Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/798 E. 2023/82 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/759 Esas
KARAR NO : 2023/38

DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 12/06/2018
KARAR TARİHİ : 18/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 12/06/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı şirkete … numaralı Emtea Sigorta Poliçesi ile sigortalı emtealar 03.01.2017 tarihinde yaşanan kaza ile kullanılamaz hale geldiğini, müvekkil şirkete ait 332,93 metrekare büyüklüğünde plaka mermerler … numaralı irsaliye ile …’dan …’e nakledilmekteyken … plakalı aracın Sancaktepe mevkiinde viraj almak için manevra yaptığı sırada aracın çukura düşmesi sonucunda mermer plakalar yan yatmış ve kırılarak kullanılamaz hale geldiğini, anılan kaza sonrasında davalı sigorta şirketine hasarın tazmini için başvurulmuşsa da sigorta şirketi tarafından hasar tazmin edilmediğini, tazmin edilmeme nedeni olarak emteaların uygun istiflenmemesi bildirildiğini, oysa aracın çukura girmesi mermer plakaları yerinden kaydırdığını, hatta sarsıntının etkisi ile yükü taşıyan tırın dorse yan kapakları dahi kırıldığını, aracın tonajı ve çukurun büyüklüğü ele alındığında yaşanan olayda istiflemenin ya da ambalajlamanın kazanın oluşumunun önüne geçmesi mümkün olmadığını, olay sonrasında çekilen ekli fotoğraflar ile bu durum sabit olduğunu, davalı şirkete sigorta teminatı limitleri dahilinde ödeme için başvuru yapılmışsa da davalı gereken ödemeleri yapmayarak temerrüde düştüğünü, sigorta şirketinin hasarı tazmin etmesi gerekirken bu talebi reddetmesi hukuka aykırı olduğunu, yukarıda açıklanmaya çalışılan nedenler ile fazlaya ilişkin taleplerini saklı tutmak kaydıyla; 45.000,00 TL alacağın olay tarihi olan 03.01.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalının 27/08/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşıma işlemi … (… ) (TC: …) tarafından gerçekleştirildiğinden ve emtialarda hasar meydana geldiği iddia edildiğinden davanın …’e (…) ihbarını ve davaya dahil edilmesini talep etme zorunluluğu doğduğunu, dava dilekçesinin ve eklerinin …’in (…) (TC: …) Uyap sisteminden tespit edilecek güncel tebligat adresine tebliğ edilerek davanın ihbar edilmesine ve …’in (…) (TC: …) davaya dahil edilmesine karar karar verilmesini talep ettiğini, davacının tüm talepleri zamanaşımına uğradığından davanın reddi gerektiğini, sigorta poliçesine göre 197.57 m2 statuario cins mermer emtiası 03.01.2017 hasar tarihinden sonra tanzim edilen 04.01.2017 tanzim tarihli poliçe ile sigortalanmış olup hasar tarihinde geçerli poliçe mevcut olmadığından bu emtiada meydana geldiği iddia edilen zarar teminat dışı olduğunu, davaya konu yükleme/ambalajlama/istifleme ve taşıma işi, poliçe şartları teminatına aykırı olarak yaptırıldığını, müvekkil şirkete nakliyat emtia sigorta poliçesi ile sigortalanmış olan emtiaların hasarlandığı iddiası ile işbu dava ikame edilmiş ise de davacı tarafından sigorta poliçesinde yer alan hükümlere ve nakliyat poliçesi genel şartları teminat klozlarına aykırı olarak taşıma işlemi yaptırıldığını, ve emtia davacının kusuru ile hasarlandığını, davacı tarafından talep edilen tazminat miktarı fahiş olup reddi gerektiğine, nakliye aracının istiap haddini aşıp aşmadığının tespit edilmesi gerektiğinden davacı tarafından nakliye aracına ilişkin (çekici ve dorse) ait ruhsat belgelerinin sunulması gerektiğine, dava dilekçesinin ve eklerinin …’in (…) (TC: …) Uyap sisteminden tespit edilecek güncel tebligat adresine tebliğ edilerek davanın ihbar edilmesine ve …’in (…) (TC: …) davaya dahil edilmesine karar karar verilmesini, nakliye aracına (…) ve dorsesine ait ruhsat belgelerinin davacıdan celp edilmesine karar verilmesini, zayi olduğu iddia edilen emtialara ilişkin imha tutanağı vs belgelerin davacıdan celp edilmesine ve mermer emtialarının akıbetinin sorulmasına karar verilmesini, esasa ilişkin cevapları ile davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Hasar Dosyası, Ekspertiz Raporu, Sigorta Poliçesi, CMR Sözleşmesi, Fatura, Kaza Tespit Tutanağı, Tanık, Bilirkişi raporu.
Dosyaya sunulan Bilirkişi Kurulu raporu ile; davacının taşıma sürecinde hasarlanan emtia sebebi ile meydana gelen zararın davalı tarafından sigorta poliçesi şartlarına göre tazminini talep ve dava etmesinin dosya kapsamına uygun olduğunu, dava konusu hasarın taşıma sürecinde ve taşıyıcının sorumluluğu kapsamında meydana geldiğinin tespit edildiğini, sigortacının sorumlu tutulabileceği tazminatın 62.863,00 TL hesaplandığını, davacı talebinin 45.000 TL sigorta tazminatı şeklinde olduğunu, belirtilmiştir.
Davacı vekili 10/04/2019 tarihli ıslah dilekçesi sunarak taleplerinin 62.863,00 TL’nin 03/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair karar verilmesini talep ettiği, bedel arttırım dilekçesinin taraflara tebliğe çıktığı, davalı vekilinin bilirkişi heyet raporuna dair itirazlarını ve ıslah dilekçesine dair beyanlarını sunduğu görülmüştür.
Mahkememizce verilen 05.07.2019 tarih, 2018/534 Esas ve 2019/663 Karar sayılı kararı ile; “Davacının davasının kabulü ile 62.863,00 TL’nin 03/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,” karar verildiği, verilen karara karşı davalı yanca istinaf yoluna başvurulmuş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 04.11.2021 tarih, 2019/2100 Esas ve 2021/1558 Karar sayılı kararı ile; “Somut olayda, gerek cevap dilekçesinde ileri sürülen gerekse ıslah ile artırılan miktara yönelik ileri sürülen zamanaşımı def’i davalı tarafça istinaf sebepleri arasında gösterilmiştir. İstinafa konu zamanaşımı def’ine ilişkin istinafın incelenmesi için öncelikle ilk derece mahkemesi tarafından zamanaşımı konusunda fiilen verilmiş bir kararın bulunması zorunludur. Dar istinaf kanun yolu isteminde HMK. 341, 353/1-a/6 maddesi uyarınca mahkeme yerine geçerek karar vermek de mümkün değildir. Buna göre mahkemece davalının gerek cevap dilekçesinde gerekse ıslah edilen miktara yönelik zamanaşımı def’i değerlendirilmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca, davalı vekili tarafından, davacı tarafça hasar gördüğü iddia edilen emtiaların nerede olduğu hakkında bilgi verilmediği, emtialar zayi oldu ise imha tutanağı vs belgelerin sunulmadığı, bu hususta herhangi bir belge ibraz edilmediği, bu halde davacının hasarlı emtialardan yararlandığı varsayılarak piyasa araştırması yapılması, gerekirse sovtaj bedeli belirlenerek tazminat hesaplamasından mahsup edilmesi gerektiği yönündeki talep ve itirazları araştırılıp, incelenip, değerlendirilmeden, yine davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde ileri sürdüğü itirazları hakkında ek rapor veya yeniden rapor alınmadan, talep hakkında olumlu/olumsuz bir değerlendirme de yapılmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır. ” gerekçesi ile yeniden yargılama yapılmak üzere Mahkememize gönderildiği ve 2021/759 Esas sayısına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
İstinaf kararı sonrası dosyaya sunulan Bilirkişi Kurulu ek raporu ile; kök rapor sonuçlarında belirlenen 62.863,00 TL bakımından 300,00 TL sovtaj düşüldüğünde davalının sorumlu tutulabileceği tazminatı 62.563,00 TL hesaplandığını, meydana gelen zararın taşıma sürecinde oluştuğu gözetilerek emtia nakliyat sigortası kapsamında kaldığının değerlendirildiğini, belirtilmiştir.
GEREKÇE: Dava, sigortalı emtianın taşınması sırasında meydana geldiği iddia edilen hasar bedelinin davalı sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında Emtia Sigorta Poliçesi düzenlendiği ve fakat 03/01/2017 tarihinde yaşanan kaza ile taşımaya konu emtiada zarar oluştuğu görülmektedir. Bu kapsamda davanın, CMR sigorta poliçesine dayalı tazminat isteminin yerinde olup olmadığı hususunda toplandığı görülmektedir.
Sigorta sözleşmelerinden doğan davaların hangi sürede zamanaşımına uğrayacağı, TTK’nın sigorta genel hükümlere ilişkin 1268 maddesinde; “Sebepsiz yere ödenmiş bulunan primin veya sigorta bedelinin geri alınması alacakları dahil sigorta mukavelesinden doğan bütün mutalebeler, iki yılda müruruzamana uğrar” ve TTK’nın sigorta genel hükümlerine ilişkin 1420 maddesinde; “(1) Sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482 nci madde hükmü saklı kalmak üzere, sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her halde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.(2) Diğer kanunlardaki hükümler saklıdır” şeklinde düzenlenmiştir. Bununla birlikte sadece sorumluluk sigortaları yönünden, TTK’dan farklı olarak, zamanaşımı süresi TTK’nın 1482. maddesi uyarınca; “Sigortacıya yöneltilecek tazminat istemleri, sigorta konusu olaydan itibaren 10 yılda zamanaşımına uğrar” şeklindeki düzenlemeyle 10 yıl olarak belirlenmiştir.
Sigorta uyuşmazlıklarında zamanaşımı süresinin başlaması ve sigortacının temerrüdü için sigortalının ihbar yükümlülüğünü yerine getirmesi gerekir. Zira TTK’nın 1299.maddesinde yer alan; “Sigorta bedelini ödeme borcu, karada ve iç sularda taşıma rizikolarına ait sigortalar dahil, bütün mal sigortalarında, rizikonun gerçekleştiğini sigortacıya ihbar borcunun 1292 nci madde hükmünce doğduğu tarihten muaccel olur” şeklindeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, riziko tazminatının muaccel olabilmesi için sigortacının TTK’nın 1292.maddesindeki düzenlemeye uygun olarak riziko konusu olaydan haberdar edilmesi gerekir.
TTK’nın 1292/1. maddesi uyarınca; “Sigorta ettiren kimse sigortanın taalluk ettiği rizikonun gerçekleştiğini haber aldığı tarihten itibaren beş gün içinde sigortacıya haber vermeye mecburdur. Bu müddet, üçüncü şahsın sigortalıya karşı dava açması halinde sigortacıya sigortalının müdafaasına yardım etmeye mecbur tutan mesuliyet sigortalarında sigortalının tebligat üzerine davayı öğrendiği, sigortalının üçüncü kişiye vereceği tazminatın sigortacı tarafından ödenmesine ait mesuliyet sigortalarında ise hakkındaki mahkeme kararının kesinleştiğini sigortalının öğrendiği veya dava olmaksızın yahut dava neticesi beklenmeksizin üçüncü şahsa sigortalının para ödemiş olması halinde parayı ödemiş olduğu tarihten başlar.”
6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un ”Zamanaşımı süreleri ve hak düşürücü süreler” başlıklı 6. maddesinde de ”Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan zamanaşımı süreleri ile hak düşürücü süreler eski hukuka tâbidir. Zamanaşımı ile hak düşürücü sürelere ilişkin diğer hususlar, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren Türk Ticaret Kanununa tâbidir.” yasal düzenlemesi bulunmaktadır (Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 13.12.2016 Tarih, 2016/1928 Esas ve 2016/9544 Karar sayılı ilamı).
Bu durum karşısında, sigorta poliçesine dayalı olarak açılan işbu davada zamanaşımı süresinin başlangıcı 03.01.2017 tarihi olmakla, davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı görülmekle, davalı yanın zamanaşımı itirazının reddi gerekmiştir.
İstinaf kararı öncesi hazırlanan bilirkişi raporunda; davacının ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırıldığı, defterlerin uygun bir şekilde tutulmuş olduğu, davalı şirketin yevmiye ve defteri kebir defterlerini elektronik ortamda, envanter defterini fiziki ortamda tuttuğu, birbirlerini teyit ettiği, nakliyesi yapılan emtianın 332,93 m2 mermer plaka olduğu, mermer plakaların faturalarının düzenlendiği tarih itibarıyla toplam bedellerinin 64.807,00 TL, %3 muafiyet bedeli uygulandığında; 62.863,00 TL olacağı, davacının talebinin 45.000,00 TL olduğu, 159820 nolu irasliye ile taşınması yapılan emtianın 197,57 m2 statuario mermer plaka olduğu, toplam hasarlı emtia bedelinin 22.611,61 USD karşılığı kur 3.5402 TL’den 80.049,62-TL olduğu, %3 muafiyet bedelinin uygulanması ile 77.648,13-TL olduğunun tespit edildiği, kazadan dolayı hasara uğrayan malların davacı tarafından dava dışı … A.Ş. Firmasından alındığı, bunlara ait sunulan faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, muafiyet düşümlü toplam hasar bedelinin 77.648,13 TL olduğu, dava konusu olayda … plakalı aracın sürücüsü …’ün aracı kullanırken gerekli dikkat ve özeni göstermediği, aşırı hızlı, tedbirsiz ve dikkatsiz araç kullandığı, aracın kasasında bulunan sigortalı emtianın kırılıp hasara uğramasına neden olduğu, bu nedenle %100 oranında kusurlu olduğu, ancak aracın istiab haddinin aşılmadığı, taşımanın sigorta teminatı kapsamında yapıldığı, abonman sigortacısına taşımanın 03/01/2017 tarihinde bildirilmiş olması gözetilerek riskin sigorta kapsamında olduğu, belirtilmiştir.
İstinaf kararı kapsamında hazırlanan ek raporda; kök rapor sonuçlarında belirlenen 62.863,00 TL bakımından 300,00 TL sovtaj düşüldüğünde davalının sorumlu tutulabileceği tazminatı 62.563,00 TL hesaplandığını, meydana gelen zararın taşıma sürecinde oluştuğu gözetilerek emtia nakliyat sigortası kapsamında kaldığının değerlendirildiği belirtilmiş olmakla, raporun Mahkememiz denetimine uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla, hasarlanan emtianın davalı sigorta tarafından sigorta poliçesi kapsamında tazmini gerektiğinden, davanın kısmen kabulü ile 62.563,00 TL alacağın, 45.000,00 TL’sinin 31.05.2017 tarihli sigortaya başvuru tarihinin 8 iş günü sonrası olan 13.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek, 17.563,00 TL’sinin ıslah tarihi olan 10.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda ticari avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin faiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi, 7036 sayılı Kanunun 3. maddesinin 14-16. fıkralarında; tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik arabuluculuk ücreti tutarının Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği, Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin yargılama giderlerinden sayılacağı, yine bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderlerin anlaşmaya varılamaması halinde ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacağı düzenlendiği, bununda tarafların haklılık durumuna göre belirleneceği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlerine göre;
G.D.// Gerekçesi HMK 294/4 maddesi gereğince daha sonra yazılmak üzere,
1-Davalı yanın zamanaşımı itirazının, TTK’nın 1482. maddesi uyarınca sigorta konusu olaydan itibaren 10 yılda zamanaşımına uğrar hükmü kapsamında kaldığı anlaşılmakla REDDİNE,
2-Davanın KISMEN KABULÜNE;
62.563,00 TL alacağın, 45.000,00 TL’sinin 31.05.2017 tarihli sigortaya başvuru tarihinin 8 iş günü sonrası olan 13.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek, 17.563,00 TL’sinin ıslah tarihi olan 10.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda ticari avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin faiz isteminin REDDİNE,
4-Karar tarihi itibarıyla alınması gereken 4.273,68 TL harçtan peşin alınan 768,49 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 3.505,19 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 10.010,08 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen miktar yönünden hesaplanan 300‬,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 5,20 TL vekalet harcı, 3.245,00 TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 3.286,10 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre takdiren 3.270,33 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 5,20 TL vekalet harcı, 132,40 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 137,60 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre takdiren 0,66 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, arta kalan masrafın davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı tarafından yatırılan 768,49 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)