Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/121 E. 2022/810 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/121 Esas
KARAR NO : 2022/810

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 21/02/2022
KARAR TARİHİ : 08/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin …’da İnşaat İhalesi alındığını, … Devleti müvekkil şirketten İnş. İhalesi için Teminat mektubu talep ettiğini, … İnş. İstenen Teminat Mektubunu kapatılan … Bankasından alıp …’da … Bankasına sunulduğunu, … Bankasının teminat mektubunu yeterli bulmadığını, bu nedenle bu teminat mektubunun Garantörü olarak davalı … Bankası ile Garantörlük Belgesi düzenlendiğini, bu teminat mektubu için … Bankası lehine … A.Ş. Adına kayıtlı olan; … İli, … İlçesi, 16 pafta, 618 Parsel sayılı ve yine aynı mahalde 16 pafta, 625 parsel sayılı arsalar üzerine, ortaklığın şahsi apartman daireleri üzerine teminat ipoteği tatbik edildiğini, bu aşama sonrası …’ya giden …A.Ş. …’ya makine, ekipman, işçiler, kereste, mermer ve inşaat malzemeleri götürdüğünü, şirketin aldığı inşaat ihalesinin %90 oranını tamamladığı aşamada …’da çıkan iç savaşlar nedeni ile …Şirketleri gibi….A.Ş.’nin tüm mallarına … Hükumeti tarafından el konulduğunu, şirket çalışanlarının canlarını zor kurtararak Türkiye’ye geldiklerini, şirket ortaklarının can güvenliği olmadığından maddi zarar ve alacakları için … Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı davada inşaatların %90 seviyesinde bitmiş olmasından ötürü teminat mektubunun nakite çevrilmemesi için ihtiyati tedbir kararı verildiğini, … Bankasının kapatılması nedeni ile devir alan davalı… Bankası A.Ş. Ve … Bankasına tebliğ edildiğini, ancak şirketin malvarlığı …’da kaldığından …’ya giden malzemelerin bedellerinin Türkiye’de ki alacaklılara şirket tarafından ödeme yapılamadığından şirketin acze düştüğünü, … Bankasının önce şirket ortakları …, …, …., …, …’e ait daireleri ve arsaları teminat mektubu paraya çevrilmiş gibi işlem yaparak ipotek bedellerini tahsil ettiğini, şirketin malzeme bedellerini ödeyememesi nedeni ile davacı alacaklı …’nun başlattığı icra takipleri nedeni ile … A.Ş. 24/09/1987 tarihinde … 2 ATM … E, … K sayılı ilamı ile iflasına karar verildiğini, bankacılık faaliyeti sonlandırılan ve hak alacakları devrolunan … Bankası yerine geçen … Bankası İflas Masasına alacak kaydı yaptırdığını, iflas masasını ele geçirdiğini, … İnş hakkında alınan teminat mektubunun kısa bir süre önce … Bankasınca nakde çevirmediğinin öğrendiklerini, …’de bulunan arsalarının halen şirket üzerine kayıtlı olduğunu, ipoteğin nakite çevrilmediğini, satılmadığının tespit edildiğini, iflas sonrası iflas masası … Şirketi adına kayıtlı taşınmazları şatışa çıkardığını, sonradan satıştan vazgeçtiğini, dairelerin ipotek bedellerini tahsil edilmesi ve şirketin üzerindeki ipotekli taşınmazları satmaya teşebbüsü iflas idaresinin bilerek görevini kötüye kullanması olduğunu, … Bankası vekilinin iflas masasını yönettiğini, ancak kusurlu iflas masası eksik işlem yaptığını, borç doğup doğmadığını araştırmadığını, beyanda bulunmadığını, şirketin halen mal varlığı bulunduğu tespit edildiğinden ve bu nedenle tasfiye tamamlanmadığından TTK 547. Md uyarınca … Bankası lehine verilen ipotekler için aldıkları teminat mektubunun nakide çevrilmemesi nedeni ile yokluk hali oluştuğunu, açıklanan bu nedenlerle; ek tasfiye ve banka alacağının yoklukla malul olduğunu kararını verilmesini, yargılama giderini ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sicili Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; şirketin sicil kaydının iflas sebebi ile aktif olduğunu, şirketin re’sen terkin kapsamında olmadığı gibi herhangi bir işlem tesis edilmediği anlaşıldığını, bu itibarla dava konusu şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinden davacının hukuki yararı bulunmadığını, Ticaret Sicil Müdürlüğünün TTK m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, müvekkilin davanın açılmasına sebep olmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, açıklanan bu nedenlerle; müvekkil yönünden açılan davanın reddini, mahkemece aksi kanaatte ise müvekkil aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini talep etmiştir.
Davalı …Bankası A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; … A.Ş.’ne ilişkin iflasın kapatılmamış olup tasfiye süreci devam etmekte olduğunu, yargıtay uygulamaları gereğince dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, şirketin ihyası ve ek tasfiye davaları ticaret sicilinden terkin edilen şirketler için açılabilecek olduğunu, davanın konusunun müflis şirketin iflasının kapanmadığını, tasfiye halinde olduğunu, ticaret sicilinden terkin edilmediği dikkate alındığından iş bu davayı açmakta hukuki yarar bulunmadığını, müflis şirketlerin tasfiye sürecinin devam etmesi halinde tüzel kişiliğini kaybetmemesi nedeniyle ihya davası açmakta hukuki yarar olmadığını, dava konusu müflis şirketin iflası kapanmadığını, ticaret sicilden terkin edilmiş olsa dahi davacı …’in müflis şirket açısından dava açma ehliyeti bulunmadığını, aktif husumet yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, tarafların şirket ihyasına ilişkin dava açma hakkı bulunsa bile şirket ihyası ve ek tasfiye davalarında davalı taraf olarak sadece ticaret sicil müdürlüğü ile iflas masasının olması gerektiğini, dolayısıyla tarafları aleyhine açılan davanın pasif husumet yönünden reddi gerektiğini, dava konusunun tasfiyesi sona eren ve ticaret sicilden terkin edilen şirketin yeniden faal hale getirilmesine ilişkin özel nitelikli bir dava olması nedeni ile taşınmaz üzerinde bulunan banka ipotekleri bu davanın konusunu teşkil etmediğini, şirket ihyası davalarının 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, söz konusu davanın 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçirildiğini, davacıların birlikte dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını, söz konusu dava şirketin ihyası, ek tasfiye dava olduğunu, davanın konusu ipotek ve teminat mektubu teşkil etmediğinden bu hususların tartışılamayacağını, açıklanan bu nedenlerle; davanın usulden ve esas yönünden reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … Bankası A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının banka alacağının yoklukla malul olduğu kararı verilmesini istemesine rağmen sadece ek tasfiye talebi uyarınca sadece maktu harç yatırdığını, davacının taleplerinin benzerini içeren ve teminat mektubunun hükümsüzlüğü istenmesine rağmen peşin harcı yatırılmamış olan 8. ATM … Esas sayılı dosyasında mahkemenin ön inceleme aşamasında davacıya harç ikmali yapmak için 2 haftalık süre verdiğini, bu süre içinde harcın tamamlanmaması halinde teminat mektubunun hükümsüzlüğü ile ilgili davanın işlemden kaldırılacağının ihtar edildiğini, anılan ara karara rağmen … 8 ATM’nin teminat mektuplarının hükümsüzlüğünün tespiti davasının açılmamış sayılmasına karar verdiğini, arabulucuya başvurulmadığından davanın usulden reddini gerektiğini, davacının davasını 21/02/2022 tarihinde açtığını, bu tarihten evvel müvekkil bankaya tebliğ edilmiş bir arabulucu davetiyesi bulunmadığını, davacının dava açma yetkisi bulunmadığını, davacı vekili dilekçesinde … İnş. A.Ş. Vekili olduğunu beyan ederek … İnş. A.Ş.’nin teminat mektuplarından kaynaklanan bir borcu bulunmadığını, şirketin ek tasfiyesini talep ettiğini, ancak davacılar arsında … A.Ş.’nin yer almadığını, dava dosyasına bu şirketten alınan bir vekalette bulunmadığını, dosyaya sunulan bir teminat mektubu olmadığını, teminat mektuplarında anlaşmazlık halinde yurt dışındaki mahkemelerin veya tahkim yerlerinin yetkili olduğunun yazılmadığını, henüz teminat mektubu metinlerini arşivlerinde bulamadıklarını, teminat mektupları veya kontrgarantiler ile ilgili olarak davacıların müvekkil bankanın operasyonel müşterisi olmadığını, teminat mektubu lehtarı olan firmanın da dava konusu mektup nedeni ile müvekkil bankaya verdiği herhangi bir teminat da bulunmadığını, açıklanan bu nedenlerle; öncelikle davanın usulden reddini, davacının tüm taleplerinin reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER;
Sicil kayıtları, iflas dosyası, taraflarca sunulan deliller, taraf açıklamaları ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Dava, … Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil numarası ile kayıtlı … Şirketinin TTK 547. maddesine dayanan ek tasfiyesine karar verilmesi istemine ilişkindir.
TTK’ nun 547. maddesinde açıkça düzenlendiği üzere; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa davaya dayanak olan işlemlerin sonuçlandırılmasına münhasır olarak şirketin yeniden tescili talebi ile işbu davanın açılıp görülmesi mümkündür. Somut olayda ihyası talep edilen şirketin taraf olduğu dosyaların görülüp sonuçlandırılması için terkin edilmiş şirketin yeniden tescili zorunludur.
İhyası istenen …. Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil numarası ile kayıtlı … Şirketinin sicil kaydının incelenmesinde, şirketin terkin edilmediği, sicil kaydının açık olduğu ve … 2. Asliye Ticaret Mahkemesince … gün, … Esas sayılı dosya ile iflasına karar verildiği anlaşılmıştır.
… 2. İflas Dairesi … İflas sayılı dosyasında 15.06.2022 tarihle yazısı ile;
“… Ticaret Sicil Müdürlüğüne kayıtlı … A.Ş.’nin iflasına … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarihli ve … Esas sayı ile saat 16.30 itibariyle karar verilmekle, İFLAS açılmış ise de;
Müdürlüğümüz … Esas sayılı iflas dosyasında alacaklılara dosyaya tasfiyeyi yürütmek için avans yatırmaları hususunda tebligat çıkartılmasına rağmen dosyaya avans yatırılmadığı, dosyada tasfiyeyi devam ettirmek için gerekli avans bulunmadığından müflis şirket hakkındaki iflas dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olup, Müdürlüğümüz … Esas sayılı iflas dosyası Avans Yetersizliğinden ve Takipsizlik nedeniyle İ.İ.K. Yönetmeliğinin 101. Maddesine göre 12/10/1999 tarihinde İŞLEMDEN KALDIRILMIŞTIR. “
Mahkememize bilgi vermiştir.
Yargıtay 11. HD nin 2021/6684 Esas 2022/2498 Karar sayılı ilamının ilgili kısmı;
“Bölge Adliye Mahkemesince, ihyası istenen şirketin … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasından iflasına karar verildiği, ihyası istenen müflis şirketin iflas ve tasfiye sürecinin halen devam ettiği, hükmi şahsiyetini kaybetmediği gibi ticaret sicilinden de terkin edilmediği dosya kapsamıyla sabit olduğu, işbu davada davacının ihya davası açmakta hukuki yararının bulunmadığından açılan davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddi kararı usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.”
Davacılar dava dilekçesinde açıkça ek tasfiye yapılması zorunluluğu doğduğundan TTK md. 547 uyarınca eldeki davanın açılması gerektiğine ilişkin açıklamada bulunmuştur. Diğer yandan 2004 sayılı İİK 191. madde ”Borçlunun iflas açıldıktan sonra masaya ait mallar üzerinde her türlü tasarrufu alacaklılara karşı hükümsüzdür.” hükmü uyarınca, iflasın açılmasından sonra iflasına karar verilen şirketin iflas masasına ait mallar üzerinde tasarruf ehliyeti bulunmamaktadır. Dolayısıyla iflas nedeni ile davacıların şirket adına işlem yapma tasarruf ehliyetleri ve talepte bulunma yetkileri bulunmamaktadır.
İhyası istenen müflis … Anonim Şirketinin iflas ve tasfiye sürecinin halen devam ettiği, hükmi şahsiyetini kaybetmediği gibi ticaret sicilinden de terkin edilmediği dosya kapsamıyla sabit olmakla, işbu davada davacının ihya davası açmakta hukuki yararının bulunmadığından açılan davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddi karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davanın HMK Madde 114/1 H de düzenlenen hukuki yarar dava şartı noksanlığı nedeni ile HMK madde 115/2 uyarında usulden REDDİNE,
2-)Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-)Kendisini vekille temsil eden davalılar vekilleri lehine 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil eden davalılar … Bankası… ve … Bankası… na verilmesine,
4-)Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-)Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair, hazır bulunan taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/12/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır