Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/831 E. 2023/387 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/831 Esas
KARAR NO : 2023/387

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2021
KARAR TARİHİ : 11/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … uzun yıllardan beri … ilçesinde yaşamakta olduğunu inşaat işleri ile iştigal eden tanınan ve saygın bir müteahhit olduğunu tüm bunların yanında müvekkili ile takip konusu senedin lehtarı ile müvekkilinin herhangi bir bağının bulunmadığını …’e müvekkili tarafından keşide edilmiş bir senettin bulunmadığını müvekkilinin …’in babası ve amcası olan … ve … ile 2002-2004 yılları arasında tarafına yüksek faiz ile borç para verip karşılığında hem nakit hem de … ili … ilçesi 381 ada 4 parseldeki kayıtlı taşınmazı …’e devretmesinden dolayı tanışmakta olduklarını, kendileri bu şekilde borç para verip karşılığında boş senet alarak haksız şeklide çıkar elde etmek amaçlı hareket eden şahıslar olduğunu, taşınmazın değerinin borçlu olduğunu iddia edilen bedelden çok daha yüksek olduğu için müvekkiline birkaç sene sonra ödeyeceklerini söyledikleri 350.000,00-TL lik ipotek’i taşınmaza şerh edildiğini, davalı alacaklı tarafa ciro edilen ve … 14 icra müdürlüğü nün … esas sayılı dosyasına konu senet hakkında müvekkilin hem alacaklılara hem de diğer borçlulara borçlu olmadığının tespiti ve % 20 den aşağı olmayacak şekilde kötü niyet tazminatı ve ihtiyati tedbir talepli menfi tespit davasının kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili 10/05/2023 tarihli feragat dilekçesi ibraz ederek dilekçesinde; müvekkilinin davalı tarafla sulh olduğunu bu nedenle davadan feragat ettiklerini, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilerek, ayrıca icra dosyasına tedbir uygulanması için yatırdıkları teminatın iadesine karar verilmesini talep ettiği anlaşıldı.
Davalı … vekili davaya cevabında ;
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle ; Davacının dava konusu senedin sahte imza ile elden çıkarıldığı iddiasının davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte senetteki imzanın kendi uhdesinden imzası dışında verildiği iddiasını İcra Hukuk Mahkemesinde itiraz şeklinde açmak zorunda olduğunu, bu hususta … 24 İcra Hukuk mahkemesinin … esas sayılı dosyasında açılmış bir dava olduğunu ve bu davanın derdest olduğunu, ayrıca davacı aracılar vasıtasıyla müvekkili ofisine gelerek imzanın kendisine ait olduğunu ve senedi verdiğini kabul ettiğini bu nedenle imzaya itiraz iddiasının kötü niyetli olduğunu, esasa ilişkin beyanlarında ise; davacının müvekkiline herhangi bir borcunun olmadığı yönündeki iddialarının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin kıymetli evrakı elinde bulunduran haklı hamil konumunda olduğunu, dava konusu senedi kendisi ile hukuki ilişki içerisinde bulunan diğer davalı … arasındaki hukuki ilişkinin mevcut olduğunu, müvekkilinin davacı ile diğer davalı lehtar … arasındaki hukuki ilişkiyi bilebilecek posizyonda olmadığını, müvekkilinin söz konusu senedi davalı … dan bir kısım alacağına karşılık aldığını, ayrıca davacı dava dilekçesinde lehtar ile aralarındaki hukuki ilişkiyi açıkça belirtiğini, huzurdaki davayı borçtan kurtulmak gayesiyle kötü niyetli olarak açtığını, müvekkilinin haklı hamil üçüncü kişi olduğundan davacının müvekkiline karşı husumet yönelterek menfi tespit davası açmasının TTK. Düzenlemelerine aykırı olduğunu, müvekkilinin davalılardan …’dan 2.000.000,00 TL nin üzerinde alacaklı olup, ödemelerini ve alacağını ispatlayabilecek durumda olduğunu, davacının bir alacak verecek ilişkisinin olmadığı iddiasının gerçek dışı olduğunu beyan ederek davanın reddine, davacı kötü niyetli olarak borcu inkar edip huzurdaki davayı açtığından %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili 10/05/2023 tarihli dilekçe ibraz ederek davacının feragatini kabul ettiklerini teminatın davacı vekiline ödenmesine muvafakatlerinin olduğunu beyan ettiği, ayrıca davalı asil duruşmada feragat nedeni ile davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığını beyan ettiği anlaşıldı
Davalı … vekili davaya cevabında ;
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle ; Davacının senet üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının söz konusu borcundan dolayı müvekkiline bizzat verdiğini, davacının kötü niyetli olarak borçtan kurtulmak gayesi ile hareket ederek imza itirazı iddiası yönünden … 24 İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından açılmış davanın derdest olduğunu, buna rağmen huzurdaki davayı ikame etmesinin açıkça kötü niyetli ve mahkeme dosyasını bulandırmaya yönelik tutum içinde olduğunu gösterdiğini, esasa ilişkin beyanında ise davacının senede yönelik borcunun olmadığı yönündeki iddiasının gerçek dışı ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin takibe konu senedi kendisi ile davacıdan alacağına karşılık aldığını ve birlikte iş yaptığı diğer davalı …’a verdiğini, müvekkilinin birlikte iş yaptığı … bir kısım paralarını inşaat yapımı için borçlandığı … e borcuna karşılık dava konusu senedi verdiğini, müvekkilinin söz konusu senedi davacıdan süregelen para altın ve döviz alımı ilişkisi neticesinde alacağına karşılık aldığını, davacının müvekkili ile yıllara dayalı bir hukuki alacak verecek ilişkisinin olduğunu dava dilekçesinde açıkça kabul ettiğini, bu nedenle davacının senet ile alakasının olmadığı iddiasının da hukuki bir karşılığı bulunmadığını, davacının borcunu ödememek adına huzurdaki davayı ikame ettiğini, davacının senedin sonradan doldurulduğu iddiasının da hiç bir belge sunmadığından hukuken kabul edilebilir olmadığını, bu hususlar dışında davacının senedi avans olarak verdiğini ve bedelsiz kaldığını ispatlaması gerektiğini beyan ederek davanın reddine, davacı kötü niyetli olarak borcu inkar edip müvekkili aleyhine haksız davayı açtığından %50 den aşağı olmamak üzere tazminatı mahkum edilmesine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili davaya cevabında ;
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle ; Davacının senet üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığı yönündeki iddiasının gerçek dışı olduğunu, imza itirazına ilişkin … 24 İcra Hukuk mahkemesinin … esas sayılı dosyasından açılmış dava olduğunu iş bu davanın derdest olduğunu, buna rağmen huzurdaki davayı ikame etmesinin davacının kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, müvekkilinin davacı ile doğrudan veya dolaylı ticari ilişki kurmadığını, söz konusu senedi diğer davalı …’den aldığını, davacının da … ile arasında hukuki ilişkinin olduğunu dava dilekçesinde belirttiğini, iş bu durumun da davacının bu iddiasının da hukuki bir karşılı olmadığını, davacının senedin sonradan doldurulduğu iddiasının da hiç bir belge sunulmadığından hukuken kabul edilebilir olmadığını, davacının borçtan kurtulmak ve alacaklılardan mal kaçırmak gayesi ile huzurdaki davaya açtığını, esasa ilişkin beyanında ise ; davacının senede yönelik bir borcunun olmadığı yönündeki iddialarının gerçek dışı ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin takibe konu senedi kendisi ile hukuki ilişki içerisinde bulunan diğer davalı …’den aldığını, ve borçlu olduğu … e borcundan dolayı verdiğini, müvekkilinin … e bır kısım borcuna karşılık dava konusu senedi verdiğini ve bir kısım borcundan ödenme durumunda mahsup edileceğini, müvekkilinin söz konusu senedi gayrimenkul alım satım ve inşaat işleri yaptığı davalı …’den alacağına karşılık aldığını, müvekkilinin senedi almadan önce davacı ile görüştüğünü ve borcun ve imzanın kabulünden sonra senedi aldığını, tüm bu hususlar dışında davacının senedi avans olarak verdiğini ve bedelsiz kaldığını ispatlaması gerektiğini beyan ederek davanın reddine , davacı kötü niyetli olarak borcu inkar edip müvekkili aleyhine haksız olarak dava açtığından %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava, … 14. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı vekili 10/05/2022 tarihinde mahkememize sunmuş olduğu dilekçesi ile davadan feragat etmiştir. Davalı karar duruşmasında vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinin bulunmadığını, teminatın iadesine muvafakatinin bulunduğunu açıklamıştır.
Feragat, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. maddesinde; davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 309. Maddesinde feragatin, kayıtsız ve şartsız olması gerektiği, 310. maddesinde ise hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebileceği açıklanmıştır.
Davaya son veren taraf işlemlerinden biri olan feragat davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı ile olur. Feragatin geçerliliği için bunun davalı ve mahkeme tarafından kabul edilmesine gerek yoktur. Davacının davasından feragat etmesi ile dava konusu uyuşmazlık sona erer. Bu nedenle mahkeme henüz feragat nedeniyle davanın reddine karar vermemiş olsa bile, davacı feragatten dönemez; feragati ile bağlıdır. (HGK.’nın19/02/2019 tarih ve 2015/21-1114 E, 2019/164 K, )
Davacı vekili davadan feragat ettiğini kayıtsız ve şartsız olarak bildirdiğinden, davaya son veren taraf işlemi olan bu beyanı çerçevesinde işlem yapılması zorunludur. Bu nedenle davanın 6100 sayılı HMK.’nın 307. maddesi gereğince feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
1-Davanın feragat nedeni ile reddine,
2-İhtiyati tedbir için yatırılan teminatın davacıya iadesine,
3- 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 22. Maddesi gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının 2/3’ü olan 119,94 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 22.231,32 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 22.111,38 TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya İADESİNE,
4-Talep gereği taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı ile davalı tarafından yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısımının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı asilin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/05/2023

Başkan …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Katip …
(e-imza)