Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/809 E. 2023/712 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/809 Esas
KARAR NO : 2023/712

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/07/2020
KARAR TARİHİ : 28/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın … Bankası A.Ş. … şubesi nezdinde … nolu vadeli mevduat hesabının olduğunu, davacı müvekkilinin söz konusu hesabı üzerinde davalı banka tarafından hatalı işlemler gerçekleştirildiğini, davalı banka tarafından söz konusu hesaba ilişkin olarak 03.09.2018 vadeli 1.882.000 TL, 11.09.2018 vadeli 3.240.000 TL ve 30.09.2018 vadeli 1.127.240 TL miktarlı bonoların vadeleri beklenmeksizin opsiyon işlemlerine istinaden hesapların çözüldüğünü ve mevduat hesaplarından para çekilerek davalı banka hesabına aktarıldığını, davalı banka tarafından gerçekleştirilen hatalı işleme ilişkin olarak davalı banka ile karşılıklı ihtarnameler yapıldığını, davalı banka müvekkilinin açık opsiyon işlemlerini gerekçe göstererek söz konusu işlemlerde USD kurunun yükselmesi sebebiyle oluşan zararı kapatmak amacıyla müvekkilinin bono ve swap hesaplarını oluşan zararın karşılanmasına yönelik teminat olarak kabul etmek suretiyle rehnettiğini ve müvekkilinin hesabından davalı banka hesabına aktardığını, diğer yandan davalı bankanın müvekkilinin muvafakati, talimatı olmadan açık opsiyon işlemlerinden oluşan zararı gerekçe göstererek işleme koyduğunu, söz konusu zararı yine müvekkilinin hesabından karşıladığını, hiçbir ihtarnamede davalı banka tarafından net olarak hangi opsiyonların ne şekilde kapatıldığı, miktarların tam olarak ne olduğu, opsiyon sözleşme ve talimatlarının var olup olmadığı hususunun belirtilmediği, müvekkilinin söz konusu hatalı işlemler sebebiyle gerek vadeden önce bono, swap ve opsiyonların bozularak parasının değerinin azalması, gerek hesabındaki mevcut paranın davalı banka hesabına aktarılması, gerekse kar, faiz kaybı sebebiyle açık bir şekilde ve telafisi mümkün olmayacak zararlara uğradığını, davalı banka tarafından mağdur edildiğini, açıklanan nedenlerle davalı bankanın hatalı ve hukuka aykırı işlemleri sonucunda müvekkilinin uğramış olduğu zararın tespiti ile şimdilik 100.000 TL’nin zarar tarihinden itibaren işleyecek olan ticari işlere uygulanacak en yüksek reeskont faizi ile davalı bankadan tahsiline, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davalı bankaya yükletilmesine
karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilleri tarafından mahkememize sunulan 18/01/2023 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde maddi tazminat olarak 100.000,00 TL talepte bulunulduğunu, yargılama sırasında gerek davalı banka tarafından sunulan bilgi, belge ve kayıtlar gerekse müvekkilinin hesaplarında yapılan incelemeler sonucunda yapılan hesaplama ile nihai olarak müvekkilinin uğramış olduğu dava konusu opsiyon zarar miktarının 5.139.288,00 TL olduğunun raporlarla tam ve kesin olarak açıklığa kavuştuğunu, açıklanan tüm nedenlerle dava dilekçesinde 100.000,00 TL olarak belirtilmiş olan maddi tazminat talebinin bilirkişi raporu ve ek raporda 5.139.288,00 TL olarak tespit edilmiş olması sonucunda HMK m.107/2 uyarınca müddeabihin 5.039.288,00 TL arttırımı/ıslahı suretiyle toplam 5.139.288,00 TL maddi tazminatın temerrüd tarihi olan 15.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek olan ticari işlere uygulanacak en yüksek reeskont faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davada talebin davacı tarafından belirlenebilir olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davaya konu müvekkili banka tarafından yapılan tüm işlemlerin mevzuata uygun olduğu hususunun Sermaye Piyasası Kurulu tarafından tespit edildiğini, davacının opsiyon işlemlerinin tamamının sözleşmeye ve mevzuata uygun şekilde kurulduğunu, davaya konu iki opsiyon işleminden davacının kayıtlı telefonu ile verdiği talimat doğrultusunda kurulan 20/07/2018 işlem tarihli opsiyon işleminde hesabına aktarılan prim tutarını onayladığına ilişkin kayıtların davacının aslında söz konusu opsiyon işleminin detaylarına hakim olduğunu gösterdiğini, davaya konu kapatılan iki opsiyon işleminden diğerinin ise davacı tarafından imzalanmış teyit formu ile 16/04/2018 tarihinde kurulduğunu, davacının zarar ettiği opsiyon işlemine ilişkin yeterli bilgiye sahip olmadığını, müvekkili bankanın davacının hak ve menfaatlerini koruyucu önlemleri almadığını iddia etmesinin mümkün olmadığını, davacının opsiyon işlemlerine ilişkin swap işlemlerinin vadesinden önce kapatılmasının sözleşmeye ve hukuka uygun olduğunu, müvekkili bankanın davacının talebine rağmen bilgilendirme yapmadığına ilişkin iddianın da gerçeği yansıtmadığını, müvekkili bankada birçok türev işlem gerçekleştiren ve bu tür işlemlerin olası risklerini bilen davacının davadaki taleplerinde haksız olduğunu, davacı ile müvekkili banka arasındaki sözleşmelerin rehinin belirlilik ilkesi açısından herhangi bir eksiklik içermediğini, açıklanan nedenlerle öncelikle usule ilişkin itirazların kabulüne, davanın yetkisizlikten reddine, davacının davasını tam ve kesin olarak belirlemesi eksik dava harcını yatırması için davacıya süre verilmesine, eksik harcın tamamlanması halinde davanın mevcut dava değeri üzerinden görülerek karara bağlanmasına karar verilmesine, esasa ilişkin itirazların kabulüne, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Taraflar arasında akdedilen sözleşmeler, telefon görüşme kayıtları, ihtarnameler, müzekkere cevapları, banka kayıtları, bilirkişi raporu, taraflarca sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Dava, davacıya ait hesaplara davalı banka tarafından hatalı yapıldığı iddia edilen opsiyon işlemleri nedeniyle uğranılan zararın tespiti ve tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacı …’ın … Bankası A.Ş. … Şubesi nezdinde … no’lu Vadeli Mevduat Hesabının olduğunu, daavcının söz konusu hesabı üzerinde, davalı banka tarafından 03.09.2018 vadeli 1.882.000 TL miktarlı, 11.09.2018 vadeli 3.240.000 TL miktarlı, ve 30.09.2018 vadeli 1.127.240 TL miktarlı bonoların vadeleri beklenmeksizin, opsiyon işlemlerine istinaden hesapların çözülerek ve mevduat hesaplarından para çekilerek davalı banka hesabına aktarıldığını, banka tarafından yapılan bu hatalı işlemlere ilişkin ihtarnameler çekildiğini, davalı bankanın açık opsiyon işlemlerini gerekçe göstererek USD kurunun yükselmesi sebebiyle oluşan zararını kapatmak amacıyla davacının bono ve swap hesaplarını oluşan zararın karşılanmasına yönelik teminat olarak kabul etmek suretiyle rehnetmiş ve davalı banka hesabına aktarmış, böylece davacının hesabından hatalı ve hukuka aykırı işlemleri sonucunda davacının uğramış olduğu zararın tespiti ile ticari işlere uygulanacak en yüksek reeskont faizi ile davalı bankadan tahsiline, karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davacı vekilinin dava konusu 3 adet Opsiyon Sözleşmesinin davalı banka tarafından davacı müşteri imzası bulunmayan Opsiyon Sözleşme Teyit Formları düzenlenmeksizin sözleşmelere ve hukuka aykırı şekilde kurulduğu iddiası yönünden yapılan incelemede; dava dosyasına davalı banka tarafından sunulan ses kayıtlarından, davalı banka çalışanı tarafından kendi namı ve hesabına gerçekleştirilen 3 adet opsiyon işlemlerine ilişkin emirlerin temel unsurları olan “sözleşme büyüklüğü”, “sözleşme vadesi”, “opsiyon fiyatı/opsiyonun kullanılacağı vadedeki satış kuru”, “müşteriye ödenecek opsiyon prim bedeli” hakkında davacının bilgilendirildiği ve davacı tarafından bu işlemlere “Tamam” şeklinde onay verildiği anlaşılmaktadır.
Ses kayıtları ilgili Sermaye Piyasası Mevzuatı ve Tebliğleri gereğince “Sözlü Emir” niteliğinde olup, müşterinin işlemleri kabul ettiğine ilişkin iradesini yansıttığından, geçerli bir müşteri emri niteliğini taşımaktadır. Yatırım Hizmet Ve Faaliyetleri İle Yan Hizmetlere İlişkin Belge Ve Kayıt Düzeni Hakkında Tebliği’nin “Müşteri Emirleri” başlıklı 8/2 maddesinde yer alan “… Yatırım kuruluşlarınca telefon ile alınan müşteri emirlerine ilişkin ses kayıtlarının, faks yoluyla alınan emirlere ilişkin talimatın ve gün içinde faks ile iletilen tüm emirlerin yatırım kuruluşuna ulaştığı tarih ve zaman bilgilerini içeren toplu dökümün, internet üzerinden alınan emirler de dahil her ne türlü olursa olsun elektronik ortamda diğer şekillerde alınan emirlerde tarih, zaman ve müşteri bazında olmak üzere emri ileten müşterilere ilişkin IP (Internet Protokol) numaraları kayıtlarının, emri veren kaynağı gösterecek şekilde gerekli elektronik log kayıtlarının, emri alan yatırım kuruluşlarınca tutulması ve elektronik ortamda tutulan verilerin gerektiğinde yazılı hale dönüştürülebilecek şekilde hem emir iletimine aracılığa yetkili yatırım kuruluşu, hem de lehine faaliyet gösterilen yetkili yatırım kuruluşu tarafından tutulması zorunludur” davalı bankanın ilk etapta ses kayıtlarını yazılı hale dönüştürme zorunluluğun bulunmamaktadır. Sonrasında ise ses kayıtları yazılı olarak dosyaya sunulmuştur. Açıklanan nedenlerle sözleşmelerin hukuka aykırı kurulduğu iddiası mahkememizce kabul görmemiştir.
Davacının davalı banka nezdindeki hesabında bilgisi ve talimatı olmadan işlem gerçekleştirildiği ve gerçekleştirilen opsiyon, bono ve swap işlemlerinin davalı banka tarafindan davacının onayı olmadan kapatıldığına ilişkin iddiaları kapsamında yatırımcının temel olarak yazılı talimatının bulunmadığı iddiasıyla dava konusu yaptığı 3 adet opsiyon işleminin içinde olduğu Sözleşme Teyit Formu bulunmaktadır. Dava konusu yapılan 20.07.2018, 03.08.2018 ve 06.08.2018 tarihlerinde gerçekleştirilen işlemlerle ilgili davacı teyitlerin alındığı telefon görüşme kayıtları dosyaya sunulmuştur. Davacıya ait telefon ses kayıtları ile dava konusu opsiyon işlem sözleşmelerinin davacının sözlü talimatı ve teyidi ile mevzuata uygun olarak kurulmuş olan geçerli işlemler olduğu kabul edilmiştir.
Dosyada mevcut sözleşme ve ekleri ile yapılan bilirkişi incelemesinden davacı ile sözleşme imzalandığında davacıya tezgahüstü vadeli işlemler ile opsiyon işlemleri ve bu işlemlerin riskleri hakkında bilgi verildiği anlaşılmıştır. Davacı müşterinin opsiyon işleminin niteliği ile mevcut pozisyonlarını devam ettirebilmek için belli oranda teminatı davalı banka nezdinde tutması gerekmektedir. Yüksek kazanç elde etme imkanı sağlayan kaldıraç etkisinden dolayı teminat oranlarının anlık hesaplanarak takip edilmesi, teminatın yetersiz kalamsı halinde en kısa sürede eksik teminatın tamamlanması zorunluluğunun bulunduğu, bu nedenle davacı müşterinin banka nezdinde kayıtlı bulunan swap, tahvil/bono, nakit gibi değerleri anlık olarak değişebilen finansal ürünlerin teminatı olarak alınması tezgahüstü türev işlemlerinde olağan işlemlerdendir. Davacı 16.04.2018 tarihli Opsiyon Sözleşme Teyit Formu’nda yer alan açıklamalardan, telefon görüşme kayıtlarından dolayı opsiyon işlemlerinden doğan pozisyon caran mevcut teminatının %40’nı aştığında ek teminat yatırması gerektiğini, pozisyon zararının mevcut teminatının %60’ını aştığında ise eksik teminatını tamamlaması için 2 iş günü beklemeksizin anlık piyasa koşullarıyla açık opsiyon pozisyonlarını kapatma ve zararı müşterinin banka nezdinde bulunan mevcut teminatlarından takas ve mahsup yoluyla zararı tahsil yetkisinin bulunduğu hususunda bilgi sahibidir. Dosya içeriğinde bulunan ses kayıtlarından davacnın teminat tamamlama çağrısı için telefonla arandığı ancak ulaşılamadığı anlaşılmaktadır. Davacıya ulaşılamamasında davalının herhangi bir kusuru bulumamaktadır. Dosyaya sunulan 16.04.2018 işlem tarihli davacı imzalı matbu “Opsiyon Sözleşme Teyit Formu”nun açıklama kısmında “…opsiyonun nakit uzlaşma yöntemiyle kullanılması durumunda piyasa şartlarına oluşan zarar tutarı ve bu zarar tutarının %5’i kadar BSMV ek olarak hesaplarınızdan tahsil edilir…” “…Opsiyon işlemi için Başlangıç Teminatı yatırarak kaldıraç etkisi kullanmanız durumunda; açık pozisyon zararlarınızın, teminat tutarınızın %40’ına eşit olması veya geçmesi halinde … gerekli ek teminat miktarı yatırmanızı talep edecektir. Yine bu işleme ait zararların, teminat bakiyenizin %60’ına eşit olması veya geçmesi halinde …süre vermeksizin, Türev İşlemleri Çerçeve Sözleşmesince belirlenen hakları çerçevesinde açık pozisyonlarınızı o anki piyasa şartlarıyla kapatabilir.” hususları yazılmak suretiyle teminat tamamlama yükümlülüğünün ve teminatların yetersiz kalması halinde pozisyonların kapatılmasının ne şekilde gerçekleştirileceği belirlenmiştir. Dolayısıyla davaya konu vadesinden önce nakde çevrildiği iddia edilen swap sözleşmeleri ile bonoların nakde cevrilmesi için vadelerinin dolmasının beklenmesinde zorunluluk bulunmamaktadır.
Davacıyla imzalanan Türev İşlemler Çerçeve Sözleşmesinin Hapis ve Rehin hakkı başlıklı 17.2 Maddesinin “Müşterinin bu sözleşme hükümleri çerçevesinde gerçekleşen Türev Araçları Alım Satım ve diğer işlemleri neticesinde oluşan borç ve alacakları aynı mahiyette olduğundan Banka, müşterinin borç ve alacakları üzerinde herhangi bir beyana gerek olmaksızın takas ve mahsup yetkisine sahiptir.” Hükmü ile 17.3 maddesinin “Bankanın Müşteriye ait nakit varlıklar üzerindeki rehin hakkı, söz konusu türev ürünler ve/veya nakdin bankaya teslimi anında kurulur ve müşterinin teslim amacına uygun olarak banka tarafından verilen hizmetlerden doğan müşteri yükümlülüklerinin tamamen ifasına kadar devam eder, üzerinde işlem yapılan türev ürünü bedellerinin tahsili, itfası faiz ve diğer giderlerin tahsili, rehinlerin paraya çevrilmesi veya her ne şekilde olursa olsun elde edilecek bedellerin toplamı, teminatlar gibi ve aynı şartlar içinde Bankanın teminatını teşkil edecek ve bunlar üzerinde bankanın rehin hakkı devam edecektir.” Hükümleri doğrultusunda davacının banka nezdindeki nakit varlıkları ile finansal ürünlerinin opsiyon işlemleri için teminat olarak alınmıştır.
Türev İşlemleri Çerçeve Sözleşmesinin Sözleşme’nin 12.5. Maddesinde “Banka müşteri ile yaptığı bir işlem süresince işlemin asgari teminat gerektiren bir işlem olması halinde, teminat açığını düzenli bir şekilde kontrol ederek teminatın istenen tutarın altına düşmesi halinde, müşteriye teminat çağrısı yapmaya yetkilidir. Kendisine bu şekilde teminat tamamlama çağrısı yapılan müşteri, işlem farklı bir süreye tabi değilse en geç 2 iş günü içinde teminatı tamamlamak ile yükümlüdür. Müşterinin hesabında bulunan teminat tutarının 2 iş günü içerisinde tamamlanmadığı hallerde banka müşterinin hesabında bulunan türev ürünleri müşteriye ihbarda bulunmaksızın ve müşterinin onayına ihtiyaç duymaksızın kısmen veya tamamen tasfiye etme, ilgili işlemi tek taraflı olarak sonlandırma, kapatma veya işlemin niteliğine uygun bir şekilde gerekli tedbirleri almaya yetkilidir. Müşteri, bankanın aldığı tedbir, işlem tasfiye etme veya kısmen tasfiye etme gibi uygulamalarından doğacak bakiye yönünden bilcümle hak ve alacakları üzerinde rehin ve hapis hakkı bulunduğunu bu hapis ve rehin hakkını alacağı ile takasa ve mahsup etmeye yetkili olduğunu kabul beyan ve taahhüt eder.” Hükmüne yer verilmiştir. Tezgahüstü finansal türev işlemlerinde, her bir türev işlem sözleşmesinde hangi tarihli/vadeli ve hangi bedelli swap sözleşmesinin ya da banka bonosu gibi likit değerlerin tek tek sayılmak suretiyle sözleşmeye yazılmasının dinamik, hızlı, akışkanlık, ve süreklilik arzeden türev işlemlerinde pratikte uygulanması mümkün olmadığından rehin hukukuna aykırılık bulunmamaktadır.
Davalı bankanın dava konusu işlemlerinde davacı müşteri ile imzalanan Bankacılık Hizmetleri Sirleşmesi, Türev İşlemler Çerçeve Sözleşmesi ve Menkul Kıymet Alım Satım Çerçeve Sözleşmesi hükümleri ile türev işlemlere ilişkin SPK mevzuatına aykırılık tespit edilmemiştir.
Yatırım Hizmet Ve Faaliyetleri İle Yan Hizmetlere İlişkin Belge Ve Kayıt Düzeni Hakkında Tebliği’nin “Müşteri Emirleri” başlıklı 8/2 maddesi, 16.04.2018 tarihli Opsiyon Sözleşme Teyit Formu, dosyada mevcut diğer teyit formları, Türev İşlemler Çerçeve Sözleşmesi’nin 12.5, 17.2, 17.3 maddeleri ve yukarıda yer verilen açıklamalar uyarınca davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlerine göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 1.707,75 TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 1.437,90 TL harcın harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 289.392,88 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/09/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır