Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/653 Esas
KARAR NO : 2022/822
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/10/2021
KARAR TARİHİ : 14/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında müvekkili şirket adına tescilli “…” markasının davalı şirket tarafından kullanılması amacı ile 01.09.2013 tarihli marka ve lisans sözleşmesi akdedildiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği ödemesi gereken bedelleri ödememesi sebebi ile öncelikli olarak … 30.Noterliği’nin …tarih ve … yevmiye numarası ile ihtarname keşide edilerek Mayıs 2021 itibari ile biriken cari hesap borcunun ödenmesi talep edilerek temerrüde düşürüldüğünü, ihtarnameye rağmen borçlu şirket tarafından ödeme yapılmaması sebebi ile … 35. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile takibi başlatıldığını, borçlu şirket tarafından haksız ve kötü niyetli olarak takibe ve borca itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın haksız olması nedeniyle iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin özel eğitim ve öğretim faaliyeti gerçekleştirmekte olan bir özel eğitim ve öğretim kurumu olduğunu, Covid-19 Pandemisi tedbirleri sebebiyle uzun süre kapalı kalan kurumun gelirinin azaldığını, velilerin öğrencilerini özel eğitim ve öğretim kurumlarına tedbirler süresince göndermedikleini, Marka ve Lisans Sözleşmesi’nin “Ücretler” başlıklı 6. Maddesinin “Lisans Alan, isim hakkı bedeli olarak, 10 öğretim yılı için 75.000 TL + KDV bir defaya mahsus olmak üzere 1/2’si 15 Mart 2013 tarihine kadar, kalanı da 15 Haziran 2013’e kadar ödemek zorundadır. Ödeme akademinin .. IBAN hesabına banka havalesi ile yapılacaktır…” yine aynı maddede “… Ayrıca marka ve lisans alan yukarıda belirtilen bedelin haricinde Akademiye 1 Eylül 2013’den başlamak üzere;
– 0-150 öğrenciye kadar aylık sabit 5.000 TL + KDV
– 150-300 öğrenci arası aylık cironun %4’ü,
– 300-600 öğrenci arası aylık cironun %3,5’u,
– 600 öğrenci sonrası aylık cironun %3’ü fatura karşılığında aylık franchise/lisans bedeli olarak ödeyecektir. Ödemeler her ayın 5.gününe kadar banka havalesi ile yapılacaktır. Sözleşme hükümlerine uyulmaması nedeniyle feshedilen sözleşmenin tüm bahsi geçen ücretleri (vadesi gelmiş, vadesi geçmiş ya da henüz vadesi gelmemiş) ve 10 yıla ait ücretler Marka ve Lisans Alanın yıllara göre ortalama cirosu bulunarak hesaplanır ve muaccel hale gelir …” şeklinde olduğunu, müvekkili şirketin borcunun muaccel hale gelebilmesi için ortalama cirosu bulunarak hesaplanmasının gerektiğini, pandemi yüzünden müvekkili şirkete az sayıda öğrenci kaydolması ve cirosunun düştüğünün gözetilmeden müvekkili şirketin borçlu olduğunun iddia edilmesinin gerçeği yansıtmadığını, bu hususlar dikkate alınarak hesaplama yapılması halinde müvekkili şirketin davacı şirkete borcunun olmadığının anlaşılacağını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 35. İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyası, sözleşme, taahhütname, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasındaki sözleşme gereğince davacının davalıdan alacağı bulunup bulunmadığı, pandeminin taraflar arasındaki ticari ilişkiye etkisi hususlarındadır.
İlgili … 35. İcra Müdürlüüğü’nün …E sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine marka lisans sözleşmesinden kaynaklanan 122.709,13 TL asıl alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlunun yasal süresi içerisinde sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde dosya alacaklısına borçlarının bulunmadığını ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK M.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir. Somut olayda, davalı tarafın, davalının borcunun muaccel hale gelebilmesi için ortalama cirosu bulunarak hesaplanmasının gerektiğini, pandemi yüzünden davalı şirkete az sayıda öğrenci kaydolması nedeniyle cirosunun düştüğünü ileri sürmüş olup bu hususları ispat ile yükümlüdür.
Deliller toplandıktan sonra mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında rapor düzenlenmesi için dosya mali müşavir …ve sözleşme uzmanı …’a tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından rapor, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli olup hükme esas alınmıştır.
Marka ve Lisans Sözleşmesi, … Şti. ile ….A.Ş. arasında yapılmış olup sözleşmenin tüm haklarıyla 01.03.2018 tarihinde … A.Ş. ye devir temlik edildiğine dair taahhütname imzalanmıştır.
Yargıtay kararlarında “6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 89 maddesine göre cari hesap sözleşmelerinin yazılı yapılmadıkça geçerli olmayacağı belirtilmiştir. Buna göre, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadıkça TTK’nın cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamayacaktır.
Taraflar arasında yapılan bir cari hesap sözleşmesine rastlanılmamıştır. Cari hesap ekstresine göre, davacı davalı firmadan 122.709,13.-TL alacaklıdır.
Davacı ticari defter ve belgelerine göre, taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden düzenlenen faturaların usulüne uygun olarak kayıtlara alınmış olduğu, ödemelerde aksamaların 2020 yılından sonra artmaya başladığı, 2021 yılı sonu itibariyle 131.774,72.-TL alacaklı olduğu, dava dosyasına sunmuş 122.709,13.-TL tutarlı cari hesap ekstresiyle farkın 02.01.2021 tarihli 186,20.-TL Virman kaydı ve 02.08.2021 tarihli 8.879,50.-TL tutarlı son faturadan kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Davalı ticari defter ve belgelerine göre ise, davalı 2021 yılı Ağustos ayında mali müşavir değişikliğinden dolayı muavin defter 31.07.2021 tarihli açılış kaydı tutarı 186,28.-TL farkla davacı yan muavin defterle uyumlu olduğu, 02.08.2021 tarihli 8.879,50.-TL tutarlı faturanın davalı kayıtlarda olmadığı tespit edilmiştir.
Davalı, pandemi yüzünden davalı şirkete az sayıda öğrenci kaydolması nedeniyle davalının cirosunun düştüğünü, davalının borcunun muaccel hale gelebilmesi için ortalama cirosu bulunarak hesaplanması gerektiğini ileri sürmüş ise de, davalının 2019,2020,2021 yılları dönem sonu kurumlar vergisi beyannamelerinin ekindeki gelir tablosu özetleri karşılaştırmasına göre davalının pandemi sürecinde gerek ciro gerekse zararlarının yüksek derecede artmış olduğu ve pandemiden etkilendiği tespit edilmekle birlikte taraflar arasında yapılan bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, bu nedenle TTK’nın cari hesaba ilişkin hükümlerinin uygulanamayacağı ve davacı tarafından taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden düzenlenen faturaların usulüne uygun olarak kayıtlara alınmış olduğu dikkate alınarak 122.709,13.-TL alacak talebi yerinde olduğundan davalı tarafından …. 35. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın kabulü ile, davalı tarafından … 35. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 8.382,26 TL ilam harcından peşin yatırılan 1.482,02 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.900,24 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14 ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddeleri gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 19.406,37 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 1.482,02 TL peşin harç, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 250,00 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 3.791,32 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/12/2022
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır