Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/248 E. 2023/471 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/248 Esas
KARAR NO : 2023/471

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2016
KARAR TARİHİ : 31/05/2023

Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2021/459 Esas sayılı dosyaı ile açılan ve bu mahkemece verilen yetkisizlik kararı neticesinde Mahkememize tevzi edilen dava dosyası mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılmakla, davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … ve … nolu bağımsız bölümlerin maliki olduğunu, taşınmazların 26/01/2012 tarihinde…’dan satın alındığını, … bu projenin proje geliştiricisi ve arsa sahibi olduğunu, bu projenin yapı ruhsatının … belediyesi tarafından verildiğini, konu olan bölgenin heyelan bölgesi olduğu hlde davalı belediyece buraya yapı ruhsatı verildiğini, alt yapı için yapılması gereken önlemlerin … tarafından eksik imal edildiğini, zeminin uygunsuz yapısı ve oluşan hasarlar sebebiyle bu davanın açılmasının gerektiğini, müvekkilinin kanundaki satılanın ayıplı olması nedeniyle satış bedelinden indirim isteme hakkını kullanmak istediğini, konu olan hasarlar ile ilgili tespit yaptırıldığını, tespit raporunda zemin sebebiyle alınması gerekli olan tedbirler ve meydana gelen hasarların sıralandığını, malın ayıplı olması nedeniyle satıcının sorumluluğu bulunduğunu, satıcının satılan maldaki ayıplı gidermesinin sorumluluğu gereği olduğunu, müvekkilinin bu ayıplardan habersiz olarak villayı satın aldığını belirterek ayıp nedeniyle oluşan zararın tazminini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin konu olan villaları yaptırmadığını, müvekkilinin yaptırmadığı bir gayrimenkulün ayıplı imalattan kaynaklanan sorumluluğunu taşıyamacağını, konu olan taşınmazın müvekkili tarafından arsa olarak diğer davalı … satıldığını, konu olan projenin bu davalı tarafından yapılıp davacıya satıldığını, bu hususların dosyaya sunulan tapu kayıtları ile sabit olduğunu, tespit raporunun taraflarına tebliğ edilemediğini, müvekkili ile diğer davalı … arasında bir arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin bulunmadığını müvekkilinin tek konumunun proje yapılmadan önce arsanın eski sahibi olması olduğunu, müvekkili ile diğer davalı … arasında imzalanan sözleşmede diğer davalının arsanın genel yapısını incelendiğini, yapım öncesi ve sonrası doğacak tüm hukuki ve cezai sorumluluğunun diğer davalıda olduğu ve diğer davalının satım esnasında tanıtım amacıyla müvekkilinin ismini kullanamayacağının açık olarak ifade edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Belediye vekili cevap dilekçesinde özetle; … tarafından 1/5000 ölçekli ….Planın doğrultusunda müvekkili tarafından 1/1000 ölçekli uygulama imar planı çıkarılmış iş bu plan doğrultusunda Jeolojik Zemin Etüd raporları alınmış ve yapı ruhsatının müvekkilince tanzim edilmiş olduğunu, müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını, bu aşamada Yapı Ruhsatı vermenin müvekkili belediyenin yasal görevleri arasında kalmakta olduğunu, tüm bnu sebeplerden dolayı davanın müvekkili belediye yönünden reddini talep ettiğini reddini talep etmiştir.
Davalı …dilekçesinde özetle; davacı yanca ileri sürülen zemin kaymalarının müvekkili şirketten kaynaklı olmayıp 36 nolu villanın imara aykırı işlemleri sırasında gerçekleştiğini, 36 nolu villanın imara aykırı işlemlerinin davacı yana zarar vermemesi adına sınır duvarı 65 cm çapında 40 adet çift sıra 20 m ve 20 adet tek sıra 16 m boyunda olmak üzere fora kazık kirişi ile birbirine bağlı kazıklı iksa sistemi yapıldığını belirttiklerini ve davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava alacak talebine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) “Genel yetkili mahkeme” başlıklı 6. maddesinin birinci fıkrası şöyledir: “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”
6100 sayılı Kanun’un “Yetki itirazının ileri sürülmesi” başlıklı 19. maddesi şöyledir: “(1) Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.
(2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.
(3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir.
(4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.”
6100 sayılı Kanun’un “Yetki sözleşmesi” başlıklı 17. maddesi şöyledir: “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.”
Yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Bu yetki kuralı kesin olmadığından 6100 sayılı Kanun’un 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer (Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 10/04/2023 tarih, 2022/16524 Esas ve 2023/3600 Karar sayılı ilamı).
Huzurdaki dava ilk olarak Bakırköy Tüketici Mahkemesinde açılmıştır. Görevsizlik kararı ile … 4.Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiştir. … 4.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından her ne kadar; “…davacı ile davalı… arasında yapılan sözleşmede uyuşmazlıkların çözümünde yetkili mahkeme olarak münhasıran İstanbul Mahkemelerinin gösterildiği, HMK’nin 17/1 maddesi gereğince tacirler arasında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında mahkemenin sözleşme ile yetkili kılınabileceği, sözleşme ile belirlenen mahkemede davanın açılması gerektiği, sözleşme ile belirlenen yetkili mahkemenin bağlayıcı olduğu anlaşılmakla, davanın sözleşme ile belirlenen yetkili mahkemede açılmadığı görülmekle HMK’nin 17/1 maddesi kapsamında değerlendirme yapıldığında uyuşmazlığın çözüm yerinin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu kabul edilerek davalı …vekilinin süresinde yapılan yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliği nedeni ile davanın usulden reddine…” karar verilmiş ise de, dava dilekçesinin davalı … şirketine 04.05.2016 tarihinde tebliğ edildiği, cevap dilekçesinin ise 30.05.2016 tarihli havale ile İstanbul Hukuk Mahkemeleri Ön Bürosuna verildiği ve cevap dilekçesinin süresinden sonra ibraz edildiği görülmekle, yetki itirazı süresinde ileri sürülmediğinden davanın görevsizlik ile gönderildiği … 4.Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili hale gelmiştir.
Yukarıda anlatılan gerekçe ile, süresinde ve usulüne uygun olmayan yetki itirazı nedeniyle … 4.Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili hale geldiğinden, Mahkememizce karşı yetkisizlik kararı verilerek mahkememizin yetkisizliğine, … 4.Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili olduğundan olumsuz yetki uyuşmazlığın çözümü için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin ilgili dairesine dosyanın gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM; Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;
1-HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(ç). Maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden REDDİNE, mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-HMK’nun 20/1. Maddesi gereğince iş bu kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi ile mahkememiz arasında olumsuz yetki uyuşmazlığı olması nedeniyle merci tayini için HMK’nun 22/2. Maddesi uyarınca dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,
3-HMK’nun 20/1. maddesi gereğince … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı yeri olarak belirlenmesine ilişkin merci tayini kararı verilmesi halinde, bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini istemesi halinde dosyanın yetkili … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini istememesi durumunda HMK’nun 331/2. maddesi gereğince talep halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesine,
4-HMK’nun 331/2. maddesi gereğince davaya yetkili mahkemede devam edilmesi halinde harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderinin yetkili mahkemede değerlendirilerek hüküm altına alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2023

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)