Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/648 E. 2023/652 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/648 Esas
KARAR NO : 2023/652

DAVA :Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/10/2021
KARAR TARİHİ : 13/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 05/10/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; TBK madde 601’de öngörülen yükümlülüklerin yerine getirmemesi halinde müvekkili davalı banka ile dava dışı … Tic. A.Ş. arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesine müteselsil kefillikten kurtulacağına ilişkin olarak taraflarınca davalı bankaya … 13. Noterliği … yevmiye numaralı ihtarname çekilerek 1 ay içerisinde asıl borçlu … A.Ş.ye karşı dava ve takip haklarının kullanılması, varsa rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçilmesi ve ara vermeden takibe devam edilmesi, aksi takdirde müvekkilinin yasal haklarını kullanarak kefaleti sona erdirme yoluna gidileceği ihtar olunduğunu, işbu ihtarnamenin gereklilikleri davalı banka tarafından yerine getirilmediğini, taraflarınca arabuluculuğa başvurulduğunu, arabuluculuk görüşmeleri anlaşamama ile sonuçlandığından kefaletin sona erdirilmesi talepli işbu davanın ikame edilmesi zaruretinin hasıl olduğunu, taraflarınca 01.09.2021 tarihinde müvekkilinin Genel Kredi Sözleşmesi’ne müteselsil kefilliğinin TBK m. 601 uyarınca sona erdirilmesi talebiyle arabulucuğa başvurulduğunu, arabuluculuk süreci… Arabuluculuk Dosya Numarası ile 02.09.2021 tarihinde başladığını, arabulucu nezdinde … Bankası A.Ş.’nin vekilinin ve tarafımızın katılımı ile 14.09.2021 tarihli telekonferans görüşmesi yapıldığını, müzakereler sonucu arabuluculuk süreci anlaşamama şeklinde sona erdiğini, şirketin yıllarca ticaret hayatında çok büyük işler yaptığını yüzlerce kişiye istihdam sağladığını ancak yıllar içerisinde gerek ekonomik şartların zorlaşması gerekse ortaklar arasındaki anlaşmazlıklar dolayısıyla mevcut borçlarını ödeyemez hale geldiğini, bu sebeple tüm ortakların kararı ile konkordato başvurusu yapılmak zorunda kaldığını ve buna ilişkin de …2. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas numaralı dosya ile geçici/kesin konkordato mühleti verilmesi ve konkordatonun onanması istemiyle dava açıldığını, müvekkili ve dava dışı ortaklardan … tarafından defalarca Genel Kurul Toplantı Çağrısı yapıldığını ancak dava dışı … tarafından uyulmadığını, tüm ihtarlı çağrılara ve uyarılara rağmen 2017 yılı olağan genel kurulunun kanunda belirtilen süre içinde toplantı gerçekleştirilememesi nedeniyle müvekkili … ve dava dışı …yönetim kurulu üyeliğinden noter kanalı ile yollanan istifanameler ile istifa ettiklerinini, müvekkilleri tarafından gönderilen işbu isitfanamelerin gereği zamanında yapılmadığını, şirket ortaklarından müvekkili … ile davalı … arasında 26/01/2018 tarihinde hisse devir protokolü akdedildiğini, işbu protokole göre …A.Ş. ortağı müvekkili …’un 14.000.000,00-TL nominal bedelli %33,33333 oranındaki şirket hisselerinin % 28,33‘ünün dava dışı şirket ortaklarından …’e kararlaştırılan şekil ve koşullarda devredilmesi düzenlendiğini, müvekkili …’a hisse devir protokolü kapsamında verilen çeklerin karşılığı olan edim yerine getirilmediğini ve çeklerin arkası yazıldığını, işbu durum dava dışı şirket ve şirket ortağı …’e … 32. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtar edildiğini, müvekkili ve dava dışı …tarafından yine iyi niyet çerçevesinde dava dışı şirket ve …’e yukarıda belirtilen hususlara yönelik kendilerine şirket ile alakalı bilgi verilmesini, Genel Kurul çağrısı yapılmasını istediklerini ve uzun bir süredir şirketin işleyişi ve mali konular hakkında bilgi verilmesini ve ayrıca şirketin taraf olduğu ve olacağı sözleşmelerden kendilerine haber verilmesini yine davacı müvekkillerine gerek protokoller gerekse şirketin elde etmiş olduğu kazançlardan maaşlarının ödenmesi gerektiğini bildirir … 10.Noterliğinin … tarih ve … Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bildirimde bulunduklarını ancak dava dışı şirket ve … tarafından işbu ihtarnameye cevap olarak … 24.Noterliğinin … tarih ve … Yevmiye numaralı ihtarnemesi ile cevap verildiğini, işbu ihtarname de ise tarafımızca gönderilen ihtarnamedeki hususların büyük çoğunluğu ikrar edildiğini, davalıların müvekkillerine göndermiş olduğu cevabi ihtarnamede şirketin Olağan Genel Kurulunun yapılmadığını müvekkilerine bilgi vermediğini, bilgi verme hususunun hukuken mümkün olmadığını, hangi bilgiyi öğrenmek istiyorlar iseler şirket tarafından başvurulan Konkordato dosyasından her türlü bilgi alınabileceğinin belirtildiğini, dava dışı …’ün davacı müvekkili ve dava dışı …’in her türlü hakkını gasp ettiğini, daha da ileri giderek resmi daireler huzurunda göndermiş olduğu cevabi ihtarname ile müvekkillerini alttan alta tehdit ettiğini, müvekkili …, dava dışı diğer ortaklardan …ve … arasında şirketin mali durumunun kötüye gitmesi müvekkilinin her türlü çabası ve imkanına rağmen ortak bir noktaya varılamaması ve ortaklıktan kaynaklı problemler arabuluculuk yolu ile giderilmek istendiğini ancak arabuluculukta da bir sonuca varılamadığını, müvekkillerine yapılması gereken kar payı/maaş ödemeleri hiçbir geçerli sebep bulunmamasına rağmen gerçekleştirilmemesi davalı şirketin çoğunluk pay sahibi tarafından kötü yönetimi, şirket kullanılarak muvaazalı iş ve işlemler yapılarak şirketin mali durumunu günden güne kötüye gitmesi, yukarıda anlatıldığı üzere genel kurulun sürekli olarak toplantıya davet edilmemesi, esas sözleşmedeki amacın gerçekleşmesini ortadan kaldırır şekilde amaç haricinde faaliyetlerde bulunup şirketin zarara uğratılması nedeniyle nedenleriyle, öncelikle müvekkillerine pay bedellerinin ödenmesi suretiyle ortaklıktan çıkmalarına izin verilmesini aksi halde şirketin haklı nedenlerle feshine karar verilmesi talebiyle tarafımızca 26/06/2019 tarihinde …7. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde halen görülmekte olan … Esas numaralı davanın ikame olunduğunu, müvekkili tarafından davalı bankaya dava dışı …A.Ş.ye TBK madde 601 kapsamında dava ve takip haklarını kullanması, varsa rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçmesi ve ara vermeden takibe devam etmesini aksi takdirde kefaletten kurtulacağına yönelik ihtarname çekildiğini ve bu ihtarnamenin tesliminin üzerinden 30 gün geçmesine rağmen hiçbir girişimde bulunulmadığının anlaşıldığını, açıklanan nedenler doğrultusunda davanın kabulü ile müvekkilinin müteselsil kefaletinin TBK 601 kapsamında sonlandırılmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 12/11/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dışı …A.Ş. ile müvekkili banka arasından imzalanan genel kredi sözleşmesine müteselsil kefil sıfatıyla imza attığını, TBK m.586 kapsamında müvekkili bankanın bütün haklarının saklı olduğunu, somut olayda davacının dava dışı …Tic. A.Ş. ile müvekkili Banka arasından imzalanan genel kredi sözleşmesine müteselsil kefil sıfatıyla imza attığını, TBK m.586 kapsamında şartların oluşması durumunda müvekkili Banka’nın bütün haklarının saklı olduğunu ve yasa kapsamında korunduğunu, dava dışı … Tic. A.Ş.’nin … kapsamında borcunu yeniden yapılandırması, davacının kefaletini sona erdiren unsurlardan olmadığını, dava dışı …. A.Ş. 25/04/2018 tarihinde … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas numaralı dosyası ile konkordato başvurusunda bulunduğunu, konkordato süreci devam ederken alacaklılarla anlaşması üzerine konkordato davasından dava dışı şirket tarafından feragat edildiğini ve Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi imzalandığını, müteselsil kefalet kanunun tahdidi olarak öngördüğü hallerde sona erdirilebileceğini, davacı açısından bu şartların oluşmadığını, izah edilen nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Bilirkişi raporu, … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası, … 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, … 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası, .. 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası, … 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası dosya içinde mevcuttur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
27/01/2022 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; “Davalı banka ile dava dışı …Tic.AŞ arasında 21.08.2017 tarihinde Genel Kredi sözleşmesi imzalandığı, davacı … da iş bu sözleşmeyi 20.000.000.00 TL kefaletle müteselsil kefaletle imzaladığı işbu sözleşme kapsamında dava dışı asıl kredi borçlusunun kullanmış olduğu kredilerin geri ödemelerinde sorun yaşaması üzerine, 11.06.2020 tarihinde Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi imzalandığı beyan edildiği, Davacı vekili ise TBK madde 601’de öngörülen yükümlülüklerin yerine getirmemesi halinde müvekkilinin, davalı banka ile dava dışı … Tic. A.Ş. arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesine müteselsil kefillikten kurtulacağına ilişkin olarak davalı bankaya … 13. Noterliği … tarih … yevmiye numaralı ihtarname çekilerek 1 ay içerisinde asıl borçlu … A.Ş.ye karşı dava ve takip haklarının kullanılması, varsa rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçilmesi ve ara vermeden takibe devam edilmesi, aksi takdirde müvekkilin yasal haklarını kullanarak kefaleti sona erdirme yoluna gidileceği ihtar olunduğunu, İşbu ihtarnamenin gereklilikleri davalı banka tarafından yerine getirilmemiş olup arabuluculuğa başvurulduğunu, arabuluculuk görüşmeleri anlaşamama ile sonuçlandığından kefaletin sona erdirilmesi talepli işbu davanın ikame edilmesi zarureti hasıl olduğunu, 12 Banka ve Finans kuruluşuyla dava dışı şirket arasında imzalanan sözleşmeye dayalı 34 ay vadeli ilk taksidinin 07.06.2021 tarihinde başlayan taksitli kredi kullandırıldığı, Dava dışı şirket tarfından ilk tasidinin 07.06.2021 tarihinde ödendiği, Davacının TBK m.601 maddesi “Süreli olmayan kefalette kefil, asıl borç muaccel olunca, adi kefalette her zaman ve müteselsil kefalette ise, kanunun öngördüğü hâllerde, alacaklıdan, bir ay içinde borçluya karşı dava ve takip haklarını kullanmasını, varsa rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçmesini ve ara vermeden takibe devam etmesini isteyebilir.” kapsamında talebinin yerinde olup olmadığının, Keyfiyeti 6100 sayılı HMK 282 hükmü de gözetilmek kaydıyla ve 6754 sayılı Kanun’un md. 3/3 ile HMK md. 266/c.2 uyarınca bilcümle hukuki tavsif ve takdir tamamıyla ve münhasıran sayın Mahkemeye ait olarak…” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
26/07/2022 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; “Davalı banka ile dava dışı …Tic. A.Ş. arasında 21.08.2017 tarihinde Genel Kredi sözleşmesi imzalandığı, davacı … da iş bu sözleşmeyi 20.000.000.00 TL kefaletle müteselsil kefaletle imzaladığı, işbu sözleşme kapsamında dava dışı asıl kredi borçlusunun kullanmış olduğu kredilerin geri ödemelerinde sorun yaşaması üzerine, 11.06.2020 tarihinde Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi imzalandığı beyan edildiği, Davacı vekili ise TBK madde 601’de öngörülen yükümlülüklerin yerine getirmemesi halinde müvekkilinin, davalı banka ile dava dışı… A.Ş. arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesine müteselsil kefillikten kurtulacağına ilişkin olarak davalı bankaya … 13. Noterliği … tarih … yevmiye numaralı ihtarname çekilerek 1 ay içerisinde asıl borçlu …A.Ş.ye karşı dava ve takip haklarının kullanılması, varsa rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçilmesi ve ara vermeden takibe devam edilmesi, aksi takdirde müvekkilin yasal haklarını kullanarak kefaleti sona erdirme yoluna gidileceği ihtar olunduğunu, İşbu ihtarnamenin gereklilikleri davalı banka tarafından yerine getirilmemiş olup arabuluculuğa başvurulduğunu, arabuluculuk görüşmeleri anlaşamama ile sonuçlandığından kefaletin sona erdirilmesi talepli işbu davanın ikame edilmesi zarureti hasıl olduğunu, 12 Banka ve Finans kuruluşuyla dava dışı şirket arasında imzalanan sözleşmeye dayalı 34 ay vadeli ilk taksidinin 07.06.2021 tarihinde başlayan taksitli kredi kullandırıldığı, Dava dışı şirket tarfından ilk tasidinin 07.06.2021 tarihinde ödendiği, Davacının TBK m.601 maddesi “Süreli olmayan kefalette kefil, asıl borç muaccel olunca, adi kefalette her zaman ve müteselsil kefalette ise, kanunun öngördüğü hâllerde, alacaklıdan, bir ay içinde borçluya karşı dava ve takip haklarını kullanmasını, varsa rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçmesini ve ara vermeden takibe devam etmesini isteyebilir.”kapsamında talebinin yerinde olup olmadığının, Keyfiyeti 6100 sayılı HMK 282 hükmü de gözetilmek kaydıyla ve 6754 sayılı Kanun’un md. 3/3 ile HMK md. 266/c.2 uyarınca bilcümle hukuki tavsif ve takdir tamamıyla ve münhasıran sayın Mahkemeye ait olarak…” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
29/12/2022 tarihli Bilirkişi Ek Raporunda özetle; “Davalı banka ile dava dışı …Tic. A.Ş. arasında 21.08.2017 tarihinde Genel Kredi sözleşmesi imzalandığı, davacı … da iş bu sözleşmeyi 20.000.000.00 TL kefaletle müteselsil kefaletle imzaladığı işbu sözleşme kapsamında dava dışı asıl kredi borçlusunun kullanmış olduğu kredilerin geri ödemelerinde sorun yaşaması üzerine, 11.06.2020 tarihinde Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi imzalandığı beyan edildiği, Davacı vekili ise TBK madde 601’de öngörülen yükümlülüklerin yerine getirmemesi halinde müvekkilinin, davalı banka ile dava dışı … Tic. A.Ş. arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesine müteselsil kefillikten kurtulacağına ilişkin olarak davalı bankaya … 13. Noterliği … tarih … yevmiye numaralı ihtarname çekilerek 1 ay içerisinde asıl borçlu …A.Ş.ye karşı dava ve takip haklarının kullanılması, varsa rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçilmesi ve ara vermeden takibe devam edilmesi, aksi takdirde müvekkilin yasal haklarını kullanarak kefaleti sona erdirme yoluna gidileceği ihtar olunduğunu, İşbu ihtarnamenin gereklilikleri davalı banka tarafından yerine getirilmemiş olup arabuluculuğa başvurulduğunu, arabuluculuk görüşmeleri anlaşamama ile sonuçlandığından kefaletin sona erdirilmesi talepli işbu davanın ikame edilmesi zarureti hasıl olduğunu, 12 Banka ve Finans kuruluşuyla dava dışı şirket arasında imzalanan sözleşmeye dayalı 34 ay vadeli ilk taksidinin 07.06.2021 tarihinde başlayan taksitli kredi kullandırıldığı, Dava dışı şirket tarfından ilk tasidinin 07.06.2021 tarihinde ödendiği, Davacının TBK m.601 maddesi “Süreli olmayan kefalette kefil, asıl borç muaccel olunca, adi kefalette her zaman ve müteselsil kefalette ise, kanunun öngördüğü hâllerde, alacaklıdan, bir ay içinde borçluya karşı dava ve takip haklarını kullanmasını, varsa rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçmesini ve ara vermeden takibe devam etmesini isteyebilir.”kapsamında talebinin yerinde olup olmadığının, Ayrıca verilecek görev tanımımın belirlenmesi sonucunda yeniden rapor hazırlanacağının, Keyfiyeti 6100 sayılı HMK 282 hükmü de gözetilmek kaydıyla ve 6754 sayılı Kanun’un md. 3/3 ile HMK md. 266/c.2 uyarınca bilcümle hukuki tavsif ve takdir tamamıyla ve münhasıran sayın Mahkemeye ait olarak…” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK madde 601 gereğince müteselsil kefilin sona erdirilmesi yasal şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.
Davalı banka ile dava dışı … A.Ş. arasında 21.08.2017 tarihli, 20.000.000,00 TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi imzalanmıştır. İş bu sözleşmeyi, davacı yan ve dava dışı … A.Ş., Şahin … ve … 20.000.000,00 TL tutar ile müteselsil kefil olarak imzalamışlardır. Akabinde dava dışı kredi borçlusu müteselsil kefil sıfatıyla Şahin Beköz tarafından, bir kısım alacaklı kuruluşlar arasında, 11.06.2020 tarihinde Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi imzalanmıştır.
Davacı tarafça iş bu uyuşmazlık nedeniyle davalı bankaya çekilen ihtarnamenin incelenmesinde; … 13. Noterliği’nin… tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edilmiş ve davalı tarafça … 29. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye sayılı cevabi ihtarnamesi keşide edilmiştir.
TBK 601. madde düzenlemesi gereğince; Süreli olmayan kefalette kefil, asıl borç muaccel olunca, adi kefalette her zaman ve müteselsil kefalette ise, kanunun öngördüğü hâllerde, alacaklıdan, bir ay içinde borçluya karşı dava ve takip haklarını kullanmasını, varsa rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçmesini ve ara vermeden takibe devam etmesini isteyebilir.
Borç, alacaklının borçluya yapacağı bildirim sonucunda muaccel olacaksa kefil, kefalet sözleşmesinin kurulduğu tarihten bir yıl sonra alacaklıdan, bu bildirimi yapmasını ve borç bu suretle muaccel olunca, yukarıdaki fıkra hükümleri uyarınca takip ve dava haklarını kullanmasını isteyebilir.
Alacaklı, kefilin bu istemlerini yerine getirmezse, kefil borcundan kurtulur, denilmektedir.
Müteselsil kefalette; kefilin bu hakkı kullanabilmesi kanunun uygun gördüğü hallerde mümkündür. Kanunun uygun gördüğü haller, TBK md 586/2.’de düzenmiş olup; teslim şartına bağlı menkul rehni veya alacak rehni var ise müteselsil kefil TBK md. 601 düzenlemesinden faydalanabilecek ve müteselsil kefil alacaklıya bildirimde bulunarak rehinlerin paraya çevrilmesi işleminin bir ay içinde başlatılmasını isteyebilecektir. Alacaklı bir ay içinde bu süreci başlatmaz veya başlatmakla birlikte önemli ölçüde ara verirse, müteselsil kefil sorumluluktan kurtulacaktır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi’nin 10/12/2021 tarih 2020/561 esas ve 2021/1549 karar sayılı ilamında; “….Davalının imzasının bulunduğu 12/07/2012 tarihli genel kredi sözleşmesi, çerçeve sözleşme niteliğinde, cari hesap şeklinde işleyen, süresiz bir sözleşme olup, cari hesap şeklinde işleyen genel kredi sözleşmelerinde ödeme nedeniyle borcun herhangi bir tarihte sıfırlanmış olması taraflarca aksi kararlaştırılmış olmadıkça çerçeve sözleşmesi niteliğindeki genel kredi sözleşmesini ve bu sözleşmede imzası bulunan kefilin sorumluluğunu sona erdirmez ve sözleşmenin imzalandığı tarihte borçlu şirketin ortağı olan kefilin sonradan şirket ortaklığından ayrılmış olması da tek başına kefaletinin sona ermesi sonucunu doğurmaz ise de (Yargıtay 19 HD 2015/15236 Esas 2016/1232 Karar-2015/4465 Esas 2016/468 Karar); davalı ortaklıktan ayrıldıktan sonra davacı bankanın başka kefillerle 27/01/2015 ve 12/06/2015 tarihli sözleşmeleri imzaladığından Yargıtay 19. HD.’nin 2010/11945 esas ve 2011/6293 karar ve 11. HD.’nin 10/4/2012 tarihli 2010/15368 esas ve 2012/5735 karar sayılı kararı uyarınca, davacının şirket ortaklığından ayrılmasından sonra dava dışı şirket ile davalı banka arasında limit artırımı şeklinde olmayan ve ilk sözleşmeden bağımsız olarak sözleşme imzalandığı taktirde, kefil kefaleti olmayan yeni sözleşmelerden sorumlu olamayacağından, takibe konu borç davalının kefaletinin olmadığı 27/01/2015 ve 12/06/2015 tarihli sözleşmeler kapsamında kullandırılan kredilerden doğduğundan…” şeklindedir.
Tüm bu açıklamalar ışığında; Davalı banka ile dava dışı …A.Ş. arasında 21.08.2017 tarihli, 20.000.000,00 TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi imzalanmış olup; kredi sözleşmesini, davacı yan 20.000.000,00 TL tutar ile müteselsil kefil olarak imzalamıştır. Tarafların da kabulünde olduğu üzere ve davalı yanca keşide edilen … 29.Noterliği … yevmiye numaralı ihtarname belirtildiği üzere; “…’nin imzalanmasına müteakip, borçlu …’den kaynaklanan edimlerini yerine getirdiği sürece, borçlu hakkında icra takibi yapılamaz, zamanaşımı ve hak düşürücü süreler nedeniyle hak kaybına yol açacak durumlar hariç olmak üzere, mevcut takiplere devam edilemez, yeni takip açılamaz, diğer yasal yollara başvurulamaz” hükmü nedeni ile edimlerini yerine getiren ve temerrüde düşmeyen dava dışı borçlu … A.Ş. hakkında takip başlatılamayacağı ve başlatılmadığı belirtilmiştir.
Bu kapsamda kefil tarafından asıl borçlunun aleyhine olacak şekilde alacaklıyı takibe zorlayamayacağı, kaldı ki davalı alacaklının da temerrüde düşmeyen borçlu yönünden ihtar ya da cebri icra yoluyla asıl borçlu ve kefiller yönünden alacağı tahsili için hukuki sürecin başlatılmasını istemeyeceği gibi alacaklının da Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesinin imzalanmasından önce ya da sonra bu yönde talepte bulunmadığı bilinmektedir. 11/06/2020 tarihinde ise davalı banka ile dava dışı …A.Ş arasında Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi imzalanmış ve davacı yanın bu süreçte ortaklık ilişkisi sona ermiş ve Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi’ne iştirak etmemiştir. Yargıtay yerleşik içtihatları gereğince ve sözleşme metninde açıkça düzenlendiği üzere iş bu sözleşme yeni bir sözleşme olmayıp; çerçeve sözleşmesi niteliğindeki genel kredi sözleşmesinin devamı niteliğindeki bu sözleşmede imzası bulunan kefilin sorumluluğunu sona erdirmeyeceği ve sözleşmenin imzalandığı tarihte borçlu şirketin ortağı olan kefilin sonradan şirket ortaklığından ayrılmış olması da tek başına kefaletinin sona ermesi sonucunu doğurmayacaktır. Ve her halükarda genel kredi sözleşmesinden kaynaklı sorumluluğu devam edecektir. Nitekim temerrüde düşmeyen asıl borçlu için alacaklı dava açmaya ya da takip yapmaya zorlanamayacağından, TBK md 601 uygulama şartları oluşmadığı anlaşılmakla; davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanununca alınması gerekli 269,85 TL ilam harcının peşin yatırılan 59,30 TL harçtan mahsubu ile 210,55 TL eksik harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davalı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/09/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır