Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/829 E. 2023/775 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/829 Esas
KARAR NO : 2023/775

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/12/2021
KARAR TARİHİ : 18/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 21.12.2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; 08/11/2020 tarihinde müvekkilinin sürücülüğü yaptığı tescilsiz motosikletle yolcu konumunda bulunduğu esna da iş bu motosikletin meydana getirdiği trafik kazasında müvekkilinin ağır yaralandığını, kaza sonrası düzenlenen tutanağa göre müvekkilinin yolcu konumunda olduğu motosikletin asli ve tek kusurlu olduğunu, müvekkilinin iş bu kaza sonradan sağ bacağında ağrı ve şekil bozukluğu olduğunu, kırıklar meydana geldiğini, hastaneye getirildiği zaman acil olarak ameliyat edildiğini, yaralanmasının basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyeceğini, müvekkilinin bu yaralanma nedeni ile rahatsız olduğunu, açıklanan bu nedenlerle; davacının sürekli sakatlığı için 500,00 TL, davacının geçici sakatlığı için 500,00 TL , davacının geçici bakıcı gideri için 500,00 TL olmak üzere şimdilik 1.500,00 TL maddi tazminat bedelinin kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 11.01.2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; ilgili kazada motorun hurdaya ayrılmış olduğundan bu araçların vermiş olduğu zararlardan … Hesabı’nın sorumlu olmadığını, müvekkili olduğu şirketin karayolları trafik kanunu md 97 hükmü gereğince yapılması gereken zorunlu başvurunun usule uygun olarak yapılmadığından dava şartı eksikliğinden davanın usulden reddi gerektiğini, davacı vekilinin davalı şirketten alacağın tazminini isterken alacağın muaccel ve dolayısıyla ödenebilir olmasını sağlamak için bütün belgeleri eksiksiz sunmadan davalı şirketten alacağın tahsilini talep edemeyeceğini, davacılar tarafından talep edilmekte olan tedavi giderleri, bakıcı giderleri, geçici ve iş göremezlik tazminatı taleplerinin Şubat 2011tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren bazı alacaklarının yeniden yapılandırmasına ilişkin kanun maddesi ile Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu altında olduğunu, başvuranın kısmi dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını, müvekkilinin sorumluluğu rizikonun gerçekleştirdiği tarihte geçerli bulunan zorunlu sigorta poliçesinin teminat limitleriyle sınırlı olduğunu, davaya konu kaza hakkında … CBS yürütmekte olduğu … soruşturma nolu ceza soruşturmasında davacı tarafın kaza nedeni ile şikayetçi olmadığından kavuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, açıklanan bu nedenlerle; haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: … CBS’nin …soruşturma sayılı dosyası, … sayılı Hasar Dosyası, Sosyal Güvenlik Kurumu yazı cevabı, Altındağ İlçe Emniyet Müdürlüğü yazı cevabı, Bilirkişi Raporları, Arabulucuğu Anlaşamama Tutanağı, taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
31.10.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “İddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı üzerinde yapmış olduğum inceleme sonucunda, yukarıda arz ve izah edilen hususlar doğrultusunda, dava konusu somut olayda tarafımca; a) Karayolları Trafik Kanunu ‘nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09.06.2021 Tarihinde TBMM ‘de Kabul edilerek 19.06.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayınlanan kanunun yürütmesi ile ilgili “Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu” tarafından 04.12.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayınlanarak yürürlüğe giren “KARAYOLLARI MOTORLU ARAÇLAR ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI GENEL ŞARTLARINDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR GENEL ŞARTLAR” yürürlüğe girdiği 04.12.2021 tarihinden sonra düzenlenen Poliçeleri kapsayacağından, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan T.C. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ‘nin 27.09.2021 Tarihli 2021/4391 E. , 2021/5518K. Sayılı ve benzer kararları da dikkate alınarak; ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı, Davalı … Hesabı ya da dava dışı … tarafından davacıya yapılan ödeme bulunmadığı görüldüğünden davacının hesaplanan zararlarından bu açılardan bir indirimin söz konusu olmadığı, Davacı … ‘nin hesaplanan Geçici İş Göremezlik zararının 22.387,44 TL, Geçici Bakıcı Gideri zararının 9.730,80 TL, bu yöndeki toplam zararının 32.118,24 TL olduğu, Yargıtay kararlarına istinaden kaza tarihi itibariyle Geçici İş Göremezlik, Geçici Bakıcı Gideri zararlarının karşılanacağı Kişi Başı Tedavi ve Sağlık Giderleri Teminatı Limitinin 410.000,00 TL olduğu, teminat limitini aşan zararının olmadığı, Davacı … ‘nın hesaplanan Sürekli İş Göremezlik zararının 230.581,55 TL, Yargıtay kararlarına istinaden kaza tarihi itibariyle Sürekli İş Göremezlik zararının karşılanacağı Kişi Başına Ölüm ve Sakatlanma Tazminatı Limitinin 410.000,00 TL olduğu, teminat limitini aşan zararının olmadığı,” şeklinde görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
07.09.2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Dava konusu olayda sürücü … % 100 oranında tamamen kusurlu olduğu, Dava konusu trafik kazasına karışan motosikletin … marka olup motor hacminin 50 ccden daha büyük olduğu, bu nedenle 2918 sayılı KTKnın 3. Maddesine göre MOTOSİKLET sınıfı araç olduğu ve aynı kanunun 91. maddesine göre Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi yaptırılması gereken araçlardan olduğu, Dava konusu motosikletin şasi numarası olmadığından trafiğe tescilinin mümkün olmadığı ve dolayısıyla ZMSS poliçesi düzenlenmesinin mümkün olmadığı,” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekilinin 16.11.2022 tarihli dilekçesi ile dava değerini geçici iş göremezlik tazminat için 500,00 TL talep edilen miktarın 21.887,44 TL arttırarak 22.387,44 TL , geçici bakıcı gideri tazminatı için 500,00 TL talep edilen miktarın 9.230,80 TL arttırarak 9.730,80 TL , sürekli iş göremezlik tazminatı için 1.500,00 TL talep edilen miktarın 262.199,79 TL arttırarak 262.699,79 TL olarak davasını belirli hale getirdiği görüldü.
Davacı vekilinin adli yardım talebinin 23.09.2022 tarihli ara karar ile kabul edildiği görüldü.
GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle davacının geçici ve sürekli iş göremezliğinden kaynaklı maddi tazminat talebine ilişkindir.
Davanın, 08/11/2020 tarihinde dava dışı …sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçla, dava dışı …’nin sevk ve idaresinde üzerinde davacı …’nin de bulunduğu plakasız ve tescilsiz motosikletin ters yöne girmesi sebebiyle çarpışmaları sonucu davacı …’nin hayati tehlike geçirmeden hayat fonksiyonlarını 4 (ağır) derecede etkileyecek surette kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı ve maddi hasarın ortaya çıkdığı trafik kazasının meydana geldiği, davalı sigorta şirketine başvuru yapılmasına rağmen ödeme yapılmadığı, işbu davanın zararın tazmini amacıyla açıldığı anlaşılmıştır.
… CBS’nin … soruşturma sayılı dosyasında, şikayet bulunmadığından kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.
Dava dosyasında yer alan kayıtlardan davacının yaralanmasına sebebiyet veren araçlardan olan ve dava dışı …’nin sevk ve idaresindeki tescilsiz ve plakasız motosiklet yönünden öncelikle değerlendirme yapılarak davanın … Hesabına yöneltilip yöneltilemeyeceğine ilişkin değerlendirme yapılması gerekmektedir.
2918 sayılı KTK’nın 91. maddesinde; motorlu araçların trafik sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, … Hesabı Yönetmeliğinin 9. maddesinde; trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu bedensel zararlar için … Hesabına başvurulabileceği, belirtilmiştir.
Bu kapsamda plakası olmayan ve trafik sigortası bulunmayan motosiklet nedeniyle zararın doğduğu ve davalı … Hesabının zarardan sorumlu olduğu ve … Hesabına husumet yöneltilip, davacı tarafça iddia edildiğine göre, aracın trafik sigortası yaptırması zorunlu araçlardan olduğunun ispat yükünün de davacı üzerinde olduğu anlaşılmaktadır.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunun … Hesabı başlıklı 14. maddesi; “Bu Kanunun 13 üncü maddesi, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak aşağıdaki koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde … Hesabı oluşturulur.
Hesaba;
a) Sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için,
b) Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için,
c) Sigorta şirketinin malî bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddî ve bedensel zararlar için,
ç) Çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada, Karayolları Trafik Kanunu uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde, kişiye gelen bedensel zararlar için,
d) Yeşil Kart Sigortası uygulamaları için faaliyet gösteren Türkiye Motorlu Taşıt Bürosunca yapılacak ödemeler için,
başvurulabilir.” hükmünü içermektedir.
… Hesabı Yönetmeliğinin 9. maddesine göre trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu zararları teminat altına alınmaktadır.
Dava konusu uyuşmazlıkta, plakası ve tescili olmayan motosiklete ilişkin dosya kapsamında marka ve model bilgisinin yer aldığı görülmektedir. Bu kapsamda uyuşmazlık kapsamında öncelikle söz konusu araç ve araçla ilgili bilgilerin (tescil evrakları ile kaza fotoğrafları, varsa fatura vb belgelerin) temini gerekmektedir. Bu tespit sonrasında ise gerekirse tanık dahil tüm deliller toplanarak, akabinde gerektiğinde makina mühendisi bilirkişinden rapor alınarak motosikletin cinsi, modeli, silindir hacmi, trafik sigortası yaptırması zorunlu araçlardan olup olmadığı belirlenerek, trafik sigortası yapılması zorunlu araçlardan olup olmadığının netleştirilmesi gerekmektedir. Yapılacak tespit sonucunda davacının davalı … Hesabı’ndan tazminat talep etme hakkının bulunup bulunmadığı değerlendirilecektir.
2918 sayılı KTK’nın 91. maddesinde motorlu araçların trafik sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, … Hesabı Yönetmeliğinin 9.maddesinde trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu bedensel zararlar için … Hesabına başvurulabileceği, motorlu bisikletin tanımının yapıldığı 2918 sayılı KTK’nin 3.maddesinde de silindir hacmi 50 cc küpü geçmeyen içten patlamalı motorla donatılmış ve imal hızı saatte 50 km’den az olan bisiklet olduğu, 2918 Sayılı Yasanın 103. maddesinde de motorsuz taşıtlar ile motorlu bisiklet sürücülerinin hukuki sorumluluğunun genel hükümlere tabi bulunduğu öngörülmüştür.
Buna göre rizikonun meydana geldiği tarihte 2918 sayılı kanun gereğince Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası bulunmayan ya da sigortası olupta sigortalısı belirlenemeyen kazalar neticesinde kişiye gelen bedensel zararlar için … hesabı oluşturulacağı ve bu tip zararlardan dolayı … Hesabının sorumlu olduğu kabul edilmiştir. … Hesabının sorumluluğu rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları ile sınırlıdır (Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 08/12/2021 Tarih, 2021/2357 Esas ve 2021/9961 Karar sayılı ilamı).
Yukarıda anlatılan kapsamda hem aracın tescilinin zorunlu araçlardan olup olmadığı hem de meydana gelen trafik kazasında sürücülerin kusur oranlarının tespiti için hazırlanan 07/09/2023 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu olayda sürücü … % 100 oranında tamamen kusurlu olduğu, Dava konusu trafik kazasına karışan motosikletin … marka olup motor hacminin 50 ccden daha büyük olduğu, bu nedenle 2918 sayılı KTKnın 3. Maddesine göre MOTOSİKLET sınıfı araç olduğu ve aynı kanunun 91. maddesine göre Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi yaptırılması gereken araçlardan olduğu, dava konusu motosikletin şasi numarası olmadığından trafiğe tescilinin mümkün olmadığı ve dolayısıyla ZMSS poliçesi düzenlenmesinin mümkün olmadığı, belirtilmekle husumetin … Hesabına yöneltilmesinde herhangi bir sakınca olmadığı anlaşılmıştır.
Meydana gelen trafik kazasında davacının geçici ve sürekli iş göremezliğinin tespiti için dosya …Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığına gönderilmiş 25/08/2022 tarihli raporda; 20.02.2019 gün ve 30692 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre değerlendirildiğinde; Tablo 3.10; %7 (ayak bileği ekstansiyon kısıtlılığı), Tablo 3.11; %2 (ayak bileği inversiyon kısıtlılığı), Tablo 3.11; %2 (ayak bileği eversiyon kısıtlılığı), Balthazard formülüne göre %10.68 (alt ekstremite özürlülük oranı) Tablo 3.2; %6, Tablo 3.3; %3 (uzunluk farkı) Balthazard formülüne göre %8,82, Kişinin tüm vücut engel oranının %9(yüzdokuz) ve sürekli olduğu, 03.08.2013 gün ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre (bu yönetmeliğin eki Y60 maluliyeti belirlemek için düzenlendiğinden; bir önceki yönetmelik çizelgesi kullanılarak 11.10,2008 gün ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” kullanılmıştır) ve meslek grup numarası bildirilmemekle düz işçi kabul edilerek (Grup 1) değerlendirildiğinde; Grl XI (22fa…..10) A %14, E cetvelinde yaşına göre … tarihindeki yaşı:31); maluliyetinin (sürekli iş göremezlik oranının) %12.2 (yüzdeonikinoktaiki) oranında sayılacağı, 08.11.2020 tarihinden itibaren kişinin tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı (temizlik, banyo, tuvalet, yeme—içme, vb.) ihtiyaç süresinin 3(üç)ay olduğu, 08.11.2020 tarihinden itibaren kişinin iyileşme süresinin 9(dokuz)aya kadar uzayabileceği, bu süre zarfında %100 özürlü sayılması gerektiği, belirtilmiştir.
Hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, … Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, …., … Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010” adı verilen “…” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumunca’da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir (Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin T:22/12/2020, E:2019/5206, K:2020/8874; T:14/01/2021, E:2020/2598, K:2021/34 Karar sayılı ilamları).
Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih 2019/40 Esas – 2020/40 sayılı Kararı ile; KTK’nun 90. maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” bölümündeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmekle; zarar hesaplanmasında ZMMS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz bu cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Anılan nedenlerle tazminat hesaplamasında bakiye ömür sürelerinin TRH 2010 Tablosu’na göre belirlenmesi, zarar görenin bilinen dönem sonrası muhtemel gelirinin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi ile belirlenecek peşin değeri esas alınıp işleyecek dönem tazminat hesabı yapılması gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen kapsamda dosyamıza sunulan ve hükme esas alınan 31/10/2022 tarihli aktüerya hesabında; TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı, Davalı … Hesabı ya da dava dışı SGK tarafından davacıya yapılan ödeme bulunmadığı görüldüğünden davacının hesaplanan zararlarından bu açılardan bir indirimin söz konusu olmadığı, Davacı … ‘nin hesaplanan Geçici İş Göremezlik zararının 22.387,44 TL, Geçici Bakıcı Gideri zararının 9.730,80 TL, bu yöndeki toplam zararının 32.118,24 TL olduğu, Yargıtay kararlarına istinaden kaza tarihi itibariyle Geçici İş Göremezlik, Geçici Bakıcı Gideri zararlarının karşılanacağı Kişi Başı Tedavi ve Sağlık Giderleri Teminatı Limitinin 410.000,00 TL olduğu, teminat limitini aşan zararının olmadığı, Davacı …‘nın hesaplanan Sürekli İş Göremezlik zararının 230.581,55 TL, Yargıtay kararlarına istinaden kaza tarihi itibariyle Sürekli İş Göremezlik zararının karşılanacağı Kişi Başına Ölüm ve Sakatlanma Tazminatı Limitinin 410.000,00 TL olduğu, teminat limitini aşan zararının olmadığı, yönünde rapor hazırlanmıştır. Mahkememizce usul ve yasaya uygun olarak değerlendirilen aktüerya bilirkişisinin raporuna itibar edilerek, 08/11/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi limitleri dahilinde davacı lehine tazminata hükmedilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davalı yan hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini savunmuştur. 2918 sayılı KTK’nun 87/1. maddesinde; “Yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir” düzenlemesine yer verilmiş; aracın hatır için verildiği ya da hatır için taşıma yapılan durumda oluşacak zararlarla ilgili değerlendirmenin genel hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir. Anılan kanun hükmünün atıf yaptığı genel hükümler, Türk Borçlar Kanunu’nun sorumluluğa ilişkin hükümleri olup, böylesi durumda 6098 sayılı TBK 51. maddesi (818 sayılı BK md. 43) uygulama alanı bulacaktır.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda BK’nın 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan sözedebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının sözkonusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve ödenceden indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından sözedilemeyecektir (Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2015/6623 Esas, 2018/318 Karar, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 01/12/2020 tarih, 2019/3044 Esas ve 2020/7926 Karar sayılı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 18/11/2020 tarih, 2019/327 Esas ve 2020/7211 Karar sayılı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 10/11/2020 tarih, 2019/6268 Esas ve 2020/6763 Karar sayılı ilamları ve yerleşik uygulamaları). Bu kapsamda zarara sebebiyet veren dava dışı Abdulkerim Süleybi ve davacının karı koca olduğu görülmekle meydana gelen olayda hatır taşımasının olmadığı anlaşılmakla, bu yöndeki talebin reddi gerekmiştir.
Davacı yanca 13.12.2017 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı başvuru neticesinde ödeme yapılmadığı, bu anlamda davalı sigorta şirketi yönünden faiz başlangıcına yönelik olarak; 2918 sayılı KTK.nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları’nın B 2/a maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir. Bu durumda, ilke olarak davadan önce usulüne uygun başvuru yapılmış ise bundan 8 iş günü sonrasında, başvuru yapılmamış ise dava tarihi itibarıyla, belirlenen tazminat alacağının tamamı için anılan tarihlere uygun faiz uygulanması (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, T:04/11/2019, E:2017/2236, K:2019/10117; T:02/10/2018, E:2015/15961, K:2018/8502; T:17/06/2019, E:2016/16837, K:2019/7682 sayılı ilamları), gerektiği görülmekle, davacının 28.07.2021 tarihli sigortaya başvuru tarihinin 8 iş günü sonrası olan 10.08.2021 tarihinden itibaren faiz talep edebileceği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;
1-Davanın KABULÜNE,
A-Davacının geçici iş göremezliğinden kaynaklı 21.887,44 TL tazminatın, 28.07.2021 tarihli sigortaya başvuru tarihinin 8 iş günü sonrası olan 10.08.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak, davacıya verilmesine,
B-Davacının sürekli iş göremezliğinden kaynaklı 230.081,55 TL tazminatın, 28.07.2021 tarihli sigortaya başvuru tarihinin 8 iş günü sonrası olan 10.08.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak, davacıya verilmesine,
C-Davacının geçici bakıcı giderinden kaynaklı 9.230,80 TL tazminatın, 28.07.2021 tarihli sigortaya başvuru tarihinin 8 iş günü sonrası olan 10.08.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak, davacıya verilmesine,
2-Tashih edilen miktar üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 17.910,87 TL nispi karar harcından peşin yatırılan toplam 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 17.851,57 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Taraflar arabuluculuk görüşmesine katılmış olmakla Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince tashih edilen miktar üzerinden hesaplanan 39.777,97 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı, 8,50 TL vekalet harcı, 116,50 TL posta gideri, adli yardım kapsamında yapılan 3.750,00 TL bilirkişi ücreti, 78,50 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 4.072,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan, kullanılmayarak artan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/10/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

TASHİH ŞERHİ

Davacı vekili 18/10/2023 tarihli dilekçesi ile tazminat miktarının yanlış yazıldığı ve düzeltilmesini talep ettği, talebinin HMK 304 kapsamında kararın tashihine yönelik olduğu anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK Hükmün tashihi başlıklı 304/1 maddesi; “Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir.” hükmü kapsamında davacı vekilinin talebinin kabulü ile talep artırım dilekçesinde yazdığı miktarlar üzerinden karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizin 18.10.2023 tarihli kararının HÜKÜM kısmının 1 nolu bendinin A-B-C fıkralarının sehven;
“A-Davacının geçici iş göremezliğinden kaynaklı 21.887,44 TL tazminatın, 28.07.2021 tarihli sigortaya başvuru tarihinin 8 iş günü sonrası olan 10.08.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak, davacıya verilmesine,
B-Davacının sürekli iş göremezliğinden kaynaklı 230.081,55 TL tazminatın, 28.07.2021 tarihli sigortaya başvuru tarihinin 8 iş günü sonrası olan 10.08.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak, davacıya verilmesine,
C-Davacının geçici bakıcı giderinden kaynaklı 9.230,80 TL tazminatın, 28.07.2021 tarihli sigortaya başvuru tarihinin 8 iş günü sonrası olan 10.08.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak, davacıya verilmesine,” olarak yazıldığı anlaşılmakla mahkememizin 18.10.2023 tarihli kararının HÜKÜM kısmının 1 nolu bendinin A-B-C fıkralarının;
“A-Davacının geçici iş göremezliğinden kaynaklı 22.387,44 TL tazminatın, 28.07.2021 tarihli sigortaya başvuru tarihinin 8 iş günü sonrası olan 10.08.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak, davacıya verilmesine,
B-Davacının sürekli iş göremezliğinden kaynaklı 230.581,55 TL tazminatın, 28.07.2021 tarihli sigortaya başvuru tarihinin 8 iş günü sonrası olan 10.08.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak, davacıya verilmesine,
C-Davacının geçici bakıcı giderinden kaynaklı 9.730,80 TL tazminatın, 28.07.2021 tarihli sigortaya başvuru tarihinin 8 iş günü sonrası olan 10.08.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak, davacıya verilmesine,” şeklinde tashihine karar verildi. 09/11/2023