Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/6 E. 2021/936 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/6 Esas
KARAR NO : 2021/936

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2013
KARAR TARİHİ : 14/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili ile davalı … Üniversitesi Rektörlüğü ( Döner Sermaye İşletme Müdürlüğüne İzafeten) arasında …ihale kayıt numarasıyla 01.07.2008 – 31.12.2009 tarihleri kapsayan toplam 18 aylık genel temizlik, ilaçlama, ve çamaşır yıkama hizmeti alımı işinin yerine getirilmesi hususunda anlaştığını, müvekkili şirket ihaleyi kazandıktan sonra Damga vergisi kanuna göre 2008 yılında geçerli olan %0 de 7,5 damga vergisi olan 112.007,95 TL ile karar pulu adı altında 67.204,77 TL peşin olarak ödediğini, daha sonra ise bir kısmı ise aylık almış olduğu hak edişlerden bir kez daha aldığı miktar üzerinden aynı oranda ve/veya yıllara göre artan oranlarda damga vergisi ve karar pulu altına tekrar hak edişlerden davalı yanca kesildiğini, hak edişlerden kesilen damga vergisi mükerrer olduğunu, damga vergisi kanununa göre sadece ihale kararları ve ihale sözleşmeleri vergiye tabi iken ilaveten kamu dairelerince bu karar ve sözleşme gereği yapılan ödemeler sırasında da Damga Vergisi ve karar pulu kesintisi yapıldığını, müvekkili şirket birçok kamu kurumunda iş yapmakta olup diğer birçok kurumca bu şekilde kesinti yapılmamasına rağmen davalı yanca kesinti yapıldığını, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, belirsiz alacak davalarının kabulü ile müvekkili şirketin hak edişlerinden ihale dönemi boyunca kesilen toplam 120.000,00 TL’nin kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmadaki beyanında özetle; sözleşmelerin imza altına alınması sırasında tahakkuk eden damga vergisi ve karar pulu kurum tarafından kesilmediğini, şirketler tarafından Vergi Dairelerindeki Maliye Veznelerine yatırılmakta ve makbuzları kuruma ibraz edildiğini, davacının dilekçesinde sözleşmeye ilişkin damga vergisi ile karar pulunu ödediğinden, bu ödemenin tüm damga vergileri için peşin ödeme sayılması gerektiğini iddia ettiğini, artık hak edişlerden kesilen damga vergisinin mükerrer olduğunu ileri sürdüğünü, ancak, 3885 sayılı Damga Vergi Kanunu’nun 1 sayılı tablosunun Makbuzlar ve Diğer Kağıtlar başlıklı 4. maddesinde Makbuzlar başlıklı 1 fıkrasının a bendinde Damga Vergisi kesileceği hüküm altın aldığını, davacının damga dilekçesinde faturaların bu kapsamda sayılmadığından bahisle damga vergisi kesilmemesi gerektiği sonucuna vardığını, bu ödemelerin resmi daireler nam ve hesabına kişiler adına açılmış veya açılacak hesaplara nakledilmesi veya emir ve havalelerine tediyesini temin eden kağıtlar ibaresi, hak edişlerinin kişilerin hesabına havale edildiği gerçeği ile birlikte incelediğinde damga vergisinin mükerrer olduğunu iddia etmek kanuna aykırılık teşkil edeceğini, iadesi talep edilen bedellerin Maliye Bakanlığı adına kesilmiş ve Bakanlık bütçesine dahil edilmiş olması sebebiyle davanın husumet nedeniyle reddini, 120.000,00 TL’nin kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte talebi ile açılan davanın tümüyle reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 15/01/2016 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere mali müşavir ve hukukçu bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 27/05/2016 teslim tarihli raporda özetle; Dava dosyasına ibraz edilen belgelerin incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; Davacı şirketin, hak edişlerinden 119.259,33 TL Damga Vergisi, 6.356,32 TL Karar Pulu olmak üzere toplam 125.615,65 TL kesinti yapıldığı, ancak davacının bu kesintinin haksız ve hukuka aykırı bir vergi kesintisi olduğu kanaatinde idiyse vergi dairesinden VUK 116 ve devam eden maddeler çerçevesinde düzeltme talep etmesi, taleplerinin açıkça veya zımnen reddi halinde de İYUK 1 ve devam eden maddeler çerçevesinde fuzulen alındığı iddia olunan damga vergisi ve karar pulu için doğrudan vergi idaresine karşı vergi mahkemelerinde dava açması gerektiği yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Mahkememizin 2014/1144 Esas, 2017/183 Karar sayılı davanın reddine dair kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nin 2020/2322 Esas, 2020/1873 Karar sayılı ilamı ile kaldırılmakla Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında imza edilen hizmet alım sözleşmesi kapsamında mükerrer şekilde karar pulu ve damga vergisi bedelinin alınıp alınmadığı, davacının davalıdan alacak talebinde bulunup bulunmayacağı ve öyle ise miktarı hususlarında toplanmaktadır.
Mahkememizin 04/05/2021 tarihli ara kararı gereğince, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nin 2020/2322 Esas, 2020/1873 Karar sayılı ilamı doğrultusunda ek rapor düzenlenmek üzere dosya bozma öncesi rapor hazırlayan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 28/09/2021 teslim tarihli raporda özetle;
“Davacı şirketin, hak edişlerinden 119,259,33 TL Damga Vergisi, 6.356,32 TL Karar Pulu olmak üzere toplam 125.615,65 TL kesinti yapıldığı, Dosyaya sunulmuş belgelerden davacı şirkete yapılan aylık ödemelerin günleri, dolayısıyla kesinti günleri tespit edilemediğinden, kensinti günlerinden dava tarihine kadar talep edebileceği faiz hesaplanamadığı” yönünde tespitlerde bulunulmuştur.
Davacı vekilinin uyaptan gönderdiği 05/11/2021 tarihli dilekçesi ile dava değerini 5.615,65 TL ıslah ederek toplam da 125.615,65 TL alacağın kesinti tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsline karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama, BAM ilamı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında 01.07.2008 – 31.12.2009 tarihleri kapsayan 22.05.2008 tarihli “Hizmet Alımları Tip Sözleşmesi – Birim Fiyat Hizmet Alım Sözleşmesi”nin düzenlendiği hususunda herhangi bir ihtilafın bulunmadığı, sözleşmenin 8.maddesine göre sözleşmenin düzenlenmesine ilişkin her türlü vergi, resim ve harçlar ile diğer giderlerin yüklenici davacıya ait olacağının kabul edildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan tespitlere göre, sözleşme kapsamında davacı şirketin, 67.204,77 TL Karar Pulunu, mükellefi olduğu Irmak Vergi Dairesine “Damga Vergisi” olarak 21.05.2008 tarihinde beyan edip, tahakkuk ettirdiği, 112.007,95 TL Sözleşme Damga Vergisini ise İstanbul 10. Noterliğinde 22.05.2008 tarihinde tasdikinde ödediği, davacı tarafın dava dilekçesi ekinde ibraz ettiği ve davalı idareden de itiraz görmeyen belgelere göre ise davalı tarafın yapmış olduğu Damga Vergisi ve Karar Pulu kesinti tutarının toplam 125.615,65 TL olduğu tespit edilmiştir. Buna göre, davacı tarafça sözleşmenin düzenlendiği tarihte damga vergisi ve karar pulunu ödediği, davalı idarenin aylık hakedişlerdeki damga vergisi ve karar pulu kesintilerinin mükerrer olduğu yönündeki iddiasında haklı olduğu anlaşıldığından dava ve ıslah dilekçesi nazara alınarak davanın kabulü ile 125.615,65 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulü ile 125.615,65 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken ‭8.580,80 TL harçtan peşin alınan ‭2.069,3‬0 TL ( Peşin harç +Islah Harcı ) harcın mahsubu ile bakiye ‭6.511,5‬0 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 15.883,49 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam: 3.963,6‬0 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair verilen karar tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 14/12/2021

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)

MASRAF BEYANI
‭2.093,6‬0 TL Harç Masrafı
1.700,00 TL Bilirkişi Ücreti
170,00 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : ‭3.963,6‬0 TL