Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/824 E. 2022/571 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/824 Esas
KARAR NO : 2022/571

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/04/2018
KARAR TARİHİ : 27/09/2022

Mahkememizin 2018/349 esas 2020/326 karar sayılı kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 2021/406 esas 2021/3294 karar sayılı ilamı ile kaldırılmakla mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapıldı.
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davalı yanın takip dayanağı faturaları ödememesi nedeniyle … 14. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine giriştiği, davalı borçlu …’ün müvekkilinden elektrik hizmeti aldığı … no’lu tesisat için müvekkilline 03.01.2008 tarihinde Alçak Gerilim elektrik Enerjisi Satışına ilişkin abonelik sözleşmesi imzalandığını, söz konusu tesisatın bulunduğu … adresinde faturaların ödenmemesi nedeniyle müvekkili şirketin bu bedeli tahsil edebilmek için … 14. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını, …’ün borca haksız bir şekilde kötü niyetli olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu,davalı borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, haksız itiraz eden boçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleriyle vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davacı tarafın hakkında … 14. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine giriştiğini, icra takibinin haksız olduğunu, icra formunda belirtilen borcun kendisine ait olmadığını, söz konusu yerde müvekkilinin herhangi bir elektrik sarfiyatı yapmadığını, takip konusunun 18.08.2008 ve 13.04.2009 arası dönemlera ait fatura borçlarını kapsadığını, oysa müvekkilinin 30.04.2008 tarihinde işyerini kapatarak belirtilen adresten taşınarak ayrıldığını, 30.04.2008 tarihinden sonra işyerinde meydana gelmiş borç ile müvekkilin bir ilgisinin bulunmadığını, davacı tarafın borcu müvekkilinden talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın … 3. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla aynı alacak için icra takibi başlattığını, müvekkili tarafından bu alacağa itiraz edilip takibin durdurulduğunu ve dosyanın derdest olduğunu, bu nedenlerle hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların bildirdiği deliller toplanmış, icra dosyası, bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 03/01/2008 tarihli abonelik sözleşmesinin imzalandığı konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlığın, … 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına konu faturalar nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı, davalı tarafından usulüne uygun olarak aboneliğin feshedilip edilmediği hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda davacı vekili, davalı borçlu … ile davacı arasında 03.01.2008 tarihli Alçak Gerilim elektrik Enerjisi Satışına ilişkin abonelik sözleşmesi imzalandığını, davalı tarafından sözleşmeye bağlı olarak tahakkuk ettirilen 9 adet ödenmemiş dönem faturası bulunduğunu, bu faturaların tahsili amacıyla başlatılan … 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiş, davalı vekili ise takip konusunun 18.08.2008 ve 13.04.2009 arası dönemlere ait fatura borçlarını kapsadığını, oysa müvekkilinin 30.04.2008 tarihinde işyerini kapatarak belirtilen adresten taşınarak ayrıldığını, 30.04.2008 tarihinden sonra işyerinde meydana gelmiş borç ile müvekkilin bir ilgisinin bulunmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Davaya konu … 14 İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra dosyası getirtilip dosya arasına konulmuştur, incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 12/04/2016 tarihinde Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve Perakende Satış Sözleşmesinden kaynaklı 48.722,50 TL Enerji Bedeli, 68.078,89 TL Gecikmiş Gün faizi, 12.254,19 TL Faizin KDV’si olmak üzere toplam: 129.055,58 TL’lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçluya 30/04/2016 tarihinde tebliğ olduğu,davalı borçlu vekilinin 04/05/2016 havale tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Eldeki davada tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda uyuşmazlığın çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden dosyamız elektrik mühendisi bilirkişisi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi 04/11/2019 havale tarihli raporunda “… no’lu tesisatın abonelik bilgileri incelendiğinde, borç tarihlerinde abonenin davalı … olduğu, …’ün imzaladığı abonelik sözleşmesi gereği … no’lu tesisatın bulunduğu mahali terk etmeden önce elektrik idaresine basit bir yazılı müracatta bulunarak sözleşmeyi fesh etmesi gerektiği, Yargıtay kararlarında da bu durumun açıkça belirtildiği, sayaç okuyanların tesisatı kimin kullandığının tespitini yapmalarının mümkün olmadığı,
Rapor içinde verilen tablodan ve faturalardan görüleceği üzere borcun meydana geldiği … ilk dönem faturasında önceki dönemlerden intikal eden 133.714,21 TL.’lik ödenmemiş borç olduğu görüldüğü, davacı tarafın davalıdan talep ettiği bedelin ise takibi yapılan bu borçla bir ilgisinin olmadığı,
Dosyadaki bilgilerde …’ün imzaladığı 03.01.2008 tarihli sözleşmenin mevzuata uygun şekilde karşılıklı fesh edildiğine dair bir bilginin olmadığı, Yargıtay kararlarında elektrik aboneliği abonesi tarafından sonlandırılmadıkça abonenin söz konusu tesisatta sorumluluğunun devam edeceği ve meydana gelebilecek fatura borçlarından da kendisi tüketim yapmasa bile sorumlu olacağının açıkça belirtildiği, davacı tarafın borcu tahsil etmek için tesisatın abonesi adına icra takibi başlatmasında Yargıtay kararlarına göre de haklı olduğu, icra takibi itibariyle davalı tarafın toplam borcunun 130.811,05 TL. olduğu hesaplandığı, icra takip formunda ise toplam borcun 129.055,58 TL. olduğunun görüldüğü, aradaki 1.755,47 TL.’ lik farkın neden kaynaklandığının bilinmediği, dosya içeriğine göre davacı tarafın itirazın iptali talebinde haklı olduğu” yönünde tespitlerde bulunmuştur.
Yapılan yargılama sonucunda 26/01/2016 tarih, 2014/872 Esas, 2016/33 Karar sayılı kararımız ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen kararın İstinaf edilmesi üzerine dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş olup, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 2021/406 esas 2021/3294 karar sayılı kaldırma ilamı ile;
“Dosya kapsamından; taraflar arasında … no’lu tesisat için 03.01.2008 tarihinde abonelik sözleşmesi imzalanmış olduğu, abonelik bilgileri incelendiğinde, borç tarihlerinde abonenin davalı … olduğu, davalı tarafça iş yerine terkten sonra abonelik sözleşmesinin iptal edilmediği, anlaşılmaktadır.
Bilirkişi raporuna göre; 2008/8 döneminde önceki borç adı altında 133.714,21 TL ödenmemiş borç bilgisinin yer aldığı, bilirkişi raporunda bu ödenmemiş borcun irdelenmediği, hangi abone tarafından kullanıldığına ilişkin açıklama yer almadığı, davacının aboneliğin başlangıcında önceki abonelerin borcundan sorumlu olmadığına dair dilekçe sunmuş olduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre, aboneliği iptal ettirmeyen abonenin fatura borcundan sorumlu olmakla beraber, takibe konu faturaların ne şeklide hesaplandığının raporda ayrıntılı ile değerlendirilmesi gerektiği, bilirkişi raporunda 2008-2009 dönemlerindeki sarfiyatla ile ödenmemiş fatura alacaklarının davalının kullanımından kaynaklanıp kaynaklanmadığının tartışılmadığı, davacı kurumun elektriği kesmemekle müterafik kusurunun olup olmadığının da araştırılmadığı, raporun hüküm kurmaya yeterli olmadığı anlaşılmaktadır.
Buna göre, mahkemece yeni oluşturulacak konusunda uzman üçlü bilirkişi kurulundan ,yukarıda belirtilen hususlar dahilinde, hükme ve yargısal denetime elverişli yeni rapor alınarak sonucuna göre rapor verilmesi gerekirken ,eksik inceleme ile yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.” değerlendirmesiyle mahkememizce verilen karar kaldırılarak dosya mahkememize gönderilmiş olup mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizin 22/12/2021 tarihli ara kararı gereğince, BAM kaldırma ilamında belirtilen hususlarda rapor hazırlanmak üzere dosyamız üçlü Elektrik Mühendisi Bilirkişi Heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 22/02/2022 tarihli raporda özetle;
“1-Davacı tarafından sunulan belgelerden dava konusu elektrik fatura borçlarının oluştuğu dönemlerde Davalı … ‘ün dava konusu adrese ait … no-lu elektrik tesisatının yasal abonesi olduğu, işbu aboneliğin dava konusu fatura dönemlerinden önce iptal edildiğine dair herhangi bir belgenin dosya kapsamında mevcut olmadığı, … tesisata ait KW-TL bazında tüketim ekstresi kayıtlarından dava konusu faturaların ödenmemiş olduğu, faturaların davalı abone tarafınca ödenmiş olduğuna dair herhangi bir kaydın veya belgenin bulunmadığı belirlenmiştir. Abonelik Sözleşmesinde ve Emsal Yargılay kararlarında; aboneliğin iptal edilmediği sürece, abone tarafından (veya 3.kişiler tarafından) aboneye ait tesisat üzerinden kullanılan elektrik bedelinden tesisatın yasal abonesinin sorumlu olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle dava konusu fatura dönemlerinde … nolu tesisalın yasal abonecsi olan Davalının, sorumluluğundaki tesisata ait ödenmediği tespit edilen ve davacı tarafından mevzuatlara uygun olarak düzenlendiği belirlenen dokuz (9) adet elektrik faturası toplamı olan KDV dahil 48.722,50 TL Enerji (asıl alacak) bedelinin tamamından sorumlu tutulması gerektiği,
2-Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği 24. Maddesi uyarınca 6183 Sayılı Yasa kapsamında asıl alacağa yansıtılması gereken asıl alacak bedeli ve asıl alacak bedeli üzerinden hesanlanan gecikmis gün faizi ile faizin KDV’si (%18) toplamının,¸olduğu ancak, ¸
Davacı kurumun, Davalı aboneliğindeki tesisatın elektrik fatura borçlarının uzun bir süre ödenmemesine rağmen, tesisatın elektriğini zamanında kesmeyerek davalının zararının artmasında müterafik kusurunun olduğu tespitine istinaden ve yukarıda sunulan emsal Yargıtay kararları çerçevesinde davacının normal tüketim bedeli dışında gecikme zammından en fazla yasal faize kadar indirim yapması gerektiği belirtilmiştir. Davacı tarafın, icra takip konusu asıl alacağa yansıtılmış olan gecikmiş gün faizi ile faizin KDV’si toplamı olan 32.856.76 ITL üzerinden yasal faize kadar uygulanan indirim neticesinde; Davacının, davalıdan asıl alacak bedeli ve asıl alacak bedeli üzerinden gecikmiş gün faizi ile faizin KDV’si si toplamı olarak¸ talep edilebileceği” şeklinde tespit ve değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Tarafların rapora ilişkin beyan ve itirazlarda bulunmaları üzerine, tarafların itirazlarını karşılar şekilde ek rapor alınması için dosyamız bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 25/05/2022 tarihli ek raporda özetle, kök rapordaki görüş ve kanaatler yinelenmiştir. Alınan raporun ayrıntılı, gerekçeli, dosya kapsamına uygun, BAM ilamında belirtilen hususları irdeler nitelikte düzenlenmiş olduğu, hüküm kurmaya elverişli tespit ve değerlendirmeler içerdiği görüldüğünden ek ve yeni rapor taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Yapılan yargılama, BAM ilamı, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davaya konu borcun kaynağının 08.07.2008/ 31.03.2009 tarihleri arasında olan 9 adet ödenmemiş elektrik faturası (enerji) bedeli olduğu, tesisata ait ilgili kayıtlarından davaya konu fatura dönemlerinde tesisatın yasal abonesinin davalı olduğunun göründüğü, aboneliği iptal ettirmeyen davalı abonenin fatura borcundan sorumlu tutulması gerektiği, bu nedenle dava konusu fatura dönemlerinde … nolu tesisalın yasal abonesi olan davalının, sorumluluğundaki tesisata ait ödenmediği tespit edilen ve davacı tarafından mevzuatlara uygun olarak düzenlendiği belirlenen dokuz (9) adet elektrik faturası toplamı olan KDV dahil 48.722,50 TL Enerji (asıl alacak) bedelinin tamamından sorumlu tutulması gerektiği anlaşılmıştır. Bununla birlikte davacı kurumun, davalı aboneliğindeki tesisatın elektrik fatura borçlarının uzun bir süre ödenmemesine rağmen, tesisatın elektriğini zamanında kesmeyerek davalının zararının artmasında müterafik kusurunun olduğu ve Yargıtay kararları çerçevesinde davacının normal tüketim bedeli dışında gecikme zammından en fazla yasal faize kadar indirim yapması gerektiği tespit edildiğinden ve hükme esas alınan 22/02/2022 tarihli heyet raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile davalının … 14. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 48.722,50 TL enerji bedeli, 32.856,76 TL gecikme faizi, 5.914,22 TL KDV üzerinden kaldığı yerden devamına, alacak miktarının belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminat talebinin reddine dair, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları nazara alınarak takdiri indirim yapılması nedeniyle davanın kısmen reddine karar verildiğinden davalı lehine vekalet ücreti hükmedilmesi yoluna gidilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulü ile, davalının … 14. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 48.722,50- TL enerji bedeli, 32.856,76-TL gecikme faizi, 5.914,22-TL KDV üzerinden kaldığı yerden devamına,
2-Şartları oluşmadığından davacının icra inkar tazminat talebinin reddine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 5.976,68 TL harçtan peşin alınan 2.203,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.772,73 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 12.174,15 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 2.203,95-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvuru, 5,20-TL vekalet harcı, 3.400-TL bilirkişi ücreti ve 428,50-TL posta giderinden ibaret toplam 3.869,60-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları dikkate alınarak 2.623,40-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiyesinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına;
7-Davalı tarafından yapılan 33,50 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 10,78 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, geri kalan miktarın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
9-Davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 27/09/2022

Katip
✍e-imzalı

Hakim
✍e-imzalı