Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/612 E. 2022/405 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/612 Esas
KARAR NO : 2022/405

DAVA : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/09/2021
KARAR TARİHİ : 01/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Bankanın … Tic. Ltd. Şti. (eski ünvan) arasında Kredi Genel Sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşme/sözleşmelere Gökhan İslam müşterek borçlu müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzaladığını, borçlunun aldığı kredilerini ödememesi ve ödemelerini aksatması üzerine borçluya ve kefillerine ödemeyi teminen hesap kat ihtarnameleri gönderilerek borcun ödenmesi talep edildiğini, buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağının tahsili için … 19. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından takibe geçildiğini, borçlular tarafından, söz konusu takibe itiraz edilerek anılan takiplerinin itiraz edilen miktar bakımından durduğunu, takibe yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına, %20‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, taleplerinin harçsız/teminatsız olarak kabulüne, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :
… 19. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası, taraflar arasında imzalanan sözleşme, ihtarnameler, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı banka ile davalı şirket arasında diğer davalının müteselsil kefaletiyle imzalanan sözleşmeye dayalı olarak davacı bankanın davalılardan alacağı olup olmadığı, alacağı varsa miktarı hususlarındadır.
İlgili … 19. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kredi üyelik sözleşmelerinden kaynaklanan 132.691,09 TL asıl alacak, 1.409,71 TL işlemiş temerrüt faizi, 70,49 TL BSMV, 628,56 TL ihtarname olmak üzere toplam 134.799,85 TL alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlulara tebliğ edildiği, davalı borçluların itiraz dilekçesinde özetle; borçlarının olmadığını ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir.
Somut olayda, davalılar takibe itirazlarında özel bir itiraz nedenine dayanmayıp genel olarak borca itiraz ile yetindiklerinden ispat yükü davacı alacaklı üzerindedir, davacı alacaklı alacağınını varlığını ispat ile yükümlüdür.
Davacı banka ile davalı asıl borçlu … Şti (eski unvan) … Ltd. Şti (yeni unvan) arasında 13.09.2018 tarihinde 1.000.000.00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalanmıştır. Davalı kefil … da iş bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığından doğan borçtan kefalet limiti kapsamında sorumludur. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin, Delil Sözleşmesi başlıklı 16.maddesi çerçevesinde davacı banka kayıtları esas alınmıştır. Sözleşme kefalet hükmünü içermektedir, sözleşmede yasaya uygun olarak kefilin sorumlu olduğu azamî miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen ibare yazılıdır, ayrıca kefil kendi el yazısı ile imzaladığı iş bu sözleşme şartlarında mutabık kaldığını bildirdiğinden ve kefil … sözleşmenin imzalandığı tarihte şirket yetkilisi olduğundan eş rızasının da gerekmediği dikkate alınarak sözleşmenin ve kefaletin geçerli olduğu kabul edilmiştir. Sözleşmenin Temerrüt Faizi ve Oranı başlıklı 13.maddesi, ”Müşterinin temerrüdü halinde…Bankaca kredilere uygulanan en yüksek faiz oranına bu oranın % 50’sinin (yüzde ellisinin) ilavesi suretiyle bulunacak oran üzerinden temerrüt faizi uygulanmasını ve bu şekilde hesaplanan faizi, bu faizin vergisini ve diğer eklentilerini ve Bankanın yapacağı her türlü masraflar ile birlikte ödemeyi kabul ve taahhüt eder…” hükmünde olduğundan faiz oranı % 33.30 tespit edilmiş olup davacı banka takip talebinde %28.60 temerrüt faizi talebinde bulunduğundan talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Davacı banka tarafından davalı asıl borçlu ve davalı kefile … 26. Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesini keşide edilmiştir. Davalı asıl borçluya gönderilen ihtarnamenin 31.12.2019 tarihinde iade edildiğinden sözleşmenin kanuni ikametgah başlıklı 18.maddesine istinaden tebliğ edilmiş sayılarak davalı asıl borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğ edilmesi karşısında ihtarname ile verilen 1 günlük sürenin sonunda temerrüdünün 02.01.2020 tarihi itibarı ile gerçekleştiği kabul edilmiştir. Davalı kefile gönderilen ihtarnamenin 31.12.2019 tarihinde iade edildiğinden ve asıl borçlunun borcunu ödemediği müteselsil kefile ihbar edilmedikçe asıl borçlunun temerrüdü nedeniyle oluşan temerrüt faizinden müteselsil kefil sorumlu tutulamayacağından temerrüdünün 14.01.2020 takip tarihi itibarı ile gerçekleştiği kabul edilmiştir.
Bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli bilirkişi raporu ile yapılan tespitler ve belirlenen alacak miktarları hükme esas alınarak tahsilde tekerrür olmamak üzere, … 19. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasına, davalı … Ltd Şti tarafından yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı … tarafından yöneltilen itirazın 132.287,71 TL asıl alacak, 1.142,08 TL işlemiş faiz 57,10 TL BSMV, 628,56 TL masraf olmak üzere toplam 134.115,45 TL yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle toplam alacağın % 20’si oranında icra ve inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı …’ın sorumluluğu 26.823,09 TL ile sınırlı olmak üzere) alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, tahsilde tekerrür olmamak üzere, … 19. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasına,
1-Davalı … Ltd Şti tarafından yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına,
2-Davalı … tarafından yöneltilen itirazın 132.287,71 TL asıl alacak, 1.142,08 TL işlemiş faiz 57,10 TL BSMV, 628,56 TL masraf olmak üzere toplam 134.115,45 TL yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına,
3-Toplam alacağın % 20’si oranında icra ve inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı …’ın sorumluluğu 26.823,09 TL ile sınırlı olmak üzere) alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanununca alınması gerekli 9.208,17 TL ilam harcının davalılardan müştereken ve müselsilen alınarak (Davalı …’ın sorumluluğu 9.161,42 TL ile sınırlı olmak üzere) hazineye gelir kaydedilmesine,
5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14 ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddeleri gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak (Davalı …’ın sorumluluğu 1.313,29 TL ile sınırlı olmak üzere) alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 16.755,99 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak (Davalı …’ın sorumluluğu 16.670,91 TL ile sınırlı olmak üzere) davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 204,50 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 1.204,50 TL yargılama giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak (Davalı …’ın sorumluluğu 1.198,38 TL ile sınırlı olmak üzere) davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilininyüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/06/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır