Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/189 E. 2022/642 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/189 Esas
KARAR NO : 2022/642

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/03/2022
KARAR TARİHİ : 19/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilinin 20/03/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin12.11.2020 tarihinde yol kenarında yürümekte iken karşı taraftan …’ ın kullanmakta olduğu aracın çarpması sonucu yaralandıklarını, kazada kusurun tamamen araç sürücüsünde olduğunu, ancak müvekkillerinin bu kişi hakkında şikayetçi olmadığından ceza davası açılmadığını, ayrıca bu kişinin aracının davalı … Anonim Şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalandığını, müvekkillerinin davalıya başvuru yaptığını, müvekkili …’ ya 40.621,34 TL tazminat ödendiğini, ancak ödenen tazminatın yeterli olmadığını, diğer müvekkili Ferhat Karaca için ise bir ödeme yapılmadığını, olay nedeni ile müvekkillerinin yaralandığını, … Devlet Hastanesinde tedavi gördüklerini, müvekkilinin bacağının kırıldığını, platin takıldığını, bakıma muhtaç hale geldiklerini, bakıcı tutmak zorunda kaldıklarını, kazadan dolayı hala çalışamadıklarını, dava açılmadan önce davalı ile anlaşmak için zorunlu arabulucu görüşmesi yaptıklarını, ancak görüşme sonucunda anlaşamadıklarını, bu nedenlerden dolayı müvekkili … için 500 TL iş göremezlik ve 500 TL bakıcı ücreti olmak üzere toplamda 1.000 TL; diğer müvekkili Melahat Karaca için 500 TL iş göremezlik ve 500 TL bakıcı ücreti olmak üzere toplamda 1.000 TL’ nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizleri ile birlikte ödenmesine, davanın talepli belirsiz alacak davası olduğunun kabulüne, tüm mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 05/04/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin adresinin …, …, … olduğunu, davanın … Mahkemelerinde açılması gerektiğini, davacı …’ ya ödeme yapıldığını, müvekkilinin poliçeden kaynaklanan yükümlülüğü yerine getirdiğini, müvekkili şirketin zarar miktarını davacıya tazmin etmiş olması sebebiyle müvekkili şirket hakkındaki davanın reddi gerektiğini, davadan önce müvekkili şirkete usulüne uygun başvuru yapılmadığını, başvuru aşamasında müvekkili şirkete hiçbir belge sunulmadığını, mahkemenin dava şartı noksanlığı sebebiyle davanın usulden reddetmesine karar vermesi gerektiğini, müvekkilinin hiçbir geçici iş göremezlik tazminatı ile geçici bakıcı gideri ve tedavi gideri talebinden poliçe gereği sorumlu olmadığını, davacıların sürekli iş göremezlik tazminatı talebi ile ilgili iddia edildiği gibi malul kaldığının sabit olmadığını ve tespite muhtaç olduğunu, müvekkili şirkete sigorta poliçesi ile bağlı aracın kusurlu olduğunun tespiti halinde tazminat hesabı için davacıların gerçek gelirinin tespiti gerektiğini, ancak dava dilekçesinde gelir ile ilgili hiçbir delile dayanılmadığını, tüm bu nedenlerden dolayı davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, aksi kanaat halinde kusur raporu alınmak üzere dosyanın ATK’ ya gönderilmesini, itirazlarının kabulü ile davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Arabuculuk son tutanak sureti, SGK hizmet dökümü sureti, … Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü … Devlet Hastanesi yazı cevabı, Maluliyet Tazminat Mutabakatnamesi, İbraname, Feragatname sureti dosya arasında delil olarak mevcuttur.
GEREKÇE: Dava, trafik kazasından kaynaklı meydana gelen geçici ve sürekli iş göremezlik sebebiyle tazminat davasıdır.
6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesininin birinci fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Yine aynı Kanun’un 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesi ile ZMSS Genel Şartlarının C.7. maddesinde ise “Motorlu araç kazalarından dolayı hukukî sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” ifadesine yer verilmiştir.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
6100 sayılı HMK’nın “Yetki itirazının ileri sürülmesi” başlıklı 19/2. maddesinde; “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz” hükmü yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinde, kazanın Giresun ilinde meydana geldiği davacıların yerleşim yerinin de Giresun ili olduğu tespit edilmiştir. Ancak, yapılan araştırma ile davalı sigorta şirketinin … İlinde genel müdürlüğünün bulunduğu, davalı sigorta şirketinin bulunduğu yerin yetki alanının İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetki alanında kaldığı anlaşılmıştır. Birden çok mahkemenin yetkili olduğu ve kesin yetki kuralının bulunmadığı bu davada, davanın yetkisiz mahkemede açıldığı, davalının da usulüne uygun ve süresinde yetki itirazında bulunduğu görülmekle, yetkisizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM; Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, dosyanın talep halinde ve karar kesinleştiğinde, yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-Yargılama gideri, harç ve vekâlet ücreti konusunun yetkili mahkemece karara bağlanmasına,
3-HMK 20/1 maddesi gereğince, mahkememiz kararının kesinleşme tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde, dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi durumunda DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
4-Davacı tarafından, HMK 20/1 maddesi gereğince işlem yapılmaz ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilirse; davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde, davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın davacıya iadesine,
6-Sair hususların gerekçeli kararda yazılmasına,
Dair, tarafların yokluğunda verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır