Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/800 E. 2022/317 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/800 Esas
KARAR NO : 2022/317 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/12/2021
KARAR TARİHİ : 20/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin sağlık sektöründe hizmet veren bir firma olduğunu, davalı taraf ile arasında akdedilen … T.A.Ş Personeli … Anlaşmalı Kurum Sözleşmesi ile … Hastaneleri’nde geçerli olmak üzere sözleşme içeriğinde belirtilen tetkiklerin davalının sigortalılarına yapılması ve tedavi hizmeti sunulması kararlaştırıldığını, bu sözleşmenin 3. maddesinde sözleşmenin ekinde belirtilen hizmet bedellerinin davalı … tahsil edileceğinin düzenlendiğini, müvekkili şirket tarafından davalı … tarafından yönlendirilen hasta …’e iç hastalıkları branşında sağlık hizmeti verdiğini, verilen hizmetin toplamda 110,446,24-TL tutarlı faturalar ile fatura edildiğini, ancak davalı … bu faturadan kaynaklanan borcu ödemediğini, müvekkili şirketin alacağını tahsil etmek amacıyla … 8. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla 110,446,24-TL toplam alacak miktarlı icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibe davalı şirketin müvekkili şirkete “borcunun bulunmadığı” gerekçesiyle takibe, borcun tamamına, faiz tutarına ve oranına itiraz ettiğini, borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine … 8. İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verdiğini, … 8. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itiraz neticesinde verilen durdurma kararından bu davanın açıldığını, borçlunun borca itirazını kabul etmek mümkün olmadığını, davalıya verilen hizmet bedeli olan 110,446,24-TL’nin fatura edildiğini, müvekkil şirkete yapılan ödeme bulunmadığını, ödenmeyen 110,446,24-TL asıl alacak tutarının davalı taraftan tahsili gerektiğini, borçlunun itirazı üzerine duran icra takibi bakımından, itirazın iptali davası açıldığını, borçlunun itirazında haksız olduğunu ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere davanın kabulü ile, … 8. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Müvekkili hakkında … 8. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine vaki borca itirazı üzerine, davacı-alacaklı tarafından açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasına karşı esasa ilişkin itirazlarının, … T.A.Ş. Personeli … sayılı Kanunu’nun geçici 20. Maddesine göre kurulmuş, Vakıf sigortalılarına emeklilik ve sağlık hizmeti veren kamu kurumu niteliğine haiz bir kuruluş olduğunu, davacı şirket ile müvekkili Vakıf arasında, vakıf emekli ve personellerinin sağlık hizmetlerinin yürütülmesi hususunda akdedilen sözleşmenin davacı tarafından sunulduğunu, sözleşmede; “ sözleşmede bulunmayan tedavi ve uygulamalar için Vakfımızdan onay alınması gerekmektedir.” hükmünün açıkça ifade edildiğini, davacı şirketin kendisinden beklenen özeni göstermemekle Medeni Kanun’un 3. Maddesi olan iyi niyet kurallarını ihlal etmesinin yanı sıra, haksız kazanç elde etmek amacıyla müvekkil Vakfın sigortalısına verilen hizmete ilişkin 53.972,15-TL’lık düzenlenen faturanın ödenmesine rağmen, alacaklı olduğunu iddia ederek bu davayı açtığını, davacı şirketin ileri sürmüş olduğu sebeplerin hukuki mesnetten yoksun olduğunu, bu nedenlerle müvekkili hakkında açılan bu itirazın iptali davasının reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Tüm Dosya Kapsamından;
HMK’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca Mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4.maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5.maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde Ticaret Mahkemesi varsa Asliye Hukuk Mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4.maddesi hükmünce ticari sayılan davalara Ticaret Mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Bir hukuki işlemin veya fiilin TTK’nun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir.
Somut olayda, davalı tarafın tacir olmayıp davanın davalının ticari işletmesinden kaynaklı ticari dava olmadığı, 6102 Sayılı TTK.’nun 4 maddesinde; Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davanın ticari dava olduğunun düzenlendiği oysaki somut uyuşmazlıkta Davanın davacı ile davalı vakıf arasındaki sağlık hizmetinden kaynaklanan bedellerinin ödenmemesi nedeniyle açılan İtirazın İptali davası olduğu, uyuşmazlığın temel ilişkiye göre çözümlenmesi gerektiği ve temel ilişkinin davacı ticari işletme ile davalı vakıf arasında vakıf personelinin tedavi giderlerinin ödenmesi hususuna dair olduğu ve davanın 6102 Sayılı TTK.’nun 4 ve 5 maddelerinde düzenlenen ticari davalardan olmadığı,
6100 Sayılı HMK.nın 2 maddesine göre Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanına girdiği, Mahkememizin görevsiz olduğu, görev hususunun Mahkemece resen her aşamada değerlendirilebileceği, davanın niteliği itibari ile 6102 Sayılı Kanunun 4-5.md kapsamında kalmadığı bu haliyle 6100 Sayılı Kanunun 2.maddesinde yer alan ”Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli Mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir.” hükmü gereğince davaya bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğundan davanın görev nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Dava dilekçesinin 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 mad uyarınca görev yönünden usulden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve HMK 20.mad uyarınca 2 haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli Nöbetçi İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama gideri harç ve vekalet ücreti, arabuluculuk ücreti konusunda görevli Mahkemece karar verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf Mahkemesi) nezdinde İsinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı. 20/04/2022

Katip
✍e-imzalı

Hakim
✍e-imzalı