Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/105 E. 2022/792 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/105 Esas
KARAR NO : 2022/792

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2020
KARAR TARİHİ : 06/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili şirket ile davalı arasında Acentelik Sözleşmesinden doğan ticari bir ilişki olduğunu, müvekkilinin 01/12/2017 tarihinden 18/09/2020 tarihine kadar … Kargo yerel acentelik hizmeti verdiğini, bu ticari ilişkinin 18/09/2020 tarihinde sona erdiğini, ticari ilişkinin sona ermesi ile birlikte davalıya düzenlenen faturaların ödenmediğini, söz konusu faturaların ödenmemesi üzerine davalı aleyhine … 13. İcra Müdürlüğünün …E sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının kısmi itirazları üzerine takibin durdurulduğunu beyanla neticeten itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin cari hesapları kapsamında davacı yana bir borcu bulunmadığını, davacı tarafından icra takibine konu faturalarda yer alan alınan hizmet ile ilgili cari hesapların incelenmesi neticesinde vadesi gelen herhangi bir fatura borcu tespit edilmediğini, davacı yanın icra inkar tazminatı talebinde de haksız olduğunu beyanla neticeten davanın reddine, davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların bildirmiş olduğu deliller toplanmış, icra dosyası, vergi kayıtları, bilirkişi raporları dosyamız arasına alınmıştır.
Dava, fatura alacağından kaynaklı takibe yapılan kısmi itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı taraf, taraflar arasındaki sözleşmenin sona ermesi sonucu davalıdan olan alacakları için takibe ve davaya konu faturaların ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine … 13. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının itirazları üzerine duran takibe yapılan itirazların iptalini talep ve dava etmiş, davalı taraf ise cari hesapları kapsamında davacı yana bir borcu bulunmadığı, davacı tarafından icra takibine konu faturalarda yer alan alınan hizmet ile ilgili cari hesapların incelenmesi neticesinde vadesi gelen herhangi bir fatura borcu tespit edilmediğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflarca imza edilen acentelik sözleşmesi kapsamında davacının takip dosyasına konu faturalar nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı ve miktarı hususunda toplanmaktadır.
Davaya konu … 13. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası dosyamız arasına alınıp incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 22/10/2020 tarihinde fatura alacağından kaynaklı 367,23.-TL Fatura, 2,17.-TL İşlemiş Faiz, 134,23.-TL Fatura, 0,79.-TL İşlemiş Faiz, 1.789,67.-TL Fatura, 10,59.-TL İşlemiş Faiz, 6.142,30.-TL Fatura, 36,35.-TL İşlemiş Faiz, 51.345,01.-TL Fatura, 303,85.-TL İşlemiş Faiz, 26.985,28.-TL Fatura, 53,23.-TL İşlemiş Faiz, 12.077,17.-TL Fatura, 23,82.-TL İşlemiş Faiz olmak üzere toplam 99.271,69 TL’lik ilamsız takipte bulunulduğu,ödeme emrinin borçluya 27/10/2020 tarihinde tebliğ olduğu,davalı borçlu vekili 03/11/2020 tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Tarafların bildirmiş olduğu delillerin toplanmasının ardından Mahkememizin 30/04/2021 tarihli ara kararı gereğince dosyamız rapor hazırlanmak üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 09/07/2021 tarihli raporda özetle;
“a.) Taraflar arasında akdedilmiş bir sözleşmeye dosyanın tetkikinde rastlanılmadığı, ancak taraflar arasındaki ticari ilişkinin her iki yanında kabulünde olduğu,
b.) Davacının takip tarihi itibariyle kendi defterlerinde davalıdan 291.042,33.-TL ALACAKLI durumda olduğu, ancak davacı takip talebinde 7 adet fatura alacağından kaynaklanan toplam 98.840,89.-TL lik tutarı ve 430,80.-TL lik İşlemiş faiz tutarını konu ettiği, huzurdaki davaya ise davalının kısmi ödemesi neticesinde kalan tutar olan 67.964,47.-TL lik tutarı konu etmiş olduğu,
c.) Davalının ticari defterlerinde ise takip tarihi itibariyle davacıya 33.201,20.-TL BORÇLU durumda olduğu, takipten sonra davalı tarafından da icra takibine 37.658,85.-TL ödeme yapılarak bu sefer davacıdan 4.457,65.-TL ALACAKLI duruma geçtiği,
d.) Davalı ticari defterlerinde takibe ve davaya konu faturaların tamamının kayıtlı olduğu, , ancak ticari ilişkinin önceki yıllarda da devam ettiği ve bu tarihlerde her iki tarafın kayıtlarında olan diğer tarafın kayıtlarında mevcut olmayan birçok kayda rastlanıldığından (acente adına yapılan masraflar, isim hakkı bedeli, virman kayıtları, vadesi dolan süspan/kargo, vs..) ve davacı ile davalının iki kargo şubesini (Keşan, Tunca) tek hesapta takip etmiş olduğundan, sunulan BA – BS Formlarında da uyuşmazlık olduğundan taraflar arasındaki farkın hangi kayıtlardan (faturalardan) kaynaklandığı tam olarak tespit edilmediği” yönünde görüş ve tespitlerde bulunulmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde Mahkememizin 2020/705 Esas 2021/587 karar sayılı kararı ile davanın reddine dair hüküm kurulmuş, verilen kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 2021/2288 esas 2022/75 karar sayılı ilamı ile “Tarafların kayıtlarında çok sayıdan işlem bulunduğu ,bu farklılıkların neden kaynaklandığının tesbit edilemediğine ilişkin rapor hükme elverişli değildir.Takip konusu faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu tesbit edilmiştir. Buna göre kayıtlar arasındaki farklılığın neden kaynaklandığı,hangi kayda itibar edileceği ehil bir bilirkişi aracılığıyla incelenerek bir sonuca gidilmelidir.” değerlendirmesiyle kaldırılmakla mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce BAM ilamı doğrultusunda rapor düzenlenmesi için dosyamız mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 14/06/2022 tarihli raporda özetle;
” 4.b.2 Davalı Defter & Belge İncelemesi Hesap Yönünden ;
Davalı şirketin kendi defter kayıtlarında takibe konu faturaların yevmiye defterinde kaydının olduğu, davacı cari hesabına ALACAK işlenerek gider kaydettiği, davalının yapmış olduğu ödemelerin BORÇ kaydı yapılarak borcundan mahsup edildiği anlaşılmıştır. Davalının kendi kayıtlarında davacıya takip tarihi itibariyle 29.190,23 TL borçlu gi , Davacı şirkete ait cari hesap ekstresi Ek-2 de yer almaktadır.
Taraflara ait defter ve belgeler karşılaştırıldığında; Takibe konu edilen faturaların tarafların defter kayıtlarında birebir uyumlu olarak yer aldığı, kayıtların birbirini doğruladığı görülse de takip tarihi itibari ile tarafların defter kayıtlarında farklılıklar olduğu anlaşılmıştır. 2017 -2020 yılı arası 4 yıl için tarafların defterlerinde yaklaşık 700 civarında kayıt yer almış olup, kayıtlara göre hiçbir yılda bakiyelerin birbiri ile uyumlu olmadığı görülmüştür. Tarafların ticari ilişki kapsamında daha önce yapılmış bir mutabakat formumun olup olmadığı sorulmuş ancak böyle bir mutabakat işleminin yapılmadığı bilgisi verilmiştir. Tarafların cari hesap ekstreleri ayrı ayrı Ekl ve Ek 2 de detaylı rapor ekinde sunulmuş olup, farklılık ile ilgili;
DAVALI DEFTER KAYITLARINDA YER ALMASINA RAĞMEN DAVACI TİCARİ DEFTERİNDE YER ALMAYAN KAYITLAR AŞAĞIDAKİ TABLODA GÖSTERİLMİŞTİR.
….İş bu kayıtlar ile ilgili davalı şirketten bilgi – dayanak belge talep edilmiş, tarafıma ibraz edilen bilgiler doğrultusunda kayıtlar karşılaştırılarak irdelenmiştir. Davalı tarafın kayıtlarında yer alan “Fatura Aktar Ekranından Aktarıldı” açıklaması ile kayıt edilen iş bu kayıtların davacı şirket defterlerinde olmadığı tespit edilmiştir. Bu kayıtlar ile ilgili davalının davacı şirkete borç tahakkuku yaptığı, bir kısmı için fatura tanzim etmiş olsa da bir kısmı için fatura tanzim etmeden davacı alacağından mahsup ettiği görülmüştür. Bu kayıtlara örnek olarak 22.10.2020 takip tarihi itibari ile davacı cari hesabına borç işlenen 60.257,59 TL’lik “Keşan – Acentelik Dönemi Personel Yıllık İzin Ve Kıdem Tazminatı Kesintisi” açıklamalı kayıt ile ilgili dayanak bir belgenin olmaması ve bu tutarın da davacı defterlerinde olmaması nedeniyle bu kayıtlar davalı şirketin ispatına muhtaç olduğu değerlendirilmiştir.
İş bu kayıtlar ile ilgili davalı tarafından tarafıma ibraz ettiği taraflar arasında imzalandığı beyan edilen aşağıdaki sözleşmeler nedeniyle davacı şirkete fatura tanzim edildiği belirtilmiştir. Yapılan sözleşmeler gereği İSİM HAKKI BEDELİ adı altında 22.500 TL + KDV =26.550 TL ve 15.000 TL +KDV =17.700 TL olmak üzere tarafların anlaştığı görülmüştür. Yine DEMİRBAŞ BEDELİ adı altında 24.686 TL4+KDV =29.129,48 TL olarak da anlaşma yapıldığı görülmüştür.
Davacı kayıtlarında davalının işbu sözleşme kapsamında düzenlediği DEMİRBAŞ BEDELİ faturasının davacı defterinde yer aldığı, 44.250 TL’lik İSİM HAKKI faturalarından 25.075 TL’lik kısmının davacı kayıtlarında yer aldığı, ancak 19.175 TL’lik kısmın yer almadığı görülmüştür. Sayın Mahkemenin işbu sözleşmelerin geçerli olduğu yönünde hüküm kurması halinde davacının toplam 73.379,48 TL’lik tutar ile ilgili davacının sorumlu olduğu, kayıtlı olmayan 19.175 TL’lik tutarın davacı alacağından mahsup edilebileceği değerlendirilmiştir. …
Davacı şirketi borçlandıran kayıtların toplamı 231.445,49 TL olduğu, bunun yanı sıra davacı defterlerinde yer almayan ancak davalı lehine olan 10.817,33 TL’lik tutardan sonra toplamda 220.628,16 TL’lik tutarın bu şekilde davacı alacağından mahsup edilemeyeceği, ispata muhtaç olduğu değerlendirilmiştir. Takdir Sayın Mahkemeye Sayın Mahkemenin işbu sözleşmelerin geçerli olduğu yönünde hüküm kurması halinde davacının toplam 73.379,48 TL’lik tutar ile ilgili davacının sorumlu olduğu, kayıtlı olmayan 19.178 TL’lik tutarın davacı alacağından mahsup edilebileceği değerlendirilmiştir.
DAVACI DEFTER KAYITLARINDA YER ALMASINA RAĞMEN DAVALI TİCARİ DEFTERİNDE YER ALMAYAN KAYITLAR AŞAĞIDAKİ TABLODA GÖSTERİLMİŞTİR. …
Yukarıdaki tabloda belirtildiği üzere davacı defter kayıtlarında yer almasına rağmen davalı ticari defterinde yer almayan kayıtlar ile ilgili toplamda 35.959,39 TL’lik Alış faturası olarak kaydedilen tutarın her ne kadar davalı şirket defterinde olmasa da davalı lehine olması ve davacının kabulünde olması nedeniyle davacı kayıtlarının esas alınabileceği değerlendirilmiştir. Ancak toplamda 77.221,78 TL’lik davalının borçlandırıldığı ancak davalı defterinde yer almayan tutarında ispata muhtaç olduğu değerlendirmiştir. Bu kayıtlara örnek olarak 5.000 + 5.000 TL = 10.000 TL’lik kısım için açıklama olarak “ cari hesap kapa” denildiği ancak böyle bir hesap kapamanın davalı defterinde olmadığı görüldüğünden bu tutarın davacı alacağından mahsup edilmesi gerektiği değerlendirilmiştir. 67.221,78 TL’lik satış faturalarının davalı defterinde olmaması nedeniyle işbu mal ve hizmetin yapıldığının ispatı davacı tarafa ait oldu değerlendirilmiştir.
4.c. FATURA İNCELEMESİ
Davacının takibe konu ettiği faturalar aşağıdaki gibidir. İşbu faturalar davalı şirket defterlerinde birebir kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Sayın Mahkemenin talebi ile … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından gönderilen müzekkerede davacı şirket 2020 yılı Form BA ve Form BS dökümlerinin gönderildiği, davacının tanzim ettiği faturalar ile Form BS dökümü ile uyumlu olduğu tespit edilmiştir. …
6-SONUÇ
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerle, tarafların defter & belgelerinin incelenmesi, Sayın Mahkemece bilirkişiye verilen görev ile sınırlı olarak mezkür surette tahakkuk eden değerlendirme neticesinde;
A- Defterlerin Usulüne Uygun Tutulup Tutulmadığı Yönünden: Tarafların incelenen ticari envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, ticari defterlerinin …onaylı beratlarının süresinde alınmış olduğu, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu,
B- Davacı Alacağı Yönünden: Takip konusu faturanın her iki şirketin kendi defterlerinde kayıtlı olduğu, takip konusu fatura borcunun ödendiğine ilişkin dekont vs. somut belge bulunmadığı hususları topluca değerlendirildiğinde, davacının 22.10.2020 takip tarihi itibariyle 98.840,89 TL’lik alacağını talep edebileceği
C- Faiz Yönünden: Sayın Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen Davacı/Alacaklının lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle tarafımdan yapılan hesaplamada takip öncesi davacının 559,51 TL faiz alacağının olduğu ancak davacının takip öncesi faiz talebinin 430.80 TL olduğu, talep ile bağlılık ilkesi gereği davacının 430,80 TL faiz talep edebileceği, takip sonrasında hükmolunacak davacı alacağı için 3095 s.k m.1/1 kapsamında yasal faiz talebinin yerinde olduğu değerlendirilmiştir.
D- Yukarıda açıklanan sebeplerle, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere Davacının, Davalı tarafından …. 13. İCRA MÜD. …Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini isteyebileceği kanaatlerine ulaşılmıştır.” yönünde görüş ve tespitlerde bulunulmuştur. Alınan raporun kaldırma ilamında belirtildiği şekilde tarafların ticari defter ve kayıtları arasındaki farklılığın hangi nedenden kaynaklandığı, hangi kayda itibar edileceği hususunda açıklayıcı tespitler içerdiği anlaşıldığından mahkememizce itibar edilebilir bulunmuştur.
Kural olarak itirazın iptali davalarında ispat yükü, alacaklı olduğunu iddia eden davacı taraf üzerinde ise de ileri sürülen savunmaya göre ispat yükünün yer değiştirmesi söz konusu olabilmektedir. Eldeki davada da iddia edilen alacağa ilişkin hizmetin verildiği ve alacağın varlığına ilişkin ispat yükü davacı üzerinde bulunmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222/2,3.maddesi, “(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmünü içermektedir.
Bu kapsamda BAM ilamı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; eldeki davada taraflar arasında düzenlenen acentelik sözleşmesinin geçerliliği hakkında herhangi bir ihtilafın bulunmadığı, tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, lehe ve aleyhe delil vasfını haiz olduğu, davacı tarafça takibe konu edilen faturaların tarafların kayıtlarında birebir uyumlu olarak yer aldığı, kayıtların birbirini doğruladığı görülse de takip tarihi itibari ile tarafların defter kayıtlarında farklılıklar olduğu, 2017 -2020 yılı arası 4 yıl için tarafların defterlerinde yaklaşık 700 civarında kayıt yer aldığı, kayıtlara göre hiçbir yılda bakiyelerin birbiri ile uyumlu olmadığının görüldüğü, takip konusu fatura karşılığı davacı şirket kendi defterlerinde 291.027,61 TL alacaklı gözükürken, davalı şirket kayıtlarında davacının 29.190,23 TL alacaklı gözüktüğünün tespit edildiği, cari hesaplar arasındaki farkın yukarıda yer aldığı şekilde raporun 4.b.2 bölümünde detaylı olarak açıklandığı, yapılan tespitler ışığında takip konusu faturanın her iki şirketin kendi defterlerinde kayıtlı olduğu, takip konusu fatura borcunun ödendiğine ilişkin dekont vs. somut belge bulunmadığı hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, davacının 22/10/2020 takip tarihi itibariyle 98.840,89 TL’lik alacağı ile takip öncesi 559,51 TL faiz alacağının olduğu ancak davacının takip öncesi faiz talebinin 430,80 TL olduğu, talep ile bağlılık ilkesi gereği davacının 430,80 TL faiz talep edebileceği anlaşıldığından hükme esas alınan 14/06/2022 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kabulü ile davalının … 13. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynı şartlarla devamına, alacak miktarı likit olduğundan davalı tarafça itiraz edilen 67.533,67-TL asıl alacak miktarı üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulü ile, davalının … 13. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynı şartlarla devamına,
2-Davalı tarafça itiraz edilen 67.533,67-TL asıl alacak miktarı üzerinden % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 4.642,65 TL harçtan peşin alınan 664,31 TL harcın mahsubu ile bakiye ‭ 3.978,34 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 10.874,32 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 7,80-TL vekalet harcı, 664,31-TL peşin harç, 1.850,00 TL bilirkişi ücreti, 154,00 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 2.730,51 TL yargılama giderinin davalıdanalınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 06/12/2022

Katip
✍e-imzalı

Hakim
✍e-imzalı