Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/723 E. 2022/559 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/723 Esas
KARAR NO : 2022/559

DAVA : Faktoring Sözleşmesine Dayalı (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 09/11/2021
KARAR TARİHİ : 21/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Faktoring Sözleşmesine Dayalı (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26.04.2012 tarihli Faktoring Sözleşmesi kapsamında davalının faturaya bağlı alacağının davacı firma tarafından temlik alındığını, temlike konu faturalara ilişkin tüm temlik bildirimlerinin yapıldığını, davalının temlik edilen alacak kaynaklı 105.113,50 TL borcunun bulunduğunu, şifahi görüşmeler çerçevesinde mevcut borcun ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla …. 12. İcra Müdürlüğü’nün … Esas dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak itiraz üzerine takibin durduğu, takibe yapılan itiraz haksız olduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşılamadığını ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamıa, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın tüm talepleri bakımından zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının iddiasının aksine müvekkilinin davacı … arasında imzalanmış herhangi bir faktoring sözleşmesinin mevcut olmadığını, nitekim davacının ibraz ettiği sözleşmelerinin davalı ile değil dava dışı … şirketi ile imzalandığını, söz konusu dava dışı şirket ile davalının ilgisinin bulunmadığını, davacı tarafın … 12. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takip dayanağı olarak muhtelif fatura alacağının talep edildiğini, ancak hangi faturaların olduğunun takip talebi ve ödeme emrinde belli olmadığını, nitekim davalının alacağını temlik ettiği iddia edilen dava dışı … şirketine tüm borçlarını ödediğini, davacı tarafa da … şirketine de bir borcunun bulunmadığını, davacıya alacağın temlik edildiğine dair yapılmış herhangi bir bildirim bulunmadığını, icra dosyası içinde temlik alındığı belirtilen iki adet fatura bulunduğu, bunların … tarihli … numaralı 261.532,83 TL bedelli ve … tarihli … numaralı 122.167,81 TL bedelli faturalar olduğunu, söz konusu faturaların üzerinde dava dışı … şirketinin alacağını davalıya temlik ettiğinin belirtilmediğini, yine dava dilekçesinde temlike konu faturalara ilişkin temlik bildiriminin yapıldığının iddia edildiğini ancak dosyada temlik bildiriminin yapıldığına dair hiçbir somut delil bulunmadığını, alacağın temlik edildiğine dair bildirim yapıldığının ispat yükümlülüğünün davacıda bulunduğunu, herhangi bir bildirim yapılmadığının davacı tarafından da bilinmekte olduğunu, kötü niyetli olarak icra takibi başlatıldığını, TBK 186.maddesi uyarınca davalının iyi niyetli olarak borcunu ifa ettiğini ve borçtan kurtulduğunu, adı geçen maddede “Borçlu alacağın devredildiği devreden veya devralan tarafından kendisine bildirilmemişse, önceki alacaklıya; alacak birkaç kez devredilmişse son devralan yerine önceki devralanlardan birine iyi niyetle ifada bulunarak borçtan kurtulur.” şeklinde olduğunu, alacağın devredildiği hususunun davacı ve temlik eden tarafından davalıya bildirilmediğini, davalıya yapılmış herhangi bir bildirim bulunmadığından davalının iyi niyetle borcunu … şirketine ifa ettiğini, davalının yapmış olduğu iyi niyetli ifa ile tüm borçlardan kurtulduğunun sabit olduğunu, davalı müvekkili ile dava dışı … arasındaki ticari ve cari hesap ilişkisi kaynaklı olarak tüm ödemelerin eksiksiz yapıldığını, bu hususun incelenecek ticari defter ve kayıtları, ödeme dekontları, tahsilat makbuzları, faturalar, diğer tüm şirket kayıtları ve vergi kayıtları ile ortaya çıkacağını, dilekçe ekinde yer alan muavin defter örneğinden de anlaşılacağı üzere dava dışı … şirketine tüm ödemelerin yapıldığını, herhangi bir borcun kalmadığını beyan ederek davanın reddi ile alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 12. İcra Müdürlüğü’nün … Esas dosyası, ticari kayıt ve belgeler, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının temlik aldığı alacağa ilişkin olmak üzere cari hesaba dayalı olarak davacının davalıdan alacağı bulunup bulunmadığı, alacağı varsa miktarı hususlarındadır.
İlgili … 12. İcra Müdürlüğü’nün … Esas dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine factoring sözleşmesinden kaynaklanan 105.113,50 alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 24/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 29/03/2021 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; alacaklıya borçlarının bulunmadığını ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK M.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir. Somut olayda, davalı taraf faktoring ilişkisini dava dışı … şirketi ile imzalandığını, kendisine, davacıya ödemede bulunması gerektiğine dair herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, … şirketine bütün borçlarını ödediğini ileri sürmektedir. Davalı ödemelerin tamamını yaptığını, davacı ise davalıya ödemelerin kendisine yapılması gerektiği konusunda bildirim yapıldığını ispat ile yükümlüdür.
Deliller toplandıktan sonra ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme de yapılmak suretiyle mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında rapor düzenlemesi için dosya mali müşavir bilirkişi …’ye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan rapor, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli olup hükme esas alınmıştır.
Davacının alacağı, dava dışı … A. Ş (önceki unvan … Ltd. Şti.) ile davacı arasındaki faktoring işlemleri kaynaklıdır. Bu işlemlerin dayanağı olarak davacı …Ş. ile dava dışı … Ltd. Şti. arasında 26.04.2012 tarihinde akdedilmiş 750,000,- TLtutarlı, 11.07.2012 tarihinde akdedilmiş 750.000,- TL tutarlı sözleşmeler mevcuttur. Davalı … Ltd. Şti. bu sözleşmelerde taraf değildir. Davacı … Şirketinin dava dışı … A.Ş.’ye davalı faturasının temlik alınması suretiyle birden fazla işlem yaptığı anlaşılmaktadır. Bu işlemlere ilişkin ödeme aracı olarak çek alınmadığı, işlemin sadece fatura temliki ile yapıldığı tespit edilmiştir.
İcra takibi fatura alacağına dayalı olarak yapılmıştır. Temlik alınan fatura için fatura borçlusuna ve davalı … Ltd. Şti.’ne tebligat yapıldığına, ödemelerin temlik alan … A.Ş.’ye yapılmasına yönelik bildirimde bulunulduğuna dair herhangi bir belge sunulmamıştır. Davacı …Ş.’nin davalıya ödemelerin kendisine yapılması gerektiği konusunda bildirim yaptığı ispat edilememiştir.
Davalı … Ltd. Şti. fatura borçlarını dava dışı …A.Ş.’ye ödeme yapmak suretiyle ifa etmiştir. Davalı firma dava dışı firmaya banka kanalı ile, çek ile ve nakit olarak yaptığı ödemeler ile ilgili belgeleri sunmuş olup bu belgeler davalının ticari defter ve kayıtları ile uyumludur. Bu belgelerden davalı firmanın dava dışı … A.Ş.’ye borcunun bulunmadığı aksine alacaklı olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı …Ş.’nin dava dışı … A.Ş. ile imzalanan sözleşmeler çerçevesinde 2015 yılında iki ayrı tarihte dava dışı firmanın davalıya düzenlediği faturaların temlik alınması sureti ile finansman işlemi yaptığı, faturaların davalı kayıtlarında bulunduğu, davacı kayıtlarında davacının dava dışı … A.Ş.’den 82.065,89 TL alacaklı olduğu ancak ödeme aracı olarak teslim alınmış bir çek bulunmadığı tespit edilmiştir. Çek alınmak zorunluluğu bulunmamasına karşılık, alınan temlikin temlik borçlusuna tebliğ edilmesi ve ödemenin kendilerine yapılmasının belirtilmesi gerekmektedir. Davacı bu yükümlülüğünü yerine getirdirdiğini kanıtlayamamıştır. Böyle bir temlikten haberdar olmayan davalı firma fatura borçlarını dava dışı alacaklı … A.Ş.’ye ödeyerek ifa yükümlüğünü yerine getirmiştir.
Sonuç olarak, davacı …Ş. dava dışı …A.Ş.’den delil niteliği taşıyan davacı kayıtlarına göre 82.065,89 TL alacaklı görünmekle birlikte yapılan işlemlerde ödeme aracı olarak herhangi bir kıymetli evrak alınmadığı, fatura borçlusu davalı … Ltd. Şti.’ne davacı tarafından fatura borcunun alınan temlik nedeni ile davacıya ödenmesi gerektiği yönünde bir bildirim/tebligat yapıldığına dair belge sunulmadığı, davalı … Ltd. Şti.’nin delil niteliği taşıyan kayıtlarına göre dava dışı fatura alacaklısı … A.Ş.’ye olan borcunun ödendiği ve borçlu olmadığı anlaşılmış, davacının temlik aldığı fatura alacağı ile ilgili davalıdan borcun bulunup bulunmadığı teyidini aldığı ve temlik nedeni ile borcun kendisine ödenmesini ihbar ettiği hususlarında ispat yükümlülüğünü yerine getiremediğinden davalının temlik edilen faturalar nedeni ile fatura alacaklısına borcunun bulunmadığı dikkate alınarak ve ihbar edilmeyen temlik nedeni ile fatura borcunu fatura alacaklısına ödeyen davalının borç ifa sorumluluğunu yerine getirdiği, borcun muhatabının dava dışı … A.Ş. olduğu kabul edilerek davanın reddine, davacının kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Zamanaşımı definin reddine,
Davanın reddine,
Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 80,70 TL ilam harcının peşin yatırılan 1.269,51 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılmış olan 1.188,81 TL harcın davacıya iadesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14 ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddeleri gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 13.935,78 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır