Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/712 E. 2022/432 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/712 Esas
KARAR NO : 2022/432

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/11/2021
KARAR TARİHİ : 08/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı taraf arasında ticari ilişki kapsamında müvekkilinin, davalı tarafa reklam ve organizasyon kapsamında … hizmeti sunarak … tarih, … seri numaralı 20.060,00 TL bedelli faturayı düzenlediğini, ancak davalının satın aldığı mal/hizmet bedellerinden bakiye borcunu ödemediğini, bu nedenle aleyhine … 22. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın alacağını, ticari ilişki nedeniyle üstlendiği edimleri yerine getirip getirmediğini ispat etmesi gerektiğini, kendi düzenlediği faturaya dayalı alacak talebinde bulunmasının hukuken korunacak bir yanı olmadığını, mahkemece yapılacak yargılama ile yürütülecek tahkikat neticesinde müvekkili şirketin ticari defterleri, davacı tarafa ait banka hesabı dökümlerinin celbi ve tanık beyanlarının birlikte değerlendirilmesi ile müvekkili şirketin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığının ispat olunabileceğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 22. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, fatura örneği, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalıya sağladığı … hizmetine ilişkin olarak … tarihli … sıra numaralı faturaya dayalı olarak davalıdan alacağı bulunup bulunmadığı, alacağı varsa asıl alacak ve işlemiş faiz miktarları hususlarındadır.
İlgili … 22. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 21/09/2020 tarihinde fatura alacağından kaynaklanan 20.060,00 TL fatura alacağı, 2.454,60 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.514,60 TL alacağın asıl alacağına takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %13,75 faizi oranı ile tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 08/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun13/10/2020 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; alacaklıya borçlarının bulunmadığını ileri sürerek borca ve faize itiraz ettiği, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir. Somut olayda, davalı taraf özel bir itiraz nedenine dayanmadığından genel olarak borca itiraz etmekle yetindiğinden ispat yükü davacı alacaklıdadır.
Deliller toplandıktan sonra ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılmak suretiyle rapor düzenlemesi için dosya mali müşavir bilirkişi …’ya tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan raporda özetle, Tarafların ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davacıya ait ticari defterlerde, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2019 tarihi öncesinde başladığının ve davacının, davalıya 57.092,16 TL tutarlı fatura kesmiş ve karşılığında 35.800 TL ödeme almış olup bakiye 21.292,16 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, Davalıya ait ticari defterlerde, takip tarihi itibariyle davalının davacıya 21.292,16 TL borçlu olduğunun kayıtlı olduğu, davacının takip öncesi işlemiş faiz talep edebilmesi için davalıyı temerrüde düşürdüğüne dair ihtarname keşide etmesi gerektiği, somut olayda fatura bedelinin ödenmesini içerir bir ihtarname mevcut olmadığından davacının dava öncesi faiz talebinin yerinde olmadığı, davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %10 oranından başlayacak değişen oranlarda avans faiz uygulanması gerekeceği beyan edilmiştir. Bilirkişi raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli olup hükme esas alınmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin birbirini teyit ettiği, her iki tarafın ticari defterlerinde davacının davalıdan 21.292,16 TL alacaklı olduğununu tespit edildiği, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığından davacının faiz talep edebilmesi için davalıyı temerrüde düşürmesi gerektiği, fatura bedelinin ödenmesini içerir bir ihtarname bulunmadığından davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, davacının davalıdan takip talebinde yer alan 20.060,00 TL asıl alacağı talep edebileceği anlaşılmış, davacı asıl alacağının varlığını kanıtladığından davalı tarafından … 22. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 20.060,00 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, davacının asıl alacağına takip tahinden itibaren 3095 Sayılı Yasa gereği yıllık %10 oranından başlayacak değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalı tarafından … 22. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 20.060,00 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, davacının asıl alacağına takip tahinden itibaren 3095 Sayılı Yasa gereği yıllık %10 oranından başlayacak değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 1.370,29 TL ilam harcından peşin yatırılan 271,93 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.098,636 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 271,93 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14 ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddeleri gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul / ret oranına göre 1.176,09 TL’sinin davalıdan, 143,91 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 2.454,60 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 89,50 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 1.148,80 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 1.023,55 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır