Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/30 E. 2022/408 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/520 Esas
KARAR NO : 2022/375

DAVA : Rücu Tazminatı (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/09/2020
KARAR TARİHİ : 18/05/2022

Mahkememizde görülmekte olanRücu Tazminatı (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirkete … no.lu kasko poliçesiyle sigortalı… plakalı aracın 02.08.2017 tarihinde sürücü … yönetiminde … merkezine seyrederken … Bulvarı önünde yolcu indirip sinyal vererek hareket ettikten sonra sürücü … yönetimindeki … plakalı araçla sol şeritten aynı yönde ilerlerken sinyal vermeden sağa dönmesi üzerine aracının sağ yan kısımları ile sigortalı aracın sol ön kısımlarına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tutanağına ve … 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin …D.İş sayılı dosyasından alınan rapora göre olayda sürücü …’nin %100 kusurlu bulunduğunu, bu nedenle sigortalısı araçta meydana gelen zarardan …’nin ve onun ZMS sigortacısı davalı şirketin sorumlu olduğunu, davacı şirketin hazırlattığı sigorta ekspertiz raporuna dayalı olarak sigortalısına ait …lakalı araçta oluşan hasara ilişkin olarak onarımı yapan servise 01.09.2017 günü 1.198,12 TL ödediğini, bu ödemeyle davacı şirketin TIK M.1472’ye göre sigortalısının haklarına halef olduğunu, alacağın tahsili için … 6. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, takipte yer alan borca ve ferilerine davalının itiraz ettiğini, arabuluculuğa başvurduklarını, anlaşmazlık tutanağı düzenlendiğini belirterek itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, delillerin kendilerine tebliğinin gerektiğini, kusur yönünden iddialara itiraz ettiklerini, olayda davacının sigortalısının kusurlu olduğunu, bu yönde bilirkişi incelemesi yaptırılmasını istediklerini, gerçek zarar miktarından sorumlu olduklarını, gerçek zararın hesaplanması gerektiğini, icra inkar tazminatı taleplerinin her durumda reddinin gerektiğini, meblağın likit alacak miktarı olmadığını, tazminatın miktarının tespitinin yargılamayı gerektirdiğini, dolayısıyla icra inkar tazminatı talep edilemeyeceğini beyan ederek taleplerin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, kusur oranlarının ve değer kaybı miktarının bilirkişi marifetiyle tespitini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 6. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası, bilirkişi kök ve ek raporları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı sigorta şirketinin sigortalısı araç ile davalı sigortalısı aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada kusur ve hasar durumu, davacının sigortalısına ödemiş olduğu 1.403,60 TL (asıl alacak 1.198,12 TL) ‘nin kadri marufunda olup olmadığı ve davalıdan talep edilip edilemeyeceği, zaman aşımı definin yerinde olup olmadığı hususlarındadır.
İlgili … 6. İcra Müdürlüğünün ..E sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine hasar dosyası gereğince doğan rücu alacağından kaynaklanan 1.198,12 TL diğerasıl alacağı, 205,48 TL diğer faiz alacağı olmak üzere toplam 1.403,60 TL alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 24/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun süresi içerisinde sunduğu itiraz dilekçesinde özetle; Konu edilen borcun yargılamayı gerektirdiğini ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK M.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir. Somut olayda, ispat yükü davacı alacaklıdır, davacı, sigortalısının olayda davalınını sigortalısının kusurlu olduğunu ve rücu tazminatı şartlarının oluştuğunu kanıtlamakla yükümlüdür.
Makine Mühendisi ve Sigortacı bilirkişilerce mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında hazırlanan kök ve ek raporlar, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli olup hükme esas alınmıştır.
Dava konusu olaya ilişkin olarak düzenlenen Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre, 02.08.2017 günü saat 10.15 sıralarında …. ilçesi …Bulvarı ile …caddesi kavşağında sürücü … yönetimindeki … plakalı otomobiliyle … yönünden …bulvarını takiben … makası yönüne seyrederken orta refüjle bölünmüş yolda, … caddesi kavşağına geldiğinde sol şerit yönünden sağa dönüşe geçtiği sırada aracının sol arka kısımlarına sürücü … yönetimindeki … plakalı ticari otobüsü ile … yönünden gelip … bulvarı üzerinden aynı yönde seyri sırasında … önüne geldiğinde en sağ şeritte bulunan otobüs durağına yolcusunu indirdikten sonra aynı şeritten seyre başladığı sırada sol şeritten gelip sağa dönüşe geçen sürücü … yönetimindeki otomobilin sağ arka kısımlarına kendi aracının sol ön kısımlarıyla çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
Kusur Yönünden, … 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin …-D.İş sayılı dosyasına sunulan 14.09.2017 tarihli bilirkişi raporunda, sürücü …’nin sağa dönüş kurallarına uymadığından, sinyal vermediğinden, en sağ şeritten sağa dönüş yapmadığından dolayısıyla doğrultu değiştirme manevralarını hatalı yaptığından %100 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Anılan 14.09.2017 tarihli raporda, davalı şirkete sigortalı araç sürücüsüne En Sağ Şeritten Sağa Dönüş Yapmadığından bahisle kusur yüklenmişse de, en sağ şeritte davacı şirketin sigortalısı yolcu otobüsünün duraklama yaptığı ve dolayısıyla en sağ şeridi işgal ettiği, bu nedenle davalı taraf araç sürücüsünün sol şeritten sağa doğru dönüş yapmak zorunda kaldığı, davacının aracının kavşağa çok yakın yere park ederek sağa dönüş yapacak araçların şeridini kapattığı ve trafik güvenliğini tehlikeye soktuğu hususları yeterince dikkate alınmadığından bu rapordaki değerlendirmeye itibar edilememiştir. Dava konusu olayda davacı şirkete kasko sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …, yönetimindeki yolcu otobüsü ile iki şeritli yolda kavşak içinde ve sağa dönüş yapacak araçların şeridini kapatacak şekilde duraklama yapmaması gerekirken bu şekilde duraklama yaptıktan sonra yeniden anayola katılmadan önce anayoldaki araç trafiğini yeterince kontrol etmemiş, dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullanmış, anayolda seyreden ve sağa dönüş yapmak isteyen, sağ şeridi davacının aracı işgal ettiğinden mecburen sol şeritten sağa dönüş manevrası yapmak zorunda kalan davalı şirkete ZMS sigortalı aracın sağa dönüş manevrasını emniyetle tamamlamasını beklemesi ve bu aracın geçişinden sonra anayola katılması gerekirken dikkatsiz manevrası sonucu aniden anayola çıkış yaparak diğer araca sağ arka kısımlarından çarpmıştır. Bu nedenle, 2918 Sayılı Kanun 67 ve 84.maddeleri gereğince davacı şirkete kasko sigortalı aracın sürücüsü … olayda %100 oranında asli ve tamamen kusurlu bulunmuştur. Davalı şirkete ZMS sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’nin ise yönetimindeki aracıyla sağa dönüş yaparken dikkatsizce yola çıkıp aracına sağ arka kısımlarından çarpan davacı taraf araç sürücüsüne karşı kazayı önlemek bakımından alabileceği bir tedbir olmadığından olayda kusursuz olduğu kabul edilmiştir.
Hasar ve Sorumluluk Yönünden, Olayda hasar gören … plakalı … marka Transit … tipi 2017 model 24 kişilik yolcu otobüsü tipindeki araç davacı şirkete dosyada bulunan … no.lu kasko sigorta poliçesiyle sigortalıdır. Araçtaki hasar bakımından …A.Ş. tarafından düzenlenen kasko sigorta ekspertiz raporunda, araçtaki hasar miktarı parça ve işçilik bedelleri toplamı olarak 1.015,37 TL olarak tespit edilmiştir. Anılan ekspertiz raporundaki hasarlı parça ve işçiliklerin, tutanakla ve dosyadaki hasarlı araç fotoğraflarıyla uyumlu olduğu, parça ve işçilik bedellerinin kaza tarihi itibariyle piyasa rayiçlerine uygun olduğu tespit edilmiştir. Sigortacı “geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra” kural olarak, “sigorta sözleşmesinin yürürlükte olduğu süre zarfında” oluşan rizikolardan sorumludur ve en kısa tarifi ile hasar; Sigorta Poliçesi Genel Şartlarında ve/veya özel şartlarda yer alan rizikonun gerçekleşmesi (ve bu sebeple sigortalının menfaatinin zarara uğraması) halinde, sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğünün doğması durumudur. Bu yüzden de sigortacı (mal ya da zarar sigortalarında “kusur ve kasıt kavramları” birbirinden ayrıldığından) sigortalının kasti bir eyleminden kaynaklanmadığı sürece, sigorta güvencesi sağladığı rizikoya bağlı zarar/hasar için tazminat ödemekle yükümlüdür. Sigortacının düzenlediği poliçe ile üstlendiği yükümlülüğü yerine getirdikten sonra sigortalısının halefi olabilmesinin birinci şartı sigorta tazminatının (6102 Sayılı TTK md.1472/1’e göre) gerçek hak sahibine ya da onun gösterdiği kişiye; geçerli bir poliçe kapsamından ve “poliçe genel-özel şartları ile çelişmeyen” rizikonun gerçekleşmesi sonucunda ortaya çıkan zarar için ödenmiş olmasıdır. Bu şart ile “bir arada” bulunması gereken ikinci şart ise, sigortacının sözleşmeye uygun olarak ödeme yaptığı sigortalının sigorta zararı için davalıya karşı bir tazminat talebi hakkına sahip olmasıdır ve bu talep hakkı sigorta tazminatını ödeyen sigortacıya yaptığı ödeme paralelinde Kanun hükmü gereği geçer. Anılan hasar bedeli davacı şirketçe 01.09.2017 tarihli banka havale makbuzu karşılığı onarımı yapan servise ödendiğinden TTK 1472.maddesine göre davacı şirket sigortalısının haklarına halef olmuştur ancak davacı şirkete kasko sigortalı 48 BB 8029 plakalı aracın sürücüsü … olayda %100 oranında tamamen kusurlu olduğundan, davacı şirketin sigortalısına ödediği tazminatı davalı şirkete rücu hakkı doğmamıştır. Bu nedenle davacı şirketin davalı şirketten talep edebileceği bir maddi zararı mevcut değildir.
Sonuç olarak, dava konusu olayda davacı şirkete kasko sigortalı …plakalı aracın sürücüsü … % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı şirketin üçüncü şahsa yaptığı tazminat ödemesini davalı şirketten rücuen talep etmesinin şartlarının oluşmadığı anlaşılmış, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 80,70 TL ilam harcından peşin yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıya iadesine,
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi 11,13,14.bentleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin arabuluculuk ilk toplantısına katılmayan davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
6325 Sayılı Kanun’un 18/A maddesi, 11.bendi uyarınca davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ve davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 54,40 TL peşin harç, 1.400,00 TL bilirkişi ücreti, 86,50 TL tebligat ve müzekkere giderleri olmak üzere toplam 1.595,30 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/05/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır