Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/571 E. 2023/230 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/571 Esas
KARAR NO : 2023/230

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/09/2021
KARAR TARİHİ : 15/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin grubun satınalma şirketi olduğunu, kendi kurduğu bir organizasyonda kullanmak üzere depo raf sistemi üretimi ve kurulumu için davalı şirket ile anlaştıklarını, müvekkilinin söz konusu sözleşme uyarınca 45.000TL tutarında çek düzenleyip davalıya verdiğini, taşınır satış sözleşmesine göre depo raf sistemi sözleşmenin imza edilmesinden ve peşinatın ödenmesini müteakip 10 gün içerisinde teslimatı yapmayı taahhüt ettiğini, 10 günlük montaj süresinin 02.08.2021 tarihinde başladığını, 12.08.2021 tarihinde sona erdiğini, 3 günlük opsiyon kullanıldığında 15.08.2021 tarihine kadar edimin yerine getirilmediğini, müvekkilinin sözleşmeden dönerek verdiği çekin iadesini istediğini, davalının çeki vermediği gibi bedelini de ödemediğini, Davalının kötüniyetli şekilde taleplerine cevap vermediğini, davalının 04.10.2021 tarihinde söz konusu çeki iade ettiğini, bu nedenlerle … Bankası A.Ş. … Şubesi’ne ait … keşide tarihli … seri nolu ve #45.000,00-TL bedelli çekin ileride açılacak olan menfi tespit davasının kesinleşmesine değin çek üzerine İİK 72/2 gereği ilgili bankaya müzekkere yazılarak çek bedelinin ödenmemesi ve icra takibine konu edilmemesi için teminatlı yahut teminatsız olarak tedbir konulmasına, davalı şirket ile müvekkil şirket arasında yapılan Satım Sözleşmesinin TBK 212 vd. hükümleri uyarınca geçersizliğinin tespitine, bu sözleşme nedeniyle müvekkili şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine, … Bankası A.Ş. 0106 … Şubesi’ne ait 15.09.2021 keşide tarihli … seri nolu ve 45.000,00-TL bedelli çek yaprağının ödenmesi halinde davalıdan istirdadına, safahatta davalıya ödeme yapılması halinde, ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan istirdaden tahsiline, müvekkilinin uğramış olduğu giderim borcu adı altında maddi zararın şimdilik 500,00 TL olmak üzere alanında uzman bir bilirkişi marifetiyle tespiti halinde ileride arttırım yapma hakları saklı kalmak kaydıyla davalı yandan tazminine karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili talebini 28/12/2022 tarihli talep artırım dilekçesi ile 1.229,70 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP :
Davalı taraf usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER :
Taraflar arasında imzalanan sözleşme, davaya konu çeke ilişkin tahsilat makbuzu, Whatsapp yazışmaları, fatura, bilirkişi raporları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu çekten dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan edimlerin yerine getirilip getirilmediği, davacının giderim borcu tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, hak kazanmış ise miktarı hususlarındadır.
Davacı vekili davalı tarafından davaya konu çekin davacıya teslim edildiğine dair beyan dilekçesi sunmuştur.
Deliller toplandıktan sonra, dava konusu çekin davacıya iade edilmiş olduğu da dikkate alınarak taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan edimlerin yerine getirilip getirilmediği, davacının giderim borcu tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, hak kazanmış ise miktarı hususlarında bilirkişiler İnşaat mühendisi … ve sözleşme uzmanı …’dan aldırılan kök rapor ve onu tamamlayan ek rapor, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli olup hükme esas alınmıştır:
TBK m. 212 uyarınca:
Satıcının temerrüdü hâlinde, borçlunun temerrüdüne ilişkin genel hükümler uygulanır. Zilyetliğin devri için belirli bir süre konulmuş olan ticari satışlarda, satıcı temerrüde düşerse alıcının, devir. isteminden vazgeçerek borcun ifa edilmemesinden doğan zararının giderilmesini istediği kabul edilir. Alıcı, satılanın devredilmesini isteme niyetinde ise, belirlenen sürenin bitiminde bunu satıcıya hemen bildirmek zorundadır.
TBK m.213 uyarınca:
Borcunu ifa etmeyen satıcı, alıcının bu yüzden uğradığı zararı gidermekle yükümlüdür. Satıcı borcunu ifa etmezse alıcı, satış bedeli ile kendisine devredilmeyen satılanın yerine, bir başkasını satın almak için dürüstlük kurallarına uygun olarak ödediği bedel arasındaki farka göre hesaplanacak zararın giderilmesini isteyebilir.
Satılan, borsada kayıtlı veya piyasa fiyatı bulunan mallardan ise alıcı, onun yerine bir başkasını satın alma zorunda olmaksızın, satış bedeli ile belirlenmiş ifa günündeki piyasa fiyatı arasındaki farka göre hesaplanacak zararın giderilmesini isteyebilir.
Yasal borç ilişkisi teorisine göre ise, sözleşmeden dönme ile birlikte taraflar arasındaki borç ilişkisi baştan itibaren sona ermekle birlikte, yerine getirilmiş edimlerin iadesine ilişkin olarak kanundan doğan borç söz konusu olacak ve bu alacak hakkı 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olacaktır
TBK m. 125 III’te sözleşmeden dönen alacaklının “sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini” talep edebileceği düzenlenmiştir. Öğretide ağırlıklı olarak savunuları görüşe göre alacaklı (alıcı) sözleşmeden dönme ile birlikte uğradığı olumsuz zararın giderilmesini talep edebilir.
Olumsuz zararının tazmini ile alıcının malvarlığı, satış sözleşmesini hiç yapmamış olsaydı olacağı duruma getirilmektedir. Diğer bir ifade ile olumsuz zarar, alıcı satış sözleşmesi yapmamış olsaydı malvarlığının alacağı (farazi) durum ile satıcının temerrüdü sebebiyle sözleşmeden dönmesi sonucu malvarlığının alacağı durum arasındaki farktır. Alıcı, uğradığı olumsuz zarar kapsamında fiili zararının ve yoksun kalınan kârının giderilmesini talep edebilecektir.
Alıcının, uğramış olabileceği olumsuz zarar kalemlerine bazı başlıca örnekler gösterilmektedir. Bu doğrultuda, noter harçları, damga vergisi gibi sözleşmenin kurulması ile ilgili masraflar; satış bedelini ödeyebilmek için yaptığı kredi masrafları gibi alıcının kendi edimini yerine getirmek için yaptığı masraflar; satılanın teslim edileceği düşüncesiyle satılanı muhafaza etmek için depo kiralaması hâlinde yaptığı masraflar gibi satıcının edimini kabul etmek için yaptığı masraflar; ihtar ve yargılama giderleri gibi alıcının satıcıyı temerrüde düşürmek ve sözleşmeden dönebilmek için yaptığı masraflar fiili zarar kalemlerine örnek olarak gösterilmektedir. Alıcı satış bedelini ödemişse, satış bedeline işleyecek olan ana para faizinin de fiili zarar kapsamında olduğu ifade edilmektedir.
Sözleşmenin “hüküm ifade etmeye devam edeceğine” güvenerek başka bir sözleşme yapma imkânının kaçırılması nedeniyle yoksun kalınan kâr olumsuz zarar kalemine örnek olarak gösterilmektedir. Bu zarar kalemini şu örnek ile açıklanabilir: Satıcının satılanı 1.000 TL bedel karşılığında alıcıya teslim edeceği kararlaştırılmıştır. Bunun üzerine satılan ile aynı çeşit ve kalitedeki malın 1.100 TL bedel karşılığında satışına ilişkin üçüncü bir kişi (başka bir satıcı) alıcıya bir öneride bulunmuş; ancak alıcı satıcı ile yaptığı sözleşmenin “hüküm ifade etmeye devam edeceğine” güvenerek bu öneriyi kabul etmemiştir. Fakat satıcının temerrüdü üzerine alıcı sözleşmeden dönmüş ve satılan ile aynı çeşit ve kalitedeki bir malı bu sefer başka bir kişiden 1.500 TE karşılığında satın almak durumunda kalmıştır. Bu durumda alıcının olumsuz zararı, bu bilgilere göre sözleşmeden dönme üzerine üçüncü bir kişi ile yaptığı sözleşme bedeli (1.500 TL) ile sözleşmenin “hüküm ifade etmeye devam edeceğine” güvenerek kaçırdığı sözleşme önerisindeki bedel (1.100 TL) arasındaki fark olan 400 TL’ye denk düşecektir. Bununla birlikte belirtilmelidir ki kaçırılan fırsat hesap edilirken, alıcının söz konusu yoksun kaldığı kârı elde edebilmek için yapacağı masraflar indirilecektir.
Somut olayda, davacının sözleşmenin ifasından vazgeçtiği ve uğradığı zararın tazminini talep ettiği görülmektedir. Davalının kusurlu davranışları sonucu davacının dönme hakkının kullandığı, TBK m.125/IlI uyarınca davacının uğradığı zararları olumsuz zarar kapsamında talep edebileceği anlaşılmaktadır.
Davacı vekilinin, İstanbul Beylikdüzü adresinde bir depo kiralanmış ancak bu kiralamaya ilişkin ellerinde herhangi bir belge bulunmadığını, sözleşme ifa edilmediği için 1 aylık depo kira giderinin yapıldığını bunun da mevcut şartlara göre 12.08.2022-15.09.2022 tarihleri arası rayiç depo kira bedelinin de bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini; TBK’un 213, 114 ve 50.maddelerine atıfta bulunularak: Müvekkilinin satın alınanı 1 ay kullanamadığı bu süreçte mahrum kalmış olduğu zararının tazmin edilmesi gerektiğini, yüksek iskonto oranı uygulanarak 45.160,95 TL bir bedel karşılığında da aynı işi başka bir firmaya yaptırmakla 160,95 TL bir zararının bulunduğunu, bilirkişiler marifetince piyasa araştırılması yapılarak müvekkilinin 1 aylık süreçte yaşamış olduğu zararın tespit edilmesi gerektiğini; Davalıya vermiş olduğu çeki iade alamamış ve sayın mahkeme huzurunda dava ikame ederek 415 tazminat karşılığında ödenmemesine ilişkin tedbir alındığını, teminat 10 ay sonra iade edilmekle de 10 ay boyunca yatırmış olduğu terninat bedelinden de mahrum kalmış olup paranın alım gücünün düşmesi nedeniyle müvekkilinin uğramış olduğu zararın da ayrıca hesaplarıması gerektiğini ileri sürmüş olması karşısında, bilirkişilerce,
a) …’nde 1 aylık süreli depo kiralandığı ve bu kira bedelinin talebi için kiralanan yerin konumu, ebadı belirtilmemiş ve de öncelikle kira kontratı ibraz edilmediğinden değerlendirilememiştir.
b) 12.08.2021 tarihinde 45.000.-TL olarak faturası kesilen fakat teslim edilmeyen emtianın yerine aynı malzemeyi yaklaşık 1 ay sonra başka bir satıcıdan 15.09.2021 tarihinde 45.160,95 TL’lık fatura karşılığında alarak 160,95 TL zarara uğradığı anlaşılmakta olup bunun için piyasa araştırmasına gerek bulunmadığı, davacı taraf yüksek iskontodan bahsetmiş ise de bu tür montaj malzemelerinde yüksek iskontoların yapıldığının bilinen bir gerçek olduğu belirtilmiştir.
c) Teminat tutarı (9615) : 45.000,00 x 0.15 – 6.750,00 TL 2021 yılı faiz oranı :X- 19 Süre :110ay 6.750,00 TL’nin 10 aylık faizi: ( 6.750,00 x 19 x 10) /1200 – 1.068,75 TL Davacı tarafın uğramış olduğu zarar toplamı: 160,95 * 1.068,75 -1.229,70 TL olarak tespit edilmiştir.
Davalının taahhüt ettiği süre içerisinde taraflar arasındaki satım sözleşmesinden kaynaklanan depo raf sistemi kurulumuna ilişkin edimini yerine getirmediği, bu nedenle TBK 212 ve 213.maddeleri gereğince davalının kusurlu davranışları sonucu davacının sözleşmeden dönme hakkının kullandığı, sözleşme uyarınca davacı tarafından davalıya verilmiş olan dava konusu 45.000,00 TL bedelli …Bankası A.Ş … Şubesine ait … keşide tarihli … seri nolu çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığı, TBK m.125/IlI uyarınca davacının uğradığı 1.229,70 TL zararı olumsuz zarar kapsamında talep edebileceği anlaşılmış, dava ve talep artırım dilekçelerine göre davanın kabulü ile, davacının davalıya 29/07/2021 tarihli satım sözleşmesinden ve 45.000,00 TL bedelli …Bankası A.Ş … Şubesine ait … keşide tarihli … seri nolu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine, 1.229,70 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın kabulü ile, davacının davalıya 29/07/2021 tarihli satım sözleşmesinden ve 45.000,00 TL bedelli …Bankası A.Ş … Şubesine ait … keşide tarihli … seri nolu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine, 1.229,70 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 3.157,91 TL ilam harcından peşin yatırılan 777,03 TL ile 12,46 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 2.368,42 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14.maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 777,03 TL peşin harç, 12,46 TL ıslah harcı, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 128,00 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 2.976,79 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır