Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/227 E. 2023/36 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/227 Esas
KARAR NO : 2023/36

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/04/2022
KARAR TARİHİ : 18/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 01/04/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı alacaklı … A.Ş. (müvekkil şirket) ile … Şirketi (davalı borçlu) arasında 22.06.2020 tarihinde “444’lü Özel Servis Numaraları ve 3 Rakamlı Kısa Numaralar İçin Bağlantı Ücreti Kampanyası Kapsamı, Koşulları ve Taahhütnamesi” akdedildiğini, taraflar arasında işbu sözleşme kapsamında gerekli işlemlerinin tamamlanmasının akabinde elektronik haberleşme hizmeti davalının kullanıma açıldığını, işbu mezkur sözleşme kapsamında davalı borçlu “tacir” sıfatına haiz olduğunu, davacı alacaklı davalıya tahsis etmiş olduğu iletişim hizmeti kullanımından doğan alacağına istinaden merkezi takip sistemi üzerinden takibe geçildiğini, bahse konu icra takibine davalı borçlunun haksız ve mesnetsiz nitelikteki itirazı sonucu takip durdurulduğunu, gelinen noktada davalı borçlu ile vadesi geçmiş olan borcun ödenmesi hususunda şifahen gerçekleştirilen görüşmelerden de sonuç alınamaması üzerine müvekkil şirket tarafından: 337,88 – TL’lik haklı alacağın tahsili zımnında … Merkezi Takip Sistem … MTS. Ve … MTS. Sayılı dosyaları ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu taraf mezkur icra takibi kapsamında kendisine tebliğ edilen ödeme emrine, borca ve faize itiraz ettiğini, 11.01.2022 tarihinde gerçekleştirilen arabuluculuk oturuma borçlu tarafından katılım yapılmamış olduğunu, müvekkil şirketçe ikame edilen davanın kabulü, itirazın iptali, takibin takip talebinde belirtildiği şekilde devamı, davalı borçlu aleyhine dava konusu alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davanın kabulüne ve … Merkezi Takip Sistemi … MTS. ve …sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, davalı borçlu aleyhine dava konusu tutarın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı borçluya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edildiği, davalı tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Merkezi Takip Sisteminin … Esas ve … esas sayılı dosyaları, abonelik sözleşmesi, faturalar ve dosya arasında delil olarak mevcuttur.
GEREKÇE: Dava, abonelik sözleşmesinden kaynaklı alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Davaya konu Merkezi Takip Sisteminin … Esas ve …esas sayılı dosyaları incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine abonelik sözleşmesi kapsamında hazırlanan faturaların tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibe itiraz üzerine eldeki itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce; incelenmek üzere abonelik sözleşmesinin örnekleri davacı kurumdan istenmiş, davacı kurum GSM abonesine ait abonelik sözleşmesi ve bu kapsamda hazırlanan faturalar dosyamız arasına alınmıştır.
Bir davada çekişmeli olguların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği konusuna, ispat yükü denir. Her iki taraf da ispat yükünün kime düştüğünü gözetmeden delil göstermişler ise bu halde hâkimin ispat yükünün hangi tarafa düştüğünü araştırmasına gerek yoktur. Çünkü hâkim, ilk önce tarafların gösterdikleri delilleri incelemekle yükümlüdür. İki tarafın (veya bir tarafın) gösterdiği deliller ile davaya ilişkin bütün çekişmeli olgular aydınlanmış ise yine ispat yükünün hangi tarafa düştüğünü araştırmakta bir yarar yoktur. Buna karşılık, gösterilen delillerin hâkime dava hakkında tam bir kanaat vermemesi halinde, ispat yükünün hangi tarafa düştüğünün tespit edilmesinde yarar vardır.
Delillerin davayı etkileyecek çekişmeli hususlarda gösterileceği ve ispat faaliyetinin çekişmeli vakıalar için söz konusu olduğu hususu göz önünde bulundurulmalıdır (6100 sayılı HMK m.187/1). TMK 6. maddesinde; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” denilmiştir. HMK’nun “İspat yükü” başlıklı 190. maddesinde ise bu düzenlemeye paralel bir düzenleme getirilmiştir. Anılan maddede “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” denilmiştir.
İspat yükü ilk önce kural olarak davacıya düşer; yani davacı davasını dayandırdığı olguları ispat etmelidir. Kendisine ispat yükünün düştüğü taraf, uyuşmazlık konusu olguyu ispat edemezse davayı kaybeder. O taraf davacı ise davası reddedilir, davalı ise mahkûm edilir. Kendisine ispat yükü düşmeyen taraf, karşı (kendisine ispat yükü düşen) tarafın iddiasını (olguyu) ispat etmesini bekleyebilir. Kendisine ispat yükü düşen taraf iddiasını ispat edemezse, diğer (kendisine ispat yükü düşmeyen) tarafın onun iddiasının aksini (hilafını) ispat etmesine gerek yoktur; o olgu ispat edilmemiş (yani dava bakımından yok) sayılır.
Davacı yan abonelik sözleşmesi ile verilen hizmet nedeniyle hazırlanan faturalarını ibraz ederek icra takibi yapmış, davalı ise icra dosyasına yaptığı itirazlar da temel olarak borcun doğmadığı değil, pandemiden kaynaklı gereğinden fazla hat tahsis edildiğinden bahisle borçlarının bulunmadığı yönünde itirazda bulunulduğu, bu kapsamda GSM hizmetinin verildiği ispat edilmekle, aksi hususların davalı yanca ispat edilmesi gerekecektir. Ancak dava dosyamızda davalı yan savunma yapmamış ve aksi yönde de delil bulunmadığından verilen hizmet kapsamında alacağın varlığı kabul edilmiş ve davanın kabulü gerekmiştir.
Davalının icra takiplerine haksız yere itirazda bulunması ve alacağın fatura alacağından kaynaklı olması sebebiyle likit olması nedeni ile kabul edilen alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının (İİK md.67/2) davalıdan tahsilde tekerrür olmamak üzere alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlerine göre;
1-Davanın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla KABULÜNE,
Davalının Merkezi Takip Sisteminin … Esas ve …Esas sayılı dosyalarında yapmış olduğu itirazların iptali ile icra takiplerinin kaldığı yerden devamına,
2-İİK mad. 67/2 uyarınca alacak likit ve itiraz haksız olduğundan icra takiplerindeki asıl alacakların %20’si oranında icra inkâr tazminatının tahsilde tekerrür olmamak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 179,90 TL nispi karar harcından peşin yatırılan toplam 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 99,20 TL harcın ve arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 337,88 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 119,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan, kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı yanın yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı.18/01/2023

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)