Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/278 E. 2022/440 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/278 Esas
KARAR NO : 2022/440 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ : 09/06/2022

İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/03/2022 tarihli ve 2020/580 Esas, 2022/136 Karar sayılı Görevsizlik Kararı neticesinde Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, bu ticari ilişki kapsamında müvekkilinin davalıdan 1.364.38-TL tutarında bakiye cari hesap alacağı mevcut olduğunu, müvekkili şirket ile davalının ticari defter ve kayıtları arasında dava konusu borç yönünden ihtilaf mevcut olmadığını, müvekkili şirketin taleplerine rağmen davalı taraf ile bakiye cari hesap borcunun makul bir süre içinde ödenmesi ve bu hesabın kapatılması konusunda anlaşma sağlanamadığını, bu nedenle müvekkili şirketin ticari nitelikli cari hesap alacak bakiyesinin tahsili için davalı aleyhinde … 30. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takip işlemi başlattığını, icra dosyasından gönderilen ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini ve davalının yasal itiraz süresi içinde icra takibine itiraz ederek, icra takibini durdurduğunu, müvekkili şirketin davalıdan alacağının sabit olduğunu, bu hususun yapılacak bilirkişi incelemesi ile tespit edilebilir nitelikte olduğunu, davalı tarafın, müvekkilin alacağının ödenmesini geciktirmek ve sürüncemede bırakmak amacıyla kötü niyetle itiraz ettiğini, itirazın iptali davasının ikamesinden önce dava şartı arabuluculuk kapsamında… Sayılı dosya üzerinden yapılan arabuluculuk görüşmelerinde de davalı tarafın toplantıya katılmaması nedeniyle anlaşma sağlanamadığını, bu nedenle yargılama sonunda oluşacak giderlerden sorumlu oldukları gibi lehlerine her hangi bir olası vekalet ücretine de hükmedilemeyeceğinin aşikar olduğunu, anlatılan nedenler ile davanın kabulü ile davalının … 30. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline ve takibin aynı şartlar ile devamına, kötü niyetli davalının İİK.m.67 hükmü gereğince %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetini, yargılama masraflarının ve avukatlık ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
… 14. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/03/2022 tarihli ve …Esas, … Karar sayılı Görevsizlik Kararı ile; “1-Açılan davada HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Dosyanın kararın kesinleşmesi ve talep halinde görevli nöbetçi İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine Gönderilmesine, ” dair karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafın davasının açıldığı tarih itibariyle 6102 Sayılı kanunun 5.md/A bendinin yürürlükte bulunduğu, 6102 Sayılı Kanunun 5.md/A bendinin aynen ‘Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.’ şeklinde düzenlendiği, kanun maddesinin dava şartı niteliğinde bulunduğu, dava dilekçesinin ekinde arabuluculuk yoluna başvurulduğuna ilişkin belge ibraz edilmediği gibi dava dilekçesinin içeriğinde arabuluculuk yoluna başvurulduğunun belirtilmediği, dava şartı noksanlığının yargılama sırasında giderilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla;
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre :
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmüne havidir.
Dava dilekçesinin incelenmesi neticesinde; davanın 7155 sayılı Kanunun 26. Maddesinde belirtilen yürürlük tarihi olan 01.01.2019 tarihinden sonra açıldığı, davanın ticari ilişkiden dolayı talep edilen alacak miktarının icra takibi yoluyla talebine karşılık itirazın iptali talebiyle açılan dava olduğu, dava konusunun bir para alacağı olduğundan zorunlu arabuluculuk durumunun söz konusu olduğu, her ne kadar dava dilekçesinde arabuluculuğa başvurulduğu belirtilmiş olsa da gerek UYAP evrakının incelenmesinden gerekse davacıya ihtaratlı kesin süre verilmesine ve bu tebliğin 23.05.2022 tarihinde e-tebligat olarak yapılmış olmasına rağmen herhangi bir varaka sunulmadığı, davacının dava ikame edilmeden arabuluculuk kurumuna başvurmamış olduğu ve davacının arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı anlaşılmakla 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun m.l8/A-f.2 hükmü gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-)Davacı tarafın davasının açıldığı tarih itibariyle 6102 Sayılı kanunun 5.md/A bendinin yürürlükte bulunduğu, 6102 Sayılı Kanunun 5.md/A bendinin aynen ‘Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.’ şeklinde düzenlendiği, kanun maddesinin dava şartı niteliğinde bulunduğu, dava dilekçesinin ekinde arabuluculuk yoluna başvurulduğuna ilişkin belge ibraz edilmediği gibi dava dilekçesinin içeriğinde arabuluculuk yoluna başvurulduğunun belirtilmediği, dava şartı noksanlığının yargılama sırasında giderilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla davacı tarafın davasının dava şartı noksanlığı nedeniyle 6100 Sayılı Kanunun 115.md/2 uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30- TL harcın davacıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kalan kısımlarının taraflara iadesine,
Dair tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf Mahkemesi) nezdinde İstinaf Yolu açık olmak üzere dosya üzerinde verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı. 09/06/2022

Katip
✍e-imzalı

Hakim
✍e-imzalı