları.
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu’nca Mahkememize verilen müzekkere cevabında; davacının esnaf kaydının bulunmadığı bildirilmiştir.
… İlçe Emniyet Müdürlüğü’nce verilen müzekkere cevabında; davacının havayolu kargo bölümünde çalıştığının belirtildiği, ücret hesap pusulasının sunulduğu, kendisinin kargo işçisi olduğunun belirtildiği bildirilmiştir.
… Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce Mahkememize verilen müzekkere cevabında; …’ın tacir kaydının bulunmadığı bildirilmiştir.
GEREKÇE;
HMK’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca Mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade etmektedir.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemesi görevli kılınmıştır.
Somut olayda davalı tarafın ticari bir tüzel kişilik olduğu, ancak davacı tarafın gerçek kişi tacir sıfatının bulunmadığı, esnaf kaydının bulunmadığı, davacının havayolu kargo bölümünde çalıştığı, ücret hesap pusulasının sunulduğu, kendisinin kargo işçisi olduğunun belirtildiği, davalı tarafından davacıya ait Tüketici Kredisi Sözleşmesi, İhtiyaç Kredisi Ödeme Planı ve hesap ekstresi ile dekontlarının sunulduğu, dolayısıyla davacı ile davalı arasında Tüketici işlemleri söz konusu olduğu için uyuşmazlığın çözüm yerinin taraflardan birinin diğer taraf karşısında tüketici sıfatını taşımasından dolayı davanın HMK114/1-c ve 115/2. Maddeleri gereğince Tüketici Mahkemelerinde çözüme kavuşturulacağı kanaatine varılarak Mahkememizin görevsizliğine ve talep edilmesi halinde İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemelerine gönderilmesine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Dava dilekçesinin HMK 114/1-c, 115/2 mad uyarınca görev yönünden usulden reddine ve mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve HMK 20 md uyarınca 2 haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli Nöbetçi İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Harç, vekalet ücreti, yargılama giderleri konusunda görevli Mahkemece karar verilmesine,
4-HMK 20.maddesi gereğince; karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde görevli Mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı. 13/04/2022

Katip
✍e-imzalı

Hakim
✍e-imzalı