Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/343 E. 2022/581 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/343 Esas
KARAR NO : 2022/581

DAVA : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle)
DAVA TARİHİ : 29/06/2016
KARAR TARİHİ : 28/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26/03/2009 tarihinde … plaka sayılı aracın sebebiyet verdiği kaza sonucu müvekkilinin malul kaldığını, kazayla ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyasının açıldığını, müvekkiline … Eğitim ve Araştırma Hastanesinden %49 özürlü sağlık kurulu raporu verildiğini ancak vücut fonksiyonlarını büyük ölçüde yitirdiğinden maluliyet oranının Adli Tıp Kurumundan tespitinin gerektiğini, kazaya karışan aracın davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu, davalının müvekkiline tazminat ödemekle yükümlü olduğunu ve bir kısım tazminat ödemesi yaptığını ancak yapılan ödemenin yetersiz olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 200,00 TL geçici ve kalıcı işgücü kaybı tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili bu talebini mahkememize sunmuş olduğu 31/07/2019 tarihli dilekçesi ile 100 TL olan Geçici İş Göremezlik Tazminatı talebini 6.690,47 TL, 100 TL olan Sürekli İş Göremezlik Tazminatı talebini 78.893,53 TL olacak şekilde arttırarak 85.584.00 TL olarak ıslah etmiştir.
CEVAP :
Davalı taraf usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi vermemiş, davalı vekili katıldığı duruşmalarda özetle; Hak düşürücü süre yönünden itirazlarının bulunduğunu, hak düşürücü sürenin davanın her aşamasında ileri sürülebileceğini beyan ederek davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafından açılan dava, haksız fiilden (trafik kazası ) kaynaklanan yaralanmaya dayalı maddi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı şirketin sigortalısı olan aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucu davacının kalıcı iş gücü kaybından doğan maddi tazminat ve mutad iştigalinden geri kalması ve çalışmayarak gelir kaybına uğraması sonucu maddi tazminat talep edip edemeyeceği, talep edebilecek ise miktarlarının ne kadar olduğu, hak düşürücü süre itirazının yerinde olup olmadığı hususlarındadır.
Mahkememizin 2016/740 E sayılı dosyasından verilen “Dava ve ıslah dilekçelerine göre davanın kabulü ile 78.893,53 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 6.690,47 TL geçici iş göremezlik tazminatı toplamı 85.584,00 TL’nin 21/04/2010 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin kararı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesinin 2019/4851 – 2022/588 sayılı 29/03/2022 tarihli kararı ile “ … Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. KTK madde 111/2 uyarınca tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmaların yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebileceği, yasada belirtilen iki yıllık sürenin hak düşürücü süre olduğu ve bu niteliği itibarıyla yargılamanın her aşamasında süreye bağlı olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiği kabul edilmektedir. (Yargıtay 17. HD 2015/7759 Esas 2018/1350 Karar sayılı kararı ve benzer nitelikteki kararları) Dosyada mübrez 21/04/2010 tarihli vekaleten imzalanan ibraname ve ödeme dekontuna göre davalı tarafın dava konusu kazaya ilişkin kayıtsız şartsız kesin bir şekilde ibra edildiği, ibraname kapsamında davacı tarafa 64.416,06 TL ödeme yapıldığı, bu ödemenin bilirkişi raporunda da tazminattan mahsup edildiği, eldeki davanın ise 29/06/2016 tarihinde açıldığı görülmektedir. Bu durumda, vekaleten imzalanan ibranamenin, davacıyı bağlayacak nitelikte olup olmadığı üzerinde durulması gerekirken esasen bir itiraz nedeni olan ve mahkemece re’sen dikkate alınması gereken hak düşürücü sürenin, zamanaşımı gibi bir def-i sebebi olarak görülmesi doğru olmamıştır… “ gerekçesi ile kaldırılmıştır.
Mahkememizce yargılamaya devam edilmiş, vekaleten imzalanan ibranamenin geçerli ve davacıyı bağlayacak nitelikte olduğu anlaşılmış, 21/04/2010 tarihli vekaleten imzalanan ibraname ve ödeme dekontuna göre davalı tarafın dava konusu kazaya ilişkin kayıtsız şartsız kesin bir şekilde ibra edildiği, ibranamenin iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde iptal edilmediği dikkate alınarak davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 80,70 TL ilam harcının peşin ve ıslah harçları toplamı 321,20 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılmış olan 240,50 TL harcın davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafça yapılan 25,00 TL tebligat ve müzekkere giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yokluklarında açıkça okundu. 28/09/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır