Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/764 E. 2022/244 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/764 Esas
KARAR NO : 2022/244

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2021
KARAR TARİHİ : 22/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davalı taraf ile imzalanan abonelik ve hizmet sözleşmesi gereği ödenmesi gereken bakiyenin, davalı tarafça ödenmemesi ve mülkiyeti davacı müvekkile ait ekipmanların teslim edilmemesi sebebi ile sözleşme davacı tarafça haklı nedenle tek taraflı olarak feshedildiğini, davalı tarafın sözleşme gereği ödemesi gereken borcu ödememesi nedeniyle davacı tarafça icra takibine başlandığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, bu nedenle davalının itirazının iptaline karar verilmesini, %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin tasfiye sürecine girdiğini, tasfiye sürecinde olduğu için aleyhine icra takibi başlatılamayacağını, müvekili şirketi ile davacı arasında imzalanan sözleşmede ödeme yükümlülüğünün yerine getirilmemesi durumunda müşteriye ihtar edileceğinin belirtildiğini, ancak müvekkili şirkete bu konuda yapılan bir ihtar bulunmadığını, bu nedenle haksız ve dayanaksız davanın esastan reddine, takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Dava, sözleşmeden kaynaklı alacağa dayalı takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı taraf, davalı taraf ile abonelik ve hizmet sözleşmesi sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin haklı sebeple feshedildiğini, davalı tarafından ödenmesi gereken borcun ödenmemesi nedeniyle takip başlatıldığını, takibe yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı taraf ise tasfiye sürecine girildiğini, aleyhine icra takibi yapılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur. Buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, anılan sözleşme nedeniyle davalı hakkında başlatılan icra takibinin yerinde olup olmadığı, davacının … 22. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasında davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosya kapsamından, 02/07/2021 tarihli ve 31529 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 01/07/2021 tarihli ve 9647 sayılı kararı uyarınca, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve … Şirketleri Kanunu hükümlerine göre intibak planı yeterli görülmeyen davalı şirketin de aralarında bulunduğu 21 adet … şirketinin 6361 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında tasfiyelerine karar verildiği, … tarafından Adalet Bakanlığına hitaben gönderilen 29/07/2021 tarihli ve 16931 sayılı yazı ile haklarında tasfiye kararı verilen ilgili şirketler ile ilgili olarak 02/07/2021 itibariyle ihtiyati tedbir dahil her türlü icra ve iflas takibatının durduğu ve belirtilen şirketler hakkında yeni icra ve iflas takibi yapılamayacağı nazara alınarak yetkili ve görevli mahkemeler ile icra ve iflas müdürlükleri tarafından tesis edilecek işlemlerde bu hususun göz önünde bulundurulması hususunun iletildiği anlaşılmaktadır.
İcra takibi yapıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilmelidir. Somut olayda takibin başlatıldığı tarihte ihtiyati tedbir kararı mevcut olup, alacaklı tarafından borçlu şirket hakkında tedbir devam ettiği sürece takip yapılması mümkün olmadığına göre davalı aleyhine icra takibi başlatılması tedbir kararına aykırılık teşkil etmektedir. Bu halde tedbir kararından sonra başlatılan icra takibine yöneltilen itiraz üzerine açılan eldeki davanın, icra takibine sıkı sıkıya bağlı bir dava olduğu da dikkate alınarak davanın davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın hukuki yarar yokluğundan reddine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 1.009,11 TL harçtan mahsubu ile bakiye ‭928,41‬ TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 22/03/2022

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)