Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/671 E. 2022/819 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/671 Esas
KARAR NO : 2022/819

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 15/10/2021
KARAR TARİHİ : 14/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili sigorta şirketi … Sigorta A.Ş. ile dava dışı … Şirketi arasında … numaralı … Sigorta Poliçesi akdedilmiş olup 13.11.2019-12.11.2020 tarihleri arasında poliçeye konu dava dışı şirketin sahibi olduğu … plaka numaralı, 2019 model,… model araç için söz konusu poliçe kapsamında meydana gelen rizikoların teminat altına alındığını, bahsi geçen sigortalı araç ile dava dışı şirket yetkilisi …’ın, 30.08.2020 tarihinde ve saat 17.50 sıralarında “…”ta bulunan “…”‘ye gittiklerini, AVM giriş kapısında bulunan davalı şirketin vale görevlisine sigortalı aracı uygun bir yere park etmesi için aracın anahtarını teslim ettiğini, ancak sigortalı araç sürücüsünün AVM’den saat 19:27 sıralarında çıktıktan sonra aracının yanına gittiğinde aracın sunroof camının kırık ve parçalanmış olduğunu gördüğünü, bunun üzerine sigortalı araçta herhangi bir değişiklik yapmadan hemen aracı park eden vale görevlisine durumu bildirdiğini ve AVM güvenliği tarafından söz konusu duruma ilişkin tutanak tutulduğunu, ardından … Polis Merkezi Amirliği tarafından tutanak tanzim edildiğini, olayın devamında sigortalı aracın sunroofunun dava dışı … Ticaret Anonim Şirketi tarafından onarıldığını, müvekkili sigorta şirketi tarafından kasko sigortası poliçesi kapsamında 8.971,00 TL hasar bedeli ödemesi yapıldığını, söz konusu oluşan hasardan davalı vale şirketinin Türk Borçlar Kanunu’nun 561 ve 579.maddeleri başta olmak üzere ilgili hükümler gereğince sorumlu olduğunu, rizikonun gerçekleşmesi üzerine sigortalısına ödemede bulunan sigortacının sigortalısının halefi olduğunu ve kendisine zarar verene karşı sahip olduğu tazminatı isteme ve dolayısı ile dava hakkına sahip olduğunu ileri sürerek Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalı için 21.10.2020 tarihinde yapılan 8.971,00 TL hasar bedeli ödemesinin, ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte halefiyet ilkesi gereğince rücuen tazminine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu hasara ilişkin olarak müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafın sigortalısının aracı müvekkili şirket çalışanına verdiğini ispat etmesi gerektiğini, olayda müvekkili şirketin ya da müvekkili şirket personelinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, olayın nasıl olduğunun, hasarı kimin verdiğinin, aracın kime teslim edildiğinin, kusurun kimde olduğunun, aracın sunroof camının nasıl kırıldığının belli olmadığını, tahminen bir karganın taş atması sonucu kırıldığı düşünülmekte olup bu şekilde karganın taş atması nedeniyle camı kırmasının öngörülmesi ve karşı konulması mümkün olmayan bir olay olduğunu ve TBK 579/1 maddesi gereğince zarar mücbir sebep sayılacağından müvekkili şirket ve çalışanlarına atfı kabil kusur olmaksızın meydana geldiğini, müvekkili şirket dışında meydana gelen bir olay nedeniyle müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, kabul sayılmamakla birlikte müvekkili şirketin sorumlu kabul edilmesi halinde de bu sorumluluğun TBK 579/2 maddesi gereğince günlük otopark ücretinin on katıyla sınırlı olduğundan, kaldı ki bu taleplerin öncelikle müvekkili şirketin sigortacısına yöneltilmesi gerektiğinden ve talep edilen hasar tutarının piyasa değerinin oldukça üstünde fahiş olduğundan, hakkaniyete aykırı olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Sigorta poliçesi, trafik tescil kayıtları, kaza tespit tutanağı, kasko ekspertiz raporu, fotoğraflar.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, sigorta ödemesine dayanan rücuen tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı sigorta şirketinin … numaralı …Poliçesi kapsamında sigortalısı …Şirketi için 21.10.2020 tarihinde yaptığını ileri sürdüğü 8.971,00 TL hasar bedeli ödemesini davalıdan talep edip edemeyeceği hususlarındadır.
Dava konusu olaya ilişkin olarak düzenlenen Kaza Tespit Tutanağında, 30/08/2020 günü saat 22:00 sıralarında müracaatı alınan … TC kimlik numaralı … trafikte … Şirketi adına kayıtlı, …plaka sayılı, … marka … renkli, 2019 model aracın kendisine ait olan şirkete ait olduğunu, 30/08/2020 günü saat 17:50 sıralarında … Sayılı yerde .. görevlisine teslim ettiğini, AVM’de bir müddet gezdikten sonra 19:30 sıralarında aracının yanına geldiğinde aracının cam olan sunroof kısmının çatlamak suretiyle kırılmış ve dağılmış olduğunu gördüğünü, durum üzerine 155 kanalıyla Polisi aradığını beyan etmiş olup bahse konu … plakalı aracın …’nin PSM girişi kısmında, yolun sağına park edildiği, aracın sunroof kısmının çatlamak suretiyle kırılmış ve dağılmış olduğu, başkaca bir zarar bulunmadığı belirtilmiştir.
Deliller toplandıktan sonra İTÜ Makina Fak. Öğr. Üyesi … ve Mimar Sinan Devlet Üni.Öğr. Gör. Sigorta İhtilafları Uzmanı …’dan mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında aldırılan rapor, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli olup hükme esas alınmıştır.
Kusur yönünden, Kaza Tespit Tutanağına göre davalı şirket, kendisine vedia sözleşmesi çerçevesinde teslim edilen aracı koruma görevini yeterli özenle yapmamış, aracın üst kısmında bulunan cam tavanının kırılmasına neden olmuştur. Bu nedenle davacı şirkete sigortalı aracın hasar görmesiyle sonuçlanan olayda davalı şirket % 100 oranında asli ve tam kusurludur. Olayda başka kişi veya kuruluşlara yüklenebilecek bir kusur oranı mevcut değildir.
Hasar yönünden, … plakalı aracın hasarlı halini gösteren fotoğrafların incelenmesinden, aracın davalı şirketin personelince park edildiği yerde tavan camının kırılması şeklinde hasara uğradığı anlaşılmaktadır. Olayda hasar gören davacı şirkete kasko sigortalı …plakalı … marka… tipi 2019 model ve kaza tarihinde 22.653 Kmdeki araçtaki hasara ilişkin olarak düzenlenen 08.10.2020 tarihli kasko ekspertiz raporunun incelenmesinden ve dosyadaki hasarlı araç fotoğraflarıyla karşılaştırılmasından araçtaki hasar miktarı Parça malzeme toplamı 8.558,47 İndirim 1.027,02 Parçalar net toplamı 7.531,45 İşçilikler toplamı 71,24 Ara Toplam 7.602,70 KDV 1.368,49 Genel toplam 8.971,18 TL’dir. Anılan hasar listesinde belirtilen parça ve işçilik bedelleri yetkili servis fiyatlarıyla uyumlu olup piyasa rayiçlerine de uygun olduğu tespit edilmiştir. Anılan hasar bedeli, davacı şirket tarafından dosyada bulunan 21.10.2020 tarihli banka havale makbuzu karşılığı onarımı gerçekleştiren …A.Ş.ye 8.971,00 TL olarak ödenmiştir.
Davalı şirketin sorumluluğu yönünden, davalı işyerinde otopark vale hizmeti verildiği, davacı şirketin kasko sigortalısı ile davalı arasındaki ilişkinin, Borçlar Kanununun 463.maddesine ifadesini bulan vedia (saklama) sözleşmesi olduğu, bu sözleşme ile saklayıcının, saklatanca kendisine bırakılan taşınır bir malı kabul etme ve onu güvenli bir yerde koruma borcu altına girdiği, dava konusu olayda, davalı şirketin müşterilerine verdiği otopark hizmetini yerine getirirken, sözleşmenin kendisine yüklediği güven ve özenle koruma borcuna aykırı davrandığı, davacıya sigortalı aracın davalı şirket adına hareket eden personel tarafından teslim alındığı ve kendi sorumluluğu altındayken kaza sonucu hasar verildiği hususlarının tespit edildiği dolayısıyla meydana gelen hasarın, davacı tarafından davalıya aracın emanet edildiği süre içinde meydana geldiği, bu nedenle davalı şirketin olaydan % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tamamen kusurlu sorumlu olduğu, davacı şirketin davalı şirketten talep edebileceği toplam maddi zararının tam kusur söz konusu olduğundan 8.971 TL olduğu anlaşılmış, davanın kabulü ile, 8.971 TL’nin davacı sigorta şirketince ödeme yapılan 21/10/2020 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın kabulü ile, 8.971 TL’nin 21/10/2020 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 612,80 TL ilam harcından peşin yatırılan 153,21 TL harcın mahsubu ile bakiye 459,59 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14 ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddeleri gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 8.971,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 153,21 TL peşin harç, 2.400,00 TL bilirkişi ücreti, 59,45 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 2.671,96 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iade edilmesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/12/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır