Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/195 E. 2022/669 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/195 Esas
KARAR NO : 2022/669

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 23/03/2022
KARAR TARİHİ : 27/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin hissedarı olduğunu, şirketin müvekkilin babası tarafından 1952 yılında kurulduğunu, denizcilik sektöründe faaliyet gösterdiğini, şirket kurucusunun vefatı sonrasında şirket hisselerinini müvekkilin annesine, davalı şirket yönetim kurulu üyesi …’a ve müvekkile geçtiğini, ancak müvekkilin annesinin sağlığında üzerindeki hisseleri büyük kardeş sıfatıyla …’ın üzerine geçirmesiyle şirketi büyük kardeşin yönetmeye başladığını, müvekkilinin hiçbir kusuru olmamasına rağmen şirketten uzaklaştırıldığını, hatta cebri icra yoluyla babasının kurduğu şirketteki odasından tahliye edildiğini, müvekkilin hala şirketin hissedarı olduğunu, ancak davalı şirket ve yönetim kurulunun gelir getirici eylemlerini şirketin kısmen sahibi olduğu ancak müvekkilin de hissedarı olmadığı iştiraklerine kaydırdığını, giderlerin ise davalı şirket üzerinde bırakıldığını, gösterilen bu tutumun müvekkile kâr payı dağıtmamak ve diğer hakları kazanmasının engellenmesinin hedeflendiğini, bu nedenle müvekkilinin yıllardır maddi ve manevi zarara uğratıldığını, 16/03/2022 tarihinde davalı şirketin “2020 Yılı Olağan Genel Kurulu” ve “2021 Yılı Olağan Genel Kurulu” yapıldığını, anılan genel kurulda 2020 yılı olağan genel kurulu için alınan 2,3,4,5,6,7 gündem numaralı kararları ile 2021 yılı Olağan genel kurulu için alınan 2,3,4,5,6,7 gündem numaralı kararlarının kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırılık ihtiva ettiğinden iptal edilmesi gerektiğini, taraflar arasında geçen önceki uyuşmazlıkların halli sırasında alınan birçok bilirkişi raporunda da bahsi geçen somut durum ortaya çıkmış şirketin finansal tablolarında usulsüzlük yaptığı ve kâr payı dağıtımında hakkaniyete aykırı tutum izlediği, gelirlerin kanunun gerektirdiğinden çok üstünde bir oranda yedek akçe yaparak atıl durumda bıraktığı, müvekkil ve esasen şirketi zarara uğrattığı tespit edildiğini, genel kurula ilişkin çağrının usulüne göre yapılmadığı gibi genel kurul gündemi de gereği gibi ilân ve tebliğ edilmediğini, bu nedenle toplantıya katılacaklara yapılan tebligatların incelenmesi gerektiğini, diğer yandan genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullanıp kullanmadıkları da araştırılması ve sonuca göre karar verilmesi gerektiğini, … yerine …’ün genel kurula katıldığını ve oy kullandığını, verilen kararlarında müvekkilinin münferit müktesep haklarının da ihlal ettiğini, açıklanan bu nedenlerle; davalı …Ş.’nin 16/03/2022 tarihinde yapılan 2020 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan 2,3,4,5,6,7, nolu gündem numaralı kararlarının iptaline karar verilmesini, davalı …Ş.’nin 16/03/2022 tarihinde yapılan 2021 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan 2,3,4,5,6,7 nolu gündem numaraları kararlarının iptalini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; aynı tarihte yapılmış olsa dahi iki ayrı Genel Kurul toplantısı aleyhine tek dilekçe ile ortak dava açılması usul hukuku yönünden mümkün olmadığını, birbirinden bağımsız iki ayrı hesap dönemi faaliyetlerinin ayrı ayrı değerlendirildiği toplantılara karşı ayrı ayrı dava açılması gerekirken tek dilekçe ile ortak dava açıldığını, davacının 2020 yılına ilişkin Genel Kurul toplantısına usulünce davet edilmiş olmasına rağmen katılmadığını, dava şartlarının oluşmaması sebebiyle 2020 yılı Genel Kurul Toplantısında alınan kararlar aleyhine dava hakkı olmadığını, davacının abisi … ile davalı şirketin dışında diğerleri …A.Ş. Ve … A.Ş. Olmak üzere 3 şirkete ortak olduğunu, davacının davalı şirket aleyhine açtığı 11 iptal davasının da ret ile sonuçlandığını, davacının abisi ile birlikte olduğu ortak ve abisinin büyük hissedar olduğu … A.Ş. Aleyhine de 10 adet iptal davası açıldığını, bu davaların yedisinin ret edildiğini, iki tanesinin kısmen kabul kısmen ret olarak sonuçlandığını, birinin halen derdest olduğunu, davacının dilekçesinde ileri sürülen iddialarının tamamı soyut ve afaki olduğunu, davacının hem 2020 hem 2021 yıllarına ilişkin Genel Kurul Kararlarını yönelttiği eleştirileri ayrı ayrı yazmakla birlikte aynı şeyleri tekrar yazdığını, genel kurula katılma yetkisi olmayan kişi …’ün katılarak oy kullandığını ileri sürdüğünü, pay sahiplerinden … aleyhine … 1 Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından kısıtlama kararı verildiğini, kendisine Av. … vasi olarak tayin edildiğini, bu sebeple genel kurul toplantısına katıldığını, davacının mali tabloların usulsüzlükle ihtiva ettiğini söylemekle birlikte bunları açıklayamadığını, sadece soyut iddia öne sürdüğünü, bugüne kadar açılmış tüm dosyalarda ki bilirkişi incelemelerinde yapılan herhangi bir hataya ve usulsüzlüğe rastlanmadığını, davalı şirketten iştiraklerine herhangi bir mali aktarım olmadığı gibi şirketler arasında herhangin bir ticari ilişkide olmadığını, herhangi bir alışverişinde olmadığını, davacının mali konularda kendilerine herhangi bir bilgi verilmediğini sunulmadığını söylemekteyse de bugüne kadar şirkete yöneltilmiş bir bilgi talepleri olmadığı gibi genel kurul sırasında da herhangi bir bilgi veya açıklama talepleri de olmadığını, şirketin yönetim biçimi ile bağdaşmadığı gerekçesi ile iptal talebinde bulunmuşsa da bu konuda somut açıklamada bulunmadığını, davacının sadece 6,67 pay sahibi olduğunu, karara sadece kendisinin muhalif kaldığını, açıklanan bu nedenlerle; davacının haksız davasının reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER;
Sicil kayıtları, genel kurul toplantı tutanağı, tebliğ ve ilan evrakları, bilirkişi incelemesi, taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Dava, genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın “İptal sebepleri” başlıklı 445. maddesine göre “446’ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.” düzenlemesi mevcut olup, aynı kanunun “İptal davası açabilecek kişiler” başlıklı 446. maddesinde ise, “a) Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten, b) Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, c) Yönetim kurulu, d) Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri, iptal davası açabilir.” hükmü mevcuttur.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde yapılan bilirkişi incelemesinde dosyaya sunulan ve mahkememizce benimsenen bilirkişi raporunda;
Davacı …’ın katılmadığı 2020 Olağan Genel Kurul Toplantısı bakımından TTK md.446/1-b hükmü gereğince alınan kararların iptalini istemesi şartlarının oluşmadığı,Davacı …’ın vekili Mehmet Parlak aracılığıyla katıldığı 2021 Yılına Ait Olağan
Genel Kurul Toplantısı’nda alınan 2, 3, 4, 5, 6 ve 7 gündem numaralı kararlara olumsuz oy kullanıp muhalefetini tutanağa geçirdiği ve bu yönüyle iptal davası açabilmenin şekli şartlarının sağlandığı, bununla birlikte söz konusu kararlar bakımından iptal şartlarının oluşmadığı görüşüne yer verilmiştir.
Dosyaya sunulan sicil kayıtları, genel kurul tutanağı, hazirun cetveli ve diğer belgelere göre yapılan incelemede şirketin toplam 650.000.000.000 TL sermayesi olduğu, 2020 Olağan Genel Kurul Toplantısı’na İdil Baran … ve davacı …’ın katılmadığı, diğer ortakların toplantıda hazır bulunduğu, bu bağlamda toplantıda 606.631.150.000 TL’lik sermayeyi karşılayan payların temsil edilerek toplantı nisabının sağlandığı görülmüştür.
2021 Olağan Genel Kurul Toplantısı’na … …’in katılmadığı, diğer ortakların toplantıda hazır bulunduğu, bu bağlamda toplantıda 649.998.890.000 TL’lik sermayeyi karşılayan payların temsil edilerek toplantı nisabının sağlandığı
görülmüştür.
2020 ve 2021 yılı genel kurul çağrısı TTSG’nin 18 Şubat 2022 tarih ve 10520 sayılı nüshasında ilan edilmiş, Hürses Gazetesi’nin 15 Şubat 2022 tarihli sayısında yayımlanmış ve son olarak PTT aracılığıyla taraflara taahhütlü olarak gönderilmiştir.
Genel Kurullarda …’ı yetkisiz kişilerin temsil ettiği iddia edilmişse de söz konusu pay sahibinin vesayet altında olduğu ve … 1.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … E ve … K. numaralı kararıyla, Av….’ün vasi olarak söz konusu genel
kurullara ayrı ayrı katılmasına ve pay sahipliği haklarını kullanmasına izin verildiği tespit edilmekle yetkisiz temsilden bahsetmek mümkün kabul edilmemiştir.
2020 yılı genel kurul toplantısında alınan kararların iptali talebi bakımında gerekçe;
6102 sayılı TTK’nın 446/1-a maddesi gereğince toplantıda hazır bulunan ortağın alınan karara red oyu vermesi ve oylamadan sonra da muhalefetini tutanağa geçirmesi dava şartı olup mahkemece re’sen gözetilir. Somut olayda, davalı şirketin 16.03.2022 tarihli 2020 yılı olağan genel kurul tutanağı incelendiğinde davacının genel kurula katılmadığı görülmüştür. Davacı taraf genel kurul toplantısına usulüne uygun davet edilmediğini iddia etmiştir. Dosyaya sunulan Türkiye Ticaret Sicil gazetesi 18.02.2022 tarih ve10520 sayılı nüshasında ve Hürses gazetesinin 15.02.2022 tarihli nüshasında gerekli ilanın yapıldığı, iadeli taahhütlü geri bildirim, posta alındı listesine göre davacıya gerekli tebligatın yapıldığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla davacı 2020 yılı olağan genel kurul toplantısına katılmadığından TTK 446/1-a,b maddesinde belirtilen dava açabilme şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla, 2020 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptal talebi yönünden davanın HMK md. 114/2 ve 115/2 uyarınca usulden reddine hükmedilmiştir.
2021 yılı genel kurul toplantısında alınan kararların iptali talebi bakımında gerekçe; Davacı …, davalı şirketin 2021 Olağan Genel Kurulu’na vekili … aracılığıyla katılmıştır. TTK md.446/1-a gereğince, davacının olumsuz oy kullanıp muhalefetini tutanağa geçirdiği kararlar bakımından iptal davası açma hakkı bulunmaktadır.
2 ve 3 gündem numaralı karar yönünden; Davacı taraf faaliyet raporlarının gerçeğe aykırı olduğunu iddia etmiş ise de, yapılan bilirkişi incelemesi ile mevcut belge ve delillerin bu iddianın ispatı için yeterli olmadığı, faaliyet raporlarının ve bilanço, kar ve zarar hesaplarının gerçeğe aykırı olduğu gerçeğe aykırı olduğu yönünde bir bağımsız denetim raporu da sunulamadığı için genel kurul toplantısının 2 numaralı gündem maddesinin iptal şartları oluşmamıştır.
4 gündem numaralı karar yönünden; Şirketin kar zarar durumu, defter kayıtları üzerinden bilirkişi vasıtasıyla tespit edilmiştir. Şirketin kara geçmiş olması, şirketin iyi yönetildiği ve yönetim kurulunun görevini yerine getirdiği manasına da gelmektedir. Şirket yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmemesini gerektirecek somut haklı nedenler sunulmadığından genel kurul toplantısının 4 numaralı gündem maddesinin iptal şartları oluşmamıştır.
5 gündem numaralı karar yönünden; Şirketin karlılık durumu ve bilançosu göz önünde bulundurulduğunda, yıllık 12 toplantıyı geçmemek üzere üyelerine toplantı başına 10.000 TL’lik huzur hakkı ödemesi makul bulunduğundan genel kurul toplantısının 5 numaralı gündem maddesinin iptal şartları oluşmamıştır.
6 gündem numaralı karar yönünden;
Gündemin 6.maddesinde, şirketin fonlarını değerlendirmek veya en az orta vadede kazanç sağlamak üzere gayrimenkul almak veya satmak üzere yönetim kuruluna yetki verilmesi oylamaya sunulmuştur. Önemli miktarda şirket varlığının toptan satışı, TTK’nın 408/2-f bendi kapsamında, genel kurulun devredilemez görev ve yetkileri arasında sayılmıştır. Bu yönüyle önemli miktarda bir gayrimenkul satışının söz konusu olması durumunda alınan kararın iptali gündeme gelecektir. Bununla birlikte verilen yetki ve önemli miktarda bir şirket malvarlığını satışının söz konusu olmaması sebebiyle 2021 yılı olağan genel kurul toplantısının 6 numaralı gündem maddesinin iptal şartları oluşmamıştır.
7 gündem numaralı karar yönünden;
Gündemin 7.maddesinde, yönetim kuruluna TTK md.395 ve 396 bağlamında yetki verilmesi oylamaya sunulmuştur. TTK md.395 ve 396 kapsamında yetki verilmesinin şirkete ne gibi zararlar vereceği somut olarak ispatlar bilgi ve belgeler sunulmadığından genel kurul toplantısının 7 numaralı gündem maddesinin iptal şartları oluşmadığından davanın reddine hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davacı 2020 yılı olağan genel kurul toplantısına katılmadığından TTK 446/1-a,b maddesinde belirtilen dava açabilme şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla, 2020 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptal talebi yönünden davanın HMK md. 114/2 ve 115/2 uyarınca usulden REDDİNE,
2-)2021 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptal talebi yönünden davanın esastan REDDİNE,
3- Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-)Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-) Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiyesinin yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/10/2022

Başkan … Üye … Üye Katip
(e-imza) (e-imza) (e-imza) (e-imza)