Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/640 E. 2022/769 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/601 Esas
KARAR NO : 2022/743

DAVA : Tazminat (Haksız fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2014
KARAR TARİHİ : 23/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30/07/2014 tarihinde … İli, … İlçesi, … önünde geçerli bir zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi bulunmayan …plakalı aracın yaya halindeki müvekkili …’ya çarparak ağır şekilde yaralanmasına neden olduğunu, söz konusu kazada araç şoförünün kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin kaza sonrası stres bozukluğu yaşadığını, davalının tazminat ödemekle yükümlü olduğunu ileri sürerek müvekkilinin geçici ve sürekli iş göremezlik maddi zararlarının tespiti ile geçici ve sürekli iş göremezlik maddi tazminatına mahsuben ilk aşamada 10.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; kusur durumunun bilirkişi incelemesi ile tespitinin gerektiğini, maluliyet raporunun Adli Tıp Kurumundan alınmasını, davacının kaza sırasında kask ve koruyucu ekipmanının olmadığını, tedavi giderlerinden SGK ‘nın sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediğini beyan ederek davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafından açılan dava, haksız fiilden (trafik kazası) kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik nedeni ile maddi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davaya konu trafik kazasından dolayı kusur oranlarının ne olduğu, davacının maluliyet oranının ne kadar olduğu, kusursuz ve maluliyete uğramış ise talep edebileceği tazminat miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
Mahkememizin 2014/1551 Esas 2018/385 K sayılı dosyasından verilen 19/03/2018 tarihli davanın reddi kararı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi’nin 2019/2590 esas 2021/748 Karar sayılı 20/05/2021 tarihli kararı ile,
“Dava ve uyuşmazlık, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. ve TBK’nın 54. maddeleri kapsamında yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince; Birbirleri ile örtüşen mahkememizce yapılan keşif sonucu aldırılan bilirkişi raporu ile İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporu ile, 30.07.2014 günü meydana gelen davacı … ‘nun yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasında kusurun tamamının …’ya ait olması karşısında davacı tarafın tazminata hak kazanmadığı anlaşıldığı gerekçesiyle, Davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: kazanın meydana gelmesinde hiçbir kusuru olmayan ve kaza tarihinde 7 yaşında olan müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, her ne kadar tedavi görse de tam olarak iyileşmediğini ve bu yüzden psikolojisinin bozulduğunu, … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında 150.000,00 TL miktarlı manevi tazminat davası açtıklarını ve bu davanın halen derdest olduğunu, bu dosyada aldırılan 15/03/2016 tarihli kusur raporunda, araç sürücüsünün %100 kusurlu, müvekkilinin ise kusursuz olduğunun tespit edildiğini; işbu maddi tazminat davasında ise 21/03/2017 tarihinde keşif yapıldığını ve keşif sonucunda alınan 25/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin %100 kusurlu, dava dışı sürücünün ise kusurunun bulunmadığının belirtildiğini, Adli Tıp Kurumuna gönderilmek üzere kendisine kroki hazırlama görevi verilen bilirkişinin, kendisine verilen görevi aşarak kusur tespitinde bulunduğunu, bilirkişi raporundaki aleyhe hususları kabul etmediklerini, daha sonra dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderildiğini ve dosyaya gelen 07/09/2017 tarihli ATK raporunda, müvekkili …’nun %100 kusurlu, sürücünün ise kusursuz bulunduğunu; Mahkemece karara dayanak yapılan bu raporun, eksik inceleme unsuru olup olayın meydana geliş şekli yanlış değerlendirildiğinden kusur tespitlerinin de yanlış yapıldığını, … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasındaki kusur raporuyla çeliştiğini, çelişki giderilmeden karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir.
HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda:
Dosya kapsamından, 30/07/2014 tarihinde, ZMSS poliçesi bulunmayan … plakalı aracın, 10/10/2007 doğumlu davacı …’ya çarpması nedeniyle meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının yaralandığı, işbu davada davacı tarafça geçici ve kalıcı güç kaybı tazminatı talebinde bulunulduğu ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtilen gerekçe ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar Mahkemece karara dayanak yapılan Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin 07/09/2017 tarihli raporunda; kazanın meydana gelmesinde dava dışı sürücü …’ın kusurunun bulunmadığı, davacı …’nun %100 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiş ise de; davacı tarafça aynı olay nedeniyle … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında açılan maddi tazminat davasında aldırılan 15/03/2016 tarihli bilirkişi raporunda, kazanın meydana gelmesinde davacı …’nun kusurunun bulunmadığı, araç sürücüsü …’ın %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu belirtilmiştir. Bu durumda, her iki dava dosyasındaki kusur bilirkişi raporları birbiriyle tamamen çeliştiğinden ve bu çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru olmadığından, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf iddia ve itirazı yerinde görülmüştür.
O halde, Mahkemece, Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Güvenliği Dairesi Başkanlığından (Fen Heyetinden) oluşturulacak bir heyete (üç kişilik) dosyanın tevdi edilerek, işbu dosyadaki kusur raporları ile … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasında aldırılan bilirkişi raporları birlikte irdelenerek, tüm dosya kapsamı ile kazanın oluş şekline göre, tarafların olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti yönünden ayrıntılı, gerekçeli, denetim ve hüküm kurmaya elverişli rapor alındıktan sonra, tarafların delillerinin değerlendirilerek nihai bir kararın verilmesi gerekmektedir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kaldırılmasına…” ifadelerine yer vererek kaldırılmıştır.
BAM kararı doğrultusunda Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Güvenliği Dairesi Başkanlığından (Fen Heyetinden) oluşturulacak bir heyete (üç kişilik) dosyanın tevdi edilerek, işbu dosyadaki kusur raporları ile … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/524 Esas sayılı dosyasında aldırılan bilirkişi raporları birlikte irdelenerek, tüm dosya kapsamı ile kazanın oluş şekline göre, tarafların olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti yönünden bilirkişi raporu aldırılmış, bilirkişiler Makine Mühendisi …, Makine Mühendisi …ve Makine Mühendisi … mahkememize sunmuş oldukları raporlarında özetle; Olay, yerleşim yeri içi, … İli, … Mahallesi … Caddesi No:60 önü, iki şeritli, iki yönlü trafiğe açık, zeminin asfalt, 12 m genişliğinde karayolu olduğu, yolun sağında 60 nolu binanın önünde üç basamaklı merdiven mevcut olup, vakit gündüz görüşün açık, çocuğun düştüğü yerin yolun sağındaki merdivene 50 cm mesafede olduğu, A- Mağdur …, 2007 doğumlu oluP, olay tarihinde 7 yaşında olduğu, yaşı gereği tehlikeyi tam olarak algılayamadığı, olayın meydana geldiği 60 nolu binanın önünde bulunan 5 3 basamaklı merdivenin birinci basamağında sırtı yola, yüzü binaya dönük olarak yukarıdaki katlardan birinden atılan birinci basamağında sırtı yola, yüzü binaya dönük olarak yukarıdaki katlardan birinden atılan anahtarı tutmak/almak isterken dengesini kaybederek yolun sağına yanaşmakta olan … plaka sayılı aracın önüne düşmesi sonucu kendisinin yaralanması ile sonuçlanan kazanın meydana gelmesinde yaşının küçük olmasının tam etkili olduğu kanaatine varılmış olup, olayın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu, B- Olayın, sürücü Murat Aydın’ın yönetimindeki otomobil ile … caddesini takiben … istikametinden Kayaşehir istikametine doğru seyrettiği sırada, kazanın meydana geldiği 60 nolu binanın önüne geldiğinde yolun sağına yanaşırken, binanın üst katlarından birinden atılan anahtarı tutmak/yerden almak isterken dengesini kaybederek bina önünde bulunan üç basamaklı merdivenden taşıt yoluna düşen 2007 doğumlu olay tarihinde 7 yaşında olan yaya …’ya çarpması sonucunda meydana geldiği, ani olarak taşıt yoluna düşen 7 yaşındaki …’ya çarpan otomobil sürücüsü …’ın ani gelişen olayda, kısa sürede olayı algılaması ve kazayı önleme konusunda alabileceği herhangi bir tedbirin olmadığı, kazanın kendi insiyatifi dışında meydana geldiği ve kazanın oluşumunda bir kusurunun bulunmadığı, C-*15.03.2016 tarihinde bilirkişi …, tarafından düzenlenen ve … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporlarındaki taraflara atfedilen kusur oranları kazanın oluşumuna uygun düşmediğinden bu rapora heyetimizce iştirak edilmediği, * 25.04.2017 bilirkişi … tarafından düzenlenen bilirkişi raporu ile 07.09.2017 tarihinde ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen ve …. 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporuyla taraflara atfedilen kusur oranlarının kazanın oluşumuna uygun düştüğü ve bu görüş ve kanaatin uygun bulunduğu beyan edilmiştir. Bilirkişi Raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
30/07/2014 tarihinde … İli, … İlçesi, … önünde geçerli bir zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi bulunmayan … plakalı aracın yaya halindeki …’ya çarparak yaralanması sonucunu doğurduğu olayda, mağdur …’nun aniden davalı aracının önüne çıkması nedeniyle meydana gelen kazada %100(yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, araç sürücüsü … ‘ın ani gelişen olayda bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmış, davacının tam kusuruna dayalı trafik kazasından dolayı geçici ve sürekli iş göremezlik nedeni ile maddi tazminat talep edilemeyeceğinden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 80,70 TL ilam harcından peşin yatırılan 34,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 46,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/11/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır