Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/785 E. 2022/598 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/785 Esas
KARAR NO : 2022/598

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/12/2021
KARAR TARİHİ : 04/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle;
Müvekkili şirketin davalı/borçlu şirkete mal sattığını, bu ticari satımdan dolayı 27.05.2021 tarihli … numaralı 96.889,80-TL bedelli faturanın kesildiğini, bu e-faturanın e-arşiv sistemi üzerinden davalıya teslim edildiğini, davalı şirketin bu faturaya itiraz etmeyerek ticari defterlerine işlediğini, hatta borçlunun faturanını 40.000,00-TL sinin ödediğini, kalan kısmını ödemediğini, TTK 21/2 maddesi hükmü uyarınca davalı borçlu şirketin faturaya itiraz etmediğinden kabul ettiğini, davalının faturayı ticari defterlerine kaydederek ikrar ettiğini, icra takibinde takip tarihi itibariyle 1.775,27-TL temerrüt faizi talep edildiğini, temerrüt faizi talep etmelerinin gerekçesinin 6102 sayılı TTK md.1530’da tacirler arası ilişkide temerrüdün düzenlendiğini, davalı borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve dava vekalet ücreti ile AAÜT md.16/2-c hükmü uyarınca arabuluculuk vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; Davacı tarafça delil olarak sunulan belgelerin herhangi bir borç niteliği taşımadığını, davacı taraf ile aralarında herhangi bir imzalanmış sözleşme bulunmadığını, sadece faturadan dayanak ile şirketlerinin borçlu gözükmesinin hukuken mümkün olmadığını, haksız ve mesnetsiz açılan icra takibinin iptaline, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların bildirdiği deliller toplanmış, icra dosyasının UYAP kayıtları, bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında takip konusu faturaya dayalı ürün alım satımının gerçekleşip gerçekleşmediği, davacının fatura alacağından kaynaklı 13 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasında davalıdan alacaklı olup olmadığı ve miktarı hususunda toplanmaktadır.
Davaya konu … 13 İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası dosyamız arasına alınıp incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 56.889,80-TL diğer asıl alacağı, 1.775,27-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 58.665,07 TL’lik ilamsız takipte bulunduğu, ödeme emrinin borçluya 07/11/2021 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlu vekili 02/11/2022 havale tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 29/03/2022 tarihli ara kararı gereğince dosyamız tarafların 2021 yılı ticari defter ve kayıtları da incelenmek suretiyle rapor hazırlanmak üzere Mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 14/09/2022 tarihli raporda özetle;
“1-Dava konusunun; davacı tarafından yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması talebinden ibaret olduğu,
2-Davacı; defterlerini 6102 sayılı TTK.m.64/3, VUK. M.182 uyarınca tutulması zorunlu olan 2021 yılında E-Defter sistemine tabi olduğu, E-Defter sisteminde sadece Envanter Defterinin noter tasdikine tabi olduğu, davacının 2021 yılı envanter defteri açılış tasdikinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, bu itibarla HMK 222 md. ve 6102 sayılı TTK 64/3 madde gereğinde mevcut haliyle davacının 2021 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu,
3-Davalı; defterlerini 6102 sayılı TTK.m.64/3, VUK, M.182 uyarınca tutulması zorunlu olan 2021 yılında E-Defter sistemine tabi olduğu, E-Defter sisteminde sadece Envanter Defterinin noter tasdikine tabi olduğu, davalının 2021 yılı envanter defteri açılış tasdikinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, bu itibarla HMK 222 md. ve 6102 sayılı TTK 64/3 madde gereğinde mevcut haliyle davalının 2021 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu,
4-Davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (02.11.2021) dava tarihi (03.12.2021) itibariyle, davacının davalıdan 56.889,80 TL alacaklı olduğu yönünde bakiyesinin bulunduğu,
5- avalının ticari defterlerine göre; takip tarihi (02.11.2021) dava tarihi (03.12.2021) itibariyle, davalının davacıya 56.889,80 TL borçlu olduğu yönünde bakiyesinin bulunduğu,
6-Tarafların icra takip ve dava tarihi itibari ile yasal defter kayıtlarının örtüştüğü tespit edilmiş olmakla birlikte, davalı savunmasında yer alan; faturadan dayanak ile şirketlerinin borçlu gözükmesinin hukuken mümkün olmadığı yönündeki itirazında tarafların incelenen 2021 yılında yasal defterlerinde ticari ilişkinin tek seferde gerçekleştirildiği, itiraza konu borca istinaden davalının davacıya 49.000.00 TL kısmi ödeme yaptığı,
7-Dosya kapsamında taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığı görülmüş olup, taraflar arasındaki ilişkinin açık hesap ilişkisi olduğu kanaatine varıldığı,
8- TTK 21 /2 maddesinde; “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” İfadesi yer aldığı ve davalının bu konuda dosyaya mübrez belgelerde itirazının bulunmadığı,
9- Takdiri Tamamen Sayın Mabkemeye ait olmak Üzere;
Esası itirazın iptali yönünden; açıklamalar neticesinde; icra takibine dayanak fatura alacağının muhteviyatıyla birlikte Takdiri Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle 56.889,80 TL Asıl Alacağının olduğu,
Davacı tarafça icra takibinde 1.775,27 TL İşlemiş Faiz talep edildiği tespit edilmiş olmakla beraber, davacının davalıya düzenlemiş olduğu icra takibine dayanak faturada ödeme gün ve vadesi açıkça belirtildiği, dosya münderecatında davacının davalıya ihtamame göndermediği, borcun muaccel hale getirilmediği tespit edilmiş olup, temerrüde düşmediğinden işlemiş faiz talep edemeyeceği, ancak; Sayın Mahkemece; davacının işlemiş faiz alacağının kabulü halinde işlemiş faiz 1.775.27 TL tutarında hesaplandığı” yönünde görüş ve tespitlerde bulunulmuştur.
Kural olarak itirazın iptali davalarında ispat yükü, alacaklı olduğunu iddia eden davacı taraf üzerinde ise de ileri sürülen savunmaya göre ispat yükünün yer değiştirmesi söz konusu olabilmektedir. Eldeki davada davalı tarafça taraflar arasında borç doğurucu nitelikte bir işlemin bulunmadığı savunulduğuna göre taraflar arasındaki hukuki ilişkikinin ve alacağın varlığına ilişkin ispat yükü davacı üzerinde bulunmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222/2,3.maddesi, “(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmünü içermektedir.
Bu kapsamda yapılan yargılama, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davalı tarafça hukuki ilişki bulunmadığı iddia edilmiş ise de mali müşavir bilirkişi tarafından tarafların defterleri incelendiğinde, davacı ve davalı tarafın defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, lehe ve aleyhe delil vasfını haiz olduğu, takip konusu miktar açısından tarafların icra takip ve dava tarihi itibari ile yasal defter kayıtlarının örtüştüğü ve davalının kendi defterlerinde de davacıya 59.889,80 TL miktarında borçlu olduğu yönünde bakiyesinin bulunduğu tespit edildiğinden HMK’nın 222. Maddesi de göz önünde bulundurularak davacının asıl alacak bakımından takip yapmakta haklı olduğu, ancak taraflar arasında düzenlenmiş yazılı bir cari hesap sözleşmesi, taraflar arasında kararlaştırılan bir vade ya da davalıyı temerrüde düşürecek bir ihtarname bulunmadığı, bu kapsamda takipten önce borçlunun temerrüdü ispatlanamadığından faiz talebinin ise yerinde olmadığı kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının … 13 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 56.889,80-TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken ‭3.886,14 TL harçtan peşin alınan 708,53 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.177,61 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 708,53 TL peşin harç masrafının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul / ret oranına göre 1.280,05 TL’sinin davalıdan, 39,95 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Davacı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
7-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.775,27 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine
8-Davacının yapmış olduğu toplam 1.142,30 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 1.107,73 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 04/10/2022

Katip
✍e-imzalı

Hakim
✍e-imzalı

MASRAF BEYANI
59,30 TL Başvuru Harç Masrafı
1.000,00 TL Bilirkişi Ücreti
8,50 TL Vekalet harcı
74,50 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : ‭1.142,30 TL