Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/787 E. 2022/101 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/787 Esas
KARAR NO : 2022/101 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/12/2021
KARAR TARİHİ : 09/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalıdan aralarındaki ticari ilişkiye dayalı olarak 143.742,50 TL cari hesap alacağının mevcut olduğunu, bu miktarın ödenmemesi üzerine davalı borçlu aleyhine … 1. İcra Müdürlüğünün…esas sayılı dosyasıyla işlemiş faiz de eklenerek 169.883,50 TL. üzerinden icra takibine geçildiğini, davalı borçlunun bu takibe haksız olarak yetki ve esas yönünden itiraz ederek takibi durdurduğunu, alacakları ürün satışından kaynaklı ve faturalara, tarafların mali defterlerine dayalı açık ve kesin cari hesap alacağı olduğunu, bu nedenle haksız itirazın iptali ve takibin devamı için iş bu davanın açıldığını, itirazın soyut ve haksız olduğundan ayrıca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak taraflarına ödenmesini talep ettiğini, davalının yetki itirazının hukuki olmadığını, yetkili yerin, alacaklının ikametgah mahkemesi olduğundan ihtilafın çözümü için İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, yargılamanın yapılarak 169.883,50 TL. alacaklarının tespiti ile icra dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın % 20 sinden az olmamak üzere lehlerine icra inkar tazminatına, masraf ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle arabuluculuk dava şartı yerine getirilmeden açılan mezkur davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, 7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesi ile bu kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının, dava şartı olarak düzenlendiğini, 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ile de arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceği hüküm altına alındığını, mezkur davanın, hukuki niteliği itibariyle, arabuluculuğa tabi bir dava olduğu ve arabulucuya başvurulmasının dava şartı olduğu Yasa ile sabit olduğunu, davadan önce arabuluculuğa başvurulduğuna dair hiçbir belge ve delil olmadığından ve HMK madde 114/2 yollamasıyla TTK’nın 5/A ve HMK 115. Maddesi uyarınca öncelikle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkili hakkında açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının esastan reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı hakkında takip konusu alacağın %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafın davasının açıldığı tarih itibariyle 6102 Sayılı kanunun 5.md/A bendinin yürürlükte bulunduğu, 6102 Sayılı Kanunun 5.md/A bendinin aynen ‘Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.’ şeklinde düzenlendiği, kanun maddesinin dava şartı niteliğinde bulunduğu, dava dilekçesinin ekinde arabuluculuk yoluna başvurulduğuna ilişkin belge ibraz edilmediği gibi dava dilekçesinin içeriğinde arabuluculuk yoluna başvurulduğunun belirtilmediği, dava şartı noksanlığının yargılama sırasında giderilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla;
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre :
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmüne havidir.
Dava dilekçesinin incelenmesi neticesinde; davanın 7155 sayılı Kanunun 26. Maddesinde belirtilen yürürlük tarihi olan 01.01.2019 tarihinden sonra açıldığı, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davası olduğu, dava konusunun bir para alacağı olduğundan zorunlu arabuluculuk durumunun söz konusu olduğu ve davacının arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı anlaşılmakla 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun m.l8/A-f.2 hükmü gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davacı tarafın davasının açıldığı tarih itibariyle 6102 Sayılı kanunun 5.md/A bendinin yürürlükte bulunduğu, 6102 Sayılı Kanunun 5.md/A bendinin aynen ‘Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.’ şeklinde düzenlendiği, kanun maddesinin dava şartı niteliğinde bulunduğu, dava dilekçesinin ekinde arabuluculuk yoluna başvurulduğuna ilişkin belge ibraz edilmediği gibi dava dilekçesinin içeriğinde arabuluculuk yoluna başvurulduğunun belirtilmediği, dava şartı noksanlığının yargılama sırasında giderilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla davacı tarafın davasının dava şartı noksanlığı nedeniyle 6100 Sayılı Kanunun 115.md/2 uyarınca USULDEN REDDİNE
2-Karar tarihine göre alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin alınan 2.051,77-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.971,07- TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.550,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kalan kısımlarının taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf Mahkemesi) nezdinde İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı. 09/02/2022

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı