Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/646 E. 2022/20 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/646 Esas
KARAR NO : 2022/20

DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/11/2019
KARAR TARİHİ : 18/01/2022

İstanbul Anadolu 11 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/603 Esas, 2020/457 Karar numaralı kararı ile yetkisizlik kararı verilmesi üzerine dosya tevzi bürosu tarafından mahkememize tevzi edilmesi üzerine mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında bayilik sözleşmesi bulunduğunu, davacı şirketin abonelik sözleşmesi uyarınca yetkili bayi olarak davalı şirketten almış olduğu telefonları satmakta olduğunu, davacının davalı şirketten satmak adına almış olduğu … IMEI numaralı … cep telefonunu … isimli tüketiciye 1.104,48 TL ye sattığını, ilgili satışın gerçekleşmesinden sonra tüketici ayıplı mal iddiasıyla … İlçe Tüketici Hakem Heyetine başvurup başvuru sonucunda ürünün firmaya iade edilmesine ve ürün bedeli olan 1.104,48 TL nin tüketiciye ödenmesine karar verildiğini, davacı şirketin ilgili hakem heyeti kararı uyarınca satmış olduğu telefonun bedeli olan 1.104,48 TL yi 27/09/2018 tarihinde tüketici …’ye ödediğini, bayilik sözleşmesi ve bu sözleşmenin atıfta bulunduğu BK’nun 128 ve devamı maddeleri uyarınca ”üretim ve imalattan kaynaklı ayıp nedeniyle davacının tüketiciye ödemiş olduğu 1.104,48 TL açısından davalı şirketin garantör sıfatıyla sorumlu bulunduğunu” 1.104,48 TL nin 27/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurda açılan davanın mesnetsiz, haksız ve her türlü hukuki gerekçeden yoksun olduğunu, yetki itirazları bulunduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafın somutlaştırma ve ispat yükümünü yerine getiremediğini, talep sonucunun açık ve net şekilde gösterilmediğini, davacının davasında hukuki yararı bulunmadığından davanın usul yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… 11 Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar numaralı kararı ile yetkisizlik kararı verilmesi üzerine dosya tevzi bürosu tarafından mahkememize tevzi edilmesi üzerine mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce tarafların bildirmiş olduğu deliller toplanmış, ilçe tüketici hakem heyeti kararı dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, dava dışı tüketiciye yapılan ödeme nedeniyle alacak istemine ilişkindir.
Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı tarafından dava dışı …’ye satılan telefonun ayıplı olduğu iddiası ile Tüketici Hakem Heyetine başvurulması üzerine ödenen bedelin, taraflar arasında imza edilen bayilik sözleşmesi kapsamında davalıdan talep edilip edilemeyeceği hususunda toplanmaktadır.
Uyuşmazlığım taraflar arasında imza edilen bayilik sözleşmesinden kaynaklanığı anlaşıldığından görev tirazının reddine karar verilmiştir.
Eldeki davada taraflar arasında bila tarihli bayilik sözleşmesinin imzalandığı hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı taraf sözleşmenin 18.maddesi kapsamında üretim ve imalattan kaynaklı ayıp nedeniyle tüketiciye ödediği bedelin davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı taraf ise aynı sözleşmenin 6.maddesi nedeniyle davacının ayıplı mala ilişkin olarak tüketicilere ödeyeceği bedellerden sorumlu olmayacağını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mamak İlçe Tüketici Hakem Heyeti kararı incelendiğinde, dava dışı tüketiciye satılan ürünün garanti süresi içerisinde birden çok kez servise gitmiş olması sebebi ile seçimlik hak kullanılarak bedel iadesi talep edildiğinden talebin kabulüne, ürün bedelinin davacı şirket tarafından tüketiciye ödenmesine karar verildiği görülmüştür.
Bila tarihli sözleşmenin 6.maddesinin son cümlesi, “… Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında abonelerin/tüketicilerin ayıplı mala ilişkin olarak kullandıkları bedel iadesi ve/veya bedel indirimi seçimlik hak taleplerinden sorumlu değildir.” hükmünü, 18.maddesi ise “BAYİ’nin işbu SÖZLEŞME’den doğan borç ve yükümlülükleri ve SÖZLEŞME’den doğan her türlü yükümlülüğü bakımından Borçlar Kanunu’nun 128 ve devamı maddeleri uyarınca müştereken BAYİ’nin yükümlülüklerini garanti ettiklerini beyan, kabul ve taahhüt etmektedirler. Garantörler, bu garanti taahhüdünden ötürü, her biri, asıl borçluyla birlikte aynı zamanda, müştereken ve müteselsilen sorumlu olmayı peşinen beyan, kabul ve taahhüt etmişlerdir…” hükmünü içermektedir.
Eldeki davada, ilgili sözleşme hükümleri ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında imza edilen bayilik sözleşmesinin sözleşme yapma özgürlüğü ilkesi çerçevesinde düzenlendiği, tarafların tacir, yapılan işin de ticari bir iş niteliğinde olduğu, tacirlerin basiretli davranma yükümlülüğünün bulunduğu gözetilerek uyuşmazlığın sözleşmeye bağlılık, ahde vefa ilkesi ve tarafları bağlayan sözleşme hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği, buna göre davacının taleplerinin 18.madde kapsamında değerlendirilemeyeceği, sözleşmenin 6.maddesinde ise açık bir şekilde tüketicilerin ayıplı mala ilişkin bedel iadesi taleplerinden davalının sorumlu olmayacağının düzenlendiği anlaşılmakla davacının, dava dışı tüketiciye satışı yapılan üründeki ayıp nedeniyle ödemiş olduğu bedelin davalı taraftan tahsiline ilişkin talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.104,48 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 18/01/2022

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)