Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/632 E. 2022/879 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/632 Esas
KARAR NO : 2022/879

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/09/2021
KARAR TARİHİ : 29/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24.09.2019 tarihinde müvekkiline ait 2012 … marka … plakalı araç ile sigortalı …’ya ait … plakalı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, sigortalı …’nın, davalı sigorta şirketi nezdinde …plakalı … poliçe numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesiyle kayıtlı bulunduğunu, davalı sigorta şirketinin sigortalısı sürücünün söz konusu kazanın oluşmasında %100 kusurlu olduğunu, müvekkili şirkete ait araçta meydana gelen değer kaybının tazmini için davalı sigorta şirketine karşı taraflarınca başvuru yapıldığını ve davalı şirketin başvuru dilekçelerini 19.08.2021 tarihinde tebliğ aldığını, müvekkiline ait araçta yüksek miktarlı bir hasar meydana geldiğini, davalı şirketin değer kaybının tazmini için taraflarınca düzenlenen başvuru dilekçesinin tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde herhangi bir ödeme yapmadığını ve müvekkili şirketin aracında meydana gelen zararı karşılamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ilk aşamada 7.000,00 TL değer kaybı bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak müvekkili davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın davalı şirkete 07.04.2019/2020 vadeli ve … no.lu poliçeyle KTK ZMS sigortalı olduğunu, poliçe teminatından 20.588,00 TL hasar tazminatının davacıya ödendiğini, bakiye maddi teminatın 39.000,00 – 20.588,00 = 18.412,00 TL olduğunu, kusur ve hasar yönünden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, gerçek zararın hesaplanması gerektiğini, değer kaybının hesabında aracın kilometresinin, kullanım şeklinin, yetkili serviste orijinal parçalarla onarılıp onarılmadığının, hasarın aracın orijinalliğini etkileyip etkilemediğinin, aracın daha önceden değer kaybına neden olacak bir kaza geçirip geçirmediğinin incelenmesi gerektiğini, davalı şirketin temerrüde düşmediğini, olayın haksız fiilden kaynaklandığını, avans faizi istenemeyeceğini, yasal faiz istenebileceğini, yargılama masrafları ve ücreti vekâletin karşı tarafa yükletilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLER :
Sigorta poliçesi, kaza tespit tutanağı, hasar dosyası, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, haksız fiilden (trafik kazası) kaynaklanan tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracın davacıya ait … plakalı araca çarpması sonucunda davacı aracında meydana gelen değer kaybının davalı sigorta şirketinden tazmini gerekip gerekmediği hususlarındadır.
Dava konusu olaya ilişkin olarak düzenlenen Yaralanmalı ve Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre 24.09.2019 günü saat 23:00 sıralarında …ilçesi TEM otoyolunda, sürücü … yönetimindeki … plakalı aracıyla seyrederken aracı yolda kayarak önce sağ ön kısımlarıyla sağ bariyerlere çarpmış, savrulup sol ön kısımlarıyla sol şeritte seyreden sürücü Melih Kondur yönetimindeki… plakalı araca sağ ön kısmından çarpmış, bu aracın da savrulup sol ön kısmıyla sol bariyerlere çarpmasına neden olmuştur.
Deliller toplandıktan sonra mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında rapor düzenlenmesi için dosya makine mühendisi …ile sigortacılık uzmanı …’a tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından düzenlenen rapor, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli olup hükme esas alınmıştır.
Kusur Yönünden, Yaralanmalı ve Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre kazanın oluşumunda, sürücü Mustafa Mert Kanacı, aracının hızını yol, hava ve trafik şartlarına göre ayarlamadığından tamamen kusurlu bulunduğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 52 ” Sürücüler: a) Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak, b) Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak, c) Diğer bir aracı izlerken yukarıdaki fıkrada belirlenen durumları göz önünde tutarak güvenli bir mesafe bırakmak, d) Kol ve grup halinde araç kullananlar, araçları arasında yönetmelikte belirtilen esaslara uygun olarak diğer araçların güvenle girebilecekleri açıklıklar bulundurmak, zorundadırlar.” hükmü gereğince davalı şirkete ZMS sigortalı aracın sürücüsü …, yönetimlerindeki aracın hızını mahal şartlarına ve özellikle gece görüş şartlarına göre ayarlamamış, aşırı hızlı ve dikkatsiz tedbirsiz araç kullanmış, aracını kaydırarak bariyerlere çarpmış ve savrulup davacı şirkete ait araca çarpmasına neden olmuş olduğundan % 100 oranında asli ve tam kusurlu bulunmuştur.
Değer Kaybı Yönünden, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2002/130-E 2002/4512-K sayılı ilamında “…tamamen onarılmış olsa bile kazaya uğrayan araba, tahribatın izlerini taşıyacağından onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Aracın onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir…” denildiği, kaza tarihi itibariyle geçerli olan Yargıtay ilamlarına göre araçlardaki değer kaybının, aracın kazadan önceki hasarsız ikinci el rayiç satış değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki ikinci el rayiç satış değeri arasındaki farktan ibaret olduğu, araçlarda oluşan değer kaybının, araçtaki kaporta ve şasi hasarıyla doğru orantılı olacağı, kaporta saçlarının düzeltilip yeniden boyanma işlemleri sonucu bu parçalardaki orijinal fabrikasyon özelliklerine ulaşılamadığından, ilgili Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere bu durumun aracın ikinci el değerinin düşmesine neden olduğu, ana şasi veya iskelette hasar oluşturmayan, plastik, cam parçalar ile cıvata vida ile sökülüp takılabilen radyatör gibi mekanik parçaların değiştirilmesinin değer kaybı oluşturmadığı, dava konusu … plakalı … marka … tipi 2014 model ve kaza tarihinde 121.154 Kmdeki araçta başvuru konusu trafik kazası nedeniyle meydana gelen maddi hasara ilişkin olarak dosyada bulunan ekspertiz raporunun ve hasarlı araç fotoğraflarının incelenmesinden, araçta yapılan ve değer kaybına etki etmesi muhtemel işlemlerin: değiştirilen parçalar: sağ ön çamurluk, sol ön çamurluk, düzeltilen parçalar: motor kaputu olduğu toplam hasar miktarının 20.000,00 TL olduğu, yapılan TRAMER kaydı incelemesinden dava konusu aracın 1 eski kazasının daha olduğu ve bu kazasında sol arka kapısının hasar gördüğü, araçtaki değer kaybının tespiti için, kaza tarihi itibariyle geçerli Yargıtay kararlarına göre aracın kazadan önceki Hasarsız ikinci el rayiç satış değeri ile kazadan sonraki onarım görmüş haldeki ikinci el rayiç satış değeri arasındaki fark kriterine göre bir değerlendirme yapılması gerektiği, aracın kaza tarihindeki kasko sigorta bedelinin 87.863,00 TL olduğu, aracın kazadan önceki hasarsız ikinci el rayiç satış değeri 90.000,00 TL olduğu ancak eski kazası nedeniyle ortalama 2.000,00 TL değer kaybı oluşacağından aracın kazadan önceki değerinin 88.000,00 TL olduğu, aracın yüksek Km seviyesi, eski kazasında orijinalliğini kaybettiği, özellikle kiralık araç olarak kullandırıldığı, kazada 3 parçasının hasar gördüğü hususları dikkate alındığında, kazadan sonraki ikinci el rayiç satış değerinin 83.000,00 TL olduğu dolayısıyla araçtaki değer kaybının 5.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Sigorta Hukuku Yönünden, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 19.10.2015 tarih, 2015/2163 E., 2015/10755 K. sayılı ilamı ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E. 2013/5199 K. 2013/10140 27.6.2013 tarihli ilamı ile, sigorta şirketinin değer kaybından sigortalısının/sürücünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olabileceğini ve kaza tarihindeki limitlerin esas alınması gerektiğini belirttiği, bu halde davalı sigorta şirketinin azami 18.412,00-TLdan sorumlu tutulabileceği anlaşılmıştır.
Dava konusu trafik kazasında davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün % 100 oranında asli kusurlu olduğu, davacı şirketin davalı şirketten talep edebileceği değer kaybı zararının kusur oranına göre 5.000,00 TL olduğu tespit edilmiş olduğundan davacı şirketin davalı şirketten alacağına temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği de dikkate alınarak 5.000,00 TL’nin davalıya başvurunun tebliğ tarihi olan 19.08.2021 tarihine 15 gün eklenmek suretiyle bulunan 06/09/2021 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, 5.000,00 TL’nin 06/09/2021 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 341,55 TL ilam harcından peşin yatırılan 119,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 222,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 119,00 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14 ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddeleri gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul / ret oranına göre 942,85 TL’sinin davalıdan, bakiye 377,15 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 5.000,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 2.000,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 73,10 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 2.132,40 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 1.523,14 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/12/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır