Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/659 E. 2022/779 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/659 Esas
KARAR NO : 2022/779

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2021
KARAR TARİHİ : 30/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 11/10/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil ticari satımdan kaynaklı, 15.773,32 TL bedelli cari ekstre alacağı tahsili için borçlu davalıya bildirimde bulunduğunu, ancak borçlu davalı ilgili miktarı müvekkil şirkete zamanında ödeyemediğinden, davalının borcunu ödememesi üzerine taraflarınca … 9. İcra Müdürlüğü …E. Sayılı dosya kapsamında takip başlatıldığını davalı borçlu taraf ilgili icra dosyasına itirazda bulunduğunu, taraflarınca hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk için başvuru yapıldığına yapılan görüşmelerde uzlaşma sağlanamadığından Arabuluculuk Anlaşmama Son Tutanağı imzalandığını Covid-19 salgını sebebi ile alınan önlemler neticesinde ilgili arabuluculuk anlaşmama tutanağı e -imza ile kayıt altına alındığını olup ekte sunduğunu, tarafların ticari defterleri incelendiğinde davalının müvekkil davacıya borçlu olduğunu ortaya çıkacağına, davalı borçlunun itirazı haksız olduğunu, bu nedenle mahkemenizce iptali gerektiğini arz ettikleri sebeplerle işbu itirazın iptali davasını açmak ve davalı yan kötü niyetle iş bu itirazı yapmış bulunduğundan %20 icra inkar tazminatı talep etme zarureti hasıl olduğunu, borçlunun yaptığı hukuka aykırı ve haksız itirazın iptaline ve takibin devamına borçlunun kötü niyeti sabit olduğundan takip konusu alacağın %20’ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Bilirkişi raporu, Arabuluculuk son tutanak sureti, Gelir İdaresi Başkanlığı yazı cevabı, fatura sureti, … 9. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının uyap çıktıları dosya arasında delil olarak mevcuttur.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporu ile; taraflar arasında bulunan ticari ilişkiden kaynaklı davacının 15.773,32 tutarlı cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacı tarafından cari hesap alacağının tahsili … 9. İcra Müdürlüğü’nün … esas numarası ile 06.08.2021 tarihinde takibe geçtiği, davalı yan tarafından borca itiraz edildiği ve takibin durduğu, davacı yan tarafından yapılan itirazın iptali talebi doğrultusunda 11.10.2021 tarihinde … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi …E. Sayılı huzurdaki davanın ikame edildiği belirlendiği, davalı yanın 2021 Dönemi BA formunda; Davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen faturanın davalı tarafından Maliyeye bildirimde bulunulmadığı tespit edildiği ancak davacı tarafından faturanın davalı yana sitem üzerinden gönderdiği ve davalının faturayı kabul ettiği, görüldüğü davacı tarafın … Ticaret Odasına … sicil numarası ile Tacir olarak olduğu görüldüğü, davacının ticari defterlerine göre; davacının takibe konu ettiği faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, işbu faturadan dolayı davacının takip tarihi (06.08.2021) itibariyle davalı yandan 15.773,32 TL alacaklı olduğu tespit edildiği, davalı taraf incelemeye katılmadığı, ticari defter ve kayıtları ibraz etmediğinden davalı taraf ticari defter kayıtları üzerinden bir tespitin yapılamadığı, ancak dava konusu faturaya istinaden davalı tarafından davacı yana ödeme yapıldığının tespit edildiği sonucuna varıldığı görülmüştür.
… 9. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının 15.773,32 TL alacağı için davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının takibe itirazı sonucunda takibin durduğu anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava, cari hesap (açık hesap) ilişkisi olduğundan bahisle açılan itirazın iptali davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 89. maddesine göre iki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme cari hesap sözleşmesi olarak tanımlanmıştır. Aynı maddede cari hesap sözleşmelerinin yazılı yapılmadıkça geçerli olmayacağı belirtilmiştir. Buna göre, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadıkça TTK’nın cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamayacaktır.
Açık hesap ilişkisi ise önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıklarından, bu ilişkiye TTK’daki cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamaz. (YHGK 28.03.2018 tarih, 2017/19-1634 Esas ve 2018/633 Karar sayılı ilamı) Huzurdaki davada taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında bir borç ilişkisi bulunduğu iddia edilmiş ise de, cari hesap ilişkin şartların oluşmadığı, ancak taraflar arasında yapılan işlemlerin açık hesap ilişki olarak değerlendirilebileceği ve münferiden bu ilişkiden kaynaklı bakiye alacağına dayandığı anlaşılmaktadır.
Bir davada çekişmeli olguların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği konusuna, ispat yükü denir. Her iki taraf da ispat yükünün kime düştüğünü gözetmeden delil göstermişler ise bu halde hâkimin ispat yükünün hangi tarafa düştüğünü araştırmasına gerek yoktur. Çünkü hâkim, ilk önce tarafların gösterdikleri delilleri incelemekle yükümlüdür. İki tarafın (veya bir tarafın) gösterdiği deliller ile davaya ilişkin bütün çekişmeli olgular aydınlanmış ise yine ispat yükünün hangi tarafa düştüğünü araştırmakta bir yarar yoktur. Buna karşılık, gösterilen delillerin hâkime dava hakkında tam bir kanaat vermemesi halinde, ispat yükünün hangi tarafa düştüğünün tespit edilmesinde yarar vardır.
Delillerin davayı etkileyecek çekişmeli hususlarda gösterileceği ve ispat faaliyetinin çekişmeli vakıalar için söz konusu olduğu hususu göz önünde bulundurulmalıdır (HMK mad.187/1). TMK 6. maddesinde; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” denilmiştir. HMK’nun “İspat yükü” başlıklı 190. maddesinde ise bu düzenlemeye paralel bir düzenleme getirilmiştir. Anılan maddede “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” denilmiştir.
İspat yükü ilk önce kural olarak davacıya düşer; yani davacı davasını dayandırdığı olguları ispat etmelidir. Kendisine ispat yükünün düştüğü taraf, uyuşmazlık konusu olguyu ispat edemezse davayı kaybeder. O taraf davacı ise davası reddedilir, davalı ise mahkûm edilir. Kendisine ispat yükü düşmeyen taraf, karşı (kendisine ispat yükü düşen) tarafın iddiasını (olguyu) ispat etmesini bekleyebilir. Kendisine ispat yükü düşen taraf iddiasını ispat edemezse, diğer (kendisine ispat yükü düşmeyen) tarafın onun iddiasının aksini (hilafını) ispat etmesine gerek yoktur; o olgu ispat edilmemiş (yani dava bakımından yok) sayılır.
Somut olayda davalı sözleşme kapsamında mal almadığını değil, davacı yana borçlu olmadığı savunması ile takibe itiraz etmiş, ancak huzurdaki davada cevap dilekçesi ise sunmamıştır. Bu durumda ispat yükü davalı yanda olduğu görülmekle, ticari ilişki karşılığı alınan malların bedelinin ödenip ödenmediği ile bedelin ticari kayıtlara nasıl işlendiği ve davacının alacaklı olup olmadığı hususunda tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesine karar verilmiştir.
HMK’nun 222/3 maddesi; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.” hükmünü içermektedir. Bununla beraber Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2017/425 K. 2021/440 sayılı kararında; “Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatının gerektiği düzenlendiğinden, ticari defterlerin kesin delil olduğu anlaşılmaktadır.” şeklinde belirtildiği üzere HMK’nun 222’deki şartları oluştuğunda ticari defterlerin ispat gücü bakımından sahibi lehine kesin delil niteliği taşıdığı kabul edilecektir. Bu sebeple hiçbir mazereti olmaksızın ticari defterlerini ibraz etmeyen davalı yanın, davacının defterlerinin aksini senet veya diğer kesin delillerle ispatlaması gerekmektedir. Ancak bu hususta davalı yanca ihtara rağmen sunulan hiçbir delil bulunmamaktadır.
Nitekim dosyamıza sunulan 17/03/2022 tarihli bilirkişi raporu ile; davalı yanın 2021 Dönemi BA formunda; Davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen faturanın davalı tarafından Maliyeye bildirimde bulunulmadığı tespit edildiği ancak davacı tarafından faturanın davalı yana sitem üzerinden gönderdiği ve davalının faturayı kabul ettiği, görüldüğü davacı tarafın … Ticaret Odasına … sicil numarası ile Tacir olarak olduğu görüldüğü, davacının ticari defterlerine göre; davacının takibe konu ettiği faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, işbu faturadan dolayı davacının takip tarihi (06.08.2021) itibariyle davalı yandan 15.773,32 TL alacaklı olduğu tespit edildiği ve davacının ticari kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve lehine delil olarak değerlendirilebileceği, tespiti yapılmakla davanın asıl alacak yönünden kabulü, ihtar ile temerrüt olmadığından ise işleyen faiz talebinin reddi gerekmiştir.
Davalının icra takibine haksız yere itirazda bulunması ve alacağın fatura alacağından kaynaklı olması sebebiyle likit olması nedeni ile toplam alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının (İİK md.67/2) davalıdan tahsilde tekerrür olmamak üzere alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM; Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
1-Davanın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla KISMEN KABULÜNE,
Davalının … 9.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 15.773,32 TL asıl alacak ve bu alacağa takip tarihi olan 06.08.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz üzerinden takibin devamına, temerrüt olmadığından işleyen faiz talebinin REDDİNE,
2-İİK mad. 67/2 uyarınca alacak likit ve itiraz haksız olduğundan 15.773,32 TL alacağın %20’si olan 3.154,66 TL icra inkâr tazminatının tahsilde tekerrür olmamak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibarıyla alınması gereken 1.077,48 TL harçtan peşin alınan 248,98 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 828,5‬0 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 248,98 TL peşin harç, 8,50 TL vekalet harcı, 1.250,00 TL bilirkişi ücreti, 107,00 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 1.673,78‬ TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre takdiren 1.375,24 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13, 14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, 237,60 TL’sinin davacıdan, kalan kısmı olan 1.082,40 TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır