Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/832 E. 2023/681 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/832 Esas
KARAR NO : 2023/681

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/10/2015
KARAR TARİHİ : 21/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’nin 1991 yılında kurulmuş Türkiye’nin ilk hazır sandviç firması olduğunu, davalılardan …, … ve …’nun müvekkili şirketin eski çalışanları olduğunu, davalılar …, … ve …’nun istifa dilekçesi ile aniden ve sebepsiz şekilde işten ayrıldıklarını, davalı şahısların müvekkili şirket ile haksız rekabete girişmek amacı ile kötü niyetli olarak istifa ettiklerini, davalılardan bir kısmına konu ile ilgili olarak müvekkili şirket tarafından gönderilen ihtarnameye hiçbir cevap verilmediği, davalıların daha önce müvekkili şirkette çalıştıkları için tanıdık müşterilere “…” şeklinde beyanlarla ayartma faaliyetleri içerisine girdiklerini, böyle birçok müşteri müvekkili şirketten ayrılarak başka bir şirket kuran bu kişilerin müvekkili şirketi devraldıklarını zannederek ticari ilişkilerini bu kişilerle devam ettirdiklerini, davalı şahısların müvekkili şirkette hizmet akdi ile ile çalışırken yeni bir şirket kurduklarını, yine hizmet akdi ile çalıştıkları sırada ve çalışmalarını sonlandırmalarının hemen arkasından müvekkili şirketin sağladığı imkanları kullandıklarını, müvekkili şirketin ticari sırrı olan ihale teklif ve stratejilerini bilmelerinden faydalanarak ve çeşitli ikna ve tekliflerle müşteriyi de ihaleye girmeden ayartmak suretiyle müvekkili şirketin alması mümkün ihaleleri kendi şirketi adına aldığını, davalı şahısların üçünün de müvekkili şirkette yaptıkları işler itibariyle müvekkili şirketin üretim ve diğer ticari sırlarına, bu kapsamda müşteri portföylerine, kar marjına fiyat politikalarına, satış-pazarlama stratejilerine, ihale teklif ve stratejileri vs. Diğer tüm ticari sır ve bilgilere vakıf kişiler olduklarını, müvekkili şirkette görevleri nedeniyle edindikleri bu ticari sır ve bilgileri de bizzat müvekkili şirket müşteri portföyü ile kurulan ilişki sırasında kullandıklarını, ve kullanmaya devam ettiklerini, davalı şahısların rekabet yasağına aykırı hareket ettiklerini, müvekkili şirketin davalılar tarafından gerçekleştirilen eylemler nedeniyle müşterileri, kredisi, meslek itibarı, ticari işletmesi ve diğer iktisadi menfaatleri bakımından zarara uğradığını, davalıların hepsinin yaptıkları eylemlerde kusurlu olduklarını, açıklanan nedenlerle davalıların eylemlerinin rekabet yasağına aykırılık ve haksız rekabet teşkil ettiklerinin tespitine, davalılardan …’nın rekabet yasağına aykırı olan ve haksız rekabet teşkil eden eylemleri nedeniyle müvekkili şirket ile arasındaki sözleşme gereğince 50.000,00 Amerikan doları cezai şart olarak bu talebin reddi halinde müvekkili şirketin haksız rekabet nedeniyle uğradığı zarara karşılık gelmek üzere tazminat olarak dava tarihinden itibaren ticari işlerde işleyecek avans faizi ile birlikte kendisinden tahsiline, davalılardan …’in rekabet yasağına aykırı olana ve haksız rekabet teşkil eden eylemleri nedeniyle müvekkil şirket ile arasındaki sözleşme gereğince 25.000,00 Amerikan doları cezai şart olarak bu talebin reddi halinde müvekkil şirketin haksız rekabet nedeniyle uğradığı zarara karşılık gelmek üzere tazminat olarak dava tarihinden itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanan avans faizi ile birlikte kendisinden tahsiline, davalılardan …’nun rekabet yasağına aykırı olana ve haksız rekabet teşkil eden eylemleri nedeniyle müvekkil şirket ile arasındaki sözleşme gereğince 25.000,00 Amerikan doları cezai şart olarak bu talebin reddi halinde müvekkil şirketin haksız rekabet nedeniyle uğradığı zarara karşılık gelmek üzere tazminat olarak dava tarihinden itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanan avans faizi ile birlikte kendisinden tahsiline, davalıların tümünün müvekkili şirketin uğradığı maddi zarara karşılık gelmek üzere şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanan avans faizi ile birlikte kendilerinden tahsiline, davalıların tümünün müvekkili şirketin uğramış olduğu manevi zarara karşılık gelmek üzere 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanan avans faizi ile birlikte kendilerinden tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın Haksız Rekabetin Tespiti, önlenmesi ve rekabet yasağının ihlali sebebiyle cezai şart alacağının tahsiline ilişkin olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, haksız rekabet iddiasına dayalı davalarda yetkili mahkemenin davalının ikametgahı mahkemesi olduğunu, davalı şahısların tamamının ikametgahı … olduğunu, diğer davalı şirketin merkezinin de … olduğunu, şirket hariç davalıların tamamının davacı şirketin … şubesinde iş akdi ile çalıştıklarını, akdi …’da ifa ettiklerini, dava konusu rekabet yasağına dair iş sözleşmelerinin 01.01.2014 tarihli olduğunu, bu sözleşmelerde … Mahkemeleri’nin yetkili olduğuna dair yetki anlaşması yapılmışsa da sözleşmenin akdedildiği 01.01.2014 tarihinde … Mahkemeleri’nin tamamın kapatılmış olması sebebiyle bu yetki anlaşmasının geçersiz olduğunu, bu nedenle davacı davayı yetkisiz mahkemede açtığını, yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle davaya karşı sair cevap hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle yetksizlik itirazı sebebiyle yetkisizlik kararı verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER:
Bilirkişi raporu, Sosyal Güvenlik Kurumu ve Ticaret Sicili Müdürlüğü yazı cevabı, …nkara 43. İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı.
28.04.2021 Uyap tarihli bilirkişi kök raporunda;
” 1. Davacı yanın incelemeye sunmuş olduğu 2014 ve 2015 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin TTK 64-66 maddeleri VUK. 228- 226 Md. Gereğince muhasebe usul ve tebliğlere uygun tutulup işlenmiş, kazıntı ve silintiye rastlanmadığı,
2. Davacı yanın davalı şirketin hizmet verdiği şirketlerin yaklaşık %95’ine daha öncesinde yanı 2014-2015 yıllarında hizmet verdiği, bu şirketlerden 2014 yılında 1.390.587.66,- TL 2015 yılında ise 1.168.776.13,- TL olmak üzere 2014 ve 2015 yıllarında toplam olarak 2.559.363.79,- TL tutarında satış hasılatı elde ettiği,
3. Davalı kayıtlarında tespit edilen haksız rekabete konu satış hasılatının davacı tarafından gerçekleştirilmesi halinde 2015 yılı için 22.885,90 TL, 2016 yılı için 1.128,64 TL toplamda 24.014,54 TL davacının kazanç mahrumiyetine uğradığının kabul edilebileceği, ” 05.09.2022 Tarihli bilirkişi ek raporunda;
“1. Davacının davalı şirketin hizmet verdiği şirketlerin yaklaşık %95’ine daha öncesinde yani 2014-2015 yıllarında hizmet verdiği, bu şirketlerden 2014 yılında 1.390.587.66-TL 2015 yılında ise 1.168.776.13-TL olmak üzere 2014 ve 2015 yıllarında toplam olarak 2.559.363.79- TL tutarında satış hasılatı elde ettiği,
3. Davalı kayıtlarında tespit edilen haksız rekabete konu satış hasılatının davacı tarafından gerçekleştirilmesi halinde NET KAZANÇ ORANINA GÖRE 2015 yılı için 22.885,90 TL, 2016 yılı için 1.128,64 TL toplamda 24.014,54 TL davacının kazanç mahrumiyetine uğradığının kabul edilebileceği, FAALİYET KAZANCI ORANINA GÖRE 2015 yılı için 45.346,68 TL, 2016 yılı için 30.134,74 TL davacının kazanç mahrumiyetine uğradığının kabul edilebileceği,”
Sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tanık …; ” Ben 7-8 ay kadar öncesi dönemde davacı şirketin ortağı idim. Bir dönemde yönetim kurulu üyeliği yaptım. Finans konusunda davalılar dışında finans şefi Fatih beyin zimmetine para geçirmesi olayı sonrasında davacı şirket yönetim kurulu başkanı genel müdür … … Bölge Müdürü olan …’nın bu müdürlük görevinden kaynaklı olan sorumluluklarından bir kısmını üzerinde alarak … ve …’na devretti. … da bu olay sonrasında müdürlük görevinden istifa etti ve davalı şirket bünyesinde çalışmaya başladı. Oradaki görevini bilmiyorum. Davalı şirketin faaliyet alanları ile davacı şirket faaliyet alanları benzerlik göstermektedir. Bir müddet sonra davalı … ve …’da … limited şirketinde çalışmaya başladılar. Çalıştıkları bölüm konusunda herhangi bir bilgim yoktur benim bilgim görgüm bundan ibarettir dedi.”
Tanık …; “davacı…AŞ’nin … Bölge Müdürlüğünde 2011 yılından Aralık 2014 yılına kadar şoför olarak çalıştım. Benim çalıştığım dönemde davalılardan … bu yerin müdürüydü. Çalıştığım dönemde dava dilekçesinde belirtilen … Başkanlığına hazır yemek satıyorduk. Davalı … ben ayrıldıktan sonra o da bu yerden ayrıldığını ve daha sonra … İhtiyaç Maddeleri isimli şirkette çalıştığını biliyorum şirketi kuran kişinin onun olup olmadığını bilmiyorum her iki şirkette çalışan arkadaşlarım olduğu için buradaki arkadaşlarımla da halen görüşmekteyim. Daha sonra da öğrendiğim kadarıyla …, … ile …’ın da bu yerde çalışmaya başladıklarını biliyorum ancak neden ayrıldıkları konusunda herhangi bir bilgi sahibi değilim. Ayrıca dilekçede belirtilen kışla kantini başkanlığı ile yapılan işler ihale suretiyle yapılır. Buna göre iş verilir. Bu nedenle bu kişilerin ayartılması gibi bir durumun da olamayacağını düşünüyorum dedi beyanı okundu imzası alındı
Tanık …; “davalı … ‘nın … Bölge Müdürüydü. Bu yerde birlikte üç yıl çalıştık. Ben …’da çalışırken muhasebe kısmında çalışanların paraları hesaplarına geçirmeleri nedeniyle meydana gelen durumdan dolayı şirketin sahibi … Bey ile … tartışınca bu yerden 2015 yılında ayrıldı. … ayrıldıktan iki üç ay sonra da şirket sahibi … Beyle aramızda benden savunma istemesinden dolayı tartışma olduğu ve benim istifa etmemi istedi. Ben de tazminatımı aldım istifamı verdim. Oradan 2015 yılı Haziran ayında ayrıldım. Üç ay boşta kaldıktan sonra … İhtiyaç Maddelerinin sahibi olan birlikte çalıştığımız için beni tanıyan … birlikte çalışma teklifinde bulununca ben de satış temsilcisi olarak bu şirkette çalışmaya başladım halen de bu şirkette çalışmaya devam etmekteyim. …’da iken hizmet ve mal sunduğumuz bir kısım müşteriler ile bu şirkette de hizmette bulunup mal satıyoruz. Serbest piyasa olduğu için biz kendimiz kantini işletmecileri ile görüşüp fiyat veriyoruz uygun bulurlarsa çalışıyoruz. Ayrıca diğer davalıların haksız rekabet oluşturacak şekilde davalı şirketten ayrılmaları durumu yoktur muhasebede meydana gelen hırsızlık olayından sonra …’nın birlikte çalıştığı kişilere şirket sahibi … güvenini kaybettiğini belirterek gitmek isteyenlerin tazminatlarını ödeyeceklerini gidebileceklerini söylemesi üzerine ayrılmak isteyen arkadaşlar ayrıldı ve daha sonra …’in kurduğu şirkette …’in teklif götürdüğü kişiler birlikte çalışmaya devam ettiler. …’dan ayrılmalarının nedeni bu yerin sahibi …’in kendisidir dedi”
Tanık …; ” Ben diğer tanık…ile birlikte kantin işletmeciliği yapıyorum, 2014 yılında davacı şirketten bazı gıda ürünlerini satın alıyorduk, davalılardan …ve … isminde bir şahıs davacı şirketin temsilcisiydi, okullar henüz kapanmadan bu iki kişi bize gelerek kendi adlarına başka bir firmadan ürün alarak bize satmak istediklerini söylediler, ürünler sadece kaşardı. Davacı firma ile bu konuda alakaları olmadığını söylediler. 2015 yılı Şubat ayında görüşmelerimiz başladı yaz dönemine kadar devam etti, biz firmayla bağlantısı olmadığı için ürün almadık, …’da …, … ve … isimli kişiler ile çalışıyorduk, …’i tanımıyorum, 2015 yılı Şubat ayı içerisinde bana gelerek … firmasının kapanacağını beyan ettiler, şirket zor durumda olduğu için dolap ve tost makinelerini almak istediler, ben teslim etmedim, başka bir firma kurarak benimle ilişkiyi sürdürmek istediklerini söylediler, ben de … firması kapanacak düşüncesi ile görüşmeye başlayacağım sırada … firması bana ulaşarak ticari hayatlarının devam ettiğini söyledi. …’le görüştüm. … firması ile ticari ilişkimiz devam etti, dedi.”
Tanık …; “Ben diğer tanık …ile ortak olarak kantin işletmeciliği yapıyorum, 2014 yılında davacı şirketten soğuk sandwiç ürünleri almaya başladık, … ve … isimli kişiler ile sürekli görüşüyorduk, 2014 yılı eğitim dönemine başladık, bir süre sonra Kasım ayında bize gelerek ayrı bir firma kuracaklarını, bize daha uygun koşullarda kaşar satabileceklerini söylediler. Biz kabul etmedik, davacı firmanın ürünlerini satın almaya devam ettik, eğitimin ikinci dönemi başladığında … ve … isimli kişiler davacı firmanın ekonomik olarak zor durumda olduğunu, batmak üzere olduğunu, kendilerinin … isminde ayrı bir firma olarak satışa devam edeceklerini bizimle bu şekilde ticari ilişki kurmak istediklerini söylediler. Hatta davacı … şirketinin batmak üzere olduğunu söyleyerek dolap ve tost makinesini satmak üzere bizden istediler, biz buna tepki gösterdik, işler bu şekilde aksayarak yaz dönemine kadar devam etti, biz artık davacı firmanın kötü durumda olduğunu düşünerek ticari ilişkiyi kesme noktasında iken davacı şirketten … isimli kişi bizimle irtibata geçerek … ve … isimli kişilerin davacı şirket aleyhine çalıştıklarını, aslında ticari anlamda zor durumda olmadıklarını ve bizimle ticari ilişkinin devam etmesini istediler, biz de kabul ettik, … ve …’i hiç görmedim. Tanımıyorum, dedi.”
… 43. İş Mahkemesinde davalı (Dosyamız davacısı) tanığı … davacı şirket genel müdürünün hırsızlık olayından sonra konuşma yaparak istifa etmek isteyen varsa kendi isteği ile ayrılabileceğini, ayrılanlara yasal tüm haklarının ödeneceği şeklinde açıklamalarda bulunduğunu, davalı …’inde aynı toplantıda veda konuşmasını yaptığını, sonrasında şirketten bazı ayrılmalar olduğunu …’in ayrılmadan önce bir şirket kurduğunu ve bu şirkette beraber istediğini çalışanlara söylediğini belirtmiştir.
Mahkememizin 2015/1031 E, 2021/451 K, sayılı kararı ve “İş aktinin devamı sırasında işçinin sadakat borcundan kaynaklanan rekabet etmeme yasağına aykırılık halinde, bu tür davalara bakmakla görevli mahkeme iş mahkemesi” olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Bölge adliye mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1961 E, 2021/1677 K, sayılı ilamı uyuşmazlığın çözümünde Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesi ile mahkememiz kararının kaldırılmasına hükmetmiş ve dosya yukarıda yazılı esasa kaydedilerek yargılamaya devam edilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, haksız rekabet nedeni ile tazminat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesinde; davalı gerçek kişilerin davacı şirkette çalışmakta iken davalı …’nın, işten ayrılmadan evvel eşinin yeğeni …’nin bir şirket kurduğunu, davalılardan …’nın davacı şirketin … Şube Müdürü iken 15.3.2015 tarihinde istifa bildiriminde bulunduğu ,1.5.2015 tarihinde işten ayrıldıktan 20 gün sonra davalı şirketin ihalelere katılarak davacı şirketi zarara uğrattığı diğer çalışanların sebepsiz istifa ettiğini, davalıların davalı şirkette çalışmaya başlayarak iş sözleşmelerinde bulunan rekabet yasağını çiğnediklerini, ürünlerinde “…” ile benzer “…” ibaresini kullandığını, davacı şirketin müşterilerinin davalı şirkete kaydığını, haksız rekabetin tesbiti ile engellenmesi, rekabet yasağının ihlali ve haksız rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Dava dilekçesinin haksız rekabet ve rekabet yasağı eylemlerinin anlatıldığı 4/a numaralı paragrafında;
“Davalılardan …’nın; Şirket Müdürü olarak … Şubesi’nde idare, temsil ve ilzam ile donatılmış olarak bir yandan çalışmasına devam ederken, diğer yandan ise ‘bu çalışması sayesinde tanıma şansı elde ettiği müvekkil şirket müşterilerini ve personelini ayartmak suretiyle, kuracağı yeni şirkete aktarmayı…’ dürüstlük kuralına aykırı olarak haksız rekabet etmek suretiyle kazanç sağlamayı amaçladığı anlaşılmaktadır.” ifadelerine yer vermiştir.
Dava dilekçesinin 4/b numaralı paragrafında davalının istifa etmeden önce, kendi ismini perdeleyerek yeni bir şirket kurma çalışmalarına başladığını ve eşinin yeğeni olan … adına …et Limited Şirketi kurduğunu, 10.04.2015 tarihli sicil gazetesinde ilan yapıldığını açıklamıştır. Davalı … davacı şirketteki işinden ise anılan şirketin kuruluşundan sonra 01.05.2015 günü istifa etmiştir.
Dava dilekçesinin 4/c numaralı paragrafında davalı …’nın davacı şirket çalışanlarını kurmuş olduğu yeni şirkete geçmelerini sağlamak için ikna etme çabaları içerisine girdiği belirtilmiştir.
Dava dilekçesinin 4/f numaralı paragrafında ise davalılardan … ve … ile dava dışı personelin, davalı … ve dolayısıyla …et Limited Şirketi tarafından daha müvekkil şirkette çalışırlarken, …et Limited Şirketi adına hareket etmek için ayartıldıklarını, işlerin ifasında yükümlülüklerine aykırı davranmaya yöneltildiklerini açıklamıştır.
Davalılar vekili; davacı tarafça iş akitlerinin aniden ve sebepsiz biçimde istifa ile sona erdiğini iddia ettiğini ancak iş akitlerinin aniden ve sebepsiz biçimde sona ermediğini, müvekkili …’nın davacı şirkette … Bölge Müdürü olarak çalışırken 02/03/2015 tarihinde davacı şirketin muhasebe bölümünde görevli bir personelin şirkete ait bir kısım parayı zimmetine geçirmesi şeklinde bir olayın vuku bulduğunu olayın sorumlusu olarak müvekkili …’e yüklenmeye çalışıldığını, davacı şirketin müvekkiline ödenmesi gereken hiçbir işçilik hakkını vermediğini ,bu bakımdan iş akdinin istifa ile sona erdiği hususunun gerçeğe aykırı olduğunu,müvekkilleri … ve … açısından da bu durumun söz konusu olduğunu,davacının iddia ettiği gibi rekabet yasağı sözleşmesinin ihlal edilmediğini,davanın haksız rekabet ve rekabet yasağının ihlal sebepleri bakımından davanın ayrı ayrı reddedilmesine, davacının maddi ve manevi tazminat talepleri bakımından her müvekkili açısından ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı ile davalı … arasında 01.01.2014 tarihinde yenilenen iş akdi imzalanmıştır. Akdin 10. Maddesinde işçi sır saklama ve rekabet etmeme yükümlülüğü başlıklı rekabet yasağı mevcuttur. Davacı davalının 09.04.2015 günü aniden sebepsiz şekilde istifa ederek işten ayrıldığını açıklamıştır.
Davalı … 04.06.2015 tarihli istifa dilekçesinde; … Şu aşamadan sonra şirkete faydalı olamayacağımı ve psikolojik olarak kendimi iyi hissetmediğimden 04.06.2015 tarihinde istifa ediyorum, ifadelerine yer vermiştir. Cevap dilekçesinde zimmet olayının vuku bulmasından sonra şirket genel müdürünün 25 kişilik tüm personeli toplayıp …’ çının şirketten ayrıldığını, onun gibi ayrılmak isteyen var ise derhal her türlü haklarını almak sureti ile ayrılabileceğini bildirmiş, davalınında bu teklifi kabul ettiğini ve okulların tatil olacağı Mayıs ayı sonunda ayrılacağını bildirerek 04.06.2015 tarihli istifa dilekçesini verdiğini belirtmiştir.
Davacı ile davalı … arasında 01.01.2014 tarihinde yenilenen iş akdi imzalanmıştır. Akdin 10. Maddesinde işçi sır saklama ve rekabet etmeme yükümlülüğü başlıklı rekabet yasağı mevcuttur. Davacı davalının 09.04.2015 günü aniden sebepsiz şekilde istifa ederek işten ayrıldığını ileri sürmüştür.
Davalı … 09.04.2015 tarihli istifa dilekçesinde; … İşyerinizden şahsi ve psikolojik gerekçelerim nedeniyle iş akdini tek taraflı olarak feshediyorum, ifadeleri yer almaktadır. Davalı vekili zimmet olayının vuku bulmasından sonra davalıya çok sayıda taahhütname dayatılmış, davalının bunları imzalamak istememesi üzerine kıdem tazminatı ödeneceği garantisi verilerek kendisinden 09.04.2015 tarihli istifa dilekçesi alındığı, ancak bunun hemen işleme konulmayarak 05.06.2015 tarihine kadar davalının çalıştığı bu tarihte iş akdinin iş veren tarafından fesih edildiğini belirtmiştir.
Davacı ile davalı … arasında 12.01.2007 tarihli iş akdi imzalanmıştır. … 10. Maddesinde işçi sır saklama ve rekabet etmeme yükümlülüğü başlıklı rekabet yasağı mevcuttur. Davacı davalının 01.05.2015 günü aniden sebepsiz şekilde istifa ederek işten ayrıldığını iddia etmiştir.
Davalı … iş sözleşmesinin kendisine yapılan haksız isnadlar nedeniyle feshedildiğini ileri sürmüştür. Davalı vekili şirket yönetim kurulu toplantısında davalıya ağır hakaretler edildiğini, kalabalık ortamda şeref ve haysiyetini küçük düşürecek davranışlarda bulunulduğunu zimmete ilişkin haksız ithamlar bulunulduğu bunun üzerine davalının görevini bıraktığını açıklanmıştır.
Feshin haklı nedenle yapılıp yapılmadığı yönünden;
Davalı …’ nın iş akdi 12.01.2007 tarihli olması nedeni ile, iş akdinin imzalandığı tarihte yürürlükte olan 818 sayılı BK hükümlerine göre, diğer davalılar yönünden ise 6098 sayılı TBK hükümlerine göre değerlendirme yapılmıştır.
TBK’nın 447/2. (818 Sayılı BK md. 352) maddesi uyarınca, ayrılan işçiye karşı açılan rekabet yasağına aykırılık sözleşmesine istinaden dava açılabilmesi için, işverenin sözleşmeyi haklı olarak veya işçinin sözleşmeyi haksız olarak fesih etmiş olması gerekir.
Mülga 818 sayılı Kanun’un 352 nci maddesinde: “İş sahibi işçinin feshini muhik gösterecek bir kusuru yok iken akdi feshetmiş yahut iş sahibinin feshi haklı gösteren bir kusuru dolayısiyle akit işçi tarafından feshedilmiş ise, işçi aleyhine memnuiyete muhalefetinden dolayı dava ikame edilemez.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Davalı … 43. İş Mahkemesi … Esas, … Karar, sayılı dosyasında haklı nedenle iş akdini feshettiği kabul edilmiştir. Mahkeme gerekçesinde;
“Davacı, iş sözleşmesinin kendisine yapılan haksız isnadlar ve ödenmeyen işçilik alacakları nedeni ile feshedildiğini iddia etmiş, davalı ise iş sözleşmesinin davacının istifası ile sona erdiğini savunmuştur.
Dosya arasında bulunan ve davalı şirkete hitaben el yazısı ile yazılan davacıya ait istifa dilekçesinde aynen; “…01/04/2004 tarihinden itibaren yürütmekte olduğum bölge müdürlüğü görevlerinden 01/05/2015 tarihi itibari ile ayrılmak istemekteyim. Gereğinin yapılmasını saygıyla arz ederim.” denilmektedir.
Davacının işten ayrılmasından sonra davalı şirket tarafından … 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı dosyası ile … Şirketi, …, … (…) ve … aleyhine rekabet yasağına aykırılık ve haksız rekabet nedeni ile haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve cezai şart ile maddi- manevi tazminat” talepli dava açılmış olduğu görülmektedir.
Davacı ve davalı tanıklarının beyanları ile dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile yazılı delillerle tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde dosya kapsamıyla birlikte irdelenmesinden, davalı şirkete ait işyerinde meydana gelen hırsızlık olayı sonrasında davacının ve işyerinde çalışan personellerin şirket genel müdürünce istifa etmelerinin istenildiği, davacının genel müdürün bu talebi doğrultusunda istifa ettiği, davacının istifa dilekçesinin gerçek iradesini yansıtmadığı anlaşılmış, istifa dilekçesine bu nedenle değer verilmemiştir.
Dosya kapsamından davacının ödenmeyen ücret alacağının bulunduğu anlaşılmış olup iş sözleşmesinin davacı tarafından 4857 sayılı Kanunun 24/II-e maddesi kapsamında haklı nedenle feshedildiği kanaatine ulaşılmış, davacının bu kapsamda kıdem tazminatına hak kazandığı değerlendirilmiştir.” ifadelerine yer vermiştir.
Anılan kararın istinaf edilmesi üzerine … BAM 5 HD 17.05.2022 tarihli 2020/2036 Esas, 2022/1802 Karar sayılı ilamında;
“davacı istifa dilekçesinde işten ayrılma nedenine ilişkin bir açıklama yapmamış ise de yerleşik içtihatlara göre, istifa dilekçesinde hiçbir neden belirtilmemesi halinde açılan davada haklı fesih nedenlerinin açıklanabileceğinin kabul edildiği, kaldı ki dava dilekçesinde iş akdinin işçilik alacaklarının ödenmemesi sebebi ile haklı nedenle feshedildiğinin açıklandığı, davalı işveren tarafından davacının bakiye ücret alacağının ödendiğinin usulünce ispat edilmediği, iş akdinin feshi tarihinde davacının ödenmemiş bakiye ücret alacağının bulunduğu, geniş anlamda ücret alacağının ödenmemesinin işçiye iş akdini haklı nedenle fesih imkanı verdiği, bu durumda iş akdinin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği, davacının kıdem tazminatına hak kazandığı,” gerekçesi ile davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
Tanıklar …ve …iş akdinin sona ermesine ilişkin doğrudan bilgi ve görgüye sahip değildir. Tanık… davalıların ayartılması gibi bir durumun olamayacağını düşündüğünü belirtmiştir. Tanıklar … ve … da iş akdinin sona erme nedenine ilişkin bilgiye sahip olmayıp, … ve … isimli kişiler davacı firmanın ekonomik olarak zor durumda olduğunu, batmak üzere olduğunu, kendilerinin … isminde ayrı bir firma olarak satışa devam edeceklerini bu şekilde kendileri ile ticari ilişki kurmak istediklerini beyan etmiştir. Anılan tanıklar davalılar iş akdinin sona ermesi konusunda doğrudan bilgi sahibi olmadıklarından beyanları iş akdinin sona ermesi hususunda hükme esas alınmamıştır.
Tanık … muhasebede meydana gelen hırsızlık olayından sonra …’nın birlikte çalıştığı kişilere şirket sahibi … Beyin güvenini kaybettiğini belirterek gitmek isteyenlerin tazminatlarını ödeyeceklerini gidebileceklerini söylemesi üzerine ayrılmak isteyen arkadaşlar ayrıldığını ifade etmiştir. … 43. İş Mahkemesinde davalı (Dosyamız davacısı) tanığı …davacı şirket genel müdürünün hırsızlık olayından sonra konuşma yaparak istifa etmek isteyen varsa kendi isteği ile ayrılabileceğini, ayrılanlara yasal tüm haklarının ödeneceği şeklinde açıklamalarda bulunmuştur. Tanıkların beyanları ve … 43. İş Mahkemesi .. Esas sayılı dosyasındaki tespitler ve mahkeme hükmü uyarınca davalıların davacı şirket müdürünün meydana gelen hırsızlık olayı nedeni ile işten ayrılmak isteyenlerin ayrılabileceği şeklindeki beyanları ve hırsızlık olayına ilişkin baskılar ve davalı … ”çının ayrıca işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeni ile işten ayrıldıkları kabul edilmiştir. TBK’nın 447/2. Maddesi (818 sayılı BK md. 352) uyarınca, ayrılan işçiye karşı açılan rekabet yasağına aykırılık sözleşmesine istinaden dava açılabilmesi için, işverenin sözleşmeyi haklı olarak veya işçinin sözleşmeyi haksız olarak fesih etmiş olması gerekir. Davalılar iş akdini haklı nedenle feshettiklerinden haksız rekabet yasağına aykırılıktan söz etmek mümkün değildir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun ceza koşulu ve ibra başlıklı 420. maddesi “Hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulu geçersizdir” hükmünü haizdir. Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında düzenlenen iş sözleşmesinde ceza koşulu sadece işçi aleyhine konulmuştur. Bu nedenle iş akitleri 6098 sayılı TBK döneminde imzalanan davalılar … ile … aleyhine konulan cezai koşulun geçersiz olduğu kabul edilmiştir. (Yargıtay 11. HD 2018/2515 Esas, 2019/4084 Karar) TBK md. 420 6098 sayılı kanunda düzenlenen yeni bir madde olup 818 sayılı kanunda karşılığı bulunmadığından davalı … hakkında uygulanmamıştır.
Açıklanan nedenlerle davacı tarafın tazminat, cezai şart ve manevi tazminat istemlerinin reddine hükmedilmiştir.
Davacıya ait “…” ile davalı …et Limited Şirketine ait “…” ibaresinin ve ambalajlarının karıştırılma tehlikesi nedeniyle haksız rekabet iddiası yönünden;
Dosya içeriğinde bulunan ürün ambalajları mahkememizce incelenmiş ve bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Bilirkişi raporunda davacıya ait “…” markası ile “…” ibaresinin mukayese edilmesiyle; davacıya ait “…” markasının davalı firma tarafından kullanılan “…” ibaresi ile karıştırılma tehlikesi bulunmadığı, aralarında aynılık ya da karıştırılmaya müsait bir benzerlik olmadığı tespiti nedeniyle haksız rekabet teşkil etmediği tespitlerinde bulunmuştur.
Davacı ile davalı şirketin ürünlerinin mukayesesinde, davacı ile davalının malları arasında amaç benzerliği olduğu, malların hedef kitlesinin ihale suretiyle teklif verilen kuruluşlar olduğu anlaşılmıştır. İhale usulü verilen teklif değerlendirmesi yapan kuruluşlar profesyonel nitelikte dikkat düzeyi üst seviyededir. Tarafların kullanımı açısından, ibarelerin son harflerinin “O” olması dışında yazılış anlamında benzerlik bulunmamaktadır. Dolayısıyla görsel, biçimsel, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas ve tamamlayıcı unsurları” göz önüne alındığında bu tespitler ışığında kullanımlar kül olarak değerlendirildiğinde, “…” markasının davalı firma tarafından kullanılan “…” ibaresi ile karıştırılma tehlikesi bulunmadığı, markaların ibare arasında aynılık ya da karıştırılmaya müsait bir benzerlik olmadığı, ürünlerin haksız rekabet teşkil etmediği sonucuna ulaşılmıştır.
Bir kısım tanıklar davalıların … firmasının kapanacağını, şirketin zor durumda olduğu için dolap ve tost makinelerini almak istediklerini, başka bir firma kurarak kendileri ile ilişkiyi sürdürmek istediklerini, daha sonra … firmasının kapanacağı düşüncesi ile görüşmeye başlayacakları sırada … firmasının kendilerine ulaşarak ticari hayatlarının devam ettiğini açıkladıklarını ifade etmiş ise de, bu beyanlar haksız rekabetin varlığı için yeterli görülmediğinden davanın reddine hükmedilmiştir.
HÜKÜM; Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 5.283,10 TL Peşin harçtan 269,85 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile 5.013,25‬ TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3- Talep edilen Cezai Şart yönünden davalı … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince red olunan kısım üzerinden hesaplanan 156.364,80 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’ya verilmesine,
4- Talep edilen Cezai Şart yönünden davalı … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince red olunan kısım üzerinden hesaplanan 92.500,80 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’e verilmesine,
5- Talep edilen Cezai Şart yönünden davalı … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince red olunan kısım üzerinden hesaplanan 92.500,80 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’na verilmesine,
6-Maddi tazminat talebi yönünden; davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince 10,000,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
7-Manevi tazminat talebi yönünden; davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince 10,000,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
9-Davalılar tarafından yapılan 225,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır