Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/590 E. 2021/625 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/590 Esas
KARAR NO : 2021/625 Karar

DAVA : Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/01/2016
KARAR TARİHİ : 29/09/2021

İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesince (Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatıyla) verilen 29.09.2020 tarihli ve 2016/36 E., 2020/193 K. Sayılı kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. HD 03.02.2021 tarihli ve 2021/186 E., 2021/229 K. Sayılı KALDIRMA İLAMI sonrasında İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce (Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatıyla) verilen 25/05/2021 tarihli ve 2021/45 E., 2021/240 K sayılı GÖREVSİZLİK KARARI üzerine Mahkememizin 2021/590 E. sayılı dosyasında görülmekte Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Ltd. Şti. donatanının … Ltd olduğunu, eski adı … yeni adı … gemisinin 2007 tarihinden beri işletmecisi olduğu ve donatanı mülkiyetinin … Ltd Şti adına kayıtlı iken 27/11/2015 tarihinde … Ltd’ye devir ve intikal ettiğini, önceki malik …Şti adına … gemisinin işletmeciliğini yapmakta iken bu kere değişen adıyla … gemisinin işletmeciliğini yapması hususunda yeni malik … Ltd ile anlaştığını, geminin eski donatan … Ltd’ye izafeten … Ltd Şti aleyhine davalı tarafından … 5. İcra Müdürlüğü’nün, … E. saydı dosyasıyla, 04.12.2015 tarihindi 56.396,18 TL bedelli alacak takibiyle ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin kendilerine hiç ulaşmadığını, fakat her nasılsa tanınmıyor ibaresiyle iade olunduğunu, bunun üzerine, 20.11.2015 tarihinde Tebligat Kanununun 35. Maddesine göre yapılan tebligatın komşuya haber verilmek suretiyle gerçekleştirildiği ve böylece takibin kesinleştirildiğini, alacaklı tarafından takibin kesinleşmesini müteakip 01.12.2015 tarihinde geminin haczedilerek seferden men’inin talep edildiğini, bunun üzerine icra müdürlüğünce … Liman Başkanlığı’na müzekkere yazılarak borçlu şirket adına kayıttı ise … isimli geminin haczine, seferden menine dair karar verildiğini, Türk Limanlarında, yabancı bayraklı gemilerin sicil kayıtlarının tutulmasının söz konusu olmadığını haciz ve seferden men kararının verildiği 01.12.2015 tarihinde geminin borçlu adına kayıtlı olmamasına rağmen, kararın tatbik edildiğini ve geminin haczedilmek suretiyle seferden men edildiğini, işbu seferden men hadisesi ile takibe muttali olan …’in derhal durumu yeni malike bildirdiğini, geminin, o tarihte yapılan gemi kiralama sözleşmesi gereğince İskenderun seferini yapmak zorunda olduğundan yeni malik tarafından derhal borcun ödenip haczin kaldırılması ve geminin sefere çıkması talimatı verildiğini, bunun üzerine, … Ltd. Şti’ nin, yeni malik nam ve hesabına borcu icra dosyasına ödeyerek, haciz ve seferden men kararını kaldırttığını, ancak icra müdürlüğünce düzenlenen tahsilat makbuzunda sadece dosya borçlusunun adının zikredildiğini, ödemenin, doğrudan…Ticaret Ltd Şti tarafından yeni malik …’nın talimatı ile yapıldığını, geminin satışını müteakiben mülkiyetinin devir ve tesliminden sonra eski borçlunun, geminin salıverilmesi için para ödemesinin hayatın olağan akışına aykı olduğunu, … Şirketi’nin adına hareket ettiği … Ltd’nin dava konusu bu parayı alacaklıya hiçbir şekilde borçlu olmadığı halde cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığını dolayısıyla müvekkilinin adına hareket ettiği … Ltd’in dava konusu bu parayı alacaklıya hiçbir şekilde borçlu olmadığı halde, cebri icra tehdidi altında ödemiş olduğundan ödenmiş olan 68.362,53-TL’nin davalıdan faizi ile istirdadına, masraflar ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davanın hukuka aykırı olduğunu, davacı şirketin yabancı bir şirket olduğundan teminat yatırmadan bu davayı açtığını, bundan dolayı davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, davanın taraflar arasındaki eser sözleşmesine dayanarak ödenen paranın istirdadına yönelik olduğunu, 6102 sayılı T.T.K.’nun 5/2. maddesi gereğince Ticaret Mahkemeleri’nin görevli olduğunu, dava konusu uyuşmazlığın konusunun dava konusu gemiye verilen tamir bakım hizmetine ilişkin olup bir eser sözleşmesi niteliğinde olduğunu, bu tür davalara bakmakla görevli mahkemelerin Ticaret Mahkemeleri olup görevsizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirketin adresi itibariyle davaya bakmakla yetkili Mahkemenin ise İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemeleri olduğunu , davacı şirket tarafından dava dilekçesinde açıkça bahsedildiği gibi … Ltd. Şti.’ nin davacı yabancı şirketin acentesi olmayıp geminin işleticisi olduğunu, T.T.K. hükümleri gereğince acentenin yabancı şirketi davada temsil yetkisi (bu konuda yetki verilmesi hâlinde) olup gemi işleticisinin böyle bir yetkisi bulunmadığını, tebliğ edilen evrak incelendiğinde Polaris Şirketinin acente değil işletici olduğunu, dolayısıyla davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddinin gerektiğini, ayrıca dosyaya sunulan gemi işletme sözleşmelerinde taraflara ait hiçbir kaşe ve imza bulunmadığını, yalnızca tercüme bürosuna ilişkin imzanın yer aldığını, imzasız gemi işletme sözleşmeleri ile … Ltd. Şti ‘nin olduğu dahi ispat edilemediğini, geminin hem yeni donatanı hem de eski donatanı tarafından geminin işletme hakkının … Şirketine verildiği sabit olmadığından husumet itirazında bulunulduğunu, davalının … Bölgesinde gemilere yönelik tamir bakım hizmeti veren bir şirket olduğunu, davalının 2008 yılında dava konusu geminin tamir ve bakım işlerini …’da bulunan … A.Ş’ye ait … yaptığını, verilen hizmete ilişkin … tarihli … seri nolu 172.711,87-USD bedelli ve … tarihli ve … seri nolu 5.430,00-USD bedelli faturaları düzenleyerek davacı şirkete teslim ettiğini, davacı şirketin de söz konusu fatura borçlarına karşılık çeşitli tarihlerde kısmi ödemeler yaptığını ancak borcun 13.910,87-USD’lik kısmının ödenmediğini, aradan yaklaşık 8 yıl geçmesine rağmen borcun bir kısmının ödenmemesi üzerine davalının davacı şirket aleyhinde icra takibi başlattığını, takibin kesinleştiğini ve borcun bizzat borçlu …Ltd. tarafından ödendiğini, dosya borcunun davacı … Ltd tarafından ödenmediğini, dosya borcunun borçlu dava dışı … Ltd. tarafından ödendiğinden davacı … Ltd. tarafından işbu davanın açılmasında hukuki menfaati bulunmadığı gibi taraf ehliyeti de bulunmadığından bu açıdan da husumet itirazında bulunulduğunu, dava konusu gemiye ilişkin hizmetlerin müvekkili şirketin …’ da bulunan … verildiğini, davanın esasına geçilmesi halinde söz konusu tersaneye müzekkere yazılarak gemiye ilişkin hizmetlerin müvekkili şirket tarafından verilip verilmediğinin sorulmasını talep ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce (Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatıyla) verilen 29/09/2020 tarihli ve 2016/36 E., 2020/193 K. Sayılı Karar ile;
“Davacının davasının REDDİNE, Davacı tarafın kötüniyetli olduğu tespit edilemediğinden kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE” dair karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı tarafça istinaf edilmiş ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 15. Hukuk Dairesi’nce verilen 03/02/2021 tarih ve 2021/186 Esas 2021/229 Kararı ile;
“…1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin usul yönünden KABULÜNE,
2-… 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/09/2020 tarih ve… esas, … karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,…” dair karar verilmiştir.
… 17. Asliye Ticaret Mahkemesince (Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatıyla) verilen 25/05/2021 tarihli ve … E., … K. Sayılı Karar ile;
“Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle REDDİNE, Görevli Mahkemenin genel görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespiti ile karar kesinleştiğinde süresinde ve talep halinde dosyanın görevli bulunan İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,” dair karar verilmiştir.
GEREKÇE;
Davacı tarafından ikame olunan davanın icra tehdidiyle ödendiği iddia olunan icra takibine konu edilen meblağın istirdadı olduğu,
Davanın … İli’nde Denizcilik İhtisas Mahkemesi olarak görev yapmakta olan … 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde ikame olunduğu, tahkikat aşamasına geçilerek yapılan yargılama neticesinde Mahkemece 29.09.2020 tarihli ve 2016/36 E., 2020/193 K. Sayılı karar ile davanın reddine karar verildiği; ancak verilen kararın istinaf edilmesi sonucu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. HD 03.02.2021 tarihli ve 2021/186 E., 2021/229 K. Sayılı kaldırma ilamı sonrasında … 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce (Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatıyla) verilen 25/05/2021 tarihli ve … E., … K sayı ile davanın deniz ticaretinden kaynaklanmaması, husumetin geminin bakım ve onarımına ilişkin eser sözleşmesinden kaynaklandığı, dolayısıyla husumetin çözümünün Asliye Ticaret Mahkemesi olmasından dolayı davada görevsizlik kararı verildiği,
Davacı şirketin ve davalı şirketin adreslerinin … olduğu;
Eser sözleşmesinin gerçekleştiği mahalin … olduğu,
6100 Sayılı HMK.nın; Madde 6- (1);” Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir,”hükmünün düzenlendiği,
Yetki itirazında bulunmak için HMK’nun 19/2.maddesi gereğince “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz,”hükmünün düzenlendiği,
Davacı şirketin ve davalı şirketin ticaret sicil gazetesine göre adresinin … olduğu … ilçesinin yetki sınırlarının İstanbul Anadolu Adliyesi yetki sınırları içinde kaldığı, davalının yetki itirazının henüz incelenmediği anlaşıldığından, Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakılmakta olan iş bu davada yetkili Mahkemelerin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğu, bu nedenle dosyanın Nöbetçi … Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine, Mahkememizin yetkisiz olduğu anlaşılmakla; dava dilekçesinin 6100 sayılı HMK.’nın 114 ve 115/2 mad uyarınca yetki yönünden usulden reddine ve Mahkememizin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde ve HMK 20.mad uyarınca 2 haftalık süre içinde talep halinde dosyanın yetkili Nöbetçi İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Dava dilekçesinin yetki yönünden HMK 114/1-ç ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine ve Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve HMK 20 md uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde talep halinde dosyanın yetkili İSTANBUL ANADOLU ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Harç, yargılama giderleri konusunda yetkili Mahkemece karar verilmesine,
Dair dosya üzerinden davacı vekilinin ve davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı. 29/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır